19 Ağustos 2014 Salı

Re: [OzgurGundem] FW: Lütfen Dikkat!........RE: [TÜRKİYE:36084] Evrim teorisi-İnanmak-KUR'AN! (!!!!!!!!!!!!)

Gerçek bilgiye dayanmayan bilince biz hülya, rüya, sanrı diyoruz.
Gerçeklik içinde var olan bilinç ise evrenin doğasıyla çelişkiler içeremez.
Malesef hülya, hayal, sanrılar ve din bu türden çelişkiler yumağıdır.

Her türden dindarın, sufinin, sofistin, batıni işlerle uğraşanın, okült faaliyetlerde bulunanın olduğu yer burasıdır.
Bu alemde gözlem, deney, delil, isbat, şahit yoktur.
Çoğunun sezgi adını verdiği bulanık, gerçekle bağı zayıf bir algı ve bilinç alanı vardır.
Bu alan gerçekte rüya, hülya ya da sanrıdan başka bir şey değildir.

İnsanlık taş devrinden bu yana gerçeği sanaldan ayırmakta zorlanmıştır.
Hala daha şizofrenlerin yaşadığına benzer şekilde toplumun çoğu yaşadığı hülya, hayal, rüya ya da sanrılarını gerçekten ayırdetmekte zorlanmaktadır.
İnsan beynini aldatmak çok kolaydır.
Sizin bilinç çağı diye idealize ettiğiniz şey aslında binlerce yıldır süren gerçekte asla daha yeni, daha üstün olmayan bir bakıştır.

Yeni olan, üstün olan ve en önemlisi gerçek olan bilgi çağıdır.
Bilgi çağı ya da gerçek bilgiye dayalı bakışın en önemli özelliği bütün varsayımların, bütün argumanların deneyimlenebilmesidir.
Gözlem ve deney her türlü bilginin gerçekle bağını oluşturan en önemli unsurlardır.
Ve din, sofizm, tasavvuf, batıni, okült işlerde eksik olan da budur.

Son söz olarak, arzu ederseniz kendi kendinize benim yönettiğim guruplar  ya da listelerden ayrılabilirsiniz.
Ya da isterseniz ben de sizi ayırabilirim.

Bu kadar.
Yolunuz açık olsun.

Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


On 18.08.2014 19:28, Mustafa Nevruz SINACI gercek.demokrat@hotmail.com [Ozgur_Gundem] wrote:
 


Sayın Kurucu; Oraj POYRAZ Bey'in başkaca bir adının olduğunu ve müstear isim kullandığını sanmıyorum. Çünkü o, bütün duygu, düşünce ve bildiklerini dosdoğru, açıkça, bilimsel disiplin ve orijinal gerçeklilik içinde "edep, terbiye ve nezaket ölçüleri içinde, saygınlıkla" ifade etmektedir. Teati etmenizde fayda mülâhaza ederim. Adresi (e.MAİL'in Bilgi hanesinde görüleceği üzere) murti@emaildodo.com + grup ve diğer adresleri... Bu mail'in bir sureti de Oraj Bey'e bilgi için gönderilmektedir. Umarım görüşmenize ve tanışmanıza cesile olur. Selâm, sağlık ve başarı dileklerimle.  
MNS

From: galipbaran@windowslive.com // To: gercek.demokrat@hotmail.com // Subject: Fw: [TÜRKİYE:36084] Evrim teorisi-İnanmak-KUR'AN! (!!!!!!!!!!!!) // Date: Mon, 18 Aug 2014 17:20:24 +0300

 
SAYIN SINACI,
ORAJ POYRAZ'DAN SÜREKLİ İLETİLER ALIYORUM.
ÇOĞUNU, ŞÖYLE BİR GÖZ ATTIKTAN SONRA, OKUMADAN SİLİYORUM.
ORAJ POYRAZ'IN ASIL ADININ NE OLDUĞUNU İNRETNETTEN DE BULAMADIM.
BULURSAN LÜTFEN BANA BİLDİR.
ORAJ POYRAZ'IN "BİR BİLGİ ÇAĞI İNSANI" OLDUĞU ANLAŞILIYOR.
"BİLGİ ÇAĞI İNSANI"NIN, "BİLİNÇ ÇAĞI İNSANI"NI ANLAMASINI BEKLEMEK, BANA GÖRE, ABESLE İŞTİGALDİR.
ONA, AŞAĞIDAKİ YAZISINA BAKARAK BAZI SORULAR SORMAK İSTİYORUM.
Sent: Monday, August 18, 2014 3:36 PM
Subject: Re: [TÜRKİYE:36084] Evrim teorisi-İnanmak-KUR'AN!

Aşağıdaki yazıda iki şey var;

İlk olarak bilgiye karşılık iman üstün tutulmuş ve imana bir kaside yazılmış.
Deney, gözlem, ispat olmadan kabul etmek, yani inanmak bir fazilet olarak sunulmuş.
Açıkçası deniyor ki, bilmek önemli değil, esas maharet görmeden, denemeden, gözlemeden olduğu gibi söyleneni kabul etmektir.
Ben ise diyorum ki, denemeden, gözlemeden söylenenleri hiç muhakeme etmeden, olduğu gibi kabul etmek insanoğlunun kendini inkarıdır.

Çünkü insan diğer bütün varlıklardan ayıran şey zekası, aklı, bilincidir.
İnsanın en temel özelliği olan akıl, zeka, bilinci kulanmayı aşağılayan bir fikir asla iyi olamaz.
İman ise tam anlamıyla akla, zekaya, insan bilincine ağır bir hakarettir.
İddiaya göre mutlak gerçeğe ulaşmak akıl, zeka ve insan bilinciyle olmayacak,
Tam tersine tıpkı bir taş, bir ağaç, bir kertenkele gibi öne sürüleni hiç muhakeme etmeden, olduğu gibi kabul ederek olacak.
Bu lafın karşısında insan olan insanların hep birden, tek sesle HAYDİ ORDAN demesi gerekir.

İkinci olarak, bilmeyen zannediyor ki, teori öylece bir büyük Yeni Rakı devirdikten sonra akla gelen bir şeydir.
Sanki bir fikir uçuşması,
Sanki bir faraziye, yani varsayım.
Kesinlikle öyle değildir.
Teori çok önemlidir.
Neden önemli olduğunu anlamak için tez, hipotez, teori ve yasa kavramlarını bilmek ve anlamak gerek.

Teori, asla sunulduğu gibi osuruk, boşlukta duran, zayıf bir kavram değildir.
Teori doğruluğu ispatlanmış bir sürü hipotezin tek bir çatı altında topladığı genel bir izahtır.

Bilmeyenlere basite indirgeyerek anlatalım.
En temelde tez vardır.
Tez sizin belirli bir konu, bir olgu için söylediğiniz bir söz, bir fikir, bir kanaatdir.
Bebekleri leylekler getirir derseniz bu bir tezdir.
Kısacası tez belirli bir konuda ispatlanmamış bir açıklama, bir iddiadır.

Hipotez ise tezin doğrulanmış, ispatlanmış olandır.
Eğer bebeklerin doğum oranıyla, leyleklerin göçü arasında istatistiksel bir korelasyon bulursanız bu da hipotezdir.
Hipotez belirli bir konuda söylenen sözün ispatından ibarettir.
Ancak hala daha bebeklerin doğumu ve leyleklerin göçünü birbirine bağlayan genel bir açıklamanız yoktur.
Elinizde sadece belirli bir gözlem ve o gözleme ilişkin bir açıklama ve olayın sadece bir yönüne ait bir ispat vardır.
Kısacası, genellikle hipotezlerin içinde gözlem ve o gözlemin doğruluğunun ispatından başka genel bir laf yoktur.
Hipotezler doğrulanır, doğrulanmadıysa zaten kenara atılır.

Teori ise daha kapsamlı bir kavramdır.
Bir sürü deney, gözlem ve hipotezin tek bir fikirsel çatı altında toplanmasına teori denir.
Bebekler ve leyleklerin göçü örneğine dönersel.
Diyelim ki, tesadüfün iğne deliği bizim tezimizi doğrulayan istatiksel anlam taşıyan bir fark bulduk.
Elimizde sadece tek bir istatistiksel çalışmaya dayalı bir ispat var.
Tek bir hipotezden bir teoriye ulaşmamız neredeyse imkansız.
Bebeklerin doğumu ve leylekleri göçlerini birbirine bağlayan daha başka bir sürü hipotezin test edilmesi gerek.
Eğer elimizde böylesi bilimsel veri yığını biriktiyse, şimdi bir izahımızın olması lazım.
Bebeklerin ana rahmine nasıl düştüğünü, kadını, erkeği, ovumu, spermi ve leyleklerin bu işteki rolünü anlatan genel bir açıklama.
İşte teori budur.
Elbette doğal olarak leylekler ve bebeklerin oluşumunu birbirine bağlayan böylesi saçma bir teorinin yanlışlanması için değil bir tane, yüzlerce başka gözlem, deney ve hipotez var.
Oysa ki, teorilerin en önemli özelliği tek bir gözlem, deney ya da hipotezin yarattığı tek bir çelişkinin dahi bütün bir teoriyi geçersiz kılmasıdır.

Konuyla çok ilgisi yok ama bir de doğa kanunu, yasa vardır.
Buna en güzel örnek yerçekimi kanunudur.
Herkes hem fikirdir.
Bu kanuna göre son derece isabetli hesaplamalar, öngörüler yapılabilir.
Ancak, kanunların en önemli eksiği nasıl, niçin, neden gibi sorulara ait cevaplar taşımamasıdır.
Yer çekimi vardır dersiniz, kurallarını, denklemlerini de söylersiniz.
Ama yer çekiminin neden olduğunu, nasıl olduğunu anlatmazsınız.

Nedenleri, nasılları, niçinleri açıklamak teorilerin işidir.

Gelelim din konusun.
Çoğu mümin yanılır.
Dinler asla gözlemlere ve deneylere dayanmaz.
Tez, hipotez, teori çemberinden geçmemiştir.
Dinlerde asla gerçek açıklamalar yoktur.
Açıklama diye öne sürülenler sadece tezlerden ibarettir.
Yani birilerini söylediği sözler, iddialardan ibarettir.
Kısacası, dinler sadece tezlerden oluşur.
Bu kadar.

Eğer gerçekten adil davransak ve dine de teoriye baktığımız gibi baksaydık,
Dinin hiç şansı olmazdı.
Bilinen hiçbir dinin herhangi bir yerinde gözlem, deney ve ispat yoktur.
Yine bilinen dinlerin hepsinin de ortak  bir özelliği her şeye rağmen, yanlışlanmış bir sürür tezi inatla, ısrarla bünyesinde taşımaya devam etmesidir.
Eğer dinleri teoriler gibi değerlendirseydik, bir kere değil, yüzlerce kez yanlışlanmış olurlardı.
Dahası dinlerin doğrulandığı gözlemler de yoktur.
Aslında dinlerin içinde tezden başkası yoktur.

Buradan sözde yaradılış teorisine gelmek isterim.
Yaradılış teorisi yüzlerce kez yanlışlandığı için artık bir teori olamaz.
Dahası yaradılış teorisinin canlıların varlığına ilişkin dayandığı tek bir hipotez dahi yoktur.
Tek bir hipoteze, gözleme, deney dahi dayanmayan ve tam tersine neredeyse her sözü yanlışlanmış bir teori.
Mümkün değil, bu noktadan sonra adı yaradılışla başlayan bir teori artık bilimsel bir laf olamaz.

Tam tersine evrim teorisi ise bir kez bile yanlışlanmamıştır.
Çok fazla gözlem, deney ve hipotezle bağlantılıdır.

İşin iyisi, Evrim Teorisini yanlışladığı düşünülen her bir gözlem,
Evrim Teorisinde basit ama farklı açıklamalarla üstesinde gelinebilen ve daha sağlam,
daha kapsamlı bir açıklamayla ufuk açan yeni  bir gelişmeye yol açmıştır.

Yaradılış teorisinin ise yanlışlandığı hallerde yerine alternatif başka bir sözü olamamıştır
Tıkanmıştır açıkçası.

Kozmolojiyle ilgili olarak dinleri söyledikleri ve bilimin söylediklerinde de aynı durum vardır.
Dinlerin tamamı da kozmoloji konusunda yanlışlanmıştır.

Bence inananlar şunu yapmalı.
Doğa hakkında dinin yanlışlanmış görüşlerinde ısrar etmeyi bırakarak,
hiç değilse dinin gerçekle bağdaşmasına yarayan yeni yorumlar aramaya başlasalar çok daha verimli ve sağlıklı olur.
Bunu yapan ilahiyatçılar, hem her üç monoteist dinde de varıdır.

Ya da benim gibi yapabilirler.
Gerçekle yaşanan tezatlardan tıpkı dansözler gibi kıvırtarak kurtulmaya çabalamaktan vazgeçmeli.
Tertemiz yepyeni bir sayfa açmalılar.

Açık ve net söylüyorum.
Evrim Teorisi ve Kur"anı birbirine bağdaştırmak imkansızdır.
Kırk türlü takla atmanız gerekir.
En iyisi takla atmaya çabalamadan durumu kabullenmektir.
İkisini birbirine tokuşturanlar büyük hayal kırıklığı yaşarlar.
Buna hiç teşebbüs etmesinler derim ben.

Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

On 18.08.2014 13:06, Grup Yönetici wrote:


---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: yasemin <yasemincin@hotmail.com>
Tarih: 18 Ağustos 2014 09:29
Konu: Evrim teorisi-İnanmak-KUR'AN!
Kime: "erzincanli.0024@gmail.com" <erzincanli.0024@gmail.com>


Evrim teorisi-İnanmak-KUR'AN!

           Evrim teorisi ne zaman ortaya atılsa; evrim teorisinin bir "teori" olduğu unutulup; dine karşı bilimcilerle, bilime karşı olan din anlatıcıları hemen çarpışmaya başlıyorlar.  Her iki tarafta, bunun teori olduğunu ve ispatlanabilmesi için öncelikle ilmi çalışmalar yapılması gerektiğini bilmiyorlar mı?  Hikayeleri/rivayetleri "din" diye yutturanlar, kendi acizlikleri iyice ortaya çıkacağı için mi, bilimden bu kadar korkuyorlar? Evrim teorisi ispatlansa, Allah'a inancımız yok mu olacak/imanımızı mı kaybedeceğiz? Konuşulmasına bile tahammülleri yok. Bu korku neden? 
Yüce Yaratıcı Güç, pek çok ayetinde bilimsel çalışma ve işlerin kanıtlı/delilli, kayıtlı olmasını istemektedir. (En'âm,143):"Bana bilimsel olarak/bilgiye dayalı/ilimle haber verin."      (En'âm,148):"Yanınızda Bize göstereceğiniz herhangi bilimsel bir deliliniz var mı?"             (Ahkaf,4):"Eğer söyledikleriniz doğru ise, daha önce size verilmiş bir kitap veya bilimsel bir kanıt getirin."
          Bilimsel çalışmalar arttıkça, evrenin sırları çözüldükçe; Yaratıcımızın yüceliğini daha iyi kavramış olmaz mıyız? O'na hayranlığımız daha da artmaz mı? Bilime inandıklarını söyleyenler, Tanrı için, göremediklerini savunarak kayıt/delil/elle tutulur-gözle görülür kanıt istiyorlar. İşte, iman-inanç tam da böyle bir şey! Göremediğiniz/görmediğiniz halde; VAR olduğunu içten kabul etmek(Enbiya,49-Mülk,12-Yasin,11-Fatır,18-Görmedikleri halde inananlar!)  
          Görünce inanmak; "iman-inanç" olmuyor ki! Musa'nın Firavun'u; tam ölüm anında; "Şimdi Musa'nın Tanrı'sına inandım." deyince, Tanrı'da:"Çok geç!" diyor.(Yunus,90-91)  Ahiret/yaşam sonrası inanç da böyle, şimdi görünür değil ama  adı üstünde inanç!  (Mü'min,85):"Azabımızı gördüklerinde inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu daha önceki kulları hakkında sürekli uygulanan Allah'ın sünnetidir."      (Hadid,3): "Varlığının kanıtları apaçıktır. Ama gerçek varlığı insan için gizlidir."     (Zâriyat,20,21):"Bilinçli olarak/hiç tereddütsüz, kesin inanacaklar için, insanın bizzat kendi varlığında ve yer küresinde/yeryüzünde ibret verici kanıtlar/göstergeler vardır. Hâlâ düşünmeyecek misiniz/görmüyor musunuz?"
          Göremediğiniz halde, "Evet, VAR diyebilmek, O'na tam GÜVENMEK, yaşam armağanını sunan Yüce Yaratıcı'ya VEFA-MİNNET duyabilmek, baktığınız, duyduğunuz güzel olan her şey de -müzik, resim, sinema, bale, dans, doğa, vb. estetik-güzel olan her şey de O'nu görüp, O'dan geldiğini hissedebilmek! Çünkü güzel olan her şeyin kaynağı O! Yaratıcı'nın Kitabı KUR'AN'da, güzellikle ilgili o kadar çok ayet var ki! İşte iki ayet:  "Allah'tan size güzellikler vermesini isteyin."(Nisa,32)        
"Bu dünya hayatında güzel düşünüp, güzel davrananlara güzellik vardır."(Zümer,10)




--
Türkiye için el ele mail grubumuz  https://groups.google.com/group/Turkiye-icin-el-ele   

Gruba e-posta gönderme adresi   turkiye-icin-el-ele@googlegroups.com   
 
Erzincan Kemaliye Egin Grubum 


Grub Admin M.İlaldı 0532 7269362  erzincanli.0024@gmail.com 
 
Tüm dost ve arkadaşlarımı twitter sayfama bekliyorum : https://twitter.com/#!/MiLALDi
 
Facebook Sayfamda Sizleride Bekliyorum.Teşekkür ederim.
 
--
Sayın "TÜRKİYE İÇİN EL ELE MAİL GRUBU" grubu üyesi.
grubumuzla ilgili şikayetleriniz ve tavsiyeleriniz grup yönetimine " erzincanli.0024@gmail.com " adresimize bildirin,
Grubumuzda yayınlanan iletilerin yasalar karşısında tüm sorumluluğu yazarına ve iletinin üzerinde değişiklik yapıp yayınlayan üyeye ait olacaktır, İletilerin mutlaka konu başlıklarını yazınız. İletilerinizde Başka bir grubun tanıtımı, url adresleri yada benzeri ibareler bulunması halinde o iletiler yayınlanmayacaktır.. önemle duyurulur. saygılarımızla
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "TÜRKİYE İÇİN EL ELE MAİL GRUBU" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba yayın göndermek için, Turkiye-icin-el-ele@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/Turkiye-icin-el-ele adresinde ziyaret edebilirsiniz.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Oraj                              POYRAZ
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Yasam belirtisinin kokeninde duygulanma vardir; duygulanmanin da
temeli asktir.

Sigmund freud
- - - - - - - - - - - - -
Biz, yeryuzunu bir dosek, daglari da birer kazik yapmadik mi?

NEBE/6-7
- - - - - - - - - - - - -
Peygamber nerede guzel bir kadin gorse hemen eve kosar Zeynep'le yatardi.

Buhari, Hibe
- - - - - - - - - - - - -
Nihayet iftar saati geliyor, Müslümanımız (Bu, biz de olabiliriz) sofraya oturuyor ve mükemmel bir yemek yiyor.
İştahında hiçbir kapanma yok.
Çatlayıncaya, patlayıncaya, tıksırıncaya kadar yiyor.
Yemekten sonra çayını içerken, ne olacak bu Müslümanların hali diyor.
Ne şuurlu, ne merhametli, ne duygulu Müslüman!..

Mehmet Şevket Eygi
Mürtecilerin çok sevdiği ve önemsediği fikir adamı.
- - - - - - - - - - - - -
Anadolu direnisi bir bloftur.
Avrupa medeniyeti Anadolu'yu bu zararli hasereden temizleyecektir.
Hukum galibindir.
Medeniyeti temsil eden Ingiltere gibi bir devlete itiraz etmek kustahliktir.

Nazir Riza Tevfik-1920
- - - - - - - - - - - - -
Bir Ingiliz subayi Igdir'dan Bayezit'e gelerek, Mutassarif'a: Ingiltere himayesinde tesekkul eden Ermenistan'a Bayezit havalisinin de birakildigini bir aya kadar on bes bin Ermeni muhacirinin Ermeni duzenli birlikleri himayesiyle eski yurtlari olan Bayezit sancagina sevk edilecegini bildirmistir.

Dogu vilayetlerinden bir karis topragin bile Ermenistan'a birakilmasinin mumkun olmayacagi, bir tek Ermeni askerinin sinirimizin bu tarafina gecmesinin atesle karsilik gorecegi

(12 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Insan en acimasiz hayvandir.
Trajedilerde, boga gureslerinde ve haca germelerde su gune kadar kendisini en iyi hisseden oydu ve kendisi icin cehennemi icat ettiginde, $iki durun, bu aslinda en iyi cennetiydi.
. - o - .
Insani yaratmak mi Tanrinin buyuk hatasi;
tanriyi yaratmak mi insanin buyuk hatasi?
. - o - .
Her dakika ovulmek isteyen bir Tanriya inanamam.
. - o - .
Ruhunda sukunete kavusmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmali ve iman etmelidirler.
Ama hakikatin pesindeki insanlar ic huzurundan feragat etmeli ve yasamlarini bu sorgulamaya adamak;
kendisi ve hayatla yuzyuze gelmekten korkmamak zorundadir.

Friedrich Nietzs
- - - - - - - - - - - - -
"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"


(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE
- - - - - - - - - - - - -
Yahudi devletinin sinirlari, sonsuza dek kesinlesmeyecektir

David Ben Gurion, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/




This eMail was sent by Oraj POYRAZ at oraj.poyraz@openmail.cc.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com
__._,_.___

Posted by: Mustafa Nevruz SINACI <gercek.demokrat@hotmail.com>
Reply via web post Reply to sender Reply to group Start a New Topic Messages in this topic (1)
Guruptan ayrilmak icin, icin asagidaki adrese bos bir eposta gonderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

.

__,_._,___

--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Hicbir zaman okulumun egitimimi engellemesine izin vermedim.

Mark Twain.
- - - - - - - - - - - - -
Zeyd o kadindan ilisigini kesince onu sana nikahladik ki, Zaten Allah in emri yerine getirilmistir.

Ahzab 33/37
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.
- - - - - - - - - - - - -
Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamis ve taslama cezasini uyguluyorlardi.
Onlari bu hakli iste desteklemek icin ben de tas atarak yardim ettim.

Buhari 63/27
- - - - - - - - - - - - -
Özel not:
Evimi istimlak bedeli ödemeksizin elimden almak isteyen gözleri dönmüş azgın rantçılara:
Bana yaptıklarınızı unutmuyorum.
Öncelikle ıslahınıza dua ederim.
Islah olmamakta diretirseniz, beddua oklarım üzerinize olsun.
Tepe üstü düşün!

Mehmet Şevket Eygi
Mürtecilerin çok sevdiği ve önemsediği fikir adamı.- - - - - - - - - - - - -
Milli Mucadelenin basladigi 1919 yilinda Milli Mucadeleye karsi cikan isbirlikci parti ve cemiyetler:
Bunlarin tamami Osmanlici, Hilafetci, Seriatci, Kurtcu ve yabancilarin mandasini isteyen parti ve cemiyetlerdir.

- Selamet-I Osmaniye Partisi (Seriatci, Ingiltere'nin kontrolunde)
- Kurdistan Teal-i Cemiyeti (Dogu ve G.Dogu'da Kurdistan kurulmasi icin Ingiltere ve ABD tarafindan destekleniyordu.)
- Teal-i Islam Cemiyeti (Seriat isteyenler)
- Ingiliz Muhipleri Cemiyeti (Ingiltere himayesi isteyenler)
- Wilson Prensipleri Cemiyeti (Amerikan Mandasi isteyenler)
- Hurriyet ve itilaf Partisi (Kendilerini Sevr'i savunan liberaller olarak tanimlamaktadirlar, ancak Ingiltere'nin kontrolundedirler, Milli Kurtulus Hareketine ve Mustafa Kemal'e en siddetli tepkiyi bu parti gostermistir.)
- Mavri Mira Cemiyeti (Rum Patrikhanesi tarafindan kurulmus olup, Yunan hukumetinin kontrolundeydi. Amaci ceteler kurarak Milli Mucadeleye karsi cikmak ve Anadolu'daki Yunan Ordusuna yardim etmekti.)
Bu parti ve cemiyetlerin tamami Sevr anlasmasindan yana Anadolu'nun isgalini savunmuslardir. Bunlar tam bir isbirligi halinde Anadolu Hareketine cephe almislar, tum isyanlari ve ayaklanmalari da desteklemislerdir.
- - - - - - - - - - - - -
Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayri ayri olusan bir takim ceteler, adi hirsizlikla, ara sira da oldurmelerle mesgul olmuslar, Rum ve Ermeni surgunu esnasinda bu unsurlardan ortaya cikan bazi ceteler ise siyasi bir huviyet kazanmistir. Ruslarin istilasi baslayinca, memleket icinde karisiklik meydana getirmek icin bunlar, Ruslar tarafindan da tesvik ve denizden de desteklenmislerdir.

(22 Mayis 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Hayvanlarin dinin ve buyunun boyle absurd ve genellikle korkunc aptalliklarini yaptiklarini asla goremezsiniz.
Sadece insan boyle mantiksizca davranir.
Bu onun zeki, ama yeterince zeki olmamasi yuzunden odemesi gereken bedeldir.

Aldous Huxley
- - - - - - - - - - - - -
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
- - - - - - - - - - - - -
Yahudi devletinin sinirlari, sonsuza dek kesinlesmeyecektir

David Ben Gurion, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder