Evet, ait olduğun medeniyet değerleri seni tanımlar.
Ve işte bizim problemimizin ana damarı da budur.
İslam medeniyeti bir yanılsama, bir hülyadır.
Yoktur böyle bir şey.
Yepyeni bir şeyler yaratmamıştır.
Eskinin iyi ve yararlı pek çok şeyini tahrip etmiştir.
Yıktığını zannettiğinin yerini de dolturamamıştır.
Ortada olan yalnızca ilahi kaynaklarca endoktrine edilmiş, sistematik bir ahlaksızlık, daha doğrusu ikili ahlak sistemi, yağma ve talan düzenidir.
Esas olan insanlık tarihi boyunca kesintisiz ve belirli bir süreklilik taşıyan medeniyet evrimidir
İslam ise bu süreçte bir kesinti, duraklama, bir sapmadır.
İslam ülkelerinin Arap kökenli olanlar İslamın kaynaklarına en yakın olanlar olduğu için ilk onlar patenaj çekmeye başladılar.
Sonra sıra Farisi ve TÜrklere geldi.
O gün bu gündür, patenaj çekiyoruz.
Atatürk bir nefesti, bir fırsattı.
Ancak, görünen o ki, Türk milleti kucağına bırakılmış olan bu fırsatı hakkını vererek değerlendirememektedir.
Ve İslam ülkeleriyle beraber saplandığı bataklığa tekrar balıklama atlamak ta israrlı ve kararlıdır.
Evet, Türk halkı her gün giderek daha çok gündelik yaşamını İslami ölçülere göre tanzim etmeyi tercih etmektedir.
Bunun elbette siyasi, ekonomik, sosyal sonuçları olmaktadır.
Günümüz Türkiye'sinde yaşanan gündelik olayların hemen pek çoğunda dip sebep İslamdır.
Ve en büyük yanılgı ise, İslam pratiğinde ortaya çıkan arızalı, çıkmaz, açmaz durumların bizim yorumlarımız, anlayış ve algımızdaki hatalar sebebiyle ortaya çıktığı düşüncesidir.
Hayır, Araplar İslamı hakkını vererek anlamıştır.
Ve evet, giderek new zuhur hocalar sayesinde Türkler de İslamı daha doğru, daha tutarlı şekilde anlamaya başlamıştır.
Ve bu bizi asla hayal etmediğimiz, tahmin etmediğimiz o İslam bataklığına tekrar sokmaktadır.
Sonuçları itibariyle ülkenin İslami hassasiyetleri, anlayış ve yargıları arttıkça, geliştikçe her geçen gün daha akıldışı, saçma, zırava, insanın doğasına aykırı işlere şahit olmaya başladık.
L2fSIJNoA0xfSNxA
ERDOĞAN: HANGİ MEDENİYETE GÖRE İLİŞKİLERİNİZİ DÜZENLİYORSANIZ ORAYA AİTSİNİZ DEMEKTİR
14:41 07.09.2019
Eskişehir Odunpazarı Modern Müze'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "İlişkilerinizi hangi medeniyete göre düzenliyorsanız oraya aitsiniz demektir kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz" dedi.
Kulis: Erdoğan Beşir Atalay için 'Partiden istifa etmiş benden randevu istiyor gelmiş 70 yaşına' dedi
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
- Kendi tarihine kültürüne sanatına sahip çıkamayan bir ülkenin ve toplumun bir süre sonra kimliğini kaybetmesi kaçınılmazdır.
- Ülkemizdeki evlatlarımızın eğitime erişebilmesi için yeni derslikler inşa ettik ve içlerini donattık.
- 632 bin yeni öğretmeni göreve başlattık.
- Kültür ve sanat alanında ülkemizin hak ettiği yere gelmesini sağlamanın mücadelesi içindeyiz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde ülkemizdeki en büyük kütüphaneyi inşa ettik. 29 Ekim'de bu kütüphaneyi resmen açmayı planlıyoruz.
- İstanbul'da Rami Kışlası'nı kütüphaneye çeviriyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir Odunpazarı Modern Müzesi açılışında konuşuyor https://t.co/Xy IYpvFFyS
— T. C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) September 7 2019
Fuat Oktay - Recep Tayyip Erdoğan
© AA / Raşit Aydoğan
Erdoğan 'Kapıları açarız' demişti: Oktay'a göre 'bu ne bir tehdit ne bir blöf bu bir gerçek'
- Medeniyet demek kültür ve sanatı da yeniden ve yeniden inşa etmektir. Bu topraklarda üretilmiş her türlü sanat eseriyle topluma rengini vermiş tüm güzelliklerle iftihar edeceğiz. Ama daha önemlisi biz bunların üzerine ne koyduğumuza da bakacağız.
- Geçmişimize doğru dürüst sahip çıkamıyorsak şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir.
- Kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz.
- Hangi medeniyete göre ilişkilerinizi düzenliyorsanız oraya aitsiniz demektir.
-
Ekim'in 21-22'sinde Japonya'da İmparatorun devir teslimi ile alakalı resmi törene katılacağız.
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Turk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
38. NE INSAN NE DE EVREN RASTLANTININ ESERIDIR
Bu durumda; "Insan, evren ve butun icerigi rastlantinin eseri midir?" diyeceksiniz. Hayir, size tekrar ediyorum: Evren asla bir eser degildir; evren butun eserlerin etkenidir, kapsadigi varliklarin tumu bu etkenin zorunlu eserleridir ki bazen onun hareket bicimini bize gosterir, ancak seyrini cogunlukla gizli tutar. Gercek etkenler hakkindaki bilgisizliklerini ortmek icin, insanlar "rastlanti" kelimesini kullanirlar. Her ne kadar insanlar tarafindan bilinmeseler de, bu etkenler kesin kurallara gore eylem ve etkide bulunmanin asla disinda kalmazlar; etkensiz asla bir eser yoktur.
Doga oyle bir kelimedir ki, varliklarin, cesitli maddelerin, sonsuz bilesimlerin, kombinasyonlarin, gozlerimizin tanik oldugu cesitli hareketlerin toplam buyuklugunun coklugunu ifade etmek icin kullaniriz. Gerek organik, gerek inorganik butun cisimler, gordugumuz eserleri zorunlu olarak olusturmaya ozgu birtakim etkenlerin sonuclaridir. Dogada hicbir sey rastlanti olarak yapilmaz; orada her sey sabit yasalari izler. Bu yasalar bazi eserlerle etkenleri arasindaki baglantidan baska bir sey degildir. Bir madde zerresi baska bir zerreyle yanlislikla ya da rastlantisal olarak karsilasmaz. Bu karsilasma, sabit yasalarin eseridir. Bu yasalar, benzer durumlarda zorunlu olarak yapmakta olduklari ve baska turlusunu yapamadiklari icin, her varligin hareket etmesini gerektirir. Zerrelerin toplumsal rastlantisalligindan soz etmek ya da rastlantiya bazi etkenler atfetmek, cisimlerin birbirleri uzerinde etki yapmalari, birbirleriyle karsilasmalari yasalari hakkinda bilgisiz oldugunu soylemektir.
Dogaya, varliklarin ozelliklerine ve bazi nedenlerin birlesmesinden zorunlu olarak meydana gelmis olan sonuca hic asina olmayanlar icin her sey rastlanti olarak gorunur. Gunesi, sistemimizin merkezine koyan, rastlanti degildir. Gunes, dogasi geregi ve olusmus oldugu cevherin eseri olarak bu yeri isgal eder ve buradan, cevresindeki gezegenlerde bulunan varliklara hayat vermek icin isimasi zorunludur. . .
- - - - - - - - - - - - -
Insanin azinlikta olmasi, tek kisilik bir azinlik olmasi bile, deli oldugu anlamina gelmiyordu.
Bir dogru vardi, bir de dogru olmayan dogruya sarildigin zaman, tum dunyayi karsina bile alsan, deli olmuyordun.
akillilik cogunluga bakilarak soylenmez.
George Orwell 1984
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Dinler, doga gerceklerinin, hakkinda cok onemli nedenler one surmedigi sonuclardir.
BIERCE,AMBROSE (1842-1914) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder