27 Ağustos 2017 Pazar

ÖZGEN ACAR : TÜRKİYE RABİA CUMHURİYETİ’NE DOĞRU! (1)



ÖZGEN ACAR : TÜRKİYE RABİA CUMHURİYETİ'NE DOĞRU! (1)

8 Ağustos 2017



AKP eski MKYK üyesi Ayhan Oğan'ın "Yeni devlet kuruyoruz. Kurucusu Erdoğan!" sözleri olağanüstü tepki çekti. AKP Reis-i Umumisi, yıllardır "Yeni Türkiye'yi kuracağız!" demiyor mu? İkisi arasında ne fark var?

Aziz Peter ile Hazreti İsa arasında ilk kez kullanıldığı söylenen Latince "Quo Vadis? (Nereye?)" sözcüğü günümüzde, dünyadaki tüm ülkelerde çeşitli koşullarda kullanılmaktadır.

Bence, bu soru sorulurken "? (soru)" işaretinin yanında bir de "! (ünlem)" işareti de vardır!

"Nereye?" gidildiği sorusuna yanıt olarak AKP Reis-i Umumisi 27 Ağustos 2014'te "Her bitiş, yeni bir başlangıçtır!" dedikten sonra şöyle konuşmadı mı?

"Cumhurbaşkanlığına aday olurken, bunun bir hatime değil fatiha olduğunu, yeni bir başlangıç olduğunu ifade etmiştik. Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, fatihamızı okuyor, daha büyük hedefler için daha çok çalışmak üzere, yeni bir başlangıç yapıyoruz. Şimdi, milletimizle birlikte Yeni Türkiye'yi inşa dönemine giriyoruz."

Peki, AKP Reis-i Umumisi bu sözleri ile Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1923'te kurdukları "Türkiye Cumhuriyeti'ne" fatiha okuyup "Türkiye Rabia Cumhuriyeti'nin" inşa edilişini anlatmıyor mu?

***

Bu oluşumu irdelemeyi sürdüreceğiz… Mezun olduğum İzmir Atatürk Lisesi'nde bu çerçevede uygulanmasına başlanan "Troya'nın Tahta Atı" tezgâhına yer vermek istiyorum. [Haber görseli]

"Gâvur İzmir'in" iki "kalesi" vardır. Biri, Büyük İskender'in kentin tepesinde, bir çınar ağacının altında uyuyup İzmir'in kurulması gereken yeri rüyasında gördüğü Kadife Kale'dir.

İkincisi, 129 yıl önce Türkiye'de kurulmuş, eski ulusal eğitim kurumlarından biri, benim de mezun olduğum İzmir Atatürk Lisesi'dir (İAL).

Bu lisede eski başbakanlardan Şükrü Saracoğlu 1906 mezunudur. Eski başbakanlardan Şemsettin Günaltay 3 yıl boyunca müdürlük, yazar Halit Ziya Uşaklıgil ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'ni kuran sporcu Selim Sırrı Tarcan da (İAL'de) öğretmenlik yaptılar.

İki kez Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Vasıf Çınarve yine iki Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati ile üniversite reformunu gerçekleştiren Reşit Galip (İAL) mezunudurlar.

Eski Milli Savunma bakanlarından İlhami Sancar, İçişleri bakanlarından Hilmi Uran, İmar ve İskân bakanlarından Şerif Tüten, Bayındırlık bakanlarından Sırrı Day, Maliye bakanlarından Sümer Oral, Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt, Sağlık ve Sosyal Yardım bakanlarından Mazhar Germen, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda Meclis Başkanı olarak görev yapan Halil Menteşe de (İAL'de) eğitim görenlerdendir.

Genelkurmay başkanlığı yapan Kazım Orbay ve Memduh Tahmaç da (İAL'de) eğitimden geçenlerdendir.

Yazarlar Necati Cumalı ve Samim Kocagöz, heykeltıraş Şadi Çalık, besteci Ahmet Adnan Saygun da (İAL) mezunudurlar.

Uluslararası ün yapan Nöroloji Profesörü CumhurErtekin ve Kardiyoloji Profesörü İstemi Nalbantgil'i, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni, kuruluşundan itibaren yücelten, sınıf arkadaşlarımı da anımsatırım.

***

Atatürk, 1931'de Türkiye genelinde, başarılı öğrencileri saptayacak bir sınav düzenlenmesini ister. Sınavda İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri başarılı olurlar. Atatürk de bu nedenle adını taşıdığı liseyi ziyaret edip matematik dersine girer.

Şair Sıddık Sevgel'in şu şiirini, (İAL) mezunu Adnan Saygun, lisenin marşı olarak besteler:

"Bizim kalbimiz ilim ateşiyle doludur,

/ Biz bağlıyız gönülden sevgili lisemize

/ Bugün tuttuğumuz yol inkılabın yoludur

/ Yarının ümitleri genç nesil derler bize.

Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi,

/ Ebediyen var olsun İzmir Atatürk Lisesi.

Nurlu mefkûremize lise hayat veriyor,

/ İlim bizim aşkımız, Türklük bizim şanımız,

/ Gideceğimiz yolu Gazi'miz gösteriyor,

/ Yaşasın Türk milleti, yaşasın vatanımız.

Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi,

/ Ebediyen var olsun İzmir Atatürk Lisesi."

***

Bu kaleyi yıkmak için Milli Eğitim Bakanlığı, AKP Reis'i Umumisi'nin Bilal oğlanının Türkiye Gençlik Vakfı'nı (TÜKVA) (İAL'de) "Medeniyet ve Değerler Protokolü" kapsamında pazartesi – perşembe günleri dini eğitim yapması için "Troya'nın Tahta Atı" olarak görevlendirdi!

İlk dersten bazı alıntıları aktaralım:

"Hak nedir, batıl nedir bilmek lazım. Hak İslamdır. '48 akkın bugün ki temsilcisi Milli Görüş hareketidir. Batıl ise, her şart altında ve her zaman yanlış olan şeydir. Kötü, çirkin ve zalim olandır. İslam dışı bütün sistemler ve ideolojilerdir.

Tarihte yaptığımız haçlı seferlerini hatırlayalım. Biz haçlı seferlerini batıl ile yaptık. Biz hakkı, yani İslamı temsil ettik. Ecdadımız bin yıl İslama hizmet etti. İnşallah bin yıl daha hizmet edilecektir!"

Ayrıca mezuniyet balosunda topluca vals yapan kız – erkek öğrencilerin yan yana oturmaları da yasaklandı!

(İAL) Mezunlar Derneği olaya şu açıklama ile tepki gösterdi:

"Laik ve demokratik eğitim sistemimize aykırı, okulumuzun kapısında adını taşıdığımız, sınıflarında ve ruhunda gururla yaşattığımız Atatürk ilke ve inkılaplarını hiçe sayan, tarihi boyunca Kuvayı Milliyecilerin, devrimcilerin yetiştiği bir ilim ve irfan yuvasında, böylesi bir faaliyeti her ne şartta olursa olsun kabul etmemiz ve sessiz kalmamız mümkün değildir. Konu ile ilgili yasal çerçeveler dahilinde tüm girişimler gerçekleştirilecek ve tüm mezunlarımız bilgilendirilecektir!"

ozgenacar@gmail.com

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/798418/Turkiye_Rabia_Cumhuriyeti_ne_Dogru___1_.html

 
a45UyF587661-170827223026 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/08/28  07:29 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Iyilik iyilikten, kotuluk kotulukten dogar.

BUDA

Peygamber ve hayati
Islam oncesi peygamberin dini
DUHA 7.sasirmis bulup da yol gostermedi mi?
MUMIN 66.(resulum)!De ki: bana rabbimden apacik deliller gelince, sizin Allah i birakip o taptiklariniza kulluk etmem bana yasaklandi ve bana alemlerin rabbine teslim olmam emredildi.

Mine Sogut : AKP nin secim sarkisi Bismillah , muhalefetinki de Illallah


Dunyayi asirlardir coktanrili arkaik dinlere mitoloji ; tektanrili yakin zaman dinlerine inanc degeri bicen bir akil yonetiyor.

O yuzden kalabaliklarin hala gokten bir koc indirildigine inanip kurban kesiyor ve bayram yapiyor olmalarinda yadirganacak bir taraf yok.

Dunyayi yonetmeye talip olmayan ve inatla gercegi arayan supheci akil, dunyayi yonetmeye hevesli ve gucunu gercegi sonuna kadar yadsimaktan alan dogmatik akil karsisinda zayif kaliyor.

Cunku masallar gerceklerden daha etkileyicidir ve kalabaliklar masallara kolay kanarlar.

Buna ragmen gercekler masallardan daha belirleyicidir.

Dogmatikler dunyayi okuzun ya da gokten inen bir kocun boynuzlarinda dondure dursunlar; o bildigini okur ve bir basina uzay boslugunda doner durur.

Kutsallara inanmakta israrci kalabaliklar artik dunyanin yuvarlak oldugunu kabul etmek zorunda kalsalar da bu bosluk meselesi onlarin hic hosuna gitmez.

Bos inanclar olsun, gelenekler olsun ellerine ne gecerse onlarla bu boslugu doldurmaya calisirlar.

Ebedi ve ezeli bir Tanri ya ikna olurlar da varolusun kulliyen ebedi ve ezeli olabilecegi varsayimina katlanamazlar.

Sonsuzluk...

Belirsizlik...

Rastlantisal var oluslar, rastlantisal yok oluslar, evrimler, donusumler...

Tum eski dinlerin bir cikis ve bitis tarihinin olmasi...

Tanri nin bir fikir olarak insanligin cok ileri asamalarinda ortaya cikmasi...

Evrenin sonsuz, zamanin gorece olmasi...

Tum bu bilimsel gercekler bir onceki yazida bahsettigim suskunluk sarmalinda erir gider.

Cunku gercek, her konuda ama en cok inanc konusunda huzur kaciricidir.

Kalabaliklar inanirken inanca kuskuyla bakan azinliklar ve inanmayanlar alacaklari tepkilerden korkar ve susarlar.

Bu suskunluktan ve korkudan guc alan kalabaliklar da kendilerinin evrimleserek degisen, seviserek ureyen ve siddetten beslenen bir canli turu olarak tanimlanmasina pervasizca karsi cikarlar.

Onlar bir yilana kanan Adem le Havva nin gunahkar torunu, birbirini olduren Habil le Kabil in cani kardesidirler ve Tanri ya kurban ettikleri koc sayesinde gunahlarindan ve cinnetlerinden arinacak, sirat koprusunu gecip cennete gideceklerdir.

Obur dunyaya ait bir kusursuzluk olarak istahla tarif ettikleri cenneti bu dunyada neden yaratamadiklarinin sorgulanmasi islerine gelmez.

Iclerindeki kotulugu seytanin varligina atfederek ve Tanri nin merhametine siginarak yasarlar; inancsizlari da yine ayni Tanri nin atesine atarlar.

Kutsal kitap ustune kutsal kitap yazarlar.

Kalabaliklar kendilerini basi sonu belli kurgulanmis bir hikaye icinde goremezlerse, guvende hissedemezler.

Cinayetleri ve suclari ve kavgalari ve dusmanliklari inanc kiliflarinda saklaya saklaya soydan soya bir meziyet gibi aktarirlar.

Varolus efsaneleriyle hayatlarini kutsallastiranlarin...

Dini masallari bilimsel gerceklere ve sorgulamalara tercih edenlerin...

Gokten bir koc indigine inananlarin...

Gerceklerle masallar arasindaki koprude aslinda ne muhtesem hikayeler anlatildigini hic umursamayanlarin...

Iste tum bunlarin nabzina gore serbet veren iktidarlar da bu cehalet atina yular takip kalabildikleri kadar uzun sure iktidarda kalirlar.

O yuzden AKP nin secim sarkisi Bismillah olmalidir.

Muhalefetinki de Illallah ...

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/375735/Bismillah-ve-illallah.html#


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder