22 Eylül 2014 Pazartesi

Bari mizanseni açık etmeseler.

Kiziroğlu Mustafa

Bir hışımla geldi geçti beh beh beh beh
Kiziroğlu Mustafa Bey hey hey heey
Şu dağları deldi geçti

Ağam kim, paşam kim,
Hanım kim, nigâr kim, kim, kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu

Ah onla sıdaş olaydım beh beh beh
Anadan onla eş olaydım hey hey heey
Ben onla kardeş olaydım

Ağam kim, paşam kim,
Hanım kim, nigâr kim, kim, kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu

Hay edenden haya tepe beh beh beh
Huy edenden huya tepe hey hey heey
Köroğlunu suya tepe

Ağam kim, paşam kim,
Hanım kim, nigâr kim, kim, kim, kim, kim

Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor Bey'in oğlu
Ben yemedim, zaten öngörmüştüm.
Ferasetimden değil, başka aklı evveller benden önce söylemişti.
Doğru çıktı.

Ve büyük istihbarat başarısı, diplomatik kazanım, operasyonel zafer, devletin gücü, mürtecilerin feraseti teranelerine dikkat.

Ülke, millet ve devlet ne kazanmıştır, ne kaybetmiştir?
Bunu sormak lazım.

Irak'ı ilhak mı ettik?
Suriye artık hükümranlığımızı kabul mu etti?
Amerikayı bölgeden kovduk mu?
İsrail'in planları boşa çıktı mı?
Kurtlar sofrasında Türk milletinin elinde ne kaldı?
Kürtlerin ayrılıkçılık planları boşa mı çıktı?
Türkmenler himaye mi gördü?
Türkiye ve Türk düşmanları caydırılmış mıdır?
Esat dize mi geldi?
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) boyun mu eğdi?
Irak petrollerine el mi koyduk?

48- 50 esirimiz kurtulmuştur.
Elbette sevinçli bir olay.
Peki hepsi bundan mı ibaret?
Bütün sevincimiz bundan dolayı mı?

Biz millet olarak devlet, millet ve vatan için kaç yüz, ne yüzü, kaç bin, hatta kaç yüzbin insanı feda etmişiz.
Peki bu 48-50 kişi nedir, ne anlam taşır?

Savaşsa, bu savaş değil.
Çünkü cephe yok, ilan edilmiş savaş yok, bizim taleplerimiz yok, başkalarının bizden açık talebi yok.
Peki biz neyin mücadelesi için bunca tantana yaptık.
Barışsa barış da değil.

Peki biz buraya nasıl geldik?
KOMŞULARLA SIFIR SORUM POLİTİKASI'nı hatırlayan var mı?
Bir de STRATEJİK DERİNLİK var.
Haa NEOOSMANNLI'yı unutmayalım.
Öyle tumturaklı, öyle akademik laflar işte.
Epistemolojik falan.

Ve şimdi elli küsür insanımızı eseratten kurtardık diye bayram ediyoruz.
Benim önerim, bu gün bundan sonra MİLLİ KURTULUŞ (ESARETTEN) BAYRAMI olarak kutlansın.
Ne gündü o?
Tam olarak bilemiyorum.
İşte o gün.

Zannedersin ki, bir dünya savaşı yaşandı, bir büyük zafer kazanıldı.

Haa bir de çılgına döndüler teranesi var.
Biliyorum, benim içinde böyle diyecekler.
AKP'nin başarıları karşısında çılgına dönenler varmış.

Ulan zıçmışsın, batırmışsın, ağzına yüzüne bulaştırmışsın.
Ne başarısı, her şeyden önce sen kendi dötünü kurtarsan bayram edeceksin.
Milleti, devleti, vatanı çoktan ateşe atmışsın.
Başarıymış.
Peeeh, peeeh.

Bir tiyatro, bir abarma, bir lüzumsuz mizansen hali işte.
Bu çok açık.
Utanmıyor musun, bari utan.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


IŞİD militanlarının 101 gün boyunca rehin tutuğu Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ATV'ye konuştu.
101 gün boyunca 8 kez yer değiştirdiklerini söyleyen Yılmaz,
yanında hep bir telefon olduğunu ve bu telefonla Ankara ile irtibat kurduklarını dile getirdi.


a45UyF587661-140922143921-03
^^^^^ - vvvvv

 



Her kitaplik bir hapishaneyi kapatir.

Seneca



Seytan tanesi yildiz
MULK 5.andolsun ki biz, (dunyaya) en yakin olan gogu kandillerle donattik.
Bunlari seytanlara atis taneleri yaptik ve onlara alevli ates azabini hazirladik.

 
Suikast
Resulullah (sav) yahudi ebu rafi e, ensar dan bir grup adam gonderip, baslarina da Abdullah ibnu atik i koydu. Ebu rafi resulullah (sav) a eza veriyor ve aleyhinde calismalar yapiyordu. Ebu rafi hicaz bolgesindeki kendine has bir kalede oturuyordu. Kaleye yaklastiklari zaman gunes batmisti. Halk artik suruleriyle donuyordu. Abdullah arkadaslarina: siz burada oturun ve yerinizden ayrilmayin. Ben gidip, kapicilara biraz iltifat edip, iceri girme imkani arayacagim dedi ve ilerledi. Kapiya kadar geldi. Kazayi hacet yapiyormus gibi elbisesini toparladi,i insanlar iceri girmisti. Kapici seslendi ey Allah in kulu, girmek istiyorsan gir. Kapiyi kapatacagim (cabuk ol)! dedi. Ben de girdim ve (bir koseye) gizlendim. Halk tamamen girince kapiyi kapatti. Sonra da anahtarlari bir kaziga takti. Ben (musait bir anda) kalkip anahtarlari alip kapiyi actim. Ebu rafi evinde gece sohbeti yapiyordu. Ve hususi bir koskte idi. Sohbet arkadaslari dagilinca, yanina ciktim. Her bir kapiyi acip girdikce iceriden uzerime kapadim eger halkin haberi olur da beni oldurmeye azmederlerse, ben ebu rafi i oldurmeden ona ulasamasinlar diye boyle yaptim. Sonunda yanina kadar geldim. Koskun ortasinda yer alan karanlik bir odadaydi. Ancak, odanin neresinde oldugunu bilemiyordum ebu rafi diye seslendim kim o? dedi. Sese dogru yoneldim. Heyecan icerisinde bir kilic darbesi indirdim, ama bosa gitti. Adam bir ciglik atti. Hemen odadan ciktim. Azicik bekleyip tekrar girdim, [sesimi degistirip, yardima gelmis gibi:] o ses de ne? Ey ebu rafi dedim kahrolasi, odada biri var az once bana kilic vurdu dedi.(yerini iyice kesfetmistim), bir darbe daha indirdim. Yaraladim, fakat olduremedim. Sonra kilicin ucunu karnina sapladim, sirtina kadar dayandi. Oldurdugumu anladim. Geri donup, kapilari teker teker acmaya basladim. Merdivene kadar geldim. Ayagimi bastim. Yere kadar ulastigimi zannettim. Ay isigiyla aydinlik bir gecede dustum. Bacagim kirildi. Sarigimla sardim. Sonra gidip kapinin onune oturdum. Onu gercekten oldurdum mu, ogreninceye kadar bu gece kaleden disari cikmayacagim dedim. Horozlar otunce, surlarin uzerinden olum ilan edildi. Olum habercisi: hicaz ahalisinin tuccari ebu rafi in olumunu duyuruyorum! diye bagiriyordu. Ben hemen arkadaslarimin yanina gittim zafer! dedim, Allah ebu rafi in canini aldi! resulullah (sav) a geldim, olup biteni anlattim. Bana: uzat ayagini! buyurdular. Ben de ayagimi uzattim. Meshediverdi. Sanki hicbir sey olmamis gibi hicbir rahatsizlik kalmadi.
Buhari, megazi, 16, cihad 155 hadis no : 4232 ravi: bera
Resulullah (sav), ebu rafi e bir heyet gonderdi. Abdullah ibnu atik, geceleyin evine girerek, onu uyurken oldurdu.
Buhari, megazi, 16, cihad 155 hadis no : 4231 ravi: bera


Ali Imran suresinin 7.ayeti de Risale-i Nur a ve Nurculara isaret edermis, bu ayetin Risale-i Nur ve Nurcularla ilgili kismi;
O nun yorumunu bir Allah, bir de ilimde ileri gitmis olanlar bilirler anlamindaki cumleymis.
Said-i Nursi ye gore: Ayetteki ilimde ileri gidenler sozuyle anlatilmak istenen: Risale-i Nur ve onun sakirtleri, yani Nurculardir
Buna gore ayetin anlami su oluyor:
O nun yorumunu bir Allah, bir de Risale-i Nur ve Nurcular bilir

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.


Muftu Hilmi Efendi, Selimiye camii'inde hurriyetin ve adaletin saygi deger temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sagligi icin guzel bir dua okumus ve hazir bulunanlar sukran duygularini belirterek duaya katilmislardir.

Edirne Tem'in gazetesinden -8.1920


Mubarek vatan ve milleti parcalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek icin acilan milli mucadele ugrunda milletle beraber serbest surette calismaya resmi ve askeri sifatim artik mani olmaya basladi. Bu mukaddes gaye icin milletle beraber nihayete kadar calismaya mukaddesatim adina soz vermis oldugum icin pek asigi bulundugum yuce askerlik meslegine bugun veda ve istifa ettim.

(8 Temmuz 1919)
K. ATATURK


Biz Spinoza nin izleyicileri, Tanri yi, butun varolanlarin harika duzeni ve yasaliligi ve insanda ve hayvanda kendini ortaya cikardigi olcue onun ruhu icinde goruruz.

We followers of Spinoza see out God in the wonderful order and lawfulness of all that exists and in its soul as it reveals itself in man and animal.

From a letter to Eduard Busching, Oct.25, 1929, Einstein Archive, reel 33-275, quoted in Jammer, p.51:
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran


Siyonist teroristler, Filistinli Musluman cocuklari, kafalarina sopalarla vura vura oldurduler

Prof.Dr.Walid Khalidi, Yazar
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder