14 Ağustos 2014 Perşembe

Hadi hep beraber bilimi hissedelim!


Hadi hep beraber bilimi hissedelim!

Bugünün en çok gururlandığımız haberi muhtemelen İranlı kadın matematikçinin aldığı matematik ödülü.
Sosyal medyadan anladığımız herkesi bir gurur kaplamış.
Sebebi muhtemelen duyduğumuz yakınlık.
Bir de zorluklarla mücadele edilmesi gerçeği.
Çünkü bu prestijli ödülü kazanan Meryem Mirzakhani bir kadın; ne de olsa erkeklerin oyunu kabul edilen matematikte onları yendi.
Aynı zamanda İranlı; dikenli bahçede açan bir gül.
Üstelik müslüman; "ecnebilere" karşı büyük bir zafer.
Öyleyse gelin hep beraber kutlama yapalım.
Zaten gazeteci İsmet Berkan'ın "kuru hamaset" ile dolu yazısı sanal bir haz vermiştir kalabalığa.
Eğlenceyi bozmak istemeyiz ama acaba bir şeyi gözden kaçırmadık mı?

Çarpıcı ekonomi kitaplarıyla bilinen Robert H.Frank, Darwin Ekonomisi adlı kitabında Birkhaman Rai adında bir yerliden bahseder.
Frank, Nepal'de görev yaparken bir aşçıya ihtiyaç duyar ve Rai'yi işe alır.
Rai, bir gün bile okula gitmemiştir ama son derece yetenekli bir aşçıdır.
Zaman ilerledikçe Frank'ın başka ihtiyaçları da oluşur.
Rai hepsini halleder.
Rai, profesyonel satıcılar kadar iyi pazarlık yapmaktadır.
Keçileri kesebilmekte, evin çatısını kusursuzca onarabilmektedir.
Duvarları sıvayabilmekte, bozuk çalar saatleri tamir edebilmektedir.
Metal kapları kalaylayabilmekte, ahşaptan usta bir marangoz gibi mobilya yapabilmektedir.
Ayakkabıları yenisinden daha güzel görünecek şekilde tamir edebilmektedir.
Köyün tüm "kocakarı" bilgeliğine sahip olup günlük sağlık sorunlarına tedaviler önerebilmektedir.
Ekonomist Frank hayatı boyunca bu kadar yetenekli başka biriyle karşılaşmamıştır.

Frank, ülkesi Amerika'ya döndüğünde ekonominin önemli bir gerçeğini kavrar.
Rai'ye bir yıl için ödediği birkaç yüz dolar hayatı boyunca Rai'nin görebileceği en yüksek gelirdir.
Fakat bundan daha acı başka bir gerçek vardır: Rai, Amerika'da yaşıyor olsaydı büyük bir ihtimalle zengin olmuştu!

Bugün İranlı matematikçi Meryem'in hikayesini okuyanlar bir gerçeği fark etmişlerdir.
Meryem, matematik adına öğrendiği ve kendisine ödül getiren hemen her türlü bilgiyi Amerika'nın en saygın üniversiteleri olan Harvard ve Stanford ile Clay Enstitüsünde elde etmiştir.
İşte acı gerçek budur: İnsanlar ne kadar yetenekli ve çalışkan olurlarsa olsunlar, Nepal ya da Somali gibi bir ülkede Matematik ödülü kazanmaları imkansıza yakın bir durumdur.
Tarihsel veriler dikkate alındığında bu gerçek İran ve Türkiye için de geçerlidir.
Bilimin "hissedildiği" ülkelerde bilimsel başarı ancak "abidik gubudik sosyal medya tezahüratı" ile sağlanır.

Öyleyse ne duruyoruz, hadi hep beraber bilimi hissedelim!


a45UyF587661-140814131008-03
^^^^^ - vvvvv


 
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

DARAGACI
. . . . . .
Ve gunlerden bir gun, bir sabah erken
Kusluk vaktinde, bulbuller oterken
Kentin meydaninda bir daragaci.
Sallaniyor boslukta bir yabanci.
Geciyor sabahin yolu alnindan
Ve yalin ayaklari bir gecede...
(Yeni yollarini mi dusunmede
Bu ayaklar? .. son duragina kadar
Ne uysal yurumustur bu ayaklar!)
. . . . . .
Esintili alanda uc bes adam;
Uykusuz yuzleri donuk birer cam,
Bakadurmuslar oyle... ve garibi,
Hepsi ayri ayri asilmis gibi.
Ben de aralarinda uc bes adam;
Uzatsam elimi, alnini tutsam,
?Uyan, kardesim! Desem, bu uykudan?,
Yuzunu kapardi hemen, korkudan.
. . . . . .
Cekilirken gece batiya dogru,
Konmus da bir catiya karga ruhu
Soylenip duruyordu: ?Gun dogmada
Ben miyim bu? ben mi, bu bas bu eller,
Bu ayaklar? .. ya hani nerde yollar? ?
(Anlamamis ne olup bittigini
Zavalli karga; atin yittigini.
Sadece bir goge, bir yere bakip
Oluyu oluye cekistirir hep.)
?Niye geldin bu cikmaza, be ayak?
Var mi beni boslayip, burda barinmak?
Ben insanoglunun aynasi miyim?
Su garip yolcunun aynisi miyim?
Benzeten kim bana bu dagarcigi*
Orda sadece bir daragaci
Ve onda ruzgarla sallanan bir dal! ..
Yalniz, beni dusunur gibi bir hal! ?
. . . . . .
Bir yagmur golcugu yerde aksamdan,
Icinde titrek bir yansi idamdan...
. . . . . .
Bu bicim uzre bitecekken gece,
Dagilacakken artik seyirci de,
Birden, kargalarla doldu gok yuzu.
Tum asilmislarin ruhlar surusu
Tamusal bir koroyla, disi erkek,
Alcalarak, yukselerek, donerek,
Ilenirlerdi bagrisa cagrisa
Hem asilana, hem asan nebbasa:
. . . . . .
?Iste Olen, ama iste Olduren,
Iste Bulan, ama iste Bulduran,
Filozof ve kurtarici, hem yalvac,
Hem dogrucu bir ruh ve de yalanci
Ve siyasaci ve hakci ve hirsiz
Ve can calan ve ovungen ve arsiz...?
. . . . . .
Gun dogmak uzre, esya kabariyor,
Yeryuzunun catisi agariyor;
Aci bir gun! Karga aglanir durur,
Adam daragacinda sallanir durur..

Ahmet Muhip DRANAS
- - - - - - - - - - - - -
Zeyd o kadindan ilisigini kesince onu sana nikahladik ki, Zaten Allah in emri yerine getirilmistir.

Ahzab 33/37
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.
- - - - - - - - - - - - -
Resulullah sav buyurdular ki:
Yilanlarin hepsini oldurun.
Kim yilanin intikam alacagindan korkarsa, benden degildir.
Bir rivayette soyle buyrulmustur:
Gumus cubuk gibi olan uzun yilan haric, butun yilanlari oldurun.

Ebu Davud, Edeb 174, 5249, 5261 Nesai, Cihad 48, 6, 51
- - - - - - - - - - - - -
Düğmeye basıyor ve evindeki ekranda bin türlü çirkinlik, kötülük, günah, azgınlık peyda oluyor.
Müslüman bunları umursamazca seyr ediyor.
Evi bazen kumarhaneye, bazen geneleve, zaman zaman batakhaneye dönüyor.
Bu adam veya kadın ne biçim Müslümandır?

Mehmet Şevket Eygi
Mürtecilerin çok sevdiği ve önemsediği fikir adamı.
- - - - - - - - - - - - -
Anadolu'daki Milliyetci hareketi yok etmek, millet icin var olma meselesidir... O alcaklara karsi cikanlar, Islama, halifeye, padisahimiza unutulmaz hizmette bulunmus olacaklardir.

Yazar Refi Cevat Ulunay - 04.04.1920
- - - - - - - - - - - - -
Rum ve Ermeni komitacilariyla, bunlarin ileri gelenleri, devamli sekilde temasta bulunduklari Ingiliz subaylari ile bazi Amerikan memurlarindan cok yuz buluyorlar.

(5 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Iman dolu bir insan, basitce net ve gercekci dusunme yetenegine kaybetmis (veya hic sahip olmamis) kisidir.
Sadece aptal degildir;
aslinda hastadir.
Daha da kotusu tedavi edilemez

Henry Mencken
- - - - - - - - - - - - -
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran
- - - - - - - - - - - - -
Gunumuzun Arap dunyasi, barbarlarin dunyasidir

Prof.Dr.Benny Morris, Israilli Tarihci
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder