26 Şubat 2017 Pazar

Mümin Sekman : Mantıklı Toplumlar Neden Saçma Şeyler Yaparlar?

Demek ki, sloganımız neymiş?

Düşman göster, Dayanışma duygusunu kışkırt, Düşündürme!
Sürekli çatışma çıkar ki, taraftarların düşünemesinler!
İnsanların mantığına değil içgüdülerine hitap et!

Hitlerden bahsediyorduk, ama bu strateji fazlasıyla tanıdık geldi bana.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


Mümin Sekman : Mantıklı Toplumlar Neden Saçma Şeyler Yaparlar?

İkinci Dünya Savaşından sonra dünyadaki bir çok sosyal bilimcinin beynini bir soru kemiriyordu: Kant, Hegel gibi büyük filozofları, Einstein gibi bilimcileri, Goethe gibi büyük yazarları, Wagner gibi büyük bestecileri çıkarmış bir Alman toplumu, nasıl olur da Hitler gibi bir delinin peşinden gitmişti? Üstelik 20 milyondan fazla insanın ölmesine neden olduğu halde?

Hitler "mühendis kafalı" olmalarıyla ünlü Almanlara ne yapmıştı? Onların mantıklarını nasıl "servis dışı" hale getirmişti? Sorunun özü şuydu: Mantıklı insanların/toplumların mantıksız davranmaya başlamasına sebep olan neydi?

Uzun süren araştırmalarla cevabın bazı parçaları keşfedildi. En önemli kavram "R-kompleks"denilen olguydu. R kompleks, "sürüngen beyin bölgesi" demektir. Her beyinde bulunur. R kompleksle yönetmek, kitlelerin beynindeki "ilkel içgüdüleri aktive ederek, mantıksal düşünmeyi baskılamak" demektir.

Peki bu tip liderlerin metodu neydi?

Sosyal psikoloji araştırmalarına göre, bir insanın beyinin R-kompleks seviyesine indirgemenin en iyi yollarından biri onu bir gruba dahil etmekti. İnsanları "biz ve onlar" diye ayırmaktı. İç bağları sıkı bir grup içindeki kişi "akıl ihalesi" yoluyla mantığını kullanmaktan vazgeçebiliyordu.

Bu amaçla kullanılan ikinci yol, kitleleri "korku kültüründe" yaşatmaktı. Aynı şekilde "dış düşmanlar" göstererek korkuya dayalı politik propaganda yapılarak da kitleler R-kompleks seviyesine indirilebiliyor.

Gerçek dış düşmanlar yoksa, da hayali dış düşmanlar yaratılıyordu!

Araştırmacılara göre, bu siyasi stratejide 3-D çok önemlidir:

Düşman göster, Dayanışma duygusunu kışkırt, Düşündürme!

Sürekli çatışma çıkar ki, taraftarların düşünemesinler! İnsanların mantığına değil içgüdülerine hitap et!

Peki kitleler bu tip "R kompleksli" liderlerde ne buluyorlar? En önemli açıklamalardan biri özdeşlik kurma psikolojisiydi. Araştırmacılara göre, kendi hayatında yenik, ezik, kompleksli kişiler, bu tür gücü ve otoriteyi temsil eden liderler üzerinden, kendilerini ezen kocalarından, patronlarından, üst sınıftan kendilerince intikam alıyorlardı.

R-komplekse hitap eden liderlerin en büyük sırrı, kendisini bir "intikam aracı" olarak sunmalarıydı. Onlar hep; Kaybedenlere oynayarak kazanıyorlardı!

Kimliklerini bir düşmana göre konumlandırıyorlardı. Düşman yoksa, hayali düşmanlar yaratıyorlar, eğitimsiz ama öfkeli kitlelerin enerjisini bu yöne kanalize ederek, oy kazanıyorlardı.

Mesajları şöyleydi: "Ben de senin gibiyim ama senin olmadığın bir yerdeyim, oyunla bana güç ver nefret ettiğin herkesin canını okuyayım!" Bu tip liderler kolaylıkla iktidara gelebilirken, gidişlerinde büyük bedel öder ve ödetirler. Çünkü hakim durumlarını kötüye kullanıp, kendilerini tek seçenek olmaya zorlarlar. Bu tip liderler, toplumlar için bir zeka testidir.

Mümin Sekman- Her Şey Beyinde Başlar

http://www.matematiksel.org/mantikli-toplumlar-sacma-seyler-yaparlar/


a45UyF587661-170226145547 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/02/26  14:45 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


Gormeden olursem millette umit ettigim feyzi, yazilsin seng-i kabrime vatan mahzun ben mahzun

Namik Kemal

Bu boyledir; onlari iri siyah gozlu hurilerle eslendiririz.

Duhan/44/54.
Cennette cinsel yasama iliskin mustulu haberlerden.

Pluton, Mars ve NASA da ne dolaplar donuyor

23 Temmuz 2013

Ilkokuldan beri hepimizin severek takip ettigi bir gezegeni futursuzca silmeye calismak kamu vicdanini yaralar. NASA burada ileri gitmistir. Haddini ve maksadini asmistir. Boylesine bir karar utanc verici oldugu kadar gereksizdir de. Sanki en onemli sorunumuz buymus gibi, sanki butun halk Aman su Pluton gezegenlikten cikarilsa da bi rahat etsek demis gibi... Yok boyle bir sey!

Halkin ihtiyaci bu degil. Halk ekmek istiyor, as istiyor, is istiyor. Pluton u gezegenlikten cikarinca ciftcinin, esnafin yuzu mu guldu, emeklinin bogazina fazladan bir lokma mi girdi? Tamamen keyfi olan bu karar ayrica sunu da ortaya koydu: NASA da adamin varsa istedigin gok cismini gezegen, meteor yaparsin.

NASA nin tek vukuati bu degil. Bakin yillardir cesitli yildizlar kesfediyorlar. Bu yildizlar kainata, dolayisiyla hepimize ait. Ama ne acidir ki bu yildizlara isim verilirken dunyanin ortak mirasi isimler koyulmuyor, yildizi bulan astronotun adi veriliyor.

TEKSASLI YETIMIN HAKKI YENIYOR

Peki ayni astronot birden fazla yildiz bulursa ne oluyor? Hemen soyleyeyim, kedisinin, kopeginin adini, halasinin enistesinin ismini koyuyor yildiza. Helen diyor, Wilma diyor, Lessie1013 diyor. Okuyucularimizin daha net anlamasi icin soyle soyleyelim: Hayriye koyuyor yildizin adini mesela, Vildan1045 koyuyor, Haydut koyuyor. Ciddiyetsizlik diz boyu. Bilim bu kadar ayaga dusmemeli. Ayiptir!

NASA da bir yagma duzeni hukum suruyor ve birilerinin artik bunu gormesi lazim. Bakin yillardir ABD li kardeslerimizin vergileriyle ayakta duran bir kurum bu. Teksasli yetimin de hakki var burada, Harlemli oksuzun de. Peki bu NASA kuruldugundan beri kac tane adam gibi, yasanabilir gezegen buldu? Cevabinizi duyar gibiyim: Sifir. Evet, yaziyla da sifir, rakamla da sifir. Ne buldular peki? Yasamla alakasi olmayan, yamuk yumuk gereksiz gok cisimleri... Buna ragmen butun astronotlarin maasi, sigortasi, uc ayda bir cift maasi tikir tikir yatiyor. Ticket lar da cabasi.

Gezegen bulmayi da abartmiyorlar mi,sinirden duvarlari yumruklayasim geliyor.

Allah inizi severseniz, bugun herhangi birimiz bir uzay aracina atlasa, uzaya dogru soyle bir acilsa, illa bir gezegene denk gelmez mi zaten? Uzayin sonsuz oldugunu soyleyen gene NASA degil mi? Illa bulacaksin gezegen. Uzayin sonsuz olmasi astronotlarin isine geliyor tabii. Binlerce yil boyunca birbirinden luzumsuz gezegenler kesfedip maaslarini catir catir yiyebilirler. Uzay sonsuz nasil olsa, ye babam ye. Haram olsun.

MARS TA SU OLSA NE YAZAR?

Bakin 30 yildir arastirma icin Mars a gidiyorlar. Hic utanmadan cikip Efendim cok kucuk de olsa, Mars ta su olma ihtimali var. Bak sen! Mars ta su olma ihtimali varmis. Yahu Mars ta su olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Su burada dolu var. Dunyanin dortte ucunun su oldugunu soyleyen gene siz degil misiniz? Ne diye kalkip kucucuk bir ihtimalin pesinde kosuyorsunuz?

Ayrica bulsan ne faydasi olacak? Mars ta su bulduk deyip ortaligi birbirine katarlar, bir sevinc dalgasi, heyecan olur. Hemen astronotlarin katildigi bir parti verirler. Limitsiz yerli icki... Ertesi sabah herkes sorar: Iyi guzel de, ne yapalim o suyu? Uzay mekikleriyle Keban Baraji na mi aktaralim? Sacmalik.

Eger NASA da torpille gelmemis bir yonetici olsa der ki: Arkadaslar bu Mars tan is cikmayacak, baska gezegenlere odaklanalim. Ama gorunen o ki oyle biri yok ve 500 yil arastirsan hicbir numarasi ortaya cikmayacak soguk ve gereksiz bir gezegenin pesinde insanlarin vergileri carcur ediliyor. Yaziklar olsun.

Insanlar artik gulmuyor

GECEN gun bir isyerini aradim, Ahmet Bey le gorusecem, orada mi? diye sordum. Sekreterin cevabi: Kim ariyordu? En sevmedigim, en sinir oldugum sekreter lafi bu. Yani demek istiyor ki Ahmet Bey var ama herkese yok. Mecbur ismimi soyledim. Sekreter ismimi yuksek sesle tekrarlayarak muhtemelen o an iceride olan Ahmet e mesaj gondermis oldu. Ondan gelen yanit herhalde olumsuzdu ki soyle dedi sekreter: Ahmet Bey su an toplantida yalniz. Iste o an belki de son aylarda yaptigim en iyi espriyle karsilik verdim: E Ahmet Bey toplantida yalnizsa o toplanti bitmistir zaten Telefonun obur ucunda sessizlik oldu. Hicbir tepki vermedi sekreter kiz. Son derece iyi kurgulanmis, bu kadar kaliteli bir espriye bile insanlarin gulecek hali kalmadiysa modernizmin ve teknolojinin mutluluk getirip getirmedigini hep beraber tartismaliyiz. Kavga etmeden elbette. Uygar insanlar gibi.

Tuzlalilar ne okuyacak?

TUZLA Belediyesi ogrenciler arasinda bir iyilik sampiyonasi tertip ediyor. Cocuklar 180 bin gibi rekor bir sayida kitap toplamis, Anadolu ya gonderecekler. Peki soruyorum: O kadar kitap Anadolu ya giderse Tuzlali ne okuyacak? Evlerde kitap kalmadi, bir fa$ikule muhtac hale gelindi. Bu Tuzla yi cahillestirme operasyonudur! Istiyorlar ki Tuzlali okumasin. Turkiye bu tarz kampanyalarla oyuna gelmemeli ve kitaplarina sahip cikmalidir.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder