Demek ki, neymiş efendim?
Esas soykırım kime yapılmış onu bize sormak gerekirmiş.
Oraj POYRAZ
Hüseyin LAPTALI : KIBRIS'TA "KANLI NOEL…"
Kıbrıs Mektubu 1091
İnsanlık tarihi katliamlar ve soykırımlarla doludur.
Bu da insan egosunun "üstün yaşama isteği" saldırısından kaynaklanmaktadır.
Savaş başkadır, katliam ve soykırımlar başkadır.
Savaşta kaybetmek korkusunun gerekleri yapılmaktadır.
Soykırım ise, bir toplumun toptan imhası veya varlığını sürdürme yolunun kapatılması hedefidir.
Soykırım olgusu tamamen Batı Emperyalizminin bir işlevidir.
Bu konuda Ruslar, Kırım Tatar Türklerine uyguladığı tehcir ve yok sayma, katletme politikası ile Çin'in Doğu Türkistan, Moğolistan'da zamana yayılmış soykırımlardan elbette suçludurlar.
Vahşi Batı'nın Amerika'yı keşfi ile buralarda yaşayan Kızılderililerden 70 milyonu katledilmiş, nerede ise Kızılderililerin köküne kibrit suyu dökülmüştür.
Vahşi Batının yakın tarihte Vietnam'da, Kamboçya'da, Azerbaycan'da, Bosna-Hersek'de, Karabağ'da, Somali'de, KIBRIS'TA, Afganistan'da uyguladıkları katliamlar hafızalarımızdan silinememektedir.
Daha bu gün Ortadoğu'da (Irak'ta, Libya'da, Suriye'de) Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde uygulattıkları ve de uygulattırdıkları katliamlar henüz gözümüzün önündedir.
"Ben Türk'üm" diyen insanlar için bana soykırım yaptılar dedirtemezsiniz.
Böyle olsaydı bu gün 300 milyon olduğu tahmin edilen Türk Dünyası; Moğolistan, Türkistan, Batı Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlarda, Viyana kapılarında bir milyar Türk'ün yaşadığı gerçeği ile karşılaşırdık.
Savaş başka soykırım başka şeydir.
Vahşi Batı desteğinde Yunanlıların Türklere uyguladıkları soykırımların geçmişi 1821'li yıllarda başlar.
Bu tarihte Mora Yarımadasında başlatılan isyanda 60 bin Türk katledilmiştir.
Bu gün Yunanistan'ın başka bölgelerinde baskı altında da olsa Türkler yaşıyorsa, Mora Yarımadasında olagelmiş katliamın dehşetinde ilaç için Türk bulamazsınız.
Katliamlar Girit'te de devam etmiş, bu gün Batı Trakya Türkleri ise büyük bir yok oluşun acılarını yaşamaktadır.
Lozan anlaşmaları sırasında Batı Trakya Türklerinin nüfusu 750 bin kişi idi.
Şimdilerde 120 bin.
El insaf…
KIBRIS'TA Türklere uygulanan soykırım eylemleri de bu tarihte başlayarak sürüp gitmiş ve 21 Aralık 1963 de zirveye vurmuştur.
Bir hafta içinde 200 kişi katledilmiştir.
Bu bakımdan "Kanlı NOEL" ismi bir Türk abartması değil, halk arasında kendiliğinden türemiş soykırımın adıdır.
Akritas Soykırım Planı devreye sokulmuş, 21 Aralık gecesi Tahtakale'de EOKA terör örgütünün kurduğu pusu sonucu iki soydaşımız katledilerek soykırıma alarm verilmiştir.
Tahtakale semti Lefkoşa Türk bölgesine göç etmek zorunda kalmıştır.
Bu olaydan sonra saldırılar şöyle devam etmiştir.
Küçük Kaymaklı kuşatılmış, yakılmış yıkılmış, şehitler arasında felçli oğlu ve 95'lik ihtiyar vardı.
Daily Herald muhabiri, Küçük Kaymaklı Türk evleri duvarları dışında tamamen yok olmuşlardır.
Bir napalm saldırısının bile bu kadar büyük bir yıkım yaratabileceğinden şüphe etmekteyim, diye yazmıştır
Rum kesimindeki Lefkoşa Hastanesi'nde yatmakta olan 20 den fazla hastayı katlettiler.
Kumsal mevkiinde Dr.Binbaşı Nihat ilhan'ın eşi, üç çocuğunu banyo küveti içinde katlettiler.
Evde bulunan üç misafir de ayrıca katledildi.
Ayvasıl köyünde, Rumlar gece yaptıkları baskınla çocuk, yaşlı kadın demeden 21 kişi katlettiler.
İlk başta 30 köy saldırılara uğramış, toplamda 103 köye saldırılar yapılmıştır.
Larnaka ve Tuzla'da Türk evlerine ateş açılmış, dokuz kişi öldürülmüştür.
Bölgedeki 13 Türk köyünün sakinleri de 23 Aralık gününden itibaren daha büyük Türk köylerine göç etmiştir.
Yerimiz dar, detaylara girmiyorum.
Son söyleyeceğim şudur.
Girne'den Lapta'ya gelmekte olan iki çocukluk arkadaşım, bu günkü Karaoğlanoğlu bölgesinde alıkonarak kireç ocaklarında yakılmıştır.
Gavurdan dost, domuzdan post olmaz.
Kıbrıs Türk'ü geçmişi unutmamak zorundadır.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Onlar sayesinde varız.
Unutulmadınız.
25 Aralık 2013, Hüseyin LAPTALI, erenkoysurungeni@ttmail.com.
a45UyF587661-201307301451-10
Ve bir astronomi bilgini, Bize zamandan bahset dedi.
. . . . . .
Ve o cevap verdi:
. . . . . .
Olcusuz ve olculemeyen zamani olcebileceksiniz.
...Davranislarinizi ayarlayacak,
ve hatta ruhunuzun rotasini,
saatlere ve mevsimlere gore
yonlendirebileceksiniz.
. . . . . .
Zamani, kiyisinda oturup, akisini izleyeceginiz
bir nehir haline dondureceksiniz.
. . . . . .
Icinizde zamana bagli olmadan varolan oz,
yasamin zamandan bagimsizliginin zaten farkindadir;
. . . . . .
Ve bilir ki, dun bugunun anisi,
yarin ise bugunun ruyasidir.
. . . . . .
Ve yine bilir ki, icinizde sarki soyleyen
veya dusunen ozunuz,
hala yildizlari uzaya dagitan
o ilk an'in icinde devinmektedir.
. . . . . .
Aranizda, ozundeki sevme gucunun sinirsizligini
hissetmeyen var midir acaba?
. . . . . .
Yine de bu hudutsuzluguyla ayni sevginin,
bir sevgi dusuncesinden digerine,
bir sevgi davranisindan bir baskasina,
kendi varliginin tam orta yerinde simsiki
ve hareket etmeden durdugunu kim hissetmez?
. . . . . .
Ve zaman da, tipki sevgi gibi
bolunemez ve olculemez degil midir?
. . . . . .
Yine de eger dusuncenizde
zamani mevsimlerle olcmek isterseniz,
her mevsimin digerlerini icermesine izin verin.
. . . . . .
Ve birakin bugununuz, gecmisi anilarla,
gelecegi ise ozlemle kucaklasin.
. . . . . .
ZAMAN Halil Cibran - Ermis
| Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder