Seçimden sonra seçimle ilgili çok yorum yapıldı.
Boykotçular, boykot niyeti olmasa dahi tatilin keyfini feda edemeyenler falan hep suçlandı.
Bu işler büyüdü, büyüdü, öyle bir noktaya geldi ki, sonunda işin ucu boykotçuları Atatürkçülükten, vatanseverlikten afaroz etme noktasına geldi.
Çok ağır konuşanlar var.
Hakaretler havalarda uçuyor.
En kibar olanlar bile en azından sitem ediyor.
Bazıları, boykotçuları artık AtaTürk(!)çülüğü ağızlarına almaktan men ediyor.
Ben ilk olarak şu ağır konuşanlara şunu söylemek isterim.
Size göre alem aptal, salak, ilkesiz ve bir siz mi doğru insansınız?
Bir sizin düşünceniz, doğru, bir kafası çalışan siz misiniz?
Sizin doğru yerde olduğunuzun karinesi nedir?
Bir tiyatroya figüran olmak için can atmakta olduğunuzu neden hiç düşünmezsiniz?
Neden bir medya pompalamasına maruz kaldığınızı hiç düşünmezsiniz?
Sonra AtaTürkçülük denilen dininin papası siz misiniz?
Ki insanları bu kadar rahat afaroz ediyorsunuz?
Tapusunu mu aldınız, makamına mı oturdunuz?
Ve bir de işin demokrasi boyutu var.
Dünya aleme demokrasi satarken, faşizan bir tavır içine düştüğünüzü neden hiç düşünmüyorsunuz?
Bakıyorum, bazı guruplarda solculuk, Kemalizm adına, aykırı fikirler söyleyenleri gruptan atmalar, hatta hakaretlerle boğuntuya getirmeler var.
Sanki bir büyük Balkan Yenilgisi yaşanmış.
Sanki hiç yoktan yepyeni bir hezimet, bir rezalet yaşanmış.
Ağır bir yenilgi sonrası birbirine düşme durumu var.
Soruyorum, yeni olan ne var?
Öncelikle belirteyim.
RTE Cumhurbaşkanı olunca bir halt olmadı.
Kıyamet kopmadı, cehennemin kapıları falan açılmadı.
Hatta daha iyi bile oldu.
Ben bunu yüz kez yazdım.
Siz bu herifi başbakanlıktan uzaklaştırmak istemiyor muydunuz?
Hükümeti iktidardan uzaklaştırmak, dağıtmak istemiyor muydunuz?
Bu herifin partiyle bağının kopmasını istemiyor muydunuz?
İşte bunların hepsi de oldu.
Bu günden sonra Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) bakanlar kuruluna başkanlık edemeyecek.
AKP MKY toplantılarına başkanlık edemeyecek.
Başbakanlık edemeyecek.
Ne partiyle, ne de hükumetle, ne de meclisle ilgili en ufak bir tasarruf imkanı kalmadı.
Bu vakitten sonra gücü yeterse kukla bir başbakan seçecek.
Kukla bir hükumete görev verecek.
Kurulacak kukla hükumet artık ne kadar itaatkar olursa o kadar hükmedecek.
Artık devleti ilk elden değil, ikinci belki de üçüncü elden yönetecek.
Unutmayın, bu adam, bunca yıldır, ülkenin anayasal nizamında en kuvvetli icraa makamını işgal etti.
Milletvekili, belediye başkanı, MKYK üyeleri, aklınıza gelen her türlü meclisin aday listelerini bu adam tek başına belirledi.
Ve bundan sonra bu adam, bütün bu işleri uzaktan kumandayla yapacak.
Başkanlık sistemine geçilecekmiş.
Bu eskisi kadar kolay değil.
Bunu yapabilecek olan başbakanken yapardı, hatta yapmalıydı.
Önden hazırlardı.
Bu herif bu güne kadar ne halt edebildiyse bunları hep başbakanlık, parti başkanlığı sayesinde yaptı.
Bundan sonra bu gücü uzaktan kullanacak.
Misal ülkeyi başkanlık sistemine mi taşıyacak, bunu başbakan olduğundan çok daha zor yapacak.
Sonuçta iyi kötü, uyduruk da olsa bir anayasal nizam var.
O kadar kolay değil.
Bir de aykırılıklar, itaatsizlikler olacak, bunları bekleyin.
Özal, Akbulut ikilisini hatırlayın.
Uzun lafın kısası üzülmeyin, sevinin.
Adamı devirmek istiyordunuz, devirdiniz.
Adını koyalım, RTE Cumhurbaşkanlığı makamını dokunulmazlığı için iktidarından vazgeçmiş oldu.
Şimdi adamımızın önünde 5+5 ya da 7 yıllık bir süre var.
Kim öle kim kala.
İllah Kerim diyor adamımız.
Kısacası yarın için bu günü sattı Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE).
Ben yazdım, söyledim.
Başbakan RTE, ya da cumhurbaşkanı RTE her iki senaryonun da artıları ve de eksileri vardır.
Bunları bir teraziye koyduğunuzda bir denge göreceksiniz.
Seçimlerde ister zar atın, ister oy kullanın, isterseniz oy pusulasını kıçınıza sürtün demiştim.
Genel gidişatı çok fazla etkilemeyecek demiştim.
Yine aynı yerdeyim.
Bir halt olmadı.
Kıyamet kopmadı.
Bazı kayıplar var, bazı kazançlar var.
Cehennemin kapıları açılmadı.
Cumhuriyet yerle yeksan olmadı.
Ve cumhuriyet konusunda kaygılı olanlara dahil olan birisi olarak söylüyorum.
Cumhuriyet böyle anlık, fırsatçı, pragmatik, ilkesiz operasyonlarla kurtulmaz.
Bu vakitten sonra yapılması gerekenleri de söyleyeyim.
Ülkücüler partilerini yeniden ele geçirmeli.
Solcular da aynı şekilde Chp'yi yeniden elde etmeli.
Satılmış, ilkesiz, fırsatçı, işbirlikçi kadroları tasifiye etmeli.
Sarıgül, Kılıçdaroğlu falan.
Bir de partiden Kemalistleri kovanları ekarte etmeli.
Önümüzde bir genel seçim var.
Bu günden harekete geçmeli.
İlkeli, açık, dürüst, insanlar ve kadrolarla bu seçime hazırlanmalı.
CHP ve MHP'nin halka hiçbir vaadi yoktur.
Ekonomi, iç ve dış politika, sosyal tedbirler ve her konuda.
Halka her şeyi açıklamak, planlarını anlatmak ve umut vermek gerekir.
CHP için söylüyorum.
Özellikle Aleviler için söylüyorum.
Parti ucuz çay içilip, okey oynama mekanı olmaktan çıkarılmalı.
Parti evde kalmış hatunlar, dul kadınlar, işçi ve memur emeklilerinin sosyalleşme ortamı olmaktan çıkarılmalı.
Partiye emek harcayanları ciddiye almak şarttır.
Prensler, para gücüyle parti teşkilatına aşırtma yapanları dışlamak şarttır.
Birkaç bin lira bağış yaptı diye tabandan geçmeden tepeye ulaşmaya çalışan insanlara fırsat vermemek gerekir.
Parti emek harcayanların üzerinde yükselecektir.
İlkesiz, parasıyla satın almaya alışmış insanlara prim vermemek şarttır.
Yerelde ve genelde hep bunları görüyoruz.
Bir de Amerikan prensleri var.
Amerikaya gidip kendini tanıtan, biat eden, olurlarını isteyenler var.
Tam da şimdiki üst yönetimi söylüyorum.
Bunları hemen, şimdi, derhal temizlemek gerek.
Partinin halkı kucaklaması şart.
Bunu tek başına parti çatısı altında yapmak mümkün değil.
Partiyle eşgüdüm içinde bir sürü sivil toplum örgütü, vakıf ve dernek kurmak ve bunları harekete geçirmek gerek.
Bütün bunları yaptıktan sonra halka döner oy istersiniz.
Yoksa gündelik, pragmatik, ilkesiz hareketlerle bir b_k olmaz.
Kimseleri suçlamayın.
Bu uzun soluklu bir siyaset ligidir.
Bir maç kaybettiniz diye kendi kendinizi yemeyi bırakmalısınız.
Ağlamak, inlemek, kendine acımak, yandaşına düşman olmak faydasız.
Fikir, ilke şart.
Bunlar yoksa bir halt olmaz.
Ne tekim olmadı da!
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 11.08.2014 10:52, D.Ali Ercan wrote:
--
Seçimin istatistiksel analiziBoykot olmasaydı Seçim 2. Tura kalacaktı
Değerli arkadaşlar, Kesin resmi sonuçlar YSK tarafından henüz açıklanmadı ama, Cumhurbaşkanı seçim sonucu hemen hemen belli oldu sayılır. Buna göre 40,3 milyon geçerli oyun %51,8 ini alan RTE Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Muhalefetin Çatı adayı Ekmel Bey %38,5 oy aldı ve HDP adayı S. Demirtaş %9,7 de kaldı. Geçersiz oy oranı da %1,8 olmuş.Toplam seçmen sayısı 54,7 milyon olduğuna göre sandığa giden 41,0 milyon seçmenle katılım oranı %75 demektir. Mart Yerel seçiminde katılım oranı %89 olmuştu...
Parlamenter Demokrasinin ve Laik Cumhuriyetin geleceği açısından yaşamsal önemde gördüğümüz bu seçimde de hiç olmazsa %85 katılım beklenirdi; Mart 2014 Yerel seçimde oy kullanan seçmenlerin 6 milyon kadarı maalesef bu sefer sandığa gitmemiştir, ki bu seçmenlerin %95 inin muhalefet seçmeni olduğunda kuşku yoktur. Yani en az 5,6 milyon "boykotçu muhalif" seçmen olduğunu söyleyebiliriz.
Peki bu 5,6 milyon "boykotçu"seçmen sandığa gitseydi ve Ekmel Bey'e oy verselerdi bu günkü durum ne olurdu? Geçerli oy sayısı 40,3+5,5=45,8 milyon olurdu ve RTE 20,9 milyon oyla % 45,6 da kalırdı. Ekmel Bey %45,8 ve S. Demirtaş %8,6 oy almış olurlardı ve Seçim kesinlikle 2. Tura kalırdı. [not.Dün gece yorgunluğu ile oyların oranını vereceğime, toplamını vermiş ve "Ekmel Bey %51 ile CB olurdu" demişim. Bu yanlışlık için çok özür diliyorum.] Ve 2.Turda Ekmel Beyin yarışı kazanmak şansı artardı.. Yazık çok yazık. Sevgilerimle. æ
______________________________NOT."Kürt" oylarına gelince 2014 yılı itibariyle nüfusumuzun %20 kadarı "Kürt" kökenli Yurttaşlarımızdır.. dolayısıyla Türkiye genelindeki Kürt oyunun yarısından çoğu AKP adayına gitmiştir !!
--
GRUBA BOŞ BİR E-POSTA GÖNDEREREK ÜYELİĞİNİZİ İPTAL EDEBİLİRSİNİZ
kotanlartr@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin
Not:Grupta gönderilen, alınan ya da grup içi yazılardan, iletilerden ve her türlü sunumlardan yazarları ve iletileri gönderenler sorumludur. Grup sahipleri ve yöneticiler kesinlikle sorumlu tutulamaz.
Saygılarımızla
kotanlartr@googlegroups.com
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "kotanlartr" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için kotanlartr+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
201408111628-587661
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Insanlar gercegi her zaman bilmek istemezler!
Anonim Nasihat
- - - - - - - - - - - - -
Biz, yeryuzunu bir dosek, daglari da birer kazik yapmadik mi?
NEBE/6-7
- - - - - - - - - - - - -
Resulullah sav buyurdular ki:
Cocuklari diri olarak topraga gomen de gomulen de atestedir.
Ebu Davud, Sunnet, 18, 4717
- - - - - - - - - - - - -
Din, dünya hayatını tanzim ve dünyayı iyi ve âdilâne idare etmek için gönderilmiştir.
Mehmet Şevket Eygi
Mürtecilerin çok sevdiği ve önemsediği fikir adamı.
- - - - - - - - - - - - -
Yunanla carpismaktan vazgeciniz.
Zira bu tesebbusunuz beyhudedir.
Jandarma Genel Komutani Kemal Pasa - 3.08.1919
- - - - - - - - - - - - -
Devlet ve milletimizin parcalanmasi ve Ermeni ve Yunan esaretine dusulmesi soz konusudur. Alti yuz elli sene efendilik eden bir milletin kole mevkiine dusmesi kolay bir hadise degildir.
(6 Temmuz 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Din hicbir ise yaramaz;
gece yarisi karanlik bir mahzende orada olmayan siyah kediyi aramaktir.
Robert Heinlein
- - - - - - - - - - - - -
PEZEVENK
. . . . . .
Dunya ahvalinden haberi yoktur
Sohbeti din ile acar pezevenk
Komsusu ac iken kendisi toktur
Sanki melek olmus ucar pezevenk
. . . . . .
Karanlik islerde ziplama ister
Evine granit * kaplama ister
Dunya mektebinden diploma * ister
Insanlik dersinden kacar pezevenk
. . . . . .
Herkesin kabina cesmesi akmaz
Erkek sinekleri hareme sokmaz
Fakir komsusunun yuzune bakmaz
Selamsiz sabahsiz gecer pezevenk
. . . . . .
Sanirsin Allah'la akde oturmus
Cennete giderken macun goturmus
Huriler'i dizip isi bitirmis
Simdi gilmanlari secer pezevenk
. . . . . .
Aydinliga dusman yobazin dolu
Hu cekerken sismis agzinda dili
Erbabi, ulkede bunlardan dolu
Durmadan zehrini sacar pezevenk
Asik ERBABI
- - - - - - - - - - - - -
Filistinliler, tipki cekirgeler gibi oldurulmelidir...
kafalari kayalara ve duvarlara carpilarak parcalanmalidir
Izhak Samir, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder