Ergenekon, Balyoz ve Benzer Davalarda Ölüme Sürüklenenler-3
30 Eylül 2013
B- Dava Süreçlerinde Ağır Hastalıklara Yakalanarak Sağlıkları Bozulanlar:
1-Emekli Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur
Dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur emekliye ayrıldıktan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı oldu.
Milyonlarca yurttaşın katıldığı 2007 Nisan ve Mayıs aylarındaki Cumhuriyet Mitinglerinin organizatörleri arasında yer aldı.
Fethullah Gülen Cemaatine yakın Nokta dergisinde yayımlanan ve dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlüklerin yayımlanmasının ardından 2003 ve 2004 yıllarında "Sarıkız ve Ay ışığı" gibi darbe planları yaptığı iddiasıyla Ergenekon soruşturması kapsamında 1 Temmuz 2008 sabahı oturduğu askeri lojmanda gözaltına alındı.
Eruygur, 5 Temmuzu 6 Temmuza bağlayan gece yarısı İstanbul Özel Yekili Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandı.
Şener Eruygur tutuklandıktan 2 ay sonra 17 Eylül 2008′de Kocaeli-Kandıra Cezaevinde beyin kanaması geçirdi ve kaldığı koğuşun merdivenlerinden düşerek yaralandı.
Uzun süre Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yoğun bakımda tedavi gördü.
Sağlığının bozulması nedeniyle tahliye edilen Eruygur'da hafıza kaybı, motor fonksiyon kaybı ve görme kaybı gibi sekeller ortaya çıktı.
Ergenekon karar duruşmasında müebbet hapis cezası verilen 72 yaşındaki Eruygur hakkında yakalama kararı da verildi.
Adliyede tutuklama kararının yüzüne okunmasının ardından cezaevine gönderilen Eruygur'un avukatı Filiz Esen ise karara itiraz etti"Müvekkilimin sağlık durumu iyi değil" diyen Esen "böyle bir durumdayken tutuklanması yaşam hakkı ihlalidir" dedi.
2- Prof.Dr.Mehmet Haberal
Transplantasyon cerrahisinde dünya çapında bir uzman olan Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof.Dr.Mehmet Haberal 13 Nisan 2009′da Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı, 17 Nisan 2009'da Ergenekon Örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle İstanbul'da nöbetçi 14.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı.
Tutuklandıktan sonra rahatsızlanan Haberal, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı, 21 ay İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde kalan Haberal, 11 Şubat 2011′de Halkalı'daki Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi'ne nakledildi.
Haberal'ın doktoru Cengiz Çeliker Ergenekon'a yardım ve yataklık etmek suçundan tutuklandı.
11 Ocak 2011′de Mehmet Haberal'a verilen 'taburcu edilebilir' raporunun saklandığı iddiasıyla ilgili olarak İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Profesör Doktor Erhan Kansız da tutuklandı.
Yandaş medya ve cemaat medyasında Haberal'a karşı yoğun bir psikolojik harekât yürütüldü, yargılanmadan suçlu ilan edildi.
Haberal hasta değildi, hastanede değil hücrede kalmalıydı.
CHP milletvekilliği adaylık sürecinde de her akşam Haberal'ın milletvekili olup hapisten çıkmaya çalıştığı iddia ediliyordu.
Silivri'de 5 Ağustas 2013'teki karar duruşmasında 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen Haberal içeride yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.
Haberal'ın ağır kalp sorunları yanında yüzüne baktığınızda altta başka bir hastalık mı var dedirtecek kadar çökmüş bedeni oldukça dikkat çekiciydi.
Bu görünüm yıllar önce benzer bir operasyon sürecinde aylarca tutuklu kalan ve sonrasındaki yargılama aşamasında isnat edilen tüm suçlardan beraat eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yücel Aşkın'ın görünümünü çağrıştırıyordu.
3 – Ergün Poyraz
Ergün Poyraz'ın "Refah'ın Gerçek Yüzü" isimli kitabı 1998 yılında Vural Savaş tarafından açılan Refah Partisi'nin kapatılma davasında delil olarak kullanıldı.
Poyraz'ın Fethullah Gülen ile ilgili yazdığı kitaplar Gülen hakkında açılan davada delil olarak kullanıldı.
Ergün Poyraz bu davada tanıklık yaptı.
Adalet ve Kalkınma Partisi ideolojisi, parti kurucuları ve ileri gelenleri hakkında yazdığı "Takunyalı Führer", "Hilafet Ordusundan Arap Kürt Partisine", "Patlak Ampul", "Musa'nın Gül'ü", "Musa'nın Çocukları", "Musa'nın Mücahiti", "Musa'nın AKP'si", "AKPapa'nın Temel İçgüdüsü" gibi muhalif kitapları ile tanındı.
Ergün Poyraz Ümraniye'de bir gecekonduda bulunduğu ileri sürülen bombalar nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında 27 Temmuz 2007 sabahı Ankara'da gözaltına alındı ve ardından tutuklandı.
Ergenekon davasının en uzun süreli tutuklu sanıkları arasında yer alan Poyraz, 6 yıl cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra karar duruşmasında 29 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edildi.
Hipertansiyon ve şeker hastalığı olan Poyraz 2004 yılında kalp krizi geçirdi ve ardından bypass ameliyatı oldu.
Gözaltı sürecinde kalbindeki rahatsızlığın yinelenmesi nedeniyle 2007 yılında yeniden anjiyo yapıldı ve bir damarının yüzde 80 tıkanıklık saptandı.
Poyraz'ın tutuklu bulunduğu süre içerisindeki ağır koşulların da etkisi ile kalbindeki rahatsızlığın nüksettiğini, İstanbul'da Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'nde 28 Temmuz 2011 tarihinde yeniden yapılan anjiyoda 2 damarının izlenemediğinin bildirildiğini ve ilaç tedavisi ile "düşük kolesterollü diyet" önerildiğini ifade eden avukatı Hüseyin Buzoğlu, cezaevindeki yemeklerin çok yağlı olması nedeniyle Poyraz'ın yemekleri yeniden suyla yıkayarak yemek zorunda kaldığını söylemişti.
Buzoğlu: "Sayın Poyraz'ın anjiyo CD'si tarafımdan kalp damar cerrahisi uzmanlarına takdim edilerek tavsiyeleri talep edilmiş ve 2 damarının izlenememesi dışında, 1 damarında da daralma olduğu bildirilmiştir.
Sayın Poyraz'ın daha önce de bypass ameliyatı geçirmesi, yaşının genç olması, bypass olan damarlarında daralma ve tıkanmanın mevcudiyeti ile cezaevindeki ağır koşullar birlikte değerlendirildiğinde, 'bilgisayarlı tomografi anjiyografisi' yapılmaksızın sadece ilaç tedavisi önerilmesinin ileride onarılması olanaksız hayati risk doğurabileceği ifade edilmiştir.
Sayın Poyraz, bu bilginin kendisine aktarılması ertesinde Cezaevi Müdürlüğü'ne 8 Ağustos 2011 tarihinde yazılı müracaatta bulunmuştur.
Ancak, işbu tarih itibariyle olumlu bir sonuç alınması olanağı bulunamamıştır.
Yargının kontrol altına alındığı ve yargı mensuplarının siyasal iktidar karşısında bağımsızlıklarını yitirdikleri, giderek hukuk devletinin yok olması ve sivil dikta sürecinin yapı taşlarının oluşturulduğu bu süreçte geçmişte yaşananlar, Sayın Poyraz'ın hayati tehlikesine hassasiyetle yaklaşılmasını zorunlu kılmaktadır" demişti.
Ergenekon karar duruşmasında 31 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan yanı sıra hakkında tutuklama ve yakalama emri çıkartılan Poyraz'ın avukatı Mustafa Hüseyin Buzoğlu: "Müvekkilinin Kandıra Cezaevinde tutuklu bulunduğu sürede bu konuda dilekçeler de vermesine rağmen, kendisine şeker, tansiyon ve kalp ilaçlarının bir hafta süreyle verilmediği, daha sonra kendisinin ihtarnamesi sonucunda ilaçların verilmeye başlanabildiğini" açıklamıştı.
Ergenekon davasında tutuksuz olarak yargılanan Poyraz'ın avukatı Buzoğlu'na kendisinden bile daha ağır bir ceza verilmesi ise yaptığı açıklamalar çerçevesinde oldukça ilginç bir durumdu
SÜRECEK
Hazırlayan: Dr.Mehmet Altınok –Tıp Kurumu Başkanı Dr.Ali Rıza Üçer – Tıp Kurumu Genel Sekreteri
İLK KURŞUN
Ergenekon, Balyoz ve Benzer Davalarda Ölüme Sürüklenenler-2
Ergenekon, Balyoz ve Benzer Davalarda Ölüme Sürüklenenler-1
a45UyF587661-201307301451-10
MAHZUN DURMAK
. . . . . .
Sevdigim insanlara
Kizabilirdim,
Eger sevmek bana
Mahzun durmayi
Ogretmeseydi.
Orhan Veli KANIK
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder