Kurtulunması mümkün olmayan durumları anlatmak için kullanılan deyim; Ve de, yağlı güreşte bir kavrayış biçimidir - - - - Siyasi literatürümüze süleyman demirel tarafından sokulmuş özlü deyişlerden biridir. Siyaseten köşeye sıkışmış, tuzaga dusmus, hareket kabiliyeti elinden alınmıs kişi yada kurumların durumunu ifade eder. - - - - Kulampara, oğlancı demek olduğuna göre, kulampara sarması da oğlancıların bir tecavüz yöntemini anlatmaktadır. - - - - Kulampara sarması; deyim olarak bir şeyin kıskacı altına ondan kurtulamayacak şekilde girme olayını anlatır. Deyim, muhtemelen kulamparaların bir tecavüz yönteminden gelmektedir. ( ekşi sözlük). Misal: "x devleti, resmen imf tarafından kulampara sarmasına alınmış durumda" (bkz: tck) - - - - "kendini bana teslim et, gerisini merak etme sen.." Bir dostum süleyman demirel'den öğrenmiş, bugünkü tabloya bakıp devamlı demirel'e atfederek "bu bir kulampara sarması" deyip duruyor. Benim sözlüğümde (farsçada 'gulam' oğlan demek, oradan mı geliyor?) Karşılığı bulunmayan bir deyim bu ve ne kadar kendisini zorlasa bana anlatmayı başaramıyor. İçinizdeki "leb" demeden "leblebi" denileceğini anlayabilenler için buraya aktardım. (taha kıvanç) |
Müslüman Filistinliler için kanımızı dahi dökmeye hazırdık.
Unuttunuz sanırım, Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz sondajı nedeniyle, bir ara Deniz Kuvvetlerimizle gövde gösterisi dahi yapmıştık.
Mavi Marmara vardı birde, ölenleri şehit saymıştık.
Neredeyse savaş ilan edecektik.
İsrail'le bütün bağlarımızı kesecektik, maddi ve manevi olanlar dahil.
Mısır'da darbe olunca ardında İsrail'i görmüştük.
Dünya üzerinde ne kadar mazaratlık varsa, hepsinin ardında İsrail vardı.
Siyonistler, Büyük İsrail Krallığı, İlluminati, küresel oligarklar, PKK-İsrail işbirliği falan.
Ne oldu, neden böyle oldu?
Ben söyleyeyim.
Boyumuzun ölçüsün aldık.
Hot hot öttük, sesimizi kestiler.
Bizi gulampara sarmasına aldılar.
Kımıldayacak yerimiz kalmadı.
Bizi gulampara sarmasına aldılar.
Hayır, kesinlikle kimseyi suçlamıyorum.
Tek kendimizi, bizi, yani kendini Türk zannedenleri suçluyorum.
Biz düştük bu oyuna, biz kandık, biz inandık.
Biz derken, ben değil, benim milletim, eski dindaşlarım.
Bende bir sıkıntı yok, ben basbas bağırdım.
Bana ulusalcı dediler.
Ben halktan kopukmuşum, milli ve manevi değerlere yabancıymışım.
Gördük işte, milli ve manevi değerlere bağlı olanları.
Hesapsız hayaller, uyanık rüyalar böyle oluyor işte.
Komşularla sıfır sorun.
Startejik derinlik.
NeoOsmanlı.
Oyun kurucu Türkiye.
Bölgesel güç Türkiye.
Bizi bu oyuna düşüren bu hareketlerdi.
Bu lafları edenlere bakarsan ekonomik gücümüzün zirvesindeydik.
Komşularımızı ekonomik gücümüzle dövecektik.
Onlar pazarlarını bize gönül rızasıyla açacaktı.
Zaten küresel sistemde bizi bölgeye mutemet seçmişti.
Kimse itiraz etmeyecekti.
Bıdıbıdı eden olursa, onu da geçen yıl kendi kendimize mağlup ettiğimiz TSK'ya teslim edecektik.
Küresel güçler, Rusya, Çin, Amerika, İngiltere, Almanya falan, bunların hiç önemi yok.
Avrupa zaten iflas halinde.
Amerika çoktan tükenmiş.
Biz ise yükselen gücüz.
Bütün dünya küçülürken biz büyüyoruz.
Araplar nedense(!) bize para vermeye çok hevesli.
Amerikalı oligarklar da öyle.
Herkes bizi çok seviyor.
Bize aylık milyar dolarları açıktan veriyorlar.
Sonsuza kadar da verecekler.
Çünkü biz NeoOsmanlıyız.
Arnavutlar, Boşnaklar, Kosovalılar, Filistinliler, Araplar falan hep bizim yolumuzu gözlüyor.
Herkes NeoOsmanlı kurulsa bayrağı altında yer kapmak için yarışacaklar.
Müslüman olmayan Osmanlı mirasçıları mı?
Onlar da öyle.
Rumlar, Kıbrıs, Ermenistan zaten dibin dibinde.
Bizden gelecek paraya bakıyorlar.
Bizden para gelmese herkes aç.
Ruslar, Ukraynalılar mı, onlar zaten bizim paramızı almak için altımıza yatmaya hazır.
Öyle zenginiz yani.
Anlatılır gibi değil.
Ordularımız mı?
Onlar da çok iyi.
Ayıkladık onları.
Bütün komuta kademesini çöpe attık.
Altında kalanlarında yarısını çöpe attık.
Bir sürü gemimiz var.
Onları bir anda topluca gezdirsek, çıkacak dalganın yaratacağı tusunami Akdeniz ülkelerinin tamamını yerle yeksan eder.
Fakat yapamıyoruz, çünkü gemileri dolaştıracak adam yok.
Uçaklarımız mı?
Onlar da en son teknolojiye sahip.
Bir küçük kusurları var.
Onlara denk sayıda pilot yok.
Olanların bir bölümünü biz ayıkladık.
Bir bölümü de nedendir bilinmez kaçıyor.
Fakat Kara Kuvvetlerine payan yok.
Yüzbinlerce askerimiz var, Çin bile bizi kıskanıyor.
G3'ler zebil gibi, dağ taş G3 dolu.
Geçen yıl bir milli tüfek yaptık, on tane.
Onunla muzaffer olacağız.
SAS/SAT, Özel Kuvvetler falan, hepsini ayıkladık.
İçlerinde savaşmayı bilenler varsa onları attık ordudan.
Ama yanaşık düzen eğitiminde çok iyiyiz.
Sağaaaa dön, solaaaa dön, yaatt, kalk.
Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------
İhracat Hayfa Limanı üzerinden yapılıyor
Suriye'deki savaş yüzünden Ürdün'e gidecek Türk mallarının artık Suriye değil, İsrail üzerinden taşındığı bildiriliyor.
28 Ekim 2013
Suriye'deki savaş yüzünden Ürdün'e gidecek Türk mallarının artık Suriye değil, İsrail üzerinden taşındığı bildiriliyor.
Buna göre geçen sene Kasım ayından beri açık olan güzergâhı kullanan, yani İskenderun'dan kalkan Ro-Ro gemileriyle Hayfa limanına varan Türk tırlarının sayısı 2bini buluyor.
Tırlar buradan karayoluyla Ürdün'e ve diğer ülkelere geçiyor.
İsrail'de yayın yapan bir gazete, İsrailli yetkililerin geçmişte bu güzergâhı Türk kamyonlarının kullanması konusunda sessiz kaldığını ama son zamanlarda bunun "Orta Doğu'ya mal ulaştırmak için güvenli bir rota" olarak reklamını bile yaptığını bildiriyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın Orta Doğu ekonomik ilişkilerinden sorumlu yetkilisi Yael Ravia-Zadok "İsrail koridoru, ticari malların bölgesel nakliyatında en ucuz, en çabuk ve en güvenli güzergâh.
İhtiyaç olunca bölgesel oyuncuların bir çözüm bulmak için İsrail ile işbirliği yaptığına iyi bir örnek" diye konuştu.
İsrailli yetkili şunları diyor: "Keşifler ihtiyaçtan doğar.
Türkiye hükümeti İsrail'e bayılmıyor ama iş ticarete gelince İsrail bundan yararlanıyor.
Ürdünlüler de istediklerini alıyor - dolayısıyla herkes kazançlı çıkıyor"
İsrail ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde Suriye'deki savaşa ve komşu Mısır ile Lübnan'daki huzursuzlukların artmasına rağmen yüzde 5 büyüdü.
Bununla beraber ABD'nin Suriye'ye olası saldırısı son günlerde İsrail para birimi ve Tel Aviv borsasında düşüşleri beraberinde getirdi.
Siyasi ilişkiler soğumuş olsa da, İsrail İmalatçılar Birliği'nin verilerine göre İsrail'in Türkiye'ye ihracatı 2009 yılından beri yüzde 60 artarak 1,5 milyar dolara ulaştı.
Türkiye'nin İsrail'e ihracatı da yüzde 40 artışla 2 milyar dolara yaklaştı.
Deniz Haber Ajansı- Çağlar KILIÇ
a45UyF587661-201307301451-10
Her isin basi zamanlamadir.
Bir isin ne zaman yapilacagi, nasil yapilacagi denli onemlidir.
ARNOLD H.GLASOW
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder