14 Aralık 2015 Pazartesi

HALUK SELÇUK KÖYEL : Savaşa beş kala...

Bu abinin sözlerinde en önem verdiğim bir büyük olayların arifesinde oluşumuzdur.

Ve yine katıldığım başka bir laf ise, olup bitenlerin tamamıyla batının hesap ve beklentilerine göre, batılı güç odakları tarafından yönlendirildiğidir.

Abinin değinmediği konu, İslam ülkeleri ve Müslüman halklar neden bu mezbahada kasap değil de koyun görevinde oldukları.

Neden İslam ülkeleri hep sofrada tabağın içinde.

Benim düşüncem, artık işler sürdürülebilir bir seviyede değildir. Müslüman halklar bu derin acizliğin, beceriksizliğin sosyal sebeplerine kafa yormak zorundadır.

Ben teşhisimi bin kere yazdım. Politik İslam başta olmak üzere, İslam ve daha da genellersek dinin doğasındadır arıza.

Batı Rönesansını yapmıştır. İslam alemi ise böyle bir ihtiyaçtan haberdar dahi değildir.

Evet, Rönesans gerçekte neydi? Hepimiz başımızı ellerimizin arasına alalım ve düşünelim.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     


HALUK SELÇUK KÖYEL : Savaşa beş kala...

http://www.ozel-buro-istihbarat.com tarafından derlenmiştir.

Sizlere gamlı baykuşluk etmek hiç istemem. Ancak Doğu Akdeniz çevresinde bu kadar ülkenin uçak ve gemileri karşılıklı seyrederken ileride çatışma çıkmayacağını kim iddia edebilir? Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından barış güvercini Kıbrıs ve çevresinde ürkek ürkek kanat çırpıp kaçarken savaşın gür sesi sınırlarımızdan iyice duyulmaya başlanmış olmuyor mu? Peki yıllardır neler yaşanıyor buralarda?

Etkilerini son 5 senede epeyce hissettiğimiz Arap Baharı Ortadoğu topraklarında yeni devletler neşet ettirmek için çıkarılan emperyalist bir plandır. Soğuk Savaş sonrası Yeni Dünya Düzeni'nde ulusal birimler parçalanıp yerlerine aşiret ya da mezhep temeline dayanan çadır devletleri kurulması hedeflendi. Oyunun adı Büyük Ortadoğu Projesi idi(BOP). Teorik temeli, Bernard Lewis, Samuel Hungtinton ve Francis Fukuyama gibi bilim adamlarının metinlerinde "Medeniyetler Çatışması" ile "Liberal Devletin Mükemmelliği" tezlerinde işlendi. Burada Batılılarca dikkat çekilen nokta Komünizm yıkıldıktan sonra İslam'ın Batı medeniyetine karşı duran en dinamik güç sayılması gerektiğidir. Konfüçyüs temelli Çin dışarıda bırakılacak olursa topraklarını yitirmiş Rusya Federasyonu ve yandaşları gücünü bir daha edinemeyecek biçimde yitirmişlerdi. Durumdan istifade ederek sınırlar değiştirilmeliydi. Etnik savaşlar dünyayı sarmaya başladı böylelikle. Katliamlar, sürgünler, çatışmalar gözlerimizin önünde gerçekleşti. BM, NATO olan bitene hep seyirci kaldı. Ölenler siyah derili ya da müslüman yahut sarı ırka sahip olduklarında önemli sayılmıyorlardı. Hristiyan ve yahudilere dokunulmazsa barış içinde yaşanıyordu işte.

BOP, 1980'lerin başında İsrail istihbaratı ve ona bağlı düşünce kuruluşlarının siyonizm esaslı yayılmacı fikirlerinden ortaya çıktı. Oyunun özünde Büyük İsramacıyla Afganistan topraklarının ABD birliklerince işgal edilmesine benzer biçimde Ortadoğu ve çevresine Batı merkezli taarruzlar düzenlendi. Saldırganlığın bir diğer sebebi de SSCB yıkıldıktan sonra ortalığın ABD ve çevrelerince boş bulunmasından kaynaklanıyordu. Kendini savunamayan ülkeler parçalanıyor insanlar vatanlarından göç etmek zorunda kalıyorlardı. Yeşil Kuşak Stratejisi gereği devşirilen cihatçılar aynı durumdan istifade ederek savaşın yok ettiği İslam ülkelerine militan olup akıyorlardı. Adına terör denilen meş'um kaldıraç bir zamanlar siyasal bütünlüğe sahip devletleri çevresine bail devletinin Fırat ve Dicle çevresinde kurulmasına sebep verecek çatışmalar çıkarılması vardı. SSCB destekli diktatörlüklere demokrasi getirmek ela yağdıran kara deliklere çeviriyordu.

Yukarıda tasvir edilen durumun kuşkusuz başka sebepleri de mevcuttu. Devam edersek. Yeni yüzyılda dengeler hızla değişiyordu. Dünya'nın siyasi sıklet merkezi Batı'dan Doğu'ya doğru kayıyordu. Küreselleşme olgusu yeni pazarlar arayan kapitalizmin Urguay Roundu gibi araçlarla kar etme emeline hizmet ediyordu. 2008 Lehman's Brother Krizi nedeniyle Bush döneminde süregelen silahlı işgallerin yerini Obama yönetiminde iç savaşlar çıkartılması yöntemi aldı. Böylelikle aynı devlet içinde etnik ve mezhepsel savaşlar körüklenip iki tarafa da silah verilerek o ülkenin ulusal varlığına son veriliyordu. Irak, Yemen, Libya, Suriye gibi ülkelerde yukarıda kabaca anlatılan stratejiye uygun elbiseler giydirildi. Kendi askerlerini riske atmaya değmezdi enerji ve din savaşlarında. "Bırakalım birbirlerini katletsinler" anlayışı zamanla egemen oldu 11 Eylül Saldırıları'nın Haçlı zihniyetini kabarttığı Batılı çevrelerde.

Süregelen ABD hegemonyasına kısaca değinirsek doların rezerv para birimi olarak 1947 yılında Bretton Woods Anlaşması'nın ardından tespit edilmesiyle 2. Dünya Savaşı sonrası dönem boyunca iki büyük ekonomi çatışmış kazanan ABD ekonomisi olmuştu. Dolar böylelikle tüm para birimlerine karşı zaferini ilan etmişti. Rotscshild Ailesi'nin sahibi bulunduğu FED -genelde kendi eliyle çıkarttıkları kriz sebebiyle- faiz arttırımına gidinceye değin dolar uluslararası ticaret sepetinde ağırlıklı yerini halen koruyordu. Çin, Japon, S. Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri ABD bonolarını satın aldıkları sürece dolar hakimiyetini sürdürecekti. Sermaye piyasaları hangi araçları kullanırsa kullansınlar krizlere ram olmuş ABD doları varlığını güçlü biçimde sürdürüyordu. Belki de savaşların temel nedeni aynı para biriminin uluslararası alanda tek güç sayılma halini korumak istemesinden kaynaklanıyordu. Kısacası BOP ile dolar sanki bomba yüklü bir uçağın iki kanadı gibiydiler. Cephanelerini hep geri kalmış ülkelere boşaltıyorlardı.

Sınırlarımıza park etmiş BOP sayesinde adına Arap Baharı denilen melanetin acı sonuçlarını tecrübe etmeyi sürdürüyoruz. Uluslararası siyasette var olan dengenin bozulmuş olması yenisi kuruluncaya kadar savaş ortamında yaşamamızı gerektiriyor. Bu gerçek başımızı durup dururken derde sokma anlamına gelmiyor. Rus savaş uçağının düşürülmesi nasıl BOP kapsamında NATO'ya endeksli bir salvo ise yarın başka bir askerin yanlışlıkla tetik düşürmesi Rusya-Türkiye savaşının sebebi sayılabilir. Arkamızda kimseyi bulamayabiliriz bu döğüşte. Tıpkı PKK ile olan çatışmamızda yıllardır şahit olduğumuz gibi.




a45UyF587661-151214140837 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/14  14:20 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Bir fikrin acemi savunucusu usta saldiricisindan daha zararlidir.

Bakara Suresi 282.Ayet:

Eger iki erkek bulunamazsa riza gostereceginiz sahitlerden bir erkek ile -biri yanilirsa digerinin ona hatirlatmasi icin- iki kadin (olsun).

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.

*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.

Maras tan alinan saglam malumatta, Maras i isgal eden Fransiz kitalarinin yuzde yirmisi Fransiz Cezayirli olup, geri kalani Osmanli Ermenilerinden meydana gelen fedailerdir.
Bunlar sehirde namuslu Islam kadinlarina taarruz etmekte ve Musluman ahaliye zulum ve iskence yapmaktadir.
Dukkanlar butunuyle kapali, ahali heyecandadir.

(7 Kasim 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder