7 Şubat 2020 Cuma

MURAT İDE : 21 YIL ÖNCE 21 YIL SONRA.



MURAT İDE : 21 YIL ÖNCE 21 YIL SONRA.

Barış Pınarı Harekatı'yla askeri güç devreye sokularak diplomatik masa kuruldu.

Bu doğru ve olumlu bir adım.

Ancak içinde bulunduğumuz daha doğrusu içine düşürüldüğümüz durum açısından olumlu.

Şimdi ekranlarda köşelerde 'Zafer' nutukları atılıyor ya aslında tablo hiçte öyle değil. .

Zafer mi ehveni şer mi?

Şimdi "Stratejik derinlik adlı bataklığa saplanmasaydık ne olurdu?" sorusunun cevabıyla başlayalım.

Çünkü örneği var.

O derinlik ya da bataklığa düşmeden önce 1998 yılında varılan bir mutabakat var; Adana Mutabakatı. .

Kiminle kim arasında?

Ankara ile Şam arasında. .

O dönemde de ordumuzun caydırıcı gücü devreye girdi. Sınırı geçmedi ama sınırda boy göstermesi yetti.

Adana Mutabakatı'nın ardından da teröristbaşı Suriye'yi terketmek zorunda kaldı.

Dolayısıyla AK Parti iktidarlarının Türkiye'yi düşürdüğü çukur öncesi bir mutabakata varılacaksa araya ne Washington ne Moskova ne Brüksel ne Tahran giremiyordu. .

Beyaz Saray'ın algı operasyonu 'Beyzbol sopasını' yıllarca dillerine doladılar ama o dönem Türkiye kendi işini kendi görebiliyordu. .

Peki ya bugün?

Beyzbol sopalı fotoğrafın üzerinde tepinenlerin Türkiye'yi getirdiği nokta açık;

Suriye ile ilgili bir mutabakat söz konusu olduğunda 1 hafta içinde yaşadığımız gibi ya Washington'la ya da Moskova'yla mutabakat sağlamak zorundayız.

Mesele Şam'la ama mutabakat Washington ya da Moskova'yla. .

İşte 'Zafer' dedikleri şey bu.

Geçen hafta partisinin grup toplantısında ne dedi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

- Suriye'nin bir bölümünde adım atmak için Amerika'yla bir başka bölümünde adım atabilmek için Rusya ile anlaşmak zorundayız. . Geldiğimiz nokta bu. .

İşte ben de onu diyorum; 'zafer' diye tabir ediliyor ama geldiğimiz nokta bu. .

1998'de mutabakatı doğrudan muhatabıyla Şam yönetimiyle yapabilen Türkiye'den Amerika ya da Rusya'yla mutabakat yapmak mecburiyetine. .

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyimiyle; Nerdeeeeeen nereye?

**

Tabi Amerika'yla ayrı Rusya'yla ayrı mutabakat Türkiye'yi önümüzdeki günlerde neyle karşılaştıracak bilemiyoruz. .

Ama size bir şey söyleyeyim mi; Başı dertte olan biri var. Meral Akşener'in tarifiyle "Peluş kafalı adam"

Amerikan devletini yıllardır çabaladığı bir bölgede taca çıkaran Trump'ın önüne konacak fatura ilginç olacak.

Bakın konabilecek demiyorum konacak diyorum. .

Trump umurum değil de o faturanın KDV'sinin gideceği adres konusunda tedirginim.

Stratejik derinlik(!) adlı çukuru derinleştirirse sıkıntı. .

**

Dedim ya zafer diye pazarlanan tabloya bakmayın siz. .

Suriye konusunda 21 yıl önce doğrudan Suriye ile mutabakat yapabilen Türkiye yok artık. .

Kendi sınırlarının güvenliği konusunda Amerika veya Rusya'nın icazetini almadan yerinden kıpırdayamayan Türkiye var. .

Bu çaresizlik zaferse eğer daha da bir şey demiyorum. .

DÜZELTME

İki gün önceki yazıda Anadolu Ajansı'nın Afrikalı gazetecilere vereceği 'gazetecilik' eğitimine dair fikrimi paylaşmıştım. .

Habercilik yapamayan bir kurumun başkasına habercilik dersi vermesi bence hala enteresan. .

Yazıda bu eğitimin Deniz Feneri Derneği'nce organize edildiği bilgisi vardı. .

Eski bir çalışma arkadaşım Fevzi Yalçın kardeşim aradı.

Bu çalışmayı Deniz Feneri Derneği'nin düzenlemediğini işbirliği yaptığı Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi (AKEM) programa dahil olduğu için iletişim desteği verdiğini belirtti. .

Fevzi kardeşim öyle diyorsa öyledir tereddüt etmem. .

Dolayısıyla Deniz Feneri tarafından düzenlendiğini ifade ettiğim başlığımı geri çekiyorum.

Son olarak da yazı ya da haberlere gelen 'Saldırgan' yanıtlara alıştığımız yılların ardından nezaket dolu bilgilendirme için de ayrıca teşekkür ediyorum. .


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Milli egemenlik oyle bir nurdur ki onun karsisinda zincirler erir tac ve tahtlar batar mahvolur.
Milletlerin esirligi uzerine kurulmus muesseseler her tarafta yikilmaya mahkumdurlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

24. ILAHIYATIN DIKKAT CEKEN CELISKILERI

Din; mekansiz olmakla birlikte sonsuz olan, genisligiyle her yeri dolduran, arzusunu hicbir zaman uygulamayan, son derece iyi olan ve bununla birlikte hep hosnutsuzlar meydana getiren, duzeni seven ve bununla birlikte yonetiminde kargasa hukum suren bir zatin onunde diz cokturur. Ilahiyatin "Allah"i nedir, simdi dusunulsun.

- - - - - - - - - - - - -
Butun insanlar dusmandir!
Butun hayvanlar yoldastir!

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Ne Incil benim kitabim ne de Hiristiyanlik benim meslegim.

LINCOLN,ABRAHAM (1809-1865) ABD'nin on altinci baskani.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder