7 Şubat 2020 Cuma

MİYASE İLKNUR : İMAMOĞLU’NU BEKLEYEN TEHLİKE

Siz asıl makalenin son yarısına dikkat edin.
Bir baraj projesi yalnızca nam olsun, sefa olsun denilerek orijinalden farklı olarak beton baraj şeklinde inşaa edilince ne olmuş, halkın parası nasıl ziyan olmuş..
Bir onu okuyun.

Akla, bilime kıymet vermeyen, inancı önemseyen İslam ikliminin bir sonucu bu.
Bu imam hatip zihniyetinin bir ürünü.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


MİYASE İLKNUR : İMAMOĞLU'NU BEKLEYEN TEHLİKE

7 Eylül 2019 Cumartesi

Seçilmesinin üzerinden 2.5 ay gibi bir zaman geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu bu sürede en zorlayan olay 17 Ağustos'ta aşırı yağış nedeniyle yaşanan sel felaketi oldu. Ne yağmurun yağışı ne de oluşan selin sorumlusu elbette İmamoğlu değildi. O nedenle yandaşlar buradan vuramayınca olay günü Bodrum'da tatilde olmasının üzerinde tepindiler. Tatil konusuna hiç girmeyelim. Bu konuda yeteri kadar görüş beyan eden oldu. Bundan sonra da yağmurlar yağacak İstanbul'un betonlaştırılması ve dere yataklarına kuleler dikilmesi nedeniyle muhtemelen yine seller olacak. Erken uyarı ve bazı ufak tatiller dışında yapacak fazlaca bir şey yok. Dereleri eski haline getirmemiz ve beton blokları yıkmamız da mümkün olamayacağına göre bu konuda İmamoğlu'nu suçlamak yersiz. Ama bir konu var ki şimdiden önlem alınmaz ve gerekli açıklamalar yapılmazsa İmamoğlu'nun önümüzdeki yıllarda baş ağrısı olacaktır. O da yağmurun ve selin tam zıddı olan bir kuraklık ve sonrasında başlayacak olan su sıkıntısı.

Birkaç yıldan beri meteorolojik deyimle "ıslak periyot"ta olması nedeniyle aşırı yağış alan İstanbul'un su sıkıntısı olmadı. Bu yıl da böyle bir tehlike yok. Uzmanların belirttiğine göre dünyada iklim periyotları 5 ila 10 yıl kadar sürüyor. İstanbul son beş yıldır "kurak periyot" yaşamadı. Meteoroloji mühendislerinin anlatımından anlıyoruz ki İstanbul'un önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyoda geçmesi kuvvetle muhtemel. Eğer bu yıl ıslak periyot olmasaydı Melen Barajı da devreye girmediği için İstanbul su sıkıntısı yaşayacaktı.

Geçenlerde bir yemekte bir araya geldiğim su konusunda Türkiye'nin en deneyimli bir bilemedin iki isminden biri olan dostumla İstanbul'un su sorunu ve çözümü konusunda sohbet ettik. Anlattıkları ve uyarıları önemliydi.

1994 yılında master planı yapılan Melen Projesi'nin birinci ve ikinci etabı regülatör üçüncü aşaması da baraj olarak planlanmıştı. Barajın tamamlanıp devreye girmesi halinde bir milyar metreküp suyu 2015 yılında 300 milyon 2018 yılında 300 milyon doygun nüfusta yani 2028 yılında da 300 milyon metrüküp olmak üzere üç aşamada İstanbul'a verilmesi öngörülmüştü. Melen Projesi ile İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 75'i sağlanacaktı. Sakarya'nın Kocaali ilçesinde 28 Aralık 2015 günü temeli atılan barajın bir yıl sonra bitirilmesi planlandı. Barajın temel atma töreninde konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu "Müteahhitlerden barajın 7 Aralık 2016 günü saat 13.59'da bitirilip teslim edilmesini istiyorum" dedi. Bakan yalnızca gün ve saat değil dakika bile verdi. Ancak saati ve dakikası bile verilen açılış töreni hâlâ yapılmadı. Açılış töreninin yapılamayışı barajın tamamlanmadığından kaynaklı değil. Baraj tamamlandı ama açılamıyor. Çünkü baraj su tutmaya başlarsa çökecek.

AKP tıpkı İstanbul Havalimanı'nda olduğu gibi tıpkı Karadeniz otoyol projelerinde olduğu gibi bilimi göz ardı edip gösteriş için barajın projesini değiştirince milyarlarca lirayı toprağa gömdü. Melen Barajı'nda zeminle baraj tipi uyuşmadığı için çökme riski var. Fizibilite ve kesin projede Melen Barajı'nın tipi kaya dolgu olarak planlanmıştı. Zemine göre oraya ancak kaya dolgu bir baraj yapılabiliceği uzmanlar tarafından fizibilite raporunda açıkça belirtilmesine rağmen DSİ Genel Müdürlüğü ile İstanbul Bölge Müdürlüğü stanbul'un da bir beton barajı olsun" anlayışı ile zemine uygun olmayan beton baraj yaptılar. Şimdi de baraj bitmiş ama işletmeye alamıyorlar. O beton baraj zeminle uyum sağlamadığından dolayı su tuttukları anda baraj yıkılabilir.

Brezilyalı uzman da derman olmadı

Barajın bu sorununu ortadan kaldırmak için geçtien aylarda Brezilya'dan bir uzman getirdiler. Brezilyalı uzman da "benim konum değil" deyip çekip gitti. Açılışı dört kez ertelenen barajımız sırf şan olsun diye beton yapıldı. Tekniği ve bilimi göz ardı edenler barajda su tutmaya cesaret edemiyorlar.

Eğer İstanbul'da önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyot başlarsa yandı gülüm keten helva. Susuzluktan kırılacağız. Yandaş medya ve hükümet "Geldi İsmet kesildi kısmet" "Bak Cehape geldi yine İstanbul Kerbela'ya döndü" diye başlayacak vaveylaya.

İmamoğlu şimdiden Melen Barajı'nın akıbetini hükümete sormalı ve kamuoyuna bu gerçeği açıklamalı. Yoksa sorumluluk üstüne kalacak. Bu da yetmez madem ki Melen Barajı bu haliyle İstanbul'un su derdine derman olamayacak o zaman İmamoğlu su konusunda alternatif çözümler üretecek profesyonel bir uzman kadro ve çözümler konusunda projeleri olan bir İSKİ Genel Müdürü ile çalışmak zorunda.

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1568163/imamoglu_nu_bekleyen_tehlike.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Turkiye Cumhuriyeti ni kuran Turkiye halkina Turk milleti denir...

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

70. IYILER, KOTULER, MASUMLAR, SUCLULAR UZERINE "AYIRMAKSIZIN" BELA VE SIKINTI DUSUREN BIR VARLIGI "ADALET VE IYILIK ALLAHI" OLARAK ADLANDIRMAK SACMADIR; FELAKETLERININ TEK NEDENININ KUCAGINDA, FELAKETLERIYLE AVUNMALARINI INSANLARDAN ISTEMEK PEK GARIPTIR

Bedensel aci ve bedensel zarar, bedensel gunahin cezasi sayilir. Buyuk sikintilar, hastaliklar, kitliklar, savaslar, depremler, ahlak bozukluklari, insanlari cezalandirmak icin Allah'in genel olarak kullandigi araclardir. Bu yolla, bu kotulukleri, adil ve iyi bir Allah'in sertligine baglamakta pek zorluk cekilmez. Bununla birlikte, sikintilarin, bu felaketlerin, iyiler ve kotuler, dinsizler ve sofular, masumlar ve suclular uzerine "ayirt etmeksizin" dustugunu gormuyor muyuz? Bu hareket tarzinda, fikri, bircok felaketzedelere bu kadar avutucu gorunen bir varligin adaletine ve iyiligine bizim hayran olmamiz nasil istenir? Madem Allahlarinin olaylarin hakimi oldugunu, bu dunyanin olaylarinin tek duzenleyicisi ve dagiticisinin Allah oldugunu unutuyorlar, bu bedbahtlarin dimaginin karismis olmasi gerekir. Bu durumda, tesellisini kucaginda bulmak istedikleri sikintilardan dolayi bizzat Allah'a satasmalari, Allah'i kinamalari gerekmez midir?

Zavalli baba! Sevgili bir cocugunu ya da mutlulugunun dayanagi olan esini yitirmenin tesellisini iyiliksever Tanrinin kucaginda ariyorsun. Heyhat! Gormuyor musun, onlari senin Allah'in oldurdu? Senin Allah'in seni sefil ve perisan etti. Sen ise istiyorsun ki, sana yonelttigi igrenc darbelerden dolayi Allah seni avutsun, teselli etsin!

Teolojinin tuhaf ve metafizik gorusleri insan ruhundaki en basit, en acik, en dogal dusunceleri o derece alt ust etmeyi basarmistir ki, Allah'i kotulukculukle suclayamayan sofular, talihin en kotu darbelerine dahi, iyilikci Allah'in bir kesin kaniti olarak bakmaya alismislardir. Sikinti ve keder icinde bulunduklari zaman, Tanrinin kendilerini sevdigine, Tanrinin kendilerini yokladigina, Tanrinin kendilerini sinamak istedigine inanmalari bunlara emredilir. Bu yolla, din, kotulugu iyilige donusturmeyi basarmistir! Bir inancsiz, cok hakli olarak, "Tanri sevdiklerine boyle davraniyorsa, beni hatirina getirmemesini kendisinden pek ziyade rica ederim" diyebilir.

En muthis sikintilarin, en tuyler urpertici huzun ve kederin, ilahi alametlerin teveccuhu olduguna inanmak icin, cok iyi oldugunu soyledikleri Tanrilari hakkinda, insanlarin cok zalimce, cok kotu fikirler edinmeleri gerekli oldu! Bu durumda, dusmanlarina aci cektiren kotu ruhlu bir seytan, en sevgili dostlarina sik sik siddetli sikintilar hissettirmekle mesgul olan iyilik Allahindan bazen daha usta, daha tertipli mi olacak? (Kotu ruhun dusmanlarini sikintiya sokmasi, kerim ve rahman adlarini tasiyan Allah'in sevdiklerini zulum etmekle mesgul olmasindan elbette daha anlasilir bir hareket olur. ) "Allah sevdiklerine dert verir" inanci bilinir. Bu ne yikici, ne kadar bozucu ve ne kadar kokusmus bir inanctir. (A. C. )

- - - - - - - - - - - - -
Agir kosullarda calismaktan, bogaz kavgasindan, komsularla didismekten, sinema, futbol, bira ve en onemlisi de kumar yuzunden kafalarini calistirmaya firsat bulamiyorlardi.
Onlari denetim altinda tutmak hic de zor degildi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Isa'nin oldukten sonra dirilecegi oykusu bir hayalet oykusudur; urkek bir hayal gucunun her an gozunde canlandirabilecegi ve bonlerin de inanabilecegi gibi bir hayalet oykusu.

PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder