29 Ekim 2019 Salı

CAN ATAKLI : 29 Ekim 2019




CAN ATAKLI : 29 Ekim 2019

ANALİZ

Cumhuriyet'in 100'üncü yılına sadece 4 yıl kaldı.

96 yıldır Cumhuriyet'i yıkmak, Atatürk ilke ve devrimlerini ortada kaldırmak, Türkiye'yi bir Arap devletine çevirmek hayalleri ile yaşayanlar var.

Son yıllarda bu konuda hayli mesafe alındığı da bir gerçek.

Ancak tüm bu çabalara rağmen, Türk halkının içindeki Cumhuriyet ve Atatürk sevgisini söküp atmak kolay olmuyor.

Cumhuriyet, devrimler ve Atatürk sevgisi ne kadar erozyona uğratılırsa uğratılsın, Türkiye'yi tam anlamıyla dönüştürmek isteyenlerin kesin başarıya ulaşamayacakları ortada.

Buna rağmen karşı devrimci güçler dur durak bilmeden hırsla çabalıyorlar.

Yüzüncü yıla yaklaştığımız şu günlerde, kimi devlet görevlilerinin hemen her gün yeni bir numara bularak Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerine karşıtlıklarını sergilediklerine tanık oluyoruz.

Örneğin, valilerin makam masalarının arkasına Atatürk'le Erdoğan'ın aynı büyüklükteki fotoğrafını asmaları moda olmaya başladı.

Akılları sıra Atatürk'le Erdoğan'ı eşit gibi göstermeye çalışıyorlar.

Hatta bazıları açık açık Erdoğan'ın Atatürk'ten çok daha büyük işler başardığını ama Atatürk fotoğrafının hala resmi ideolojinin kalıntısı olarak asılmak zorunda olduğunu bile ileri sürüyorlar.

Şunu açık ve net biçimde söyleyeyim;

Kimsenin Erdoğan ile Atatürk'ü kıyaslamaya hakkı da haddi de yoktur.

Şeklen de olsa Atatürk'le Erdoğan'ı eşit gibi göstermeye çalışmak, en hafif deyimle büyük saygısızlıktır.

Atatürk bu ülkenin kurucusudur.

Devrimlerin uygulayıcısıdır.

Erdoğan, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in 79'uncu yılında iktidara gelmiş bir siyasetçidir.

Üst üste seçim kazanması ve daha sonra da halkın seçtiği cumhurbaşkanı olması Atatürk'le eşit olabileceği anlamına gelmez.

Tabii AKP iktidarının yandaşları, devlet dairelerinde mevcut cumhurbaşkanının fotoğrafının asılması ile ilgili yönetmelikten yola çıkarak, valiliklerde makam odasına Erdoğan resmi asılmasını savunabilirler.

Ancak o da yanlış.

Mevcut cumhurbaşkanının fotoğrafının, devlet dairelerinde asılması ile ilgili genelge, bu fotoğrafın Atatürk'ün fotoğrafı ile yan yana asılmasını öngörmüyor.

Nitekim pek çok valinin odasında cumhurbaşkanının da fotoğrafı var ama Atatürk'le yan yana değil, farklı bir yerde asılmış.

Ancak iktidara yaranmak isteyen bazı yüksek bürokratlar, bu genelgenin arkasına sığınarak Atatürk'ün fotoğrafı ile Erdoğan'ın eşit büyüklükteki fotoğrafını yan yana asıp poz veriyorlar.

Bu tür karşı devrimci eylemler bana çok sığ ve çocukça geliyor.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Karşı devrimcilerin artık bir korkusu, endişesi yok.

Sanıyorum iktidarın hayli yol aldığına inanıyorlar ki, karşı devrime katkı sağlamak için fütursuzca davranışlar sergiliyorlar.

Örneğin İstanbul'da Eyüp Sultan Belediye Başkanı da kendince bir tür karşı devrim eylemine soyunmuş.

29 Ekim nedeniyle Göktürk'te bir yürüyüş düzenlemişler.

Bunu da afişlerle duyuruyorlar.

Afişte mehter takımı görüntüsü var.

Üzerinde de "Mehter ve bando takımları eşliğinde 'Fener Alayı Yürüyüşü' yazıyor.

Tarih olarak da 29 Ekim belirtilmiş.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.

Ama Eyüp Belediyesi'nin yürüyüş afişinde bundan hiç söz bile edilmiyor.

Cumhuriyet'in adını bile anmaktan korkan bu karşı devrimciler, ne yazık ki üstelik seçimle iş başına geliyorlar ve yaptıklarının da milletin isteği olduğunu söyleyebiliyorlar.

BUNU YAZMAK GEREK

Yaşayan en kanlı teröristlerden biri olan IŞİD'in lideri Bağdadi, bir Amerikan operasyonu ile öldürüldü.

Operasyonu dünyaya açıklayan Amerikan Başkanı Trump, Türkiye'ye de teşekkür etti.

Bu, AKP iktidarını ve yandaşlarını pek sevindirdi anladığım kadarıyla.

Çünkü dünkü yandaş gazetelerde bu teşekkür haberi, hayli övünerek gösterilmişti.

Gerçi Trump'ın teşekkürü "hafif" sansürlenmişti.

Çünkü Trump, teşekkür ederken "Çünkü" diyordu, "Türkiye bize ateş açmadı, karşı çıkmadı, zaten karşı çıksa onları da yok ederdik."

Bu Trump çok densiz biri.

Güya lafını sakınmıyor ve herkese hakaret etme hakkını kendinde buluyor.

Tabii hakaret ettiklerinden gereken cevabı almayınca, iyice coşuyor orası da ayrı.

Aslına bakarsanız Türkiye'nin bu operasyonda hemen hiç katkısı yok.

Operasyonu yapan özel komandolar, Erbil'den helikopterle havalanıp 70 kilometre alçak uçuş yatıktan sonra hedefe varmışlar, iki saat içinde de DNA testi dahil her şeyi bitirmişler.

Burada çok açık ki Rusya hiç sesini çıkarmamış.

Bağdadi'nin, Türkiye sınırına sadece 7 kilometre ötede öldürülmüş olması çok can sıkıcı.

IŞİD liderinin bulunduğu bölge, aslında hiç de güvenli değil ve bu terörist muhtemelen Türkiye'ye doğru kaçmaya çalışıyordu.

Veya önümüzdeki günlerde bu tür açıklamalar yapılabilir ve bu da Türkiye'yi zora sokar.

İkinci konu ise dahlimiz yoksa, "Biz de katkıda bulunduk" türü açıklamalar yapmamak gerek.

Çünkü şu anda Türkiye'de 4 milyona yakın Suriyeli var ve bunların içinde IŞİD'li terörist sayısı bilinmiyor.

Türkiye önlem almadan "Biz yakalattık" türü açıklamalar yaptığında, saçma sapan intikam almaya kalkanlar olabilir ki, bu da canımızı çok yakabilir.



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bilelim ki milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

83. INSANLARIN BUTUN YASAMI VE DUNYADA OLUP BITEN HER SEY, INSAN OZGURLUGU VE VUCUDU OLDUGU ONE SURULEN BIR ALLAH'IN IYILIGI VE ADALETI ALEYHINDE KANITTIR

Insanlari yasama davet ederek, Allah, onlari cok zalim ve tehlikeli bir oyun oynamak zorunda birakmiyor mu? Kendi rizalari olmaksizin, koruyamadiklari ve tasarruf edemedikleri bir mizac ile, tehlikeli, yaratilislarina bagli ihtiras ve arzularla hareket eden, dusmekten kurtulamayacaklari tuzaklara maruz, cikmasina ihtimal vermedikleri ve onunu almaya kadir olmadiklari olaylarin surukledigi mutsuz, olumlu "insan"lar, siddeti ve suresi bakimindan muthis iskence ve cezalara sevk edebilen bir yola dusmeye zorunlu bulunurlar.

Gezginler, Asya'nin bir ulkesinde fantazilerle dolu ve pek tuhaf, isteklerinde pek zorba bir sultanin egemen oldugunu anlatir. Bu hukumdar, zamanini uzerine uc zar ve bir zar kutusu konmus bir masa onunde gecirir. Masanin bir ucunda sultani kusatan mabeyincilerin ve ahalinin acgozlulugunu ceken altin yiginlari vardir. Sultan, uyrugunun zayifliklarini bildiginden onlara soyle sozler eder:

"Esirler, koleler! Size iyilik yapmak istiyorum. Lutuf ve keremim sizi zengin etmek ve tumunuzu mutlu kilmak istiyor. Bu hazineleri, bu altinlari goruyor musunuz? Haydi bakalim, iste bunlar sizin icindir, bunu kazanmaya calisiniz. Her biriniz sirayla bu zarlari ve kutuyu eline alsin. Zarlari alti kez cift getirmek mutluluguna erisen, hazineye sahip olacaktir. Ancak sizi haberdar edeyim ki, istenen sayiyi elde edemeyen, omur boyu karanlik bir zindana atilacak. Ve adaletim, onun yavas yanan bir ates uzerinde yakilmasini istiyor. "

Hukumdarin bu konusmasi uzerine, orada bulunanlar hayret ve saskinlik icinde birbirinin yuzune bakar. Hicbiri bu kadar tehlikeli bir sansi denemek istemez. O zaman ofkelenen sultan soyle der:

"Acayip! Oynamak, zar atmak icin kimse gelmiyor mu? Bu benim hesabima gelmez. Benim sanim ve buyuklugum ister ki, oynansin. Dolayisiyla oynayacaksiniz!

Emrediyorum. Cevap vermeksizin itaat ediniz!"

Su nokta dikkate alinmalidir: Zorbanin zarlari oyle yapilmisti ki, yuz bin kez atilsa ancak bir kez cift gelebilir. Bu nedenle, alicenap hukumdar, zindaninin doldugunu ve servetinin elinde kaldigini gormekten zevk alir.

Ey olumluler! Bu sultan, sizin Allah'inizdir; hazinesi cennettir; zindani cehennemdir; zarlar da sizdedir; sizler de bu zarlarla oynamak zorunda birakilanlarsiniz!

- - - - - - - - - - - - -
Biz dusmanlarimizi yok etmek icin ugrasmayiz, onlari degistiririz.
Bilmem, anlatabiliyor muyum ?

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kanit olmadan inanmayin.

Kutsal seylere saygiyla yaklasin, ama onlarla hicbir isiniz olmasin.
BIERCE,AMBROSE (1842-1914) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder