11 Ağustos 2017 Cuma

NURAY MERT İÇİN 'BİLİMSEL' YAZI YAZMA REHBERİ

Ben bu makaleyi Nuray Mert'in şahsında bütün cahiller için internet toplumuna iletiyorum.
Yıllardır teori nedir, hipotez nedir, tez nedir, yasa nedir gırtlak patlatmaktan dilimde tüy bitti, hala cahiller bitmedi tükenmedi.
Ve görüyoruz ki, bir de okumuş, entellektüel cahiller türedi.

Son zamanların modası bilimsel tezlerin haklı ya da geçerli olup olmadığının demokratik oylamalarla belirlenmesi.
Bir başka eğilim, akademik kariyeri kuvvetli bilim adamlarının meydanlarda bağırtılarak bilimsel tezlerin haklılığının kanıtlanması.
Yine bilimsel kariyer sahibi insanlardan oluşan kalabalıklar oluşturularak azınlıkta kalanların haksız ilan edilmesi.
Şarlatanlıktır bunlar.

Bilim böyle bir şey değildir.
Bilim gözlem, vakıa seri üzerine kuruludur.
Seriniz vakıanız kadar konuşursunuz.

Kişisel tecrübeler işe yaramaz.
Bana göre, bence, benim düşünceme göre diye bir şey yoktur.
Yüz bin vakıalık çift kör seri oluşturmuş çalışmanın karşısına on vakıalık seriyle çıkıp aşık atamazsınız.
Bana göre, bence deyip sayıklayamazsınız.
Ben profesörüm, ben falanca kişiyim deyip, otorite taslayarak böyle bir seriyle baş edemezsiniz.
Kim olursanız olun, böyle bir vakıa serisine saygı duymak ve itibar etmek zorundasınız.
O çalışma şöyleydi, böyleydi, o çalışmayı yapanların kaşının altında gözü vardı, onlar esmerdi, kıldı, tüydü diye pislik de atamazsınız.
Bunlar hep bilimsel ahlaksızlık kapsamına girer.
Kanıtlamanız gerekir.

Şüpheniz varsa, yapacağınız tek şey.
Daha güçlü bir seri oluşturmaktan ibarettir.
İstatistiksel açıdan anlamlı ve yeterli olan seriler.
Elbette istatistik hokkabazlıkları, veri uydurukçuluğu, sahtekarlıklara sapmadan.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


NURAY MERT İÇİN 'BİLİMSEL' YAZI YAZMA REHBERİ

DİKKAT: Yazının içerdiği aşırı doz cehalet bilincinizde kalıcı hasara neden olabilir!

"Cahil ama pabuç dilliler" için "antipozitivist bilim" çeşitlemeleri

  • Bence yer çekimi diye bir şey olmayabilir; cisimleri yer çekiyor olabileceği gibi gök de itiyor olabilir. Yerin cisimleri çektiği iddiası pozitivist bir dayatmadır. Dolayısıyla fizik derslerinde yer çekimi görüşü kadar gök itimi görüşüne de yer verilmelidir.

  • Tıp Fakültelerinde sadece embriyoloji derslerini okutmak tekçi bir yaklaşımdır. Sonuçta insanın nasıl oluştuğuyla ilgili farklı teoriler de vardır. Bebekleri leyleklerin getirdiğine ben de inanmıyorum ama bu görüşün de temsil edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Katılmadığımız görüşlere de tahammül edebilmeliyiz. Sonuçta "bebekleri leyleklerin getirdiği" görüşü de yabana atılmaması gereken bir görüştür. Halk, embriyoloji dersinin yanında "Leylek teorisi"ni de okusun ve insanın nasıl oluştuğuna bırakın özgür iradeleriyle halk karar versin.

  • Dünya yuvarlak ise dünyanın alt tarafındakiler niye aşağı düşmüyor? "Galileist-Keplerist-Kopernikist" paradigmanın hep gözlerden kaçırdığı bu cesur soruları sormanın zamanı gelmiştir

  • Wegener'in öne sürdüğü "Levha tektoniği teorisi" adı üstünde bir teori yani varsayımdır. Depremleri açıklayan bu teoriden başka "İçki içen günahkar İzmir teorisi (Prezervatifli Kamil Hoca)", "Zina yapıyorlar Allah cezalarını veriyor teorisi (Bakkal Arif Efendi), "Erotik seks teorisi (Bakkal Arif'in çırağı)", "Öküzün boynuzu teorisi (babaannem) gibi birçok teori mevcuttur. Jeologların ve bilim insanlarının bu Wegenerci dayatmasına karşı diğer görüşler de özgürce tartışılmalıdır. Bu tür pozitivist dayatmalarla toplum özgürleşemez.

  • Dünyanın güneş etrafında döndüğü iddiası "Avrupamerkezci" pozitivist bir paradigma olan Kopernikçi bir dogmadır. Bu paradigma karşısında "Kopernik yalanı, Batlamyus gerçeği" görüşü de görmezden gelinmemeli ve özgürce tartışılmalıdır.

  • Ben mikrop teorisine inanmıyorum. Gözle görülmeyen küçük canlılar diye bizlere dayatılan bu teori "Avrupamerkezci", "Pastörist" bir paradigmadır ve birçok başka paradigmadan yalnızca biridir.

  • Elektromanyetik teori, adı üstünde bir teoridir. Maxwell böyle dedi diye bunun ders kitaplarında okutulması yine "Avrupamerkezci" bir dayatmadır. Bilimin yerine geçirilmesine karşıyım.

  • Hücre teorisi alt tarafı bir teoridir yani varsayımdır. Canlıların hücrelerden oluştuğu iddiaları bana çok saçma geliyor. Bence böyle değil.

  • Planck sabitinin bu derece sabit kalmasını oldukça otoriter bir yaklaşım olarak görüyorum.

  • Astronominin okutulmasına karşı değilim ancak astronominin yanında astroloji de okutulmalıdır. Sonuçta bu konuda tek bir görüş yok ve her görüşe yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

  • Bence Atom teorisi ve "proton iddiası" tekçi bilim çevrelerinin dayattığı pozitivist bir tahakkümdür. Yani bir takım bilim insanları böyle dedi diye buna inanmak zorunda değiliz. Hayatında hiç proton gören var mı? Kişisel olarak deneyimlemediğimiz bu türden paradigmaların zorla dayatılmasını doğru bulmuyorum.

  • E=mc2 denklemi Einsteincı bir dayatmadır; diğer görüşlere de yer verilmelidir. E=fc3, m= Ea/2 ya da n=ry/mrt gibi birçok başka denklem de en az diğeri kadar doğru olabilir. Bunların hepsi müfredatta yer almalıdır. İnsanlar her görüşü görsün ve bırakalım neyin doğru olduğuna halk karar versin.

  • Işık hızının saniyede 300 bin kilometre olarak dayatılmasına karşıyım. Sonuçta ışığın farklı çeşitlerinin, daha yavaş veya daha hızlı olan ışıkların da birlikte var olmasına izin verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

  • Öklid geometrisine göre üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olmasını bağnaz bir yaklaşım olarak görüyorum. Başka açıların da varlığına şans tanımalı. Sonuçta her üçgen tek ve ayrı ayrı değerlidir. Bütün üçgenleri aynı kefeye koyan bu Avrupa merkezci görüşü jakoben bir anlayış olarak görüyorum. Üçgenin iç açılarının toplamı üçgeninden üçgenine değişir. İç açılarının topyekün toplanmasını da oldukça totaliter buluyorum.

  • Schrödinger'in denklemlerini kanıtlamak isterken yaptığı Schrödinger'in kedisi deneyini şiddetle kınıyorum. Hayvanlar üzerinde böyle deneylerin yapılmasına karşıyım.

  • Mutlak sıfır adı verilen -273 C'yi dayatmacı bir anlayış olarak görüyorum. Sonuçta hiçbir sıcaklık derecesi diğerlerinden hiyerarşik olarak üstün olmamalıdır.

  • ***

Bilimin kenarından köşesinden geçmiş orta zekalı herhangi bir insan, şu ana kadar yazılan cümlelerin birer zırva olduğunu kolayca anlamıştır.

Peki ya şu cümleler?

"Evrim teorisi de, adından da anlaşılacağı gibi bir 'teori'dir, yani varsayımdır." (1)

"…evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım. Adı üzerinde evrim teorisi, ne kadar bilimsel kesinlik kazandırılmaya çalışılırsa çalışılsın veya ne kadar bilimsel olarak çürütülmeye çalışılırsa çalışılsın, nihayetinde insanın oluşumuna ilişkin bir akıl yürütme biçimi…" (2)

Bu cümleler, yukarıda yazılanlarla eşdeğerdedir; zırvalık bakımından onlarla yarışacak kadar cehalet doludur.

***

Bu ve benzeri zırvaları dünyanın bilimsel bilgiden nasibini almış herhangi bir yerinde, ABD'den Rusya'ya, Japonya'dan Küba'ya, Çin'den Avusturalya'ya, İngiltere'den Hindistan'a dünyanın ilk 500 üniversitesinin ilgili bölümlerinde söyleseydiniz bunları şaka olarak düşünürlerdi. Eğer bunları akademik bir titrle söyleseydiniz akıl sağlığınızdan şüphelenir, o akademik titri nasıl aldığınızı sorgularlardı.

Her paragrafınızda iki kez "pozitivist" yazmanız da, her satırınızda on kez "sığ" demeniz de evrim teorisi hakkında yazdıklarınızın cehaletini saklamaya yetmez. (3)

***

Yukarıdaki cümleleri yazacak kadar bilgisiz, yukarıdaki cümleleri yazacak kadar cüretkâr birine gerekli olan tek şey, herşeyden önce teorinin, varsayımın, bilimin temel kavramlarının ve bilimsel düşüncenin ne olduğunun öğretildiği "Bilim101" dersidir.

Bu son derece ACİL BİR DURUMDUR!

***

"Cahil" sözcüğünün Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamı şudur:

"Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan." (4)

"Zırcahil" sözcüğünün Türk Dil Kurumu sözlüğündeki karşılığı ise "çok cahil"dir.

Peki Türkiye'deki durum nedir?

Türkiye'de ise cehaletin bu vücut bulmuş halini, zırcahilliğiyle, acınası bilgisizliğiyle alır köşe yazarı yaparlar ve bu köşe yazarı hiç bilmediği bir konuda hadsizce sayfalar dolusu yazı yazıp hâlâ kendisinin çok haklı olduğunu zanneder. (5)

***

Evrim teorisi ve bilim hakkında bu denli "yeterli bilgisi olmayan" birisinin, bu konuda yazdığı köşe yazılarının en başına şu uyarı konmalıdır:

DİKKAT: Yazının içerdiği aşırı doz cehalet bilincinizde kalıcı hasara neden olabilir!

Kaynaklar:

(1) http://www.radikal.com.tr/yazarlar/nuray-mert/bilim-budalaligi-828153/

(2) http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/787918/Yeni_Turkiye_nin_tarih_ya...

(3) http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/790970/_Evrim_teorisi_.html

(4) http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=CAH%C4%B0L

(5) http://t24.com.tr/haber/nuray-mert-evrim-teorisi-uzerine-yazdiklarim-ned...

Not: Bu yazı Nuray Mert Cumhuriyet gazetesinden ayrılmadan önce yazılmıştır.

taylankara111@gmail.com

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/taylan-kara/nuray-mert-icin-bilimsel-yazi-yazma-rehberi-205832

 
a45UyF587661-170811121308 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/08/11  13:31 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Insan dogasi itibariyle ahlak sistemini iyilestirmek yerine yozlastirir.

Adam Ferguson

Gazze de, Myanmar da, Suriye de Muslumanlar olduruluyor, Sarki Turkistan da oruclulara zorla su iciriliyor, Islam dunyasinin her yerinde zulum, kan, kiyim, savas, kufur var.
Bizim dini butun, bu olup bitenleri ajans haberlerinden ogreniyor.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Osmanli tebaasindan olan Ermeni unsurlari, gordukleri tesvik ve yardimin neticesiyle de, milli namusumuzu yaralayacak taskinliklardan baslayarak, nihayet hazin ve kanli safhalara girinceye kadar kustahane tecavuzlere koyuldular.

Vatanin parcalanmasi soz konusu ve karar olarak, Dogu Vilayetlerimiz de Ermenistan , Adana ve Kozan havalisinde Kilikya adi ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kolelik payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfasini kapatarak ebediyet mezarina defnetmek gibi, insaniyet ve medeniyetle ve hele milliyet esaslariyla bagdasmayan emeller kabul ve onay yeri bulmus ve goruluyor ki, tatbikat devresi de baslamistir.

Bir istila fikri besleyen Ermeniler, Nahcivan dan Oltu ya kadar butun Islam ahaliye baski ve bazi mahallerde katliam ve yagma yapiyorlar.
Sinirlarimiza kadar Islamlari mahva mahkum ve goce mecbur ederek Dogu Vilayetleri miz hakkindaki emellerine dogru emniyetle yaklasmak ve bir taraftan da 400 bin oldugunu iddia ettikleri Osmanli Ermenisini bir dayanak olmak uzere memleketimize surmek istiyorlar.

Memleketimizde kulliyetli yabanci parasi ve bircok propagandalar cereyan ediyor.
Bundaki gaye, pek a$ikardir ki, milli hareketi neticesiz birakmak, Yunan, Ermeni emellerini ve vatanin bazi muhim kisimlarini isgal gayelerini kolaylastirmaktir.

(23 Temmuz 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder