13 Mayıs 2018 Pazar

ERBAKANIN OĞLU FATİH ERBAKANDAN ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER



ERBAKANIN OĞLU FATİH ERBAKANDAN ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER

Fatih Erbakan: 180 milyar dolarlık hizmet yapıp milletin cebinden 656 milyar doları aldılar

Fatih Erbakan babası Necmettin Erbakan'ın adını taşıyan vakıf aracılığıyla parti kuracağını açıkladı.

Varlık Fonu'nu "İflastan önce son durak" olarak nitelendiren Fatih Erbakan şunları söyledi:

Vakfımız 4 yılda 71 il ve 480 ilçede teşkilatlandı. Erbakan hocamızın zihniyetini açılarıyla oynamadan istikametini değiştirmeden orijinal şekliyle yeni nesile aktarmak için çalışıyoruz. Partileşmek için zamanlamayı iyi ayarlamak gerekiyor. 2019 seçimlerine yetişecek takvim de olabilir 2023 seçimi de olabilir. Bunu biraz gelişmeler ve şartlar belirleyecek. Milli Görüş'ün temel taşları İsmail Müftüoğlu Arif Ersoy Mehmet Bozgeyik Ahmet Tekdal başta olmak üzere çok sayıda kişilerle bu istişareleri yürütüyoruz.

ATATÜRK MİLLİ LİDER:

(10 Kasım'da Atatürk sevgisinin arttığı bir süreç yaşandı. iktidardan gelen açıklamaları samimi buluyor musunuz?) Allah bilir. Erbakan hocamız "Atatürk yaşasaydı milli görüşçü olurdu" sözünü ilgi çekmek için söylemedi. Neden? Atatürk Cumhuriyetin ilanıyla birlikte dışa bağlı olmadan tam bağımsız bir ülke millet olmamız için adımlar atmıştır. En önemlisi sanayi hamlesidir. Yerli ve milli düşünceye sahip bir lider olarak karşımıza çıkıyor. Atatürk'ün ağır sanayi hamlesini Erbakan da 70'li yıllarda uygulamıştır. Milli görüş hareketi de tam bağımsız Türkiye istemektedir.

IMF'YE ÖDENEN BORÇ:

Ekonomik olarak sıkıntılı noktadayız. Milletin inancı ile ilgili önemli adımlar atıldı. Pek çok haksız yasak uygulama bu iktidar döneminde ortadan kaldırıldı. Bunlar yeterli değil. IMF'ye borcumuzu sıfırladık diyorlar. Bizim sadece IMF'ye borcumuz yok ki! Devletin dış borcunu 65 milyar dolar artırdınız kamunun iç borcunu 400 milyar lira artırdınız. Ne demek? 23 milyar ödeme yapıp 175 milyar dolar borç yapmışsın. Bunun neresi başarı.

BORÇ 67 KAT ARTTI:

Daha vahimi bu iktidar döneminde vatandaşların bankalara olan borcu… 2002'de 6.6 milyar lira iken 2017'de 440 milyar liraya geldi. 67 misli artmış. Fakat asgari ücret ve memur maaşları reel baktığınızda en fazla 2 misli artmış. Devlet ve millet olarak toplamda borç yükü 1 trilyon doların üzerine çıkmış. Dış güçlerin bizi borca esir etme planı bütün hızıyla yürüyor. Dışarıdan borç bulmak için Varlık Fonu'nu devreye sokmuşlar. Erbakan hocamızın ifadesiyle 'babadan deden kalma antika eşyalarımızı borca karşı ipotek verme' dönemidir. Eskiden devletin garantisi yetiyordu şimdi Hazine'nin garantisi de yetmiyor. Bana somut elle tutulacak ipotek edilecek mal getirin deniyor. Türk Petrollerini Eti Madeni THY'yi Çay-kur'u garanti gösterip borç alıyorlar.

ÇÖKÜŞ YILLARI GİBİ:

Borcu ödeyemezsek bu varlıklar gidecek. O zaman Allah göstermesin ne olacak? Diyecekler ki; "Borcu ödeyecek haliniz kalmadı toprak verin!" İşte Osmanlı'nın çöküşünde bunlar yaşandı. Kapitülasyonlar Duyun-u Umumiye… "Efendim kağıt üzerinde borç 1 trilyonu geçsin borç yiğidin kamçısıdır 50 senedir her zaman borç olmuştur. " İyi de bu borç kağıt üzerinde durduğu gibi durmuyor ki! Sene de 20 milyar dolar devlet bütçesinden faiz ödüyorsun. Gebze'de yapılan köprünün maliyeti 1.2 milyar dolar. 15 senede bir Gebze köprüsü yapacağına senede 15 köprü yaparsın. Ankara-Konya hızlı tren maliyeti 450 milyon dolar. Sene de 40 hızlı tren projesi yapardın bu faize giden parayla.

MİLLETTEN ALINAN PARA:

İktidara geldiklerinden beri 436 milyar dolar faiz ödemişler. Nerdeyse T. C. 'yi baştan sıfırdan kurarsınız. 15 yılda faize 436 milyar dolar verdin. Tübitak'a ayrılan bütçenin 36 misli karayollarına ayrılan bütçenin 5 misli. "Yol yaptım havalimanı yaptım hızlı tren Marmaray köprüler yaptım. " Hepsi ne tutuyor; 180 milyar dolar. Millete ne kadara mal oldunuz? 436 milyar dolar faiz ödedin 175 milyar dolar iç-dış borcu artırdın 50 milyar dolar devletin malını sattın. Tüpraş Petkim Türk-Telekom… 656 milyar dolar yapıyor. Diyor ki; "Cebine 180 milyar dolar koymadım mı gözüne dizine dursun…" Giderken arka cebimden 656 milyar dolar aldın. Ne anladım bu işten?

İFLAS ÖNCESİ SON DURAK:

Önümüzdeki sene ağustos sonuna kadar ödenmesi gereken dış borç miktarı 173.5 milyar dolar. Devlet ve özel sektör beraber. Bu gidişatla bu ödemeyi çevirmesi mümkün değil. Muhtemel yeniden borç alacak. 'İhracat rekor kırıyor' deniyor. Peki ithalat ne durumda. Dış ticaret açığı yıllık 70 milyar dolar seviyesinde. Bizim 100 liralık mal ihracat etmek için 82 liralık ithalat yapmamız gerekiyor. Varlık Fonu iflastan önceki son durak. Varlık Fonu'nu ipotek ettirip borçlanıyorsun. Bu borcu ödeyemeyip yeniden borç alacağım dediğin zaman ipotek ettirecek varlığın kalmayacak. Allah göstermesin iflas noktasına gelinecek.

http://onurluhabercilerr.com/erbakanin-oglu-fatih-erbakandan-cok-konusulacak-sozler-fatih-erbakan-180-milyar-dolarlik-hizmet-yapip-milletin-cebinden-656-milyar-dolari-aldilar-2/1


a45UyF587661-180513221619 Oraj Poyraz At Neomailbox 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2018/05/13  16:48 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


Akilli, insanlarin en mutlusudur.

Hz.Ali

3-Araplar Icin Yazilan Kuran

Islam ortaya ciktigi tarihlerde Kuran kitaplasmis degildi. Sayfalar halinde daginik durumda ve hafizlar tarafindan ezberlenerek muhafaza edilmekteydi. Zaten kuranin yazildigi yillarda ki islevi gunumuzun Kanun Hukmunde Karanamelerinden farkli da degildi. Cogunlukla ortaya cikan bir soruna cozum bulmak icin yazilmis sayfalardan (ayetler) olusmaktaydi. Kuran sureler ve ayetler halinde Halife Osman zamaninda bir araya toplanarak kitaplastirilmistir. Hz.Muhammed kendi doneminde Kurani kitap haline getirme ihtiyaci duymamasi ilginc ve bir okadar da dusundurucudur. Bir postaci dusunun kendisine emanet edilen postayi yerine ulastirmadan ve kaybolma ihtimalini umursamadan olsun gitsin. Iste Hz.Muhammedin yaptigida tam olarak budur. Zaten Kuran sadece o gunlerle ilgili oldugunu ortaya koyan ayettlerle doludur. Ustelik Kuran da yazanlar sadece o gunlerle ilgili olmakla kalmaz, Araplar icin yazilmis bir kitap oldugunuda acikca dile getirir. Hernekadar Meal carpitmalari ile bu gercek gizlenmeye calissa da gercek gun gibi ortadadir.

Yasin-5 Kur an, atalari uyarilmamis, bu yuzden de gaflet icinde olan bir kavmi uyarman icin gonderilen.

Ibrahim-4 Her kavme sadece o kavmin kendi diliyle seslenir. O kavimden olan birini peygamber yollariz.

Fusilet-3. Bir kavim icin indirdigimiz Ayetleri detaylica aciklanmis Arapca bir Kurandir.

Ayettlerde acikca her kavme sadece kendi dilini konusan kendi icinden olan bir peygamberi elci atarim yaziyor. Bir baska seklide hic bir kavme o kavmin kendi dilinde olmayan bir Kitap gondermem ve o kavmin irkindan olmayan bir peygamber de atamam demektir. Bu durumda Kurana gore Turklere de Turkce konusan Turk bir peygamber atanmasi zorunludur, Kurana gore Turklere Bir Arap peygamber gonderilemeyecegi gibi Turklerin Kutsal kitabi Arapcada olamaz.Turklere Arap kavminin diliyle inen kitapla o kavimden bir peygamber gecerli degildir. Fusilet-3 ayetinde bir kavim icin oldugu aciktir ve bunlar Turkler degildir. Kuranin bakis acisina gore olmasi gereken budur.

Yusuf-2 Biz onu, akil erdiresiniz diye Arapca bir Kur an olarak indirdik.

Kuran kendini Arapca ve Arap kavmiyle sinirliyor. Bu ayeti Turklere uygularsak, eger Araplarin akil erdirebilmesi icin Arapca kuran gerekli ise Turklere de Turkce bir kitap indirilmesi gereklidir. Turkce indirilmemis bir kitabi Turklerin anlamasi yani akil erdirmesi beklenemez.

Butun insan dillerine cevrilemeyen, hatta Arap olmayanlarin dogru sekilde okumasi imkansiz olan bir kitabi butun insanlara yollamis olabilir mi? Kuran bunumu iddia ediyor? Hayir asla. Kuran tam tersini soyluyor. Kuran sadece Arapca konusan Arap kavmi icin geldigini soyler. Butun kavimlere ve butun dillere geldigi iddasinda degildir.

Kuran her kavme sadece o kavmin kendi dilinde inen mesajla seslenmek gerektirigini dile getiriyor. Yabanci bir peygamberle ve yabanci dilde inen kitapla degil. Yabanci dilde mesaj olmamalidir. Kuran yabanci dilde inen kitaba itiraz etmeyi mesru goruyor.

Fussilet-44 Eger biz onu baska dilde bir Kur an yapsaydik onlar mutlaka, Onun ayetleri genisce aciklanmali degil miydi? Baska dilde bir kitap ve Arap bir peygamber oyle mi? derlerdi. De ki: O, inananlar icin bir hidayet ve sifadir. Inanmayanlarin kulaklarinda bir agirlik vardir ve Kur an onlara kapali ve anlasilmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamiyorlar).

Bu ayete gore Turkler in neden dilimizde degil sorusunu sorma hakki dogmaktadir. Bu mantiga gore Turk olana Turkce olmayan bir kitap yollanamaz. Madem Araplar neden dilimizde inmedi demesinler isteniyor, Araplar sorabiliyor ise biz Turkler Turklere hic Arapca bir Kuran gonderilir mi diye neden sormayalim? Yoksa Tanri Allahin katinda biz Turklerin kayda degecek bir Millet olmadigimizi mi kabul edecegiz? Elbette Turk Milletini bu gozle kimse goremez. Bu ayete gore de Kuran dan biz Turkler sorumlu olamayiz.

Zuhruf-44 Suphesiz bu Kur an, sana ve kavmine bir ogut ve bir sereftir, ondan hesaba cekileceksiniz.

Nahl-64 Sana kitabi, ancak ayriliga dustukleri seyleri onlara aciklaman icin ve iman eden bir topluma dogru yolu gosterici ve rahmet olarak indirdik.

Bu ayetlerde butun kavimler ondan sorumludur denmiyor. Ayetler acikca Hz.Muhammed in ve Araplarin Kuran dan sorumlu olduklarini bahsederek, Ustelik Kuran nin yazilma nedeninin Arap kavminin sorunlarini cozmek oldugunu dile getiriliyor. Islamcilar, Kuran in bir Kavim e degil butun kavimlere gonderildigini anlatmak icin bir ayeti kanit gosterirler.

Enbiya-107 Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gonderdik.

Islamcilar Yukarda saydigimiz o kadar ayet ve kanit karsisinda, bir tek bu ayete sarilarak her seyi kurtarma cabasina girerler. Bu ayetteki Alem Arapca dir. Ayeti gordugunuz gibi ayetin her yeri cevrilirken, sadece Alem kelimesi Arapca olarak birakilmistir.

Alem kelimesi Kuranda bir cok yerde bilen kisi anlaminda cevrilirken burada oylece birakilir. Diyelim ki, Dogru ve bir sekilde Alem lafi herkes anlamindadir. Bu yeterli olmuyor. Turkce de ancak Dunya alem kelimesi herkesi ifade eder. Alem olarak Mekke alemini kastetmeniz de mumkundur. Kuranin geldi dendigi donemde Araplar icin Alem Mekke ve Medine ve yakin cevresinden ibarettir.

Hz.Muhammed soyle bir emir gonderse, cumle alem gelin en fazla Mekke nin hepsi gelsin yada soyledigi kisinin ailecek hepsinin gelmesini istemistir. Buradan tum Dunya anlami cikmaz. Kurani anlayarak okumak Islam in ilk kosuludur. Kurani okuyan Turk, Iranli, Afganli Musluman olamaz. Bu Milletler kendilerine ait olmayan bir dinle kandirilmislardir. Turk milletini kandirmanin en kolay yolu dindir. Bu dogru. Ama birde isin oteki yuzu var. Arap ne anlatirsa anlatsin Turkler Islama girdikleri ilk yillarda kendi islam oncesi inanclari ile harmanladiklari Islam inancini olusturdular. Yari Samanist yari Musluman bir toplum oluverdiler. Daha dogrusu Arap Muslumanligina degil, Turk tipi Muslumanliga inandilar.

Simdi Kurana bakarsak Turklerin kafasindaki Kuran ile gercek Kuran in birbirine hic uymadigini goruruz. Verilen ayetlerde goruldugu gibi Kuran kendini sadece Arap Kavmi icin duzenlenmis gosteriyor. Oysa Turklerin kafalarindaki hayali Kuran,butun kavimler icin duzenlenmis zannedilen bir Kuran. Gelin diger ayetlere de bakalim;

Sura-7 Sehirlerin anasi (olan Mekke de) ve onun cevresinde bulunanlari uyarman ve asla suphe olmayan toplanma gunuyle onlari korkutman icin, sana boyle Arapca bir Kur an vahyettik.

Enam-92 Iste bu (Kur an) da, bereket kaynagi, kendinden oncekileri (ilahi kitaplari) tasdik eden ve sehirler anasini (Mekke yi) ve butun cevresini (tum insanligi) uyarasin diye indirdigimiz bir kitaptir.

Mealciler; sehirler anasini (Mekke yi) ve butun cevresini (tum insanligi) uyarasin diye indirdigimiz bir kitaptir der. Mekke cevresini yazan yeri tum insanlik diye cevirirler. Bir sehrin cevresi anlamindaki kelime tum insanlik anlamina getirilir. Ustelik Kuranda her kavmin ayri bir memleketi ve ayri bir ana kenti oldugunu soyler. Yani her kavmin ana kentine ve cevresine ayri bir peygamber gereklidir. Yani ana kent yok ana kentler var.

Kasas-59 Rabbin kendilerine ayetlerimizi okuyan peygambeleri memleketlerin ana merkezlerine gondermedikce, o memleketleri helak edici degildir. Zaten biz ancak halki zalim olan memleketleri helak etmisizdir.

Her memleketin bir ana sehri bir de cevre sehirleri vardir. Kurana gore her memeleket icin o memleketin ana sehrine elci gonderilirdi. Hz.Muhammed Araplarin ana kentini ve Araplarin cevre kentlerini uyarmak icin Arap memleketinin ana kenti Mekke ye yollandi. Kuran a gore ayni sekilde diger memleketlerin ana kentlerini ve cevre kentlerini uyarmak icin peygamberler yollanmalidir.

Kasas-59 Rabbin kendilerine ayetlerimizi okuyan peygambeleri memleketlerin ana merkezlerine gondermedikce, o memleketleri helak edici degildir. Zaten biz ancak halki zalim olan memleketleri helak etmisizdir

Suara-208 Biz, hicbir kenti helak etmedik ki onun uyaricilari olmasin (helak etmeden once mutlaka uyarici gonderdik)

Talak-8 Rabbinin ve O nun elcilerinin emrinden uzaklasip azmis nice memleketler vardir ki, biz onlari (ahalisini) cetin bir hesaba cekmis ve onlari gorulmemis azaba carptirmisizdir.

Yani diger memleketlerinde ana kentleri ve kendilerine ait ayri birer peygamberleri vardir, Kurana gore var olmak zorundadir. Hz.Muhammed sadece bir memleketin ana kentine ve cevre kentlerine yollaniyor. butun memleketlerin ana kentlerine degil. Mesela Ad kavminin uyarmak icin o kavmin ana kenti olan Irem sehrine Hud peygamber yollanmis.

Fecr Suresi-6-8 Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptigini gormedin mi? Yuksek sutunlar sahibi Irem e. Ki sehirler icinde onun bir benzeri yaratilmis degildi.

Furkan-51 Eger Isteseydik butun beldelere ayri ayri Peygamber yollardik.

Burada anlatilan tek sey bir kavme vahiy yollarken hangi tarzda yolladiginin aciklanisindan ibarettir. Bir kavmin her kentine degil sadece ana kentine peygamber yollariz diyor. Zaten diger ayetler Ana kent Mekke ve cevre kentlerin arap beldeleriyle sinirli oldugunu acikca soyluyor. Ustelik Kurana gore Hac ziyareti ile yukumlu olan kisiler; Arabistan memleketi, Ana kenti Mekke ve cevresindeki colde yasayan Araplardan baskasi degildir.

HACC-25 Mescidi Haramin(kabenin) oldugu kente oturan yerliler ve cevresindeki colden buraya gelenler (Mekke de oturmayan araplar) icin ziyaret yeri yaptik.

Sonuc olarak Kuran da bir kavmin yasadigi memlekette her sehre ayri ayri peygamber yollamayiz. Sadece o kavmin ana kentine, O kavmi ve yasadiklari cevre kentlerini de uyarsin diye, o kavmin dilinde peygamber yollariz denmektedir. Kuran nin bu hukumlerini Islama uyarlarsak Hz.Muhammed Arabistanin ana kendi Mekkeye gonderilmis ve sadece Araplari uyarmakla gorevli bir peygamberdir. Bu mantiga gore Islam da Arap dinidir, Turkler veya baska bir millet Islam dan sorumlu tutulamaz.

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/05/27/3-araplar-icin-yazilan-kuran/

Si vis pacem para bellum
* * *
Eger baris istiyorsan savasa hazirlan.

Latin Atasozu

Susmak, sana agirbasli bir elbise giydirir ve sonunda ozur dileme zorundan korur.

Hz.Ali


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder