Aaa aaaa vvv, ben şok oldum, şaşırdım doğrusu.
Meğer ABD Türkiye'yi dinliyormuş.
Zaten hep merak ederdim.
Cemaatçi polislere bunca dinleme kaydını kimler verdi diye.
Adamlar neredeyse bütün TSK'yı dinlemiş.
Falanca tugay komutanının eşi dedikodu mu yapmış, o internette.
Kadınca şeyler işte.
Falanca Hanım'ın giydiği kıyafet nasıl frapanmış, renkler nasıl uyumsuzmuş, öyle işte.
Filanca albayla, filanca yarbay odalarında sohbet mi ediyor, yanılıp da, hükümet aleyhine laf, söz mü etmişler o da internette.
İnternet Türk subaylarının ses kayıtlarıyla kaynıyor.
Onlarca değil, yüzlerce ses kaydı var.
Kimisi cemaate yüklenmiş, kimisi hükümete, kimisi kendi komutanları aleyhinde atıp tutmuş.
O kadar yaygın dinleme yani.
Bazen de oltaya filanca binbaşını evlilik dışı ilişkisi takılmış, o zaten internette top ten de yer alıyor.
Yok yok.
Kadınla kocası yatak odasında cilveleşmiş.
Adam kadına üstünde ne var demiş.
Kadın taze banyodan çıktım, üstümde hiçbir şey yok demiş.
Bunlar da internette.
TSK'nın dinlenlenmemiş kimsesi kalmamış.
Ve ben hayret ettim.
Kim yaptı bu kayıtları diye.
Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------
ABD Türkiye'yi Takibe Almış
Türkiye, ABD için stres oluşturan başlıca ülkeler listesinde Brezilya, Mısır, Hindistan, İran, Meksika, Suudi Arabistan, Somali, Sudan ve Yemen'le birlikte "Dost mu düşman mı yoksa problem mi?" başlıklı kategoride ele alınıyor.
Ayrıca ABD'yi endişelendiren geleceğe yönelik senaryoların işlendiği "2014-2019 Jeopolitik Trendler" başlığını taşıyan bir başka bölümde şu ifadelere yer veriliyor: "Brezilya ve Türkiye küresel sahnede yükseliyor.
Meksika baskı altında ve sınırımızda yer alıyor.
Arap Baharı devam ediyor.
İş bulamayan gençlerden oluşan kambur, gençler arasında hoşnutsuzluğa sebep oluyor"
'TÜRKİYE ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR'
İç yazışma olduğu anlaşılan ve rapor niteliğindeki bir belgede, NSA içinde kurulan özel bir birimin, söz konusu ülkelerin uluslararası politika ve ticari faaliyetlerini araştırmaktan sorumlu olduğu ifade ediliyor.
NSA tarafından yürütülen Uluslararası Güvenlik operasyonunun sınırlarını çizen raporda 13 ülkenin hangi yönleriyle izleneceği ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Takibe alınan ülkeler hakkında bazı önemli bilgilerin yer aldığı yazıda operasyonun amacı "Uluslararası Güvenlik Misyonu (ISI) üç kıtada yer alan 13 ulus devletten sorumludur.
Bu ülkelerin aynı kategoride toplanmasını sağlayan en önemli ortak özelliği, ABD için ekonomik, ticari ve savunma alanlarında önem teşkil etmeleridir" şeklinde özetleniyor.
Belgede, operasyonu yürüten çalışma gruplarının görev dağılımı yapılırken şu ifadelere yer veriliyor: "Operasyon kapsamında yer alan Batı Avrupa çalışma grubu ve Stratejik Ortaklıklar grubu Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Brezilya, Japonya ve Meksika'nın dış politika ve ticari faaliyetlerine yoğunlaşır.
Ayrıca bu grup içinde yer alan bazı ülkelerin önemli askeri ve istihbari faaliyetlerine yönelik bilgi akışı sağlar"
Bölgesel faaliyet planı içinde Türkiye'yi hedef alan eylemler ise şu cümleyle şöyle özetleniyor: "Ege ve Ukrayna çalışma grubu Türkiye'ye ait diplomatik, idari, liderler, askeri ve istihbari hedefler üzerinde tüm yönleriyle çalışmalar yürütür"
"NSA Washington Misyonu" olarak tanımlanan ve merkez üst olarak Washington'dan yürütüldüğü ifade edilen operasyonun zamanla genişletildiği ve farklı merkezlerle işbirliğine gidildiği ifade ediliyor.
Medyaya servis edilirken bazı bölümlerin karartıldığı 2007 tarihli raporun sonunda "Bu yazılar NSANet dışında yayınlanamaz" ifadesi yer alıyor.
BEŞ DEVLET, İSTİHBARAT BİLGİLERİNİ PAYLAŞIYOR
"Çok gizli" ibaresi taşıyan belgelerde dikkat çeken başka bir husus ise 13 ülkeden toplanan istihbarat bilgilerinin beş ülke tarafından paylaşılıyor olması"FVEY" koduyla kısaltılan ve "Five Eyes" (Beş göz) olarak adlandırılan grupta ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada ve Avustralya yer alıyor.
Verdiği röportajda aralarında ittifak ederek her ülkenin kendi çıkarı doğrultusunda bu bilgilerden istifade ettiğini söyleyen İngiliz gazeteci, örneğin Brezilya madenlerine ilgisi olan Kanada'nın ülkenin enerji kaynaklarını takip ederken ABD ile işbirliği yaptığını belgeler aracılığıyla ortaya koyuyor.
TÜRKİYE İLE İLGİLİ BELGELER NASIL YAYINLANDI?
Edward Snowden tarafından sızdırılan belgeleri yayınlayan gazetecilerden biri olan the Guardian yazarı Glenn Greenwald'ın Brezilyalı erkek arkadaşı David Miranda, 18 Ağustos 2013 tarihinde "terörle mücadele kanunu" kapsamında İngiltere'nin Heatrow Havaalanı'nda 9 saat süreyle alıkonuldu.
İngiliz polisi tarafından sorgulanan ve kişisel eşyalarına el konulan Miranda'nın İngiliz gazeteciye gözdağı vermek amacıyla alıkonulduğu düşünüldü.
İki ülke arasında kısa süreli diplomatik gerginliğe neden olan olay, Brezilya Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girmesiyle çözüldü.
Ancak olay sonrası yaptığı açıklamada arkadaşının alıkonmasından rahatsız olduğunu dile getiren the Guardian yazarı, kısa süre sonra elindeki belgelerden bazılarını Brezilya medyasıyla paylaştı.
Brezilya Devlet Başkanı ve Meksika liderinin dinlenmesine ilişkin tüm detayların yer aldığı ve Türkiye ile ilgili konuları da içeren belge, Brezilya kamuoyunda büyük etki oluşturdu.
Globo televizyonuna verdiği röportajda elinde henüz yayınlanmamış çok sayıda belge bulunduğunu söyleyen Greenwald, bu belgeleri deşifre etmenin ve birbiriyle ilişkilendirmenin zaman aldığını ifade etti.
a45UyF587661-201307301451-10
DAVET
. . . . . .
Bekliyorum;
Oyle bir havada gel ki,
vazgecmek mumkun olmasin!
Orhan Veli KANIK
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder