15 Nisan 2013 Pazartesi

15-2,3 ve 4. maddeler ayeti kerime değil VEEEEE RİFAT SERDAROĞLU - Hukuk Devleti

Mürtecilerin klasik bir yanılgısıdır.
İlahi(!) metinleri, insani metinlerle kıyaslarlar.
İlahi metinler kendilerine göre çok kesin, mutlak ya, ona çok güvenirler.

Fakat, şunu da hep atlarlar, senin için kesin, mutlak olan şeyler benim için değildir, hatta tam tersine şüphelidir, iftiradır, yalandır, hatta kimilerine göre de küfürdür.
Diğer tanrılı ya da tanrısız dinler ve inançlar açısından senin ayetlerinin tartışılmazlığı, kesinliği, mutlak oluşu kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir.
Bir Yahudi, Hristiyan açısından müslümanlık tam da sözlükteki anlamıyla küfürdür.

Allah müslümanların tanrısıdır, Kur"an müslümanların kitabıdır, ayetler de aynı şekilde sadece onlar için muteberdir.
Ve modern dünyada müslümanların ya da başkalarının kendin tanrısını, kendi kitabını, kendi ayetlerini başkalarına zorlamaya asla hakkı yoktur.


Doğrusu ben açık seçik ifade etmek isterim, bir deist olarak İslamiyetin bütün kaynakları bana göre muteber, mutlak ve kesin değildir.
Ve hayatımı, inanç dünyamı, yaşam tarzımı bu sistemin değerlerine göre tanzim etmeyi asla kabul etmem.
Benim tanrım asla insanlara böyle kitaplar göndermemiştir, yazılı ayetleri yoktur, peygamberi yoktur.
Çeşitli dinler adına ortada duran metinler ise bana göre kesinlikle güvenilmez, doğru olmayan metinlerdir.
Hemen hepsinin bilimsel gerçeklerle, insanın tabiatıyla, tarihsel gerçeklerle zıtlıkları vardır, çoğu zaman kendi içelerinde tutarsızlıkları vardır.

Özellikle Ortadoğu dinlerinin hepsi de asla gerek hitap ettikleri kitleler, zaman ve mekan açsından evrensel değildir.
Hepsi de ilk ortaya çıktıkları andan itibaren büyük savaşlara, katliamlara, soykırımlarına mesnet oluşturmuştur.
Dünyaya huzur, güven, refah ve barış getiren tek bir din yoktur.
Özellikle şimdi, tam da bu yıllarda yeniden yeni savaşların, katliamların gerekçesi olmak üzere suistimal edilmektedirler.

Saygılar.
Oraj POYRAZ


2,3 ve 4. maddeler ayeti kerime değil

Gülten ÖZBEY / DHA - 15 Nisan 2013
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayesinde, Fransa'nın başkenti Paris'te 3. Avrupa Medya Buluşmaları gerçekleşti.
Arınç, 10 bin Euro'luk dövizli askerlik bedelleriyle ilgili düzenleme yapabileceklerini söyledi.
Bir TV kanalına da konuşan Arınç, Anayasa'nın 2, 3 ve 4'üncü maddelerinin değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler olduğunu hatırlattı.
Arınç, şöyle devam etti: "Teorik olarak yeni bir anayasa yapılırken bu maddeleri, daha da zenginleştirecek, açıklayacak yeni bir şekle bürümek mümkün.
Bunların hiçbirisi ayeti kerime değil.
Bu maddelerde 'generaller' yazmıyor, bunun içinde 'Ergenekon, Balyoz' yok."


RİFAT SERDAROĞLU - Hukuk Devleti

Anayasa Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, bir Hukuk Devletidir.

Bir ülke Anayasasına "Hukuk Devleti" yazdı ise, hiçbir yönetici;

  • Cumhurbaşkanından-Elçilik Memuruna / Başbakanından-Nüfus Memuruna / Genelkurmay Başkanından-Askerlik Şubesindeki Sivil Memura / Emniyet Genel Müdüründen-Kır Bekçisine / MİT Müsteşarından- İstihbarat Elemanına / Anayasa Mahkemesi Başkanından- Adliye Kâtibine kadar hiç kimse, makamı ne olursa olsun;

-Anayasa ve Yasaların vermediği hiçbir yetkiyi kullanamaz.

-Anayasa ve Yasaların izin vermediği hiçbir harcamayı yapamaz.

-Anayasa ve Yasalara aykırı emir veremez.

Bunları yaparsa suç işlemiş olur, Yargı devreye girer ve suç işleyenler cezalandırılır.
Yargı görevini yapmıyor, kanunsuzluklara ve yasaların çiğnenmesine göz yumuyorsa onlar da suç işlemiş olur.

O ülkenin milleti eğer "Millet olma" kültürüne sahip ise, bu hukuksuzlukların hesabını soracak ve tekrar "Hukuk Devletini" kuracak kişileri iktidara getirir ve hukuk düzeni içinde sapkınlardan hesap sorar.

O millet suskun kalır, korkar, siner ise başına geleceklere razı olmak zorunda kalır…

Gelelim son günlerde, AKP Hükümetinin işlediği suçlardan bazılarına;

-PKK Narko-Terör örgütünün "Ömür Boyu ağırlaştırılmış Hapse" mahkûm edilmiş önderi ve dağdaki lider kadrosu ile pazarlık etmek, onun mesajlarını canlı yayınlarda okutmak, suçu ve suçluyu övmek.

-Elinde silah olan teröriste, "Silahını ister dağa, ister mağaraya, ister şehre göm, çık git" demek.

-Bazılarının Türk Devleti ve Türk Milleti düşmanı oldukları "kendi beyanlarıyla" kesinleşmiş kişileri, "Yasal Dayanağı" olmadığı halde bir heyet olarak toplayıp, bunları milletin olanaklarıyla, yine milletin üzerine salmak.

-Tüm bu işler için, lüks oteller-lüks restoranlar-toplantılar- yol ve seyahat giderlerini devlete ödetmek.

Değerli okurlar;

Defalarca söyledik, kendisini Türk Milletinin bir ferdi kabul eden herkes, etnik kökeni ne olursa olsun biriz beraberiz ve terörün bitmesini istiyoruz.

Bunun için sadece üç şartımız var;

1) Terörle Mücadele -Terör Örgütü ve yurtdışı bağlantıları ile yapılacak görüşmeler mutlaka bir "Yasal Zemine" oturtulmalı ve şeffaf olarak yapılmalıdır.
Bunların yapılacağı tek yer, TBMM'dir.

2)Asla görüşülemeyecek maddeler, Devletin bütünlüğü-birliği, Türk Bayrağı-Türk Milleti ve Türk Dilinin tekliğidir.

3)Elinde silah olan kişi ile hiçbir şekil ve şart altında görüşülemez.

Bu üç maddeden çeşitli oyunlarla feragat eden devlet, çöker.

O zaman adama sorarlar;

  • Kurtuluş Savaşında dedelerimiz niçin savaştılar?
    Niçin barış olsun-akan kan dursun diye emperyalist devletlere teslim olmadılar?
    Şimdi biz, emperyalist devletlerin kuklası bir terör örgütüne niçin teslim olalım?

  • Ülkeyi yönetenler için Devlet-Vatan Türk Milleti-Türk Bayrağı-Türk Dili kutsal değilse, onlar için kutsal olan nedir?
    Kutsallarına dokunmaya kalkarsanız,

Türk Milletinin "Savunma Hakkını" kim, hangi gücüyle engelleyecek?

Terörist için "görmezden gel" emrini verdiğiniz Türk Ordusunu milletin üzerine mi göndereceksiniz?
Bugün görevlerini yapmayan Yargıç-Savcılar aniden uyanacaklar mı?
Yoksa PKK'lı katilleri mi kullanacaksınız?

De bakalım, Eşbaşkan!

a45UyF587661-201304151008-15
^^^^^ - vvvvv

--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
ANNABEL LEE
. . . . . .
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ulkesinde
Yasayan bir kiz vardi bileceksiniz
Ismi; Annabel Lee
Hicbir sey dusunmezdi sevilmekten
Sevmekten baska beni
O cocuk ben cocuk, memleketimiz
O deniz ulkesiydi
Sevdali degil karasevdaliydik
Ben ve Annabel Lee
Goklerde ucan melekler
Kiskanirlardi bizi
Bir gun iste bu yuzden goze geldi
O deniz ulkesinde
Usudu bir ruzgarindan bulutun
Guzelim Annabel Lee
Goturduler el ustunde
Koyup gittiler beni
Mezari oradadir simdi
O deniz ulkesinde
Biz daha bahtiyardik meleklerden
Onlar kiskanirdi bizi
Evet! Bu yuzden Sahidimdir herkes ve deniz ulkesi
Bir gece ruzgarindan bulutun
Usudu gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yasca basca ileri
Gecemezlerdi bizi
Ne yedi kat goklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hic biri ayiramaz beni senden
Guzelim Annabel Lee
Ay gelir isir, hayalin erisir
Guzelim Annabel Lee
Orda gecelerim uzanir beklerim
Sevgilim sevgilim hayatim gelinim
O azgin sahildeki
Yattigin yerde seni...

Edgar Allan Poe

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder