Habip Hamza Erdem: TANTAN'A

Yıl 1914 aylardan Ocak.

Yer Fransa.

"Büyük Ulusal Cumhuriyetçi Parti"nin 'Büyük Baș'ları ülkeye dağılmıș 'nutuk' atıyorlar.

Çizer de, 'Tamam ama bunlar 'küçük masalar'ın partileri diyor.

Yıl 1915 aylardan Mayıs.

Yer Türkiye.

'Anti-Ulusal Anti-Cumhuriyetçi' partiler'in 'Kocabașları' ülkeye dağılmıș 'nutuk' atıyorlar.

Herbiri 'küçük masa'ların 'küçük adamları..

'Küçük hesaplar'ın 'Hesap Uzmanları' da denilebilir.

İçlerinde bir tek 'Devlet Adamı' yok.

Hepsi 'küçük masalar'ın tan tanları.

Tantan'ları da denilebilir.

'Tek kișilik parti' çoğu.

'Devlet adamı' yok dedim de, 'Devlet' var mı ki?

'Devletin bașı'nın elinde Kur'an, dilinde 'el fatiha'.

Yıktım diyor, 'Cumhuriyet' yok artık.

Peki ama seçimler niye?

Parlamenter seçmek için.

'Parlamentarizm'i 'bekleme odası'na kapattık diyor adam.

Anayasa gereği o zaman?

Hayır diyor, seninki, 'Anayasayı tanımıyoruz'.

Çıldırmak ișten bile değil.

Bu seçimler 'önemli' yine de..

Belki 'parlamenterizm' bekleme odasından çıkarılabilir.

Belki 'anayasayı tanımayan parlamenter' Genel Kurul'dan çıkarılabilir.

Belki 'cumhuriyet'i yıktık diyen adamın eline bir anayasa kitapçığı tutușturulabilir.

Belki!

100 Parti var diyorlar;
20'si seçimlere katılacak.

Ancak iki çizgi var yarıșan.

Biri sistemden yana olan, sistem içinde kalıp, Anayasayı tanımayan, parlamenterleri odasına kapatan, elinde Kur'an dilinde fatiha..
İnsanları din ile aldatan.

Ardında sistemin iki ana muhalefet partisi.

İnsanı çıldırtan..

Diğeri sisteme karșı, akıl ve gönüle dayanan.

Tarihe yaslanıp bilimi kullanan.

Karikatüre dönülürse;
evet tarih tekerrür eder:
Sistem hep kendi kendisini yineler.
O küçük masaların büyük partilerinden biri gelir diğeri gider.

Ancak tarih sıçrar da.
Ve bir üst düzeyde yeniden kurulur.

Zurnalar çalar davullar vurulur.

Tantanalar son bulur.

İnsan iște o zaman kendi kendisini bulur.

Habip Hamza Erdem

---

a45UyF587661-150505154257 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/05/05  17:10 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Beni gormek demek, mutlaka yuzumu gormek demek degildir.
Benim fikirlerimi, benim duygularimi anliyorsaniz ve hissediyorsaniz bu yeterlidir.

K.Ataturk

Dinde zorlama yoktur
BAKARA 256.dinde zorlama yoktur.
Artik dogrulukla egrilik birbirinden ayrilmistir.
O halde kim tagutu reddedip Allah a inanirsa, kopmayan saglam kulpa yapismistir.
Allah isitir ve bilir.
TEVBE 29.kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahiret gunune inanmayan, Allah ve resulunun haram kildigini haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, kuculerek elleriyle cizye verinceye kadar savasin.

EINSTEIN ve DINLER
Bir insanin etik davranisi, esasli bir sekilde, iyi iliskilere, egitime, sosyal baglara ve ihtiyaclara dayanmasi gerekir; dinsel hicbir temele gerek yoktur.
Eger kisi, cezalandirilma korkusu ve olumden sonra odullendirilme umuduyla davranmak zorunda olsaydi gercekten de acinacak halde olurdu.
Bu nedenle dinsel kurumlarin neden daima bilime karsi savastigini ve onun yolundan gidenlere karsi baski yaptigini anlamak kolaydir.

A man s ethical behavior should be based effectually on sympathy, education, and social ties and needs; no religious basis is necessary.
Man would indeed be in a poor way if he had to be restrained by fear of punishment and hopes of reward after death.
It is therefore easy to see why the churches have always fought science and persecuted its devotees

Albert Einstein, Religion and Science, in the New York Times Magazine, November 9, 1930, pp.3-4; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, pp.205-206.

Grup eposta komutlari ve adresleri	:
Gruba mesaj gondermek icin	:	ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin	:	ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin	:	ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin	:	ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz	:	http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz	:	http://orajpoyraz.blogspot.com/