18 Haziran 2012 Pazartesi

Yaşar Nuri Öztürk: - Şimdi Mustafa Kemal’e ihanet zamanı!

Sanırım bu abinin de kadri kıymeti ancak öldükten yıllar sonra anlaşılacak.
Adamım bir sürü lafın arasında gayet net diyor ki;
  • Arkadaşlar Hadisler konusuna girmeyin, bataklıktır orası, çıkmaz sokakdır.
  • Kur'andır ilahi olan, gerisi insanidir, insani olanla ilahi olanı harmanlamayın.
  • Hz. Muhammedin sözleri ilahi sözler değildir, onları mehaz saymayın.
  • Dinin özü Kur'andır, dinin özüne dönün.
  • Önce Kur'ana bakın, sonra kafanızı çalıştırın, aklınızı kullanın.
İşte bunlar.
Korkarım bunu da bir yerlerde kıstırıp yakacaklar.

İşin dini yanı ayrı.
Bir de adamımız Atatürk'ü anlamış.

Atatürk'ün esas söyledikleri dinle ilgili değil, gündelik siyasi yaşamla ilgili.
Bunlar basit, pragmatik, pratik çözümler.
Bunların ardında komünizm, kapitalizm gibi karmaşık teoriler, varsayımlar yok.
Ortada küresel oligarkların talan ettiği, batılı ulus devletlerin emperyal maceralara girdiği acımasız bir dünya var.
İşte çare aranan dertler bunlardır ve reçetesidir Atatürk'ün söyledikleri.

O milliyetçilik, cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik, devletçilik, devrimcilik, demokrasi, hukukun üstünlüğü, bağımsızlık demiş.
Bunların islama aykırı olduğunu söylemek nasıl mümkün olur?
Ya da bunların demode olduğunu, çağdışı kaldığını söylemek.
Ya da tek tek bu ilkelere normal medeni bir insan nasıl karşı olabilir.
Her şeyi zıddıyla düşünün.  Misal:

Cumhuriyet <<==>> monarşi, oligarşi, aristokrasi, teokrasi.
Milliyetçilik <<==>>kabilecilik, enternasyonelizm, ümmetçilik, din eksenli milliyetçilik.
Halkçılık <<==>>halktan olmayan kesimlerin menfaatlerinin peşinde olmak.
Devletçilik <<==>>küresel ve yerel oligarşiye teslimiyet, komünizm.
Laiklik <<==>>devlet erkinin, belirli dinlerin ya da mezheplerin emrine verilmesi.
Bağımsızlık <<==>>kölelik, esaret, sömürü.
Hukukun üstünlüğü <<==>>çoğunluğun, güçlü olanın azınlıkta ve zayıp olana zulmü.

Kemalizme karşıyız, o zaman karşısında ama neredeyiz?
Bir de buna bakmalı.

Bu yüzyılda Osmanlı Padişahlık sisteminin, monarşinin, aristokrasinin diriltilmesi midir?
Libya'ki gibi coğunlukta olan kabilenin cumhur olduğu bir cumhuriyet mi?
Suriye'deki gibi alevi azınlığın güçle cumhur olduğu bir cumhuriyet mi?
İran'daki gibi ama bu kez sünnilerin cumhur olduğu bir cumhuriyet mi?
Kendini her cumhur sayanın diğerlerini ezip geçtiği hukuksuz bir cumhuriyet mi?
Halifelik kurumunun ihyasıyla yeniden eski arkaik yapının diriltilmesi midir?
İstenen yeni bir islam Vatikan'ı mıdır?
Bu iyi ve faydalı mıdır?
Çağdaş, doğru, geleceğe bakan nedir?

Yaşar Nuri Öztürk: - Şimdi Mustafa Kemal'e ihanet zamanı!

"Komünizm geliyor" yaygarasıyla Türkiye'yi ürkütüp yarattığı Yeşil Kuşak İslam'ı ile bizi Demir Perde'ye karşı bedava şövalye olarak kullanan haçlı Batı, şimdi aynı şeyi 'Ilımlı İslam' slogan ve projesiyle yapıyor.

Tek fark, Türkiye'nin bu kez, gayri Müslimlere karşı değil, doğrudan doğruya İslam âlemine karşı kullanılmasıdır.
'Arap Baharı' denen melanet mevsimi, bu kullanımın başlangıç mevsimidir.

Yeşil Kuşak oyunundan çok daha zor bir iştir bu seferki.
Çünkü Müslümanı Müslümana karşı kullanmak söz konusudur.
Artık "Allahsız komünistler geliyor, Allahsız komünizme karşı dine inananlar birleşmeli…" edebiyatı yeterli olmaz.
Kaldı ki o edebiyatın ne kadar namussuz bir emperyalist edebiyat olduğu artık anlaşılmış bulunuyor.

Ucuz şövalyeyi cepheye sürmek için belli ki yine 'İslam' kullanılacak ama bu sefer İslam'ı İslam'a karşı kullanmak söz konusu olduğundan haçlı iblisliği bile çare bulmakta zorlanıyor.

Nasıl yapacaklar bunu?

Önce, bir numaralı direnç noktası olabilecek değerleri yıkmak, Türkiye'nin ve Türk insanının omurgasını kırmak lazım.
Omurga, Türkiye'yi farklı kılan Kemalist mirastır.
Onu işe yaramaz hale getirmek gerekiyor.
Onun petrolden daha güçlü olduğu anlaşılmıştır.
Petrolün işini bitirdiler ama Kemalist mirasın işini bitiremiyorlar.

Çare şöyle bulundu:
"Sizi model yapacağız" diyerek Türkiye'yi model olmaktan çıkarmak.

İlk iş, Müdafaai Hukuk mirasının koruyucusu aydın güçleri bloke etmektir.
Bu bloke edişin iki ayağı var:
Birincisi, dinci ekipleri güçlendirmek, ikincisi, kilit noktalara oturtulan bazı teneke adamların morfinli salon nutuklarıyla Atatürkçü güçleri uyutmak.
Ve tam bu sırada
'Ilımlı İslam' denen hıyanet ve fesat projesini işletmek.

Neden bu ülke sormuyor bu Ilımlı İslam hıyanetinin fesat kodamanlarına:

"Bizi İslam dünyasına model yapacaksanız bu modelin kaynağı olan mirasın yaratıcısına neden savaş açmış durumdasınız?
Neden Atatürk'ten ve laiklikten vazgeçin diye avazınız çıktığı kadar bağırıyorsunuz?"

İngiliz yazar Andrew Mango oyunun belini kıran şu sözleri söylüyor:

"İslam coğrafyasındaki ülkeler tabii ki laik ve demokratik Türkiye'den ders alabilirler.
Ama bugünkü Türkiye yerine 1930'ların Türkiye'sine bakarlarsa.
Ve o Türkiye'nin bu hale nasıl geldiğini incelerlerse.
Bunu yaparlarsa kendilerini düzeltecek daha birçok şey öğrenebilirler."

ATATÜRK'Ü NEDEN SEVMEZLER?

Tek kelimeyle, onurlu olduğu için.
Haçlı Batı, onurlu adamı asla sevmez;
onurlu adamın önünü asla açmaz.
Onurlu adamın subaşına geçmesini asla istemez.
Sizi sevmeleri için onur ve kişilik yapınızın çürümüş olması lazımdır.
Bazen bu çürüme işini bizzat Batı gerçekleştirir.
Bizde birçok kuklasına yaptığı gibi.
Çürük değilseniz veya çürütülemiyorsanız sizi adam yerine koymazlar.
İşlerine gelmezsiniz.

Batı'ya, onur boyları, Atatürk'ün ayak topuklarına bile yükselemeyen ciğersiz, imansız adamlar lazım.

Sen gel de bunu anlat dini kin aracı yaparak kafayı yemişlere!
Atatürk'ün içtiği rakıların çetelesini tutan ahmak ve alçak zihniyet, bu abur cuburla uğraşırken, canına okumak isteyen haçlıların nelerimizi alıp götürdüklerinin hesabını asla yapamıyor.
Adamların beyinleri ışık ve dirayet düşmanlığına uyarlanmış.
Gerisi yok!

Hep söyledim, hep söyleyeceğim:

Haçlılar;
Atatürk'ün yıkılması için Kâbe'nin yıkılmasını şart koşsalar, İslam dünyasında ve Türkiye'de, bu namussuz şartı rahatlıkla ve zevkle kabul edecek alçaklar bulabilirler.
Ve bunların sayısı az değildir.

Haçlı kodamanlar, bu eşsiz alçaklığın kokusunu çoktan almışlardır.
ABD'si, AB'si onun için bastırıyor.

Kaynak:

http://www.kemalistler.org/yasar-nuri-ozturk-simdi-mustafa-kemale-ihanet-zamani.html/#ixzz1y794rDK2

--
 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


Sevdigin muddetce ve sevebildigin kadar, sevdigine her seyini verdigin muddetce ve verebildigin kadar gencsin

Anonim Nasihat
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;

Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.

Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.

Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.

Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder