31 Ekim 2021 Pazar

Mübarek(!) Cadılar Bayramınız kutlu ve uğurlu olsun...




HALLOWEEN (CADILAR BAYRAMI) NEDİR?

Hakan Kutluay



Cadılar Bayramı, geçmişte kışın gelmesinin kutlandığı bir festivalken günümüzde tamamen ticarileşmiş kutlamaları içeren tatil günüdür.

Halloween veya Cadılar Bayramı, köklerinde Pagan ve Hıristiyanlık öğeleri bulunduran bir bayramdır. Dünyanın birçok ülkesinde 31 Ekim günü çeşitli eğlenceler ve etkinliklerle kutlanıyor. Günümüzde çağa uygun (seküler) bir kutlama haline gelmiş durumda. Genellikle çocukların ev ev dolaşarak şekerleme ve para topladığı bir bayramdır. Bayram kapsamında perili olduğuna inanılan evler ziyaret edilir, maskeli balolar düzenlenir ve korku filmleri izlenir. Amerika'dan Batılı ülkelere yayılan bir bayram olan Cadılar Bayramı, görkemli kutlamalara sahne olur. Halloween hakkında birçok bilgiyi makalemizde bulabilirsiniz.

Tarihi

Halloween'in kökleri, 2 bin yıl önce Büyük Britanya, İrlanda ve Kuzey Fransa'da yaşayan Pagan halkı Keltler'in "Samhain Festivali"ne dayanıyor. Kuzey İskoçya'daki Galler kültüründe bulunan Samhain, kışın gelmesi ve mevsimlerin değişmesinin kutlandığı bir gün olarak biliniyor. Bu festivalde güneşi temsilen ateşler ve mumlar yakılır ve ölmüş akrabalar anılırmış. Samhain'de, ölülerle bağ kurulduğuna inanılır; ölülerin ziyarete geleceği düşünülerek sofralar kurulur, çeşitli içkiler ikram edilirdi. Ölülerin ruhları ve perilerin bu şekilde mutlu edilmesiyle kış boyu sağlık, mutluluk ve iyi talihin hüküm süreceğine inanılırdı. Bir başka inanışa göre de, ekim ayı sonlarında ölüler dünyayı ziyaret ediyor. Samhain'de, ölüler adına kış başlangıcı ve hasat sonu kutlanıyor. Festivale katılanlar, festival alanında gezindiğine inandıkları ruhlara tanınmamak için çeşitli kostümler ve maskeler takıyor.

Samhain Festivali, zamanla cadılar, periler ve iblisler ile özdeşleşmeye başlamış. Birinci yüzyıl sonrası Romalıların Kelt topraklarını işgal etmesinin ardından Samhain Festivali, Romalıların Ölüler Bayramı olan "Pomono" ve hasat bayramı "Feralia" ile birleşmiş. 7. yüzyılda Hıristiyanların 1 Kasım gününü "Azizler Günü" ilan etmesinin ardından arifesi olan 31 Ekim günü kutsal kabul edilmiş. "Holly evening" (kutsal akşam) adı verilen 31 Ekim, zamanla "Halloween" adıyla kutlanmaya başlamış.

Halloween ile ilgili bir başka iddiaya göre de, Hıristiyanlığın yaygınlaşmaya başladığı dönemlerde Samhain gibi Pagan bayramlarını değiştirmek isteyen Hıristiyanlar, bilinçli olarak Pagan kutlamalarında büyük değişiklikler yaptı. M.S. 601 yılında Papa Gregory bir emir yayınlayarak, misyonerlerden yerel gelenekleri ve inanışları "ikna yoluyla" değiştirmelerini istedi. Örneğin, ağaca tapan insanları cezalandırmak için ağacı kesmek yerine onu Hz. İsa adına kutsamaları istendi. Hıristiyanlığın bu "değişim" ısrarı Samhain gibi Pagan geleneklerini değiştirdi. İlk olarak Hıristiyanlık öncesi dönemlerde İngiltere, İrlanda ve İskoçya'da kutlanmaya başlanan Samhain'i, Keltler, hasat bayramının bittiği gün olarak kutlamıştı. Yüzyıllar sonra ise Hıristiyanlar, 31 Ekim'i azizleri ve din adına hayatlarını kaybedenleri anmak için kutlamaya başladı. 12. yüzyılda Hıristiyanlığın değişim çabaları sonucu 31 Ekim'de meydanlara siyah kıyafetlerle çıkan Hıristiyanlar, zil çalarak ağıtlar yakıyordu. Diğer Hıristiyanları, ölmüş insanların ruhları için duaya çağırıyorlardı. Günümüzdeki kostümlü Cadılar Bayramı kutlamaları bu ritüele dayanıyor. Bu ritüeller kapsamında "ruh kekleri" dağıtılıyordu. Böylece Samhain, yüzyıllar süren bir süreçte Cadılar Bayramı'na yani Halloween'e dönüştü. Halloween, tarih içinde bazı dönemlerde kutlanmasa da günümüzde yaygın bayramlardan ve tatil günlerinden biridir.

Halloween'e Özgü Gelenekler

Halloween, her bayramda olduğu gibi bazı ritüeller ve gelenekler içeriyor.

Balkabağı: Balkabağı, Halloween'in önemli sembollerinden biri. Bayramdan önce çeşitli büyüklükte kabaklar oyularak ve şekillendirilerek evlerin önlerinde sergilenir. Ayrıca balkabağı turtası, ekmeği ve tatlısı hazırlanarak ikram ediliyor.

Kostümler: İnanışa göre çevrede gezinen ruhlara tanınmamak amacıyla çocuklar başta olmak üzere yetişkinler çeşitli kostümler giyerek, yüzlerini boyar. Daha sonra kostümlerini göstermek amacıyla evleri ziyaret ederler.

Yiyecekler: Balkabağından yapılan yiyecekler dışında Halloween'de en çok tüketilen gıdalardan biri de elma şekeridir. Ev yapımı elma şekerleri çocuklara ikram edilir. Yine ev yapımı çikolatalar ve şekerlemeler tüketilir.

Oyunlar: Amerikan filmlerine de konu olan 'şaka mı, şeker mi' oyunu, Halloween'in en çok bilinen oyun geleneğidir. Halloween'i kutlayanlar kapı kapı dolaşarak, ev sahibine bu soruyu yöneltiyor. 'Şaka' cevabını verenler için türlü muziplikler ve şakalar yapılır. 'Şeker' cevabını verenlere ise çeşitli şekerlemeler ikram edilir.

Ay Önündeki Süpürgeli Cadı Miti

Cadılar Bayramı'nda dolunay önünde süpürge ile uçan, sivri şapkalı cadı görselini herkes hatırlar. Peki, cadılar neden bu şekilde resmediliyor. İddiaya göre; süpürge, kadınların eve ait olduklarını simgeliyor; ancak aynı zamanda utanmazlığı (fallik) simgeleyen bir obje olarak kabul ediliyor. Bu yüzden kadının süpürgede yolculuk etmesi cinselliği ifade ediyor.

Bir başka iddiaya göre de, 1450'li yıllarda çoğunluğu kadınlardan oluşan birçok insanın cadı oldukları gerekçesi ile "cadı avı"na maruz kalarak işkence görmesi veya katledilmesi üzerine kadınlar süpürgeye binerek kaçıyordu. Hıristiyanlık öncesi Pagan dönemlerinde, kadınların doğurganlığının artması için yapılan ritüellerde çeşitli süpürgeler, direkler ve yabalar kullanılıyordu. Bu ritüellerde insanlar, bu objeleri bacaklarının arasına alarak en yükseğe zıplamaya çalışıyordu. Böylece hasadın veriminin yükseleceğine inanılıyordu. Bu tür ritüeller ve "cadı" inanışları, zamanla "süpürgede uçan sivri şapkalı kadın" imajına dönüştü.

Cadılarla ilgili farklı bir mit de, "kazanda bir şeyler pişiren yaşlı bir kadın" imajıdır. İnanışa göre bu cadı kadınlar, insanları hasta eden, halüsinasyonlara yol açan hatta öldüren iksirler pişiriyordu. Bu iksirleri içmek istemeyen kadınlar, süpürgelerin üzerine sürerek sindirmeye çalışıyordu.

Cadı Avı Nedir?

Cadılardan söz açılmışken "cadı avı" konusuna da kısaca değinmekte fayda var. Halloween ile alakası olmasa da dünya tarihinde "cadı avı" diye bir gerçek var. Batı dünyasında 1480-1750 yılları arası "cadı avı" yaşanan dönemdir. Cadı avında, cadı olduğuna inanılan insanlar yakalanarak, işkence görür, yakılır veya idam edilirdi. Üstelik bu insanların yargılanması da çok önemli değildi. Avrupa'da cadı oldukları gerekçesi ile suçlanarak cezalandırılanların dörtte üçü kadınlardı. Cadı avı yıllarında yaklaşık 60 bin kişinin idam edildiği, yakıldığı veya işkence ile linç edildiği tahmin ediliyor. "Cadılık" ilk olarak 1736 yılında İngiltere'de suç olmaktan çıkarıldı. Daha sonra da diğer Avrupa ülkeleri "cadılık" suçunu kaldırdı. Günümüzde bazı Afrika toplumlarında, Hindistan ve Papua Yeni Gine'de "cadı avı" uygulamalarına rastlanıyor. Modern toplumlarda ise, "cadı avı" ifadesi, düşüncelerinden dolayı tehdit olarak görülenlere karşı düzenlenen kampanyaları ifade etmek için kullanılıyor.

Günümüzde Halloween

19. yüzyılın sonlarında Cadılar Bayramı'na dönüşen festivaller, Katolik karşıtı gösteriler olarak kutlanıyordu. 20. yüzyılın başında Noel gibi oldukça ticari bir hale geldi. Önceden yapılmış kostümler, süslemeler ve özel şekerlemeler yaygınlaştı ve tatil vesilesi oldu. 1970'li ve 80'li yıllarda korku filmlerinin yükselişi -Satanistler ve Wiccanlar'ın iddialarında olduğu gibi- Cadılar Bayramı'nın kötü şöhretine katkıda bulundu. 1990'lı yılların sonlarında birçok Katolik anne ve baba, Halloween'i sorgulamaya başladı. 2009 yılında Papa Benedict'in Katolikleri Cadılar Bayramı kutlamalarına karşı uyardığı iddiaları, Katoliklerin kaygıları arttı. Bunun üzerine alternatif kutlamalar popüler hale geldi ve günümüzdeki birçok farklı Halloween kutlaması ortaya çıktı.

Halloween'a, kutlandığı ülkeler arasında en çok Meksika'da önem veriliyor. 31 Ekim'den başlayarak 3 gün boyunca kutlanan bayram, Meksika'da "Ölüler Bayramı" olarak biliniyor. Meksika'nın en önemli bayramlardan biri olan Ölüler Bayramı inanışına göre, melek oldukları kabul edilen bebek ve çocuk ölülerin ruhları evleri ziyaret eder. İkinci günü yetişkin ölülerin evleri ziyaret ettiği düşünülür ve onlar için zengin sofralar hazırlanır. Üçüncü günde ise bu ruhların evleri yavaş yavaş terk edip ait oldukları yerlere gittikleri kabul edilir.

Günümüzde Halloween, kostümlü partilere ve maskeli balolara dönüşmüş durumda. Hasadın bitmesi veya kışın gelmesinin kutlanması, geçmişte kalmış bir inanış olarak görülüyor. Yetişkin insanlar birbirinden komik ve garip kıyafetler giyerek partiler arasında tur atarken, çocuklar da çizgi film karakterleri ve süper kahramanların kostümleri ile şeker ve para topluyor. Yani günümüzde neredeyse tamamen eğlence aracı olarak kutlanan bir bayrama dönüşmüş durumda. Zaten Cadılar Bayramı'nda gerçekten cadıların dünyaya geldiğine inanılsa bütün insanlar "cadı avı"na çıkardı.

Halloween Hakkında Kısa Bilgiler

Cadılar Bayramı, İngiltere ve çevre ülkeler başta olmak üzere Batılı başlıca ülkelerde "Halloween" adıyla kutlanır. Bu ad; "All Hallow's Eve" yani "Azizler Günü'nün arifesi" veya "Kutsalların Akşamı" anlamlarındaki sözcükten türetilmiştir.

Halloween'in kutlandığı ilk dönemlerde kapıya gelen yoksullara ölüler için yaptığı dualar karşılığında "Ruh Keki" adı verilen bir yiyecek ikram edilirmiş. Ruh Keki, bir ölüyü temsil ettiğine ve keki yiyenin o ruhu serbest bıraktığına inanılırmış.

Halloween'in bir parçası olan "Trick-or-Treat for UNICEF", yoksul çocuklar için yardım programıdır. Amerika Pensilvanya'da 1950 yılında yerel düzeyde başlayan program kapsamında günümüzde birçok ülkede milyonlarca dolar yardım toplanıyor. Programın bütçesi 200 milyon dolar civarında…

2016 yılında 170 milyon Amerikalı Halloween'i kutladı ve bu tatil süresince yaklaşık 9 milyar dolar harcama yapıldı.

Halloween kutlayanların yaklaşık yüzde 20'si evcil hayvanlarına komik kostümler giydiriyor.

Halloween'i kutlayan yetişkinlerin çoğu; cadı, korsan, vampir ve Batman kostümlerinin yanında siyasi kostümler tercih ediyor.

Balkabağı oymacılığı, Halloween dışında farklı festival ve kutlamaların da ritüelidir.

https://www.makaleler.com/halloween-nedir

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

No permission to cross
in reality it is the glimmer of hope which disappears
days spent in longing have turned to sadness
Don't wait for me
in the other cell of sorrow

No access to love
(Our army is our greates security)
I kept looking at the starts tonight
hoping you are too

Your message for a meeting has reached me
in a different country
in a different time

But I can't wait
the yellow snake called time
keeps crawling inside me

I have falled into unpostponable longings
I must see you today

I will tell everyone you forbidden name
I will then walk through
dressed like a cat

Wait for me
take me in your arms
I will say "miouw" to you in Turkish

Your name
is like a knot inside me
I undo it
The soul pain and love seizures increase
if loving is not joyful
what is the use?

I must submit a petition
(My request is obvious)

"Permission to cross the border to be granted due to longing"
A lovesick flower
is dying
the guns turn on it
-Love has been detailed in noman's land
it confessed to being a lunatic escape


- - - - - - - - - - - - - - - -

Insanlar once para kazanmak icin sagliklarini, sonrada sagliklarini korumak icin paralarini verirler.

~V.Goethe~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Matematikcinin desenleri ressam veya sairlerinki gibi guzel olmali, fikirleri renkler veya kelimeler gibi birbirlerine ahenkle uymalidir. ... Dunyada cirkin matematik icin asla daimi bir yer yoktur.

~G. H. Hardy~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Mahalle Baskısı, Mahalle Baskısı Deniyor Ya, Asıl Mahalle Baskısı Bu Ülkede 'Ben Içmiyorum Kardeşim, Sen Buyur Iç' Diyenlere. Bunlara Yapılıyor Mahalle Baskısı.

~Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)~

- - - - - - - - - - - - - - - -

BIR DUS
. . . . . .
Goruntuleri arasinda karanlik gecenin
Yitirilmis sevincin dusunu kurdum.
Ama kalbimi kirarak beni uyandirdi
Goruntusu yasamin ve isigin.
Ah

~Edgar Allan Poe~

- - - - - - - - - - - - - - - -

15 LİRAYA SİGARA 5 LİRAYA ÇAY | Turgay Yıldız
https://www.youtube.com/watch?v=ctLo9_oO0KU/


- - - - - - - - - - - - - - - -

Safsata [( İng:Fallacy), (Osm;Kıyası-ı batıl)], bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamaların tamamına safsata denir.
Safsatalar, ilk anda geçerli ve ikna edici gibi gözüken ancak yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır.
Günümüz Türkçe'sinde safsata kelimesi kusurlu akıl yürütme anlamını kaybetmiş, yanlış inanç manasında kullanılır olmuştur.
Oysa, safsata, insanın muhakeme yetisinin yanlış yönde kullanımıdır ve çoğu kez önyargı, eksik bilgi, batıl inançlar, duygusallık, yersiz göndermeler, acelecilik, özensizlik, genelleme, duygu sömürüsü, Türkçe'yi kötü kullanma gibi sebeplerden kaynaklanır.
---
Korkuluk Safsatası (Fallacy of the Straw-Man) :
Kendi iddiasını güçlendirmek için, karşı tarafın gerçek iddiası yerine iddianın en zayıf ve duygusal yönünü bularak buna hücum etme durumu.
Samandan yapılmış bir korkuluğu devirmek gerçek bir adamı yere sermekten daha kolay olduğu için bu safsataya "Korkuluk Safsatası " da denilmektedir.
Örnek 1:
Askere gitmeliyiz.
İnsanlar rahat bulmadıkları için orduya girmek istemezler.
Fakat şunu bilmeliyiz ki rahatlıktan daha önemli şeyler de var.
Örnek 2:
Ayşe: Ali ardiyeyi temizlemelisin.
Çok dağınık ve kirli.
Ali: Geçen sene temizlemiştim.
Bu kadar sık temizlemeye gerek var mı?
Ayşe: Bütün ıvır zıvır eşyaları ardiyede tutmak isteyen sensin, asıl gereksiz olan bu.
Örnek 3:
Bazıları, nükleer santralin gereksiz olduğunu savunuyor.
Bizleri enerjisiz bırakmaya kimsenin hakkı yok.
Örnek 4:
Bazıları nükleer santralin gerekli olduğunu savunuyor.
Çevreyi katletmeye kimsenin hakkı yok.
Örnek 5:
Ateist olmak için, Tanrının olmadığına mutlak bir kesinlikle inanmalısın.
Kendini mutlak kesinliğe inandırabilmek için de, Tanrının bulunabilme ihtimalinin olduğu bütün yerleri ve evreni incelemelisin.
Bunu yapamayacağına göre haklı veya mazur görülemezsin.
Örnek 6:
Temel ve Dursun kahvenin önünde oturuyorlarmış.
Bir turist gelmiş ve Temel'e İngilizce konuşarak yolu sormuş.
Temel'de ses yok.
Turist bu defa Almanca konuşarak sormuş.
Temel'de yine ses yok.
Turist bu defa Fransızca konuşmuş.
Yine ses yok.
İspanyolca, yine ses yok.
Turist kızmış;
bağırıp çağırdıktan sonra çekip gitmiş.
Bunun üzerine Dursun, Temel'e
-Bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba?" demiş.
Temel ise Dursun'a dönerek:
-Boş ver, ne gerek var?
Adam 4 lisan biliyor.
Bir meramını anlatabildi mi?
Güncel Örnek 1:
Yardım, Türkiye'yi Tanıtma Fonu'ndan verilmeliymiş.
Allah aşkına abartmayın, elbette Galatasaray'ın futbol takımı başarısı Türkiye için çok güzel, çok değerli bir olaydır ama, Arsenal maçını seyreden kaç bin turist, hemen Türkiye'nin yolunu tutup, "Şu Türk takımının maçını seyredelim, bu takımı yetiştiren memlekette tatil yapalım" diye yola düşmüşlerdir.
(Hasan Pulur, 25.5.2000, Milliyet)
Galatasaray'ın başarılarının Türkiye'nin tanıtımın bağlamındaki en zayıf noktası, Türkiye'ye gelen turist sayısınında birden bire hissedilir artışların olmayacağıdır.
Yazar, argümanını güçlendirmek için en zayıf noktayı vurguluyor
Güncel Örnek 2:
Nitekim, Kırıkkale'de geçen Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinde 300'e yakın polis düğünlerde görev yapmış, havaya bir tek kurşun bile sıkılmamış.
İyi güzel de...
Benim vergilerimle emniyeti sağlasın diye maaş verilen, hırsızı, uğursuzu kovalaması gereken polis, neden düğünlere zaptiye gibi dikilsin..
Neymiş, düğünde birkaç maganda sevinçle galeyana gelip havaya ateş edermiş...
Bana ne?..
Ederse etsin...
Düğünlere de polis dikmeye başlarsak, vay halimize...
O zaman, otoyollarda her kamyonun, her otobüsün ve hatta özel sürücünün yanına bir polis koyalım, kazaları önleyelim..
Bunun mantığı var mı Tanrı aşkına...
Kırıkkale emniyetinin bu tebdiri, bence, insanlar sokaklara mıçmasın diye her köşeye bir polis dikmeye benziyor..
Bırakın, mıçacaklarsa mıçsınlar...
(İlker Sarıer, 5.9.2000, Sabah)
Yazar, polisin düğünlerde bulunarak silah atılmasını engelleme işinde kullanılması fikrine karşı çıkan argümanını, konuyu en zayıf noktasından, "sokaklara mıçanların başına da polis konması gerekeceği" noktasından ele alarak hücum ediyor.
Güncel Örnek 3:
İrticacılar, bölücüler, çeteler...
Ancak hedef kitle bunlarla sınırlı değil.
KHK'nin 4.paragrafını aynen aktaralım:
"Yıkıcı veya bölücü veya cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birisini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik veya bunlara aykırı eylem ve diğer faaliyetlerde bulunan veya bu suretle kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozan veya boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma, grev, toplu olarak göreve gelmemek gibi eylemlere katılan, bunları tahrik ve teşvik eden veya yardımda bulunanlar...istihdam edilemezler.
" Bu maddeye göre, sabah çok hapşıran bir kişi işyerinin huzurunu bozduğu ve mikrop saçtığı için işten atılabilir
(Mustafa Balbay, 24-8-2000, Cumhuriyet)
Yazar, KHK'nın kabul edilemez olduğunu göstermek için iddiaya karşı argüman geliştirmek yerine KHK.'nın "kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozan" kısmına abartılı bir örnek veriyor.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Mevziden daha ileride isen, dost topçunun daha yakına ateş edeceğini unutma.

MURPHY KANUNLARINDAN
Murphy kanunları ilk olarak 1949 yılında Captain Ed Murphy tarafından "Anything that can go wrong will go wrong" "yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider" olarak emrindeki proje yöneticisi George Nicholsun yarattığı bazı durum ve tersliklerden mülhem olarak vazedilmiştir.
Zaman içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu adı altında listeye eklemiş, kurallar anonim bir hal almıştır.
1917 doğumlu Edward A.Murphy Jr.ABD Hava Kuvvetlerinde 1949da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi.
İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).
Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu.
Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi.
Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.
Bir kaç ay içinde "Murphynin Kanunları" mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958de de nihayet Websterin sözlüğüne girdi.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Redde Caesari quae sunt Caesaris.
* * *
Sezarin hakki Sezara.

OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder