28 Ekim 2013 Pazartesi

10-SABAHATTIN ÖNKIBAR : AKP'li alkolik bakan ve mebuslar!


Fitnebaz Cemaat ve CHP:
Görüyor musunuz?
Cemaat CHP içinde de fitne karıştırma yeteneğine sahip.
Ben işte bu yüzden diyorum.
Bir muhalefet olarak ne CHP, ne MHP'den bir cacık olmaz.
İkisi de New York icazetli.
İkisi de bir bölüm seçmenin davulcuya zurnacıya kaçmaması için ayakta tutulan dekor parti durumunda.
Bakın Kılıçdaroğlu, o da Türkiye Genel Valisi Ricciardone'yle görüştü.
Hem de kapalı kapılar ardında baş başa.
Hem de tutanaksız.
Hem de şahitsiz.
Günde mi? O da gizli.

Ardından ikinci olay, CHP saflarında bir çatışma yaşanıyor.
Ve öğreniyoruz ki, çatışmada saf tutanlardan bir gurup Cemaatçi CHP'liler.
Ve diyoruz ki, el insaf.
Cemaatçiden solcu olur mu, solcudan cemaatçi olur mu?

Şu yazıda en azından CHP'nin bir muvazza/anlaşmalı parti olduğu belli, belli besbelli diyoruz.
Gerçek solcular, gerçek milliyetçiler hapiste, eğer milliyetçi ve/veya solcuysanız.
Partinizi oralarda arayın, derim ben size.



İktidarın, AKP'nin ve Cemaatin PKK'yla gerdeğe girdiğini ve hamile kaldığını artık biliyoruz.
Lüften şu vakitten sonra Doğu Perinçek Apo'nun elini sıkmışmış, Kandil'de ağırlanmışmış, yok IP Maocuymuş teranelerini bırakın.
Doğu Perinçek o sıralarda gazeteci olarak röportaj yapmak için, Kandile gitmişti.
Bizim dallamalar ise ülkenin muktedir iktidarı olarak vatanı PKK'yla bölmenin pazarlığını yapıyor.
İP eskiden de Mao'cu falan değildi, şimdi hiç değil.
Maoculuk yakıştırmaları batının emperyalizmine karşı yürütülen mücadelede, Rus Komünizminin çapraz ateşi altında, Çin'in bir müttefik olarak görülmesine ilişkindir.
Ayrıca son birkaç yılda, Kemalist kadrolar kitlesel bir şekilde partiye üye olmuştur.
İP bildiğiniz normal bir milliyetçi, solcu, Kemalist bir partidir.
En önemli özelliği, ki başka hiçbir partide yoktur.
Uzaktan güdümlü, icazetli ve onaylanmış olmamasıdır.

Artık siz düşünün.


Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------


SABAHATTIN ÖNKIBAR : AKP'li alkolik bakan ve mebuslar!

Sabah yürüyüşü arkadaşım eski Bakan Hasan Ekinci anlatıyor:

-"Bir düğünde aynı masada oturduğum AKP'li bakana birer duble rakı içelim dedim.
Bakan (...)
'Ben artık açıktan içemiyorum birazdan takviyeli kolam gelecek' dedi ve içkisini öyle içti"

Kola kamuflajlı içki içme olayına geçmişte ben de Başbakan'ın eski Başdanışmanı olan bilinen gazetecinin şahsında tanık olmuştum ki AKP Meclis grubunda da gizli içki içenlerin sayısı 30'un üzerindedir.

Ve şimdi Egemen Bağış'ın oteldeki mini bar olayı.

Bakan Bağış hayır içki içmedim demiyor, haberi yazanları yargı ile tehdit ediyor.

Iyi de içki içmek islama göre günah olsa da ayıp olmadığı gibi birisi için içki içiyor demek de hakaret değil ki!

Peki AKP güruhundaki bu tedirginlik niye mi?

Birincisi Başbakan'ın içkiye karşı cihat ilan etmesi ve bir kadeh içeni bile alkolik olmakla itham etmesi, ikinci boyut ise islamın içki-türban-sakal-imam hatip benzeri sembollere hapsedilmesi.

Bu arada Zekeriya Beyaz otelde merak adına Pay TV'yi izlemesini günlerce manşet yapan dinci medya söz konusu Egemen Bağış olunca niye susuyor?

NOT: Önceki günkü yazıma binaen Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu aradı ve kendisinin Gezi direnişine karşı olmadığını ancak ilgili sendikaya otobüslerini çekmedikleri için ceza kestiklerini açıkladı.

Sarıgül gelirse Baykal gider mi?

Deniz Baykal dün bize de e-mail atarak "Sarıgül gelirse CHP çapulcu partisi olur" şeklinde kendine atfedilen ve bazı yayın organlarında çıkan haberleri yalanladı.

Peki bunun anlamı Baykal'ın Sarıgül'ü onaylaması mı?

Elbette değil ama Sarıgül'ün karşısına açıktan dikiliyor görünmek istemiyor zira böyle bir durumda bazı CHP'lilerle beraber Doğan Medya ile Koç Grubunu ama en önemlisi F Cemaatı karşısına alacağını biliyor ki Deniz bey getirisi-götürüsü bağlamında böyle bir riski üstlenmez.

Evet Baykal, Gürsel Tekin aracılığı ile Sarıgül'e rezervine devam eder lakin açıktan savaşmaz.

Peki Sarıgül Istanbul'a aday yapılırsa Baykal ne mi yapar?

Durumu gözden geçirir ancak dayandığı ortak dinamikler itibarı ile Sarıgül'e meydan okuyup intihar etmez ve Kılıçdaroğlu ile Sargül kapışmasını bekleyip aradan sıyrılmayı düşünür.

ABD elçisi protokolde kaç numara!

ABD elçisi Ricciardone artık dolaylı değil adeta açıktan Genel Vali'dir!

Türkiye'nin her mes'elesi ile alakalı demeçler veriyor.

Mesela dün çıkan haberlere göre Genel Vali pardon Büyükelçi şu konulara değinmiş:

- Hakan Fidan olayı!

- ODTÜ'deki gece baskını!

- Çin Füzesi!

- Ergenekon ile ilgili açıklama.

Başlıklara baktığınızda Abdullah Gül'ün bile bu başlıkların tamamında konuşmadığını görürsünüz!

Bu açıklamalara ilaveten gitti bir de anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu ile bir odaya kapandı!

Uzatmayın artık ABD'li Genel Vali'ye verin kırmızı plakayı olsun bitsin..

Değilse nedir bu rezillik!.
Sizin bırakın Washington, Londra ve Paris, Zambia sefiriniz böyle bir şey yapabilir mi?

PKK katliamlara başlarsa sorumlu AKP'dir!

Fotoğraf net, seçime yaklaşıldıkça Iç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölge seçmeni ürkmesin diye AKP PKK ile arasına mesafe koymaya başladı ve kendi başlattığı sahte barış sürecini bizzat kendisi sabote ediyor.

Öyle olunca da PKK savaş baltalarını çıkarıp Kızılderililer misali naralar atmaya başladı ki görünen PKK'nın güneydoğuda halkı intifadaya çağıracağı ve de metropollerde bombalı katliamlara yöneleceğidir.

Eğer böyle bir şey olursa bunun birinci derecedeki sorumlusu AKP iktidarı olacak zira PKK'ya vaatler ve ümitler veren kendisidir.

Dahası, bu geçiş döneminde TSK'yı susturup PKK'nın toparlanmasını ve bölgeye topyekün nüfuz etmesini sağlayan kendisidir.

Evet AKP, PKK siper kazıp savaş hazırlıkları yapsın diye taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakarak dehşet bir zemin hazırlamıştır.

Barzani'nin sigara kaçakçılığındaki ortağı!

Kaçak sigaralar artık Ankara'nın göbeğinde satılıyor ki bu işi bilenlerin yaptığı hesaba göre bu kaçakçılıktan birileri her yıl onlarca milyon dolar kazanıyor.

Peki kaçak sigaralar nereden mi geliyor?

Kuzey Irak'tan!

Patron ise Barzani Ailesi.

PKK'da bu kaçakçılıktan pay alıyor.

Hal bu iken Türkiye yıllardır bu rezilliğe yol vererek Barzani ile PKK'yı dolaylı olarak finanse ediyor.

Soruyorum sigara gibi geniş hacimli bir mamulün sürekli olarak gizli sokulabilmesi mümkün müdür?
Belli ki bu tezgahın içerde uzantıları yani Barzani'nin Türkiye'yi yönetenlerin içinde ortakları var.

Gümrüklerden sorumlu Bakan Sayın Hayati Yazıcı, kimdir bu ortaklar, neden sigara kaçakçılığı olayının üstüne gitmiyorsunuz?


a45UyF587661-201307301451-10

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Eger hayirli bir is gormek istersen, bugunun isini yarina koyma.

Hz.Ali
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder