1 Ağustos 2014 Cuma

RE: Kızların sünneti konusu...

Bay Oraj....

 

Bilmem farkındamısınız ama;

Kendi memleketimizde KENDİMİZ(!) yokuz!

Bir iki çıfıta ve üç beş zibidiye köle edildik neredeyse!

 

En önemli seçimde 3ün 1ine mahkum edildik!

Bu OKUYABİLENLER için en önemli mesajlardan biridir!

Ama aydın(cık!)larımız hala kendi daltarak kofti iddialarının peşindeler!

Şaka mı yapıyorlar, yoksa tiplerimi öyle gel de anla! :)

 

Gelelim KONU(!) ya;

Bizler,

Türkler,

Komşu (ve uzak) memleketlerde göstere göstere topluca imha ediliyoruz! 

 

Türklük;

Avrupa'dan, Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Asya'dan, Orta doğu'dan, en radikali Türkiye'den(!) kara tahtadaki hatalı tebeşir çizgisi gibi silinmeye çalışılıyor!!!

 

İŞİD konusuna gelince;

İŞİD adının Türk(iye) oryantasyonlu bir zihin modelini çağrıştırdığı iddianız ise trajikomiktir… Dünya böyle bilmez! Bilinen adı ISIS dir…  "Islamic State of Iraq and al-Sham"  (Şam var! J ) ISIS adının Ezoterik/Okült kökenlerini ve günümüz Siyonist hedeflere nasıl bağlandığını ayrı bir zamanda tartışırız…

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_State_of_Iraq_and_the_Levant  Linkinden detaylarına bakabilirsiniz…

 

Bu aşamada Deizmin, Teizmin nesini ne yapacaksınız ???


Kerkük'ü Peşmerge istilasından mı kurtaracaksınız?

Yoksa Çin'e Doğu Türkistan dersi mi vereceksiniz?

Veya Cumhuriyetimize dayatılan 3ün 1i yerine yani bir ufuk mu açacaksınız?

 

Selam ve saygılar,

 

Ali Aslan DUMANOL

01.08.2014




ALİ ASLAN DUMANOL
Eğitimci Düşünür Yazar
AMAN SÖZÜN AZ OLSUN, AYDIN OLSUN
IŞIK SAÇSIN, BAKAN KÖRE GÖZ OLSUN!

UNITED-TURKS Birleşmiş Türkler
http://www.facebook.com/dumanol
http://dumanol.blogspot.com

TÜRKLER KAZANACAK!

BİZ KAZANACAĞIZ!

 

 




Date: Fri, 1 Aug 2014 15:28:01 +0300
From: oraj.poyraz@openmail.cc
To: dumanol@hotmail.com; orajpoyraz@emaildodo.com; cimcime1.OhO5xW1nuX4Ycsd6kWhD@blogger.com; Ozgur_Gundem@yahoogroups.com; H9yfBR@yahoogroups.com; murti@emaildodo.com; murte@emaildodo.com; united-turks@yahoogroups.com
Subject: Re: Kızların sünneti konusu...

Anlaşıldı resim doğru, kız çocuklarının sünnetinin resmi.
Kaynak yanlış, Irak ya da Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) ile alakası yok.

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) konusunda hem fikiriz.
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Suudi Rabıta örgütünün parasal gücüyle, İsrail'in koordinasyonu, Türkiye'nin ise icrasında, Amerikanın karar verici olduğu bir oluşumdur.
Adı bile çok ip ucu verir.
Çünkü ne Araplar, ne de batılılar Şam'a bizim gibi Şam demezler.
Bundan IŞID adını bulanların Türkçe konuşan ve düşünen kişiler olduğunu anlıyoruz.

Fakat dininin güncel tartışmalardan ayrı bir konu olduğu konusuna katılmıyorum.
Din tam da güncel konuların orta yerinde herkesin ayağına takılan bir taş gibi duruyor.
Aslında, günümüz dünyasında dinin şöyle ya da böyle etki etmediği çok az şey var.

Halen günümüz Türk(!?)iyesinde var olan partilerin hepsi de az çok İslamla ilgilidir.
Dini söylemler adeta güncel politikanın ayrılmaz  bir parçasıdır.
Seçmenin ciddi bir bölümü politik tercihlerini yaparken ilahi referanslar, dini hassasiyetleri ön plana almaktadır.

İkincisi yürekten inanıyor ve kabul ediyorum ki, İslamiyet hem Türkiyede(!?) hem de diğer İslam ülkelerinde yaşanan rezaletlerin, hezimetlerin, fecaatların tek ve en önemli sebebidir.
İslam toplumları bu gerçekle yüzleşmeden içinde bulunduğu ağır sıkıntıları aşamayacaktır.
İslamın bizzat kendisi bir İslam rönesansının önünde büyük bir engeldir.
İslam toplumlarının ise bir rönesansa gerçekten de ihtiyacı vardır.
Ya Müslüman ilahiyatçılar daha akılcı bir  İslam yorumu bulacaklar, ya İslam toptan terk edilecek, ya da yerine göre 1000- 1500 yıldır devam eden rezalet devam edip gidecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimi bir resimdir.
Oysa yaşam bir film gibidir.
Ekmelleddin İHSANOĞLU eğer cumhurbaşkanı seçilirse ülke bir anda rahatlamayacak, her şey bir anda düzelmeyecektir.
Ya da tam tersi Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) cumhurbaşkanı olursa Pandoranın kutusu açılmayacak, cehennemin zebanileri bir anda serbest kalmayacaktır.

Aslında her iki senaryonun da ulusalcılar için artıları ve eksileri vardır.
Artıları ve eksileri bir tartıya koyduğumuzda aslında bir denge durumu söz konusudur.
Kabaca zar atarak tercih belirlesek ya da boykot yapsak bu büyük bir hata olmaz.

Boykot seçeneği fikirsel temeli olan bir seçenektir.
Kim seçilirse seçilsin seçilenin meşruiyetini sorgulama imkanı yaratır.
Temel mesaj halka dayatılanın protestosudur.

Kısa bir değerlendirme yapsak.
Ülkemiz rejimi başkanlık sistemine göre biçilmemiştir.
Bir cumhurbaşkanının rejimi kendine göre yeniden biçmesi kolay değildir.
Cumhurbaşkanı olmuş bir Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) rejimi dilediği kadar kolay biçimlendiremez.
Ayrıca cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) partiyle tüm resmi bağını kesmek zorunda olduğundan, partiye yeteri kadar hakim olamaz.
RTE başbakanlık yetkilerini yitirdiğinde yandaşlarına menfaat dağıtma imkanından da yoksun kalacaktır.
Aslında RTE eğer cumhurbaşkanı olursa ciddi şekilde iktidar azalmasıyla karşılaşacaktır.
Titan saadet zincirine benzeyen yapı bu senaryoda kırılır.
Doğrusu ben RTE'nin yerinde olsam bunu asla kabul etmem ve istemem.
Dişleri sökülmüş bir cumhurbaşkanı RTE mi, yoksa dişleri ve pençeleri tastamam bir Başbakan RTE mı?
RTE'nın cumhurbaşkanı olarak girdiği bir yerel seçim ise parti açısından sarsıcı sonuçlar doğurabilir.
Doğrusu bu gözle bakınca bir ulusalcı için RTE'nın cumhurbaşkanlığı dünyanın sonu değildir.
Bu senaryonun eksi tarafında yer alan en önemli faktör ise, bu durumda RTE The Cemaatle barışacak ve mücadeleyi bırakacaktır.

Çoklarının söylediği gibi, eğer RTE cumhurbaşkanı olursa şeriat gelmez, gelemez, rejim değişmez, değişemez, ülke bölünmez, bölünemez.
Bölünme, şeriat, rejim endişeleri açısından, tam tersine RTE'nın başbakanlığı çok daha tehlikelidir..

Ekmelleddin İHSANOĞLU'nun rejimi ve cumhuriyeti kurtaracağı iddiası işin safsata tarafıdır.
Ekmelleddin İHSANOĞLU'na oy derlemek için iki de bir önümüze sürülmektedir.
Çokları cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucuna göre kıyametin kopacağını zannediyor, ya da onlar böyle düşünmeye sevk ediliyor.

Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) ise başbakan olarak haddinden fazla güçlüdür.
Bu güne kadar eline geçirdiği bu gücü kullanarak türlü türlü fenalık yapmıştır.
Ve şimdi bana göre ülkenin başında bulunan gaileler arasında bir numara Fitnebaz Cemaatdir(The Sinister Fraternity).
Bu konu Kürt ayrılıkçılığından da, şeriatçı kalkışmadan da önceliklidir.
Her şeyden önce kim yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın, devlette ikilik ortadan kaldırılmalı.

Fitnebaz Cemaat'le (The Sinister Fraternity) arasında gelişen kavga ve nifak onu bu işbirlikçi örgütle yüzleşmek zorunda bırakmıştır.
Ve ülkemizde The Cemaat'le yüzleşme iradesi, kararlılığı, gücü olan tek kişi RTE'dir.
RTE'nın cumhurbaşkanı olması bu mücadelenin yarım kalması ve her iki gücün barışmasına yol açar.
Bu ciddi bir kaygıdır.

Ekmelleddin İHSANOĞLU'na gelince ilk olarak bu adam bir Amerikan prensidir.
Tıpkı Hamit Karzai, Kemal Derviş, ya da ülkemizde daha önce çok fazla görülmüş olan diğer Amerikan prensleri gibidir.
Bir dayatmadır.
Dış güçlerin adamıdır, onların dayatmasıdır.
Ekmelleddin İHSANOĞLU'nun Abdullah GÜL'den ya da RTE'dan daha üstün, daha farklı yapacağı hiçbir şey yoktur.
O da önüne getirilen meclis kararlarını hiç duraksamadan imzalayacaktır.
O da Ilımlı İslam projesine hizmet edecektir.
Zaten kimliğine baktığınızda, Ilımlı İslam Projesi için biçilmiş bir aday olduğunu anlamak için dahi olmaya falan gerek yoktur.

Ben doğrusu, cumhurbaşkanlığı seçiminde boykot yapmaya karar verdim.
Oy kullanmayacağım.
Diğer insanlara da bunu salık veririm.

Fakat, şunu da belirteyim.
Sanıldığı kadar önemli bir seçim değildir.
Seçimin galibi kim olursa olsun, her seçeneğin kendine göre artıları ve eksileri vardır.
Bütün bunları birbirine karşı tarttığımızda adaylar arasında genel gidişata tesir etme anlamında anlamlı bir fark yoktur.
Kafanıza göre takılsanız kıyamet kopmaz.
Onu söylüyorum.

Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


On 01.08.2014 12:31, Ali Aslan DUMANOL wrote:

Sende mi hekim kardeş?

Yayınladığın resim doğru da, ÜSTÜNDEKİ SARI YAZILAR yanıltıcıdır ve amacı farklıdır !!! 

Resimin de, haberin de orijinali alttaki gibidir...

İŞİD ise, Türk düşmanı olan tipik bir MOSSAD ve CIA kuruluşudur...

Katliam, soykırım ve techir ile meşguldür...

DİN tartışmaları yerine çok daha büyük tehlikelerin, acıların ve hakikatlerin gündemde tutulmasından yanayım...

Deizm, Teizm,  Panteizm gibi tartışmaların ne yeri, ne de sırası....

Lütfen tıklayınız!
https://www.facebook.com/notes/ali-aslan-dumanol/dikkat-iraktaki-t%C3%BCrkmen-soykirimi-son-a%C5%9Famaya-girdi-/895293860498528


ALİ ASLAN DUMANOL
Eğitimci Düşünür Yazar
AMAN SÖZÜN AZ OLSUN, AYDIN OLSUN
IŞIK SAÇSIN, BAKAN KÖRE GÖZ OLSUN!

UNITED-TURKS Birleşmiş Türkler
http://www.facebook.com/dumanol
http://dumanol.blogspot.com

TÜRKLER KAZANACAK!

BİZ KAZANACAĞIZ!

 

 




To: dumanol@hotmail.com
From: murti@emaildodo.com
Subject: Kızların sünneti konusu...
Date: Fri, 1 Aug 2014 11:03:52 +0200

Sünnet olan kız çocuklarının kanlar içindeki resmi.
İçiniz kalkacak elbette.
Aslında sünnet olan erkek çocuklarının da durumu bundan farklı değil.
Burada gözden kaçan önemli bir ayrıntı var.

Bu çok önemli bir ayrıntıdır.
Kız sünneti sakatlayıcı bir ameliyattır.
Hem de kız sünnetinin amacı tamamen farklıdır.

Erkeklerde yapılan cerrahi işlem sadece pipinin ucunda, pipinin başını çevreleyen, cinsel haz anlamında çok da değerli olmayan bir deri parçasının bir yüzük ya da halka şeklinde çıkarılması ve ortaya çıkan boşluğun ağız ağıza getirilip dikilmesinden ibaret.
Sünnet olan erkeklerde cinsel haz anlamında bir kayıp olmaz, hatta ileri yaşlarda açıkta kalan pipinin derisi hassasiyetini yitirdiği için erken boşalma gibi sorunları geciktirdiği bile söylenir.
Erkek sünnetinde cinsel hazzın en yoğun hissedildiği pipinin başına bir zarar gelmez.

Kız sünnetinde yapılan ise tıbben klitoris denilen cinsel haz organının kesilip çıkartılmasıdır.
Klitoris, kızlarda embriyolojik gelişim sırasında güdük kalan penis başına karşılık gelen bir oluşumdur.
İşin özü sünnet olan kadınlar cinsel haz yönünden sakatlanmıştır.
Zaten kadın sünnetinin de amacı budur.
Kadınlar cinsel ilişkiden zevk alamasın istenir.
Böylece kadınların cinsel hazlarının peşinde koşmaktan korunduğu düşünülür.

Özgüveni eksik olan erkek ilahiyatçıların, kadınları dizginlemek için dayattığı sakatlayıcı bir işlemdir.
Aslında kız sünneti bir sünnet de sayılmaz.
İslamiyetin ortaya çıktığı yıllarda bile yaygın bir adet değildi çünkü.

İşin fecaatı budur.
Doğrusu ben kadın milletinin Müslüman olmasını asla anlamam.
Kadına bu kadar çok kazık atan bir dinin müridi olmak anlaşılır şey değildir.
Ve kadınlar şunu bilmeli.
Aslında aynı derecede ilkel, aynı derecede akıl dışı, aynı derecede nakle dayanan başka dinlerde vardır.
Bunların bazıları kadını ciddi şekilde yüceltir.
Misal İsis dini olsun.
İsis dininin ana fikri kadınlardır, erkeklere hemen hiçbir şey düşmez.
Zaten o yüzden popüler olmamıştır.

Eyyyyy kadınlar....
Eğer ilkel, çağdışı, akıl dışı birşeyler arıyorsanız daha çok var.
Benim size önerim ise...
Azla yetinmeyin, çoğu isteyin.
Önerim, akılcı, çağdaş, insancıl, hurafelerden uzak, nakle değil akla dayanan bir din bulmanız.

Önerim Deizmdir.
Çok lafı yoktur, bu yüzden yalanı, yanlışı da yoktur.
Geçmişle bir bağı yoktur, bu yüzden taş devrinden bu yana birikip gelmiş tortulardan arınmıştır.
Akla dayalıdır, bu yüzden faydalıdır.
Faydalı olduğu içinde toplumsal ve bireysel huzur, mutluluk, refah verir.

Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA



a45UyF587661-140801110854-01
^^^^^ - vvvvv

 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Oraj POYRAZ
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Soylediklerini kabul edemem ama konusma hakkini olene kadar desteklerim.

VOLTAIRE
- - - - - - - - - - - - -
Zeyd o kadindan ilisigini kesince onu sana nikahladik ki, Zaten Allah in emri yerine getirilmistir.

Ahzab 33/37
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.
- - - - - - - - - - - - -
Peygamberin izniyle ihramdan cikip Mina'da bulunan kadinlarimiza yoneldik.
Zekerlerimizden meni damliyordu .

Buhari, Hac/81; Muslim Hacc/141
- - - - - - - - - - - - -
Sait Nursi ye gore elektrik kontagi ve meteor :
Bunlarin hepsi Kur anda vardir ve fizik kanunlarina gore aciklama yapmak Kur anin kudretine, hikmetine aykiri dusmektedir

Sait Nursi, Ramazan Risalesi, s.1-15..
- - - - - - - - - - - - -
Kemal elebasiligindaki Milliyetcileri ezmek icin Ingiliz hukumetinin bize yardim elini uzatmasini talep ediyoruz.

Konya'nin 27 koyunun esrafinin Ingiliz temsilcisine basvurusu - 10.1920
- - - - - - - - - - - - -
Dogu vilayetleri halkinin, Ermeni cetelerinin acimasizligina ve taarruzlarina hedef olmus, en buyuk felaketi gormus bir unsur olmak sifatiyla, birlik ve fedakarlik luzumunu en once takdir ettikleri iftiharla gorulmektedir.

(16 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Dunyada iki cesit insan var:
Akli olan ve dini olmayanlar, dini olan ve akli olmayanlar.

Abu l-AlaAl-Ma arri
- - - - - - - - - - - - -
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/





This eMail was sent by Oraj POYRAZ at oraj.poyraz@openmail.cc.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com

--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Oraj POYRAZ
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Sic transit gloria mundi.
* * *
Boylece geciverir dunyanin gorkemi.

Latin Atasozu
- - - - - - - - - - - - -
Zeyd o kadindan ilisigini kesince onu sana nikahladik ki, Zaten Allah in emri yerine getirilmistir.

Ahzab 33/37
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.
- - - - - - - - - - - - -
Resulullah sav buyurdular ki:
Cocuklari diri olarak topraga gomen de gomulen de atestedir.

Ebu Davud, Sunnet, 18, 4717
- - - - - - - - - - - - -
Sait Nursi ye gore elektrik kontagi ve meteor :
Bunlarin hepsi Kur anda vardir ve fizik kanunlarina gore aciklama yapmak Kur anin kudretine, hikmetine aykiri dusmektedir

Sait Nursi, Ramazan Risalesi, s.1-15..
- - - - - - - - - - - - -
Anadolu'daki Milliyetci hareket bosa gitmeye mahkumdur...

Ingiliz Muhipler Dernegi Baskani,
Adliye Nezareti Mustesari ve yazar Sait Molla - 01.05.1920
- - - - - - - - - - - - -
Rum ve Ermeni komitacilariyla, bunlarin ileri gelenleri, devamli sekilde temasta bulunduklari Ingiliz subaylari ile bazi Amerikan memurlarindan cok yuz buluyorlar.

(5 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
Din ...
temel olarak korkuya dayanir ... bilinmeye karsi duyulan korku, yenilgi korkusu, olum korkusu.
Korku her acimasizligin anasidir ve o yuzden acimasizlik ve dinin el ele gitmesine sasilmamali.
Benim din hakkindaki gorusum Lucretius la ayni.
Onu korkudan dogan bir hastalik ve insan irkina buyuk bir mutsuzluk kaynagi olarak goruyorum.

Bertrand Russell
- - - - - - - - - - - - -
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
- - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder