|
|
RİFAT SERDAROĞLU : NEREYE KOYALIM PAŞAM
Türk Ordusunun sempatik ve tombalak komutanı Özel Paşa, Çankaya Köşkünde gazetecilere verdiği demeçte; "Beni Hedefe Koymayın" dedi.
Değerli Paşam, emriniz başımızın üstüne diyelim ama cümleyi tamamlamamışsınız!
Sizi hedefe koymayalım da, nereye koyalım?
Nereye koymamızı istersiniz?
Lütfen emredin, sizi istediğiniz yere koyalım.
Örneğin;
- Sizin Komutanlığını yaptığınız yerdeki herkes tutuklandı.
Sizin Komutanlığınızı yapan büyüklerinizin de çoğu tutuklandı.
Sadece siz dışarda kaldınız.
Yalnızlık Allaha mahsustur Paşam.
Allah kimseyi yalnız bırakmasın!
Sizi hedefe koymayıp Silivri Kampüsüne koysak, yalnızlık çekmeseniz olur mu?
-
ABD Askerleri, Kuzey Irak'taki Türk Subaylarının kafalarına "Çuval" geçirdiğinde, hepiniz o subaylara "Aman karşı koymayın, bu bir emirdir" dediniz.
ABD Çuvalı başınızda kaldı.
Sizi hedefe koymayıp, başınıza çuval geçirsek de, mesaiye gidip gelirken, tüm askerler "boş bir çuvala" selam dursalar ve sizi görmeseler olur mu? -
Sayın Paşam, gerçi kilonuz müsait değil ama Komandolar gibi kamuflaj kıyafeti giyseniz ve makam aracınıza bakanlar sizi görmeyip, bomboş bir arazi görse nasıl olur, olur mu?
-
Gelmiş geçmiş tüm Komutanlar içinde en iyi topuk selamı verip, en güzel ters L vaziyeti alan hassas yürekli Paşam; Bildiğiniz gibi AKP Hükümeti ile anlaşıp Türk Askerini kışlasına çektikten sonra ülkemizin pek çok yerinde, Türk Milletinin sana emanet ettiği"Mehmetçikleri" şehit eden PKK militanları için sözde şehitlikler açıldı.
Hala açılmaya devam ediyor.
Bunların girişinde İmralı Canisi Öcalan'ın resmi var.
Öcalan'ın resminin karşısına sizin resminizi koysak nasıl olur?
Hem PKK'ya "Gözüm üzerinizde" deyip korkutursunuz, hem de gireni çıkanı kontrol edersiniz.
Hedefe konulmaktan daha iyi olmaz mı Paşam?
Sayın Paşam;
"Bir süre sonra beni de bulamazsınız" buyurmuşsunuz.
Ne demek istediğinizi anlayamadım.
Siz de Başbakan gibi rahatsız mısınız, yoksa "benim gibisini bulamazsınız, gelen benden kötü olur" demek mi istediniz?
Eğer böyle ise size yaşanmış bir olayı hatırlatmak isterim;
Dünyanın önde gelen "Şarap Tadıcısı-Degüstatör" İstanbul'a gelir.
Kendisinin önüne üç şişe şarap konur ve "Bilin bakalım, hangisi en kötü şaraptır" denir.
Tadıcı, şarapları açtırır ve birini tadar"Bu en kötüsüdür" der.
Degüstatör'e,
"İyi ama diğerlerini tatmadınız, ya onlar daha kötüyse" denir.
Şarap Tadıcısı; "Hiç boşuna konuşmayın, tattığım şarap en kötüsüdür.
Çünkü dünyada bundan kötü şarap tatmadım" der!
Değerli Paşam, sakın ben gidersem beni çok ararsınız diye havalara girmeyin.
Dün cezaevinde nikâhlanan Mehmet Ali Teğmen var ya, inanın o çok başarılı bir komutan olur.
Sizinle asla kıyaslanmaz.
Mezarlıklar, kendilerini "vazgeçilmez" olarak görenlerle doludur be paşam!
a45UyF587661-201307301451-10
Zeka, kafanin icindeki altin madenidir.
Anonim
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder