MEHMET AKKAYA/ Hastane yemeği taşerona yaptırılırsa ne olur?.
Önce, "Hastanenin yemek işi taşerona verilebilir mi" sorusunu yanıtlayalım.
Kanunen mümkün değil.
4857 Sayılı İş Yasası'nın 2.Maddesi, "ancak yardımcı işlerin alt işverene (taşerona) verilebileceğini, asıl işin bir kısmının taşerona verilebilmesi için ise, o işin teknolojik nedenle uzmanlık gerektiren bir iş olması ve bu teknolojinin asıl işverende bulunmaması durumunda olabileceğini" kesin bir dille belirtmiştir.
Hastanenin yemek işi, hasta sağlığı hizmetinin bir parçasıdır, hastanenin asıl işlerinden biridir ve uzmanlık gerektiren iş değildir.
Hastane idaresi, yemek işini taşerona veremez, bir taşeron şirketle yemek sözleşmesi yapamaz.
Yaparsa ne olur?
Yaparsa, hastane idaresiyle bu yemek şirketi arasındaki sözleşme, kanuna karşı hile anlamına gelen "muvazaa" olarak adlandırılır ve sözleşme yok sayılır.
Taşeron şirketin işçileri ise, asıl işverenin elemanı olma hakkı kazanırlar.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yemek işini taşerona vermiş, kanuna karşı suç işlemiş.
Yargının yok hükmünde sayacağı bir sözleşme ile yasaya karşı hile yapmış.
Devlet, kendisine karşı hile yapıyor, kanunları çiğniyor.
İşte Türkiye'nin geldiği yer.
Buraya kadarı vehametin birinci perdesi.
Dahası da var.
Devletin hastanesinde, taşerona yaptırılan ve hastalara yedirilen yemekler, hastaları daha da hasta edecek türden.
Pişmiş eski et, günlerce saklanarak tekrar hastaya yedirilebilir mi?
Ya da et kıymasından yapılan köfteye tavuk kıyması karıştırılır mı?
Tavuk kıyması, tavuğun olmayacak yerlerinin bile çekilmesiyle yapılabilir mi?
Daha da ötesi, çöpe atılmış kıymalar, çöpten tekrar alınarak yemeğe katılabilir mi?
Olmaz demeyin, oluyormuş.
Buyurun çürümenin nereye geldiğine dair bir öykü.
Aşçıbaşı Lüfü Çap, Sakarya Devlet Hastanesi'nin, yemek işini ihale ile verdiği alt işverende çalışıyor.
Taşeron firma yöneticileri, pişmiş artan eski etlerin kullanılmasını kendisinden istemiş"Kabul etmedim, durumu Başhekim Yardımcısı'na bildirdim.
İnceleme yapıldı, diğer aşçıları da, et kıymasına tavuk eti katarlarken suçüstü yakaladılar" diyor.
Taşeron yetkilileri, inceleme sonrasında el konulan ve çöpe atılan 10 poşet dolusu pişmiş eti, çöpten alarak kendisine vermiş, yemeklerde kullanmasını istemişler.
Kabul etmemiş Çap ve işine son verilmiş.
Lütfü Çap, çalışırken bu türlü uygulamaları görüntülemiş.
İş arkadaşlarının da tanıklığı ve görüntülerle, "Taşeron firma hasta sağlığını tehlikeye atıyor" diye, Sakarya Valiliği'ne, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na dilekçeler vermiş.
Ama sonuç alamamış.
Ardından Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş.
Savcının kararı ise, "Kanıt bulunamadığı için takipsizlik" olmuş.
Çap, karara Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz etmiş.
Mahkemenin kararı da savcıyla aynı olmuş ve Çap'ın itirazı reddedilmiş.
Yılmamış Çap.
Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurmuş.
Nihayet Müdürlük Çap'ı haklı bulmuş.
Düzenlenen raporda, "Yemek firması ve hastane çalışanlarının verdiği ifadelerde, yemeklere daha önceden kullanılmış etleri kattığı, kıymaya tavuk eti katmaya teşebbüs ettiği kesin ve sabittir" diyor.
İl Sağlık Müdürü "Sağlık Müdürlüğü olarak, firmaya sözleşmede belirtilen cezai işlem yapılması için raporumuzu gönderdik" diyor.
Rapordan sonra ne oldu, bizce meçhul.
Gelelim üçüncü perdeye.
Bu taşeron firma, 3 ayda bir işten çıkış ve giriş yapıyormuş.
Çap, "Neye imza attığımızı bile göstermiyorlar" diyor.
İşten kesin olarak çıkarıldığında da, yasaya uygun çıkış bildirimi yapılmamış, çıkarılış sebebini de belirten belge verilmemiş eline.
Ya son perde?
"Çap şimdi ne yapıyor" diye merak eden siz okuyucular, devlete karşı hile yapan kamu yöneticileri, hasta sağlığını hiçe sayanlar, İl Sağlık Müdürlüğü raporuna, belgelere ve tanık ifadelerine rağmen, "ortada bir suç yoktur" diyenler bilsin ki, mesleği aşçılık olan Çap, 2 yıldır hiçbir yerde iş bulamıyor.
Nereye başvursa, "Bizimde mi başımızı yakacaksın" cevabını alıyor.
Çap'ın yüzüne kapıların kapanması, kokuşmanın boyutlarını da göstermektedir.
a45UyF587661-201307301451-10
Ancak akilli, bilincli ve odagi sasmayan cabalar sonrasi, olasi potansiyelin yapabilecekleri gerceklesir. Elmasi yontmadikca elinizde sadece bir tas parcasi vardir.
Emile Zola
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder