25 Aralık 2013 Çarşamba

10-Uğur Dündar: Başbakan’a milyonlarca dolarlık rüşveti ihbar edince bakın başına neler geldi!..


Uğur Dündar: Başbakan'a milyonlarca dolarlık rüşveti ihbar edince bakın başına neler geldi!..

Başbakan soruyor:

"Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu neden bize bildirilmedi?"

Sorunun cevabını, yine kendisi veriyor:

"Yolsuzluk ve rüşvet ihbarları önce bana gelecek, eğer ben gereğini yapmazsam ilgili makamlar devreye girecek!"

Yani "Bu ülkede her türlü yetki bende, bir şey yapılacaksa ben yaparım!" demeye getiriyor…

Peki yapıyor mu?

Hiç kuşkunuz olmasın ki (!) yapıyor!

* * *

Hemen bir örnek vereyim.

Yıl, 2006…

Ankara'daki özel bir hastanenin sahibi, AKP Balıkesir Milletvekili Dr.Turhan Çömez'e bir rüşvet ihbarında bulunuyor.
İddiasına göre, bir dış yatırımcıyla birlikte büyük bir hastane inşası için Maliye Bakanlığı'na başvurarak, mevzuata uygun şekilde arsa talep ediyorlar.
Bu aşamada devreye bir aracı giriyor.
Aracı "Bu iş 6 milyon dolara olur.
Bunun 5 milyon dolarını bakanlığın tepesindeki bir kişinin oğlu alacak, 1 milyon dolar da benim komisyonum olacak!"
diyor.
Demekle kalmıyor, parayı nasıl ödeyeceğini, yetkilinin kendisine verdiği talimat doğrultusunda ayrıntılı biçimde anlatıyor.

Dinledikleri karşısında şaşkına dönen Milletvekili Çömez girişimciye, dönemin Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e bir mektup yazarak durumu anlatmasını söylüyor.
Vatandaşın mektubunu da alıp bizzat Gül'e veriyor.
Gül de mektubu dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a gönderiyor.
Girişimcinin iddiası böyle…

Vahim ve son derece düşündürücü gelişmeler de bundan sonra başlıyor.

Maliye Bakanı Unakıtan tarafından çağrılan vatandaş, hem fırçalanıyor hem de bu işe zorlanıyor.

Ne yapacağını bilemez duruma düşünce, tekrar Turan Çömez'e gidip yardım istiyor.

Çömez de bu kez Başbakan Erdoğan'a bir mektup yazıp, durumu anlatmasını öneriyor.

İlkinde olduğu gibi, ikinci mektubu da elden Başbakan Erdoğan'a ulaştırıyor.

Yine bir sonuç çıkmayınca, son bir umutla şikayetçi vatandaşı dürüstlüğünden hiç kuşku duymadığı Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e götürüyor.
Olaya son derece üzülen Şener, maalesef elinden bir şey gelemeyeceğini, zira işlerin hep böyle yürüdüğünü ifade ediyor.

* * *

Şimdi olayın vahimden öte, "garip ama gerçek" yönüne geliyoruz.

İhbar ettiği "rüşvet ve yolsuzluk olayı", rüşveti isteyenler için değil, bunu Başbakan Erdoğan'a kadar bildiren Turan Çömez aleyhinde suç unsuruna dönüşüyor.

Ergenekon operasyonları sonucunda konu, iddianameye ve ek klasörlere giriyor.

Yani Çömez rüşvet ve yolsuzluğu ilgili bakanlara, hatta başbakana ihbar etti diye, "Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya ya da görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüsle" suçlanıyor.

Oysaki yasalara göre, bir suçun işlendiğini haber alan kamu görevlisinin bunu ilgili mercilere bildirmemesi suç sayılıyor.

Bu durumda rüşvet ve yolsuzluk olayından haberdar edilen başbakan suçu örtbas etmiş, yani suç işlemiş olmuyor mu?

AKP Milletvekili Turan Çömez, partiden kesin ihracı sonrasında yaptığı basın açıklamasında yaşadıklarını dile getirip yasaları hatırlatıyor.
Dönemin CHP Milletvekili Mehmet Sevigen de Meclis'te soru önergesi olarak gündeme taşıyor.

Ama dinleyen kim?

Rüşveti Başbakan'a ihbar eden Çömez, kendini Ergenekon Davası'nda sanık olarak bulduğuyla kalıyor.

* * *

Başbakan Erdoğan şimdi kalkmış "yolsuzluk ve rüşveti önce bana haber vereceksiniz" diyor.

Çünkü rüşveti ihbar edenlerin başlarına neler geldiğini çok iyi biliyor!

TBMM Anayasa Komisyon Başkanı AKP'li Burhan Kuzu'nun sosyal medyada paylaştığı bir mesaj da bu açıdan bakıldığında özel anlam taşıyor.

Kuzu o mesajında "11 yıldır AK Parti iktidarda.
Bu yolsuzluklar son aylarda mı oldu?
Kullanmak şimdi mi işinize geldi?"
diye soruyor.

Bu soru size de çok manidar gelmiyor mu?

10 şehidin ardından…

Akdeniz'in en güçlü donanmasına sahipti.

Bölgesinin en vurucu, en caydırıcı Deniz Kuvvetleri'ydi.

Denizaltısını, milli gemisini kendisi yapıyordu.

Bu nedenle coğrafyasındaki değer güçleri korkutuyordu.

Balyozlarla vurdular, sahte dijital deliller uydurdular, pırıltılı subayları demir parmaklıkların ardına koydular.

Sonuç:

Savaşta, kasırgada, okyanuslarda değil, kıyıdaki tersanede küçücük bir romörkörü denize indirirken, 10 evladımızın hayatına mal oldular.

Şehitlerimizle birlikte bir zamanların o muhteşem, o rüya gibi Deniz Kuvvetleri'ne de rahmet okuttular.


a45UyF587661-201307301451-10

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Akilli bir insan fakir olabilir.

Hz.Ali
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder