CEVAT KULAKSIZ : İŞTE ERMENİ SOYKIRIMINI YALANLAYAN İTİRAF
Kemalın Askeri Cuma Kasım 01 2019
Ermeni sorununda yeni bulgular
Ermeni sorununda yeni bulgulara ulaştığını" söylerken Ermeni meselesi konusunda görüşlerini şöyle açıklamakta:
"Ermeni soykırımı iddiaları tam yüz yaşında bunların bugüne kadar çürütülememiş olmasını eldeki belgeleri dünyaya yeteri kadar tanıtamamış olmasındadır.
Dört belge var elimizde bunları açıkladığımız ortaya koyduğumuz takdirde Ermeni soykırım iddiaları tamamen havada kalıyor.
1-Birinci belge bir Rus prensi 8 Ekim 1916 da Van'dan Moskova'ya çektiği bir telgrafta "Ben bir yıldır buradayım resmi görevim olarak bir yıl 8 Ekim 1916'dan bir yıl geri gittiğiniz zaman bütün tehcir süresini kapsıyor. Buradaki Ermeni halkı Ruslara karşı komplo hazırlıyor Kürtlerle barışık değil" diye dört sayfa bir telgraf çekmiş.
Bu bir Rusya İmparatorluk arşiv belgesi ve bu belgede Van bölgesinde hala daha bir Ermeni halkı varlığından söz edilebiliyor.
Harput Diyarbakır Bitlis ve Van'dan tehcir uygulaması esnasında 400 bin Ermeni'nin sağ salim Güney Kafkasya'ya kaçtıkları da dikkate alınırsa Ermenilerin en yoğun olduğu bu bölgeden Tehcir uygulamasından sonra soykırım iddialarının gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıkmış bulunuyor çünkü tehcir öncesi bu dört şehirdeki toplam Ermeni sayısı 600 bin civarında. 400 bin Güney Kafkasya'ya (Rusya'ya)kaçmış ama Van ve Bitlis'te 1916 Ekim ayında hala daha 'Ermeni Halkı' var.
2- Ülkelerinde Başbakanlık yapmış olan iki Ermeni ardı ardına kitaplar yayınlamışlar.
Birinci Başbakan Ovanes Kaçaznuni 1923'te Bükreş'te Taşnak Partisi Kongresi için hazırladığı bir raporu Viyana'da "Manifesto" adında yayınlamış. Bunun aslı şu anda elimizde. Ermeniler bunu yok etmek için çok uğraş vermişler. Bütün uluslararası kütüphanelerden almışlar ve yırtmışlar yok etmişler. Bizim Büyük Millet Meclis kütüphanesinde bir tane bulduk ve bunu bu konuda hazırlamakta olduğumuz kitabımızın ikinci baskısına İngilizce ve Ermenice yan yana olarak. Yayınlayacağız.
3-İkinci Başbakan Hatisyan. O da 1930 yılından Yunanistan'da bir kitap yayınlamış.
"Emeni Cumhuriyetinin Doğuşu ve Gelişimi" başlıklı bu kitaptan konunun uzmanlarından olan Esat Uras sürekli göndermeler ve alıntılar yapmış. TBMM kütüphanesinde bulunan bu kitabın acilen Türkçe ve İngilizceye çevrilmesi gerekiyor.
4-26 Şubat 1919'da Dünya Barış Konferansına sunulan muhtıradır. Bu muhtırada bir harita yer alıyor ve Türkiye'nin % 40'nın Ermenistan olarak gösterilerek Ermenilere verilmesi isteniyor. Sevr Antlaşması'ndaki ABD Başkanı Wilson tarafından saptanan Ermenistan muhtırada talep edilen toprakların yarısı (180 000 km kare) 150 bin km karesi Türkiye'den koparılacaktı. (Bugün Ermenistan Cumhuriyeti 29 000 km2)
4 Haziran 1918 de Batum da Osmanlı Devleti ile Ermeni Cumhuriyetleri arsında çift imza ile Barış Antlaşması imzalanmıştı. İmzalayanlar birinci ve ikinci başbakanlar: Kaçaznuni ile Hatisyan Bu antlaşmadan 8 ay sonra Birinci Dünya Savaşı'nın galiplerine
(İngiltere Fransa ABD) başvuran Ermeniler Türkiye'nin yarısının kendilerine verilmesini istemişlerdi. Gerekçeleri de istedikleri topraklarda 2 5 milyon Ermeninim yaşıyor olduğu iddiası idi. Böylesi bir iddia kendiliğinden; bir Ermeni soykırımı yapılmadığının kanıtıdır. Çünkü soykırım yapılmış olsa idi bu kadar insanın Türkiye'de varlıklarını sürdürmeleri düşünülemezdi. 2.5 milyonun yarısı bugünkü Ermenistan'da olduğuna göre kendi muhtıraları 1919 yılı Şubat ayında Türkiye'de en az 1 milyon Ermeni varlığını göstermektedir.
Dikkat edilecek olursa bu rakam Rus prensinin Ekim 1916 tarihli telgrafı ile de uyumlu.
Elbette vatana ihanet eden Ermenilerin Türk ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerden Arapların yaşadılar bölgelere taşınması hedeflenmiştir. Yani ihanet etmelerine rağmen yaşamlarını sürdürmeleri amaçlanmıştır. Ne var ki Osmanlı yöneticileri bunu da başarmamışlardır. Çoğu Ermeni yukarıda değinilen belgelerden de anlaşılacağı üzere Anadolu'da yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Sonuç; sözünü ettiğim bu kaynak ve belgeler incelendiğinde Ermeni Soykırımı diye ileri sürülen iddianın; tarihi gerçekler karşısında uydurma olduğu açığa çıkmaktadır. Yeter ki haklılığımızı doğru yol ve yöntemlerle dünya kamuoyu ile paylaşmayı becerelim"
Şurası bir gerçek ki Ermeni diasporası etkin medya gücü zengin Ermenilerin katkısı ile dünyanın her yerinde özellikle ABD de çok etkili olarak Türkler aleyhinde müthiş bir propaganda yapmaktalar. "Ermeni Soykırımı yoktur" diyen yazar ve düşünürlere ya saldırıyorlar ya da öldürüyorlar.
ABD Başkanı 1919 da Wılson Soykırımı araştırmak için Genel Kurmay Başkanı James Harbord'un başkanlığında büyük bir heyeti inceleme ve araştırma yapmak üzere görevlendirir. Heyet yaptığı araştırma sonucunda yazdığı raporda "burada katliam yok sadece iki milletin karşılıklı birbirine düşmanlığı var" diye yazar. (1)
İşadamı Araştırmacı Yazar Mehmet Arif Demirer bir söyleşide "
Malta sürgünlerinden soy kırım araştırıldı.
"Ermeni Soykırımı iddialarını yalanlayan bir önemli olay da ünlü Malta olayıdır. İttihat ve Terakki'nin yöneticileri Malta'ya neden götürüldü? Malta olayı nedir?
İngilizlerin İttihat ve Terakki'nin 141 asker ve sivil yöneticisini Malta'ya götürüp 1919-1921 yılları arasında sorgulamasının nedeni Emeni Soykırımı iddiasını araştırmaktır. Bu soruşturmayı İngiliz Kraliyet Başsavcılığı yürütmüştür. Başsavcılık kanıt bulabilmek için çok çaba sarf etmiştir. İngiliz Kraliyet Başsavcılığı Ermeni Soykırımı iddiasıyla ilgili olarak ABD'de Mısır'da Kafkasya'da Irak'ta çok kanıt aramış ancak bulamamıştır". (2)
Ermeniler arşivlerin açılmasından neden korkuyorlar?
ABD'li tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy bu konuda bakın ne diyor:
"Ermeniler arşivlerine kimsenin bakmasına izin vermiyor saklıyorlar. Türkler Osmanlı arşivlerini askeri arşivlerini açtı. Türkler herkese arşivlerini gösteriyor hatta Ermeniler bile gelip bu arşivlerden faydalanıyor. Bana öyle geliyor ki birisi bir şeyleri saklıyor ve elindekileri görmeni istemiyorsa bunun bir sebebi olmalı. Orada bulunandan rahatsız oldukları anlamına geliyor. Biri gelip 'Ermeni soykırımı' diye bir şeyin olmadığını görebilir hatta belki 'Türkleri öldürün' şeklinde emirler görülebilir.
"Ölüm ve Sürgün" kitabının da yazarı olan Lousville Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. McCarthy 1915 olaylarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Ermenilerin ülkelerindeki Amerika'da konuyla ilgili Boston'daki arşivleri de açmayı reddettiğini aktaran McCarthy bazı tarihçilerin Kudüs'te de arşivlerin bulunduğunu söylediğini ancak kendisinin bunlara bakmasına izin verilmediğini söyledi. (3)
Ermeni Soykırımı iddiaları 30 ülke parlamentoları tarafından kabul edildi. Süreç 1965'te Uruguay Parlamentosu'yla başladı. Bu iddialar 24 Nisan öncesine ya da hedef ülkedeki kritik seçim dönemlerinde gündeme getirildi. Son olarak ABD Temsilciler Meclisi Ermeni Soykırımı iddialarını kabul ederek Türkiye'nin tepkisini çekti
İşte Ermeni Soykırımı"nı kabul eden ülkeler:
"Uruguay (1965) Kıbrıs Rum Yönetimi (1982) Avrupa Parlamentosu (1987) Arjantin (1993) Rusya Federasyonu (1995) Kanada (1996) Yunanistan (1996) Lübnan (1997) Belçika (1998) Fransa (2001) İsveç (2000) İtalya (2000) İsviçre (2003) Slovakya (2004) Hollanda (2004) Polonya (2005) Almanya (2005) Venezuela (2005) Litvanya (2005) Şili (2007) Bolivya (2014) Avusturya (2015) Lüksemburg (2015) Brezilya (2015) Paraguay (2015) Suriye (2015) Almanya Bundestagı (2016)
Çek Cumhuriyeti (2017) Libya geçici hükümeti (2019) ABD Temsilciler Meclisi (2019). (4)
Öylesine etkililer ki Ermeni soykırımı aleyhinde ne kadar basılmış kitap doküman varsa onları büyük paralarla satın alıyorlar ve kütüphanelerden bir şekilde topluyorlar yok ediyorlar. Türkiye bu konudaki devlet arşivlerini kamuoyuna açmalarına karşın Ermeniler kendi arşivlerinde kendi tezlerini çürütecek belgeler olmalı ki asla devlet arşivlerini açmıyorlar. Devlet adamlarımız bile kendi tez ve görüşlerimizi sakin ve mantıklı olarak sinirlenmeden açıklayacağımız yerde bakıyorsunuz İsvçre'de olduğu gibi güya protesto ediyormuşçasına "van munite" deyip tartışmadan kaçıveriyorlar. Oysa sinirlenmeden sakince dinleyip kendi görüşlerimizi belgelere tanıklara dayalı olarak açıklamalıyız. Ne yazık ki Türkiye 1914-1918 Birinci dünya Savaşında halkıyla devletiyle nice emperyalist devletlere karşı savaşmış içeride cephe gerisinde halkı katliama uğramıştır. Ama bunu dünya kamuoyuna yansıtamamıştır. Kaldı ki bu savaş sırasında (1915 de) çaresiz kaldığı için kendi asi vatandaşlarını başka devletlere sürgün etmemiş güneydeki Suriye Lübnan gibi eyaletlerine geçici olarak göndermiştir. Ne ki sürgün edilenlerin bir kısmı savaş sonrası tekrar kendi yerlerine dönmüşler. Eğer soykırım olsa idi başta İstanbul ve İzmir gibi vilayetlerdeki Ermenilere dokunulmamış rahat ve zenginlik içinde yaşamışlar.
(Araştırmacı Yazar Hüsnü Merdanoğlu'nun katkılarına teşekkür ederim)
https://haberguncel.blogspot.com/2019/11/iste-ermeni-soykirimini-yalanlayan-itiraf.html
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir ancak Turkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
2. TEOLOJI YANI ILAHIYAT NEDIR?
Konusu yalnizca anlasilmaz seyler olan bir bilim vardir. Butun bilimlerin disinda olan bu sozde "bilim", duygularimizla, arastirilmayan ve degerlendirilmeyen seylerle ugrasir. Hobbs bu bilime Melekuluzzulumat (Ro-yaume de tenebres) adini verir. Bu ulke, herkesin, oturmakta oldugu alemde tanidiklari yasalara muhalif olan yasalara bagli oldugu bir ulkedir. Bu tuhaf ulkede isik, karanliktir; sagduyu, delilige donusur. Bu bilime, teoloji (ilahiyat) denir ve bu teoloji, insan aklina surekli bir hakarettir. "Eger"leri, "belki"leri birbiri uzerine yiga yiga, en acik bilgileri unutturacak ve en olumlu gercekleri kuskuya dusurecek olcude insanlarin zihnini karistirmaya yetenekli, birlesme ve ilerlemeden yoksun hoyrat bir sistem, bir manzume vucuda getirebilmislerdir. Bu duzenlenmis Galimatias* ile, doga, insan icin aciklanmasi mumkun olmayan bir muamma olmustur; gercek alem, gercek disi alemlere yer acmak icin takatsiz birakilmistir; tek bulucusu oldugu kuruntular ulkesinin yegane yol gostericisi olan hayal gucune yerini terk etmeye, akil mecbur edilmistir.
Galimatias, acik olmayan, belirsiz, karmakarisik soz demektir. (A. C. )
- - - - - - - - - - - - -
Insana karsi savasirken sonunda ona benzememeliyiz.
Onu alt ettiginiz zaman bile, onun kotu aliskanliklarini benimsemeye kalkmayin.
Hicbir hayvan asla bir evde yasamamali, yatakta yatmamali, giysi giymemeli, icki ve sigara icmemeli, paraya el surmemeli, ticaretle ugrasmamali.
Insanin butun aliskanliklari kotudur.
Ve en onemlisi, hicbir hayvan kendi turunden olanlara zorbalik etmemeli.
Guclusu gucsuzu, akillisi akilsizi, hepimiz kardesiz.
Hicbir hayvan baska bir hayvani oldurmemeli.
Butun hayvanlar esittir.
George OrwellHayvan Ciftligi
- - - - - - - - - - - - -
Bir insana bir balik verin, onu gun boyunca tok tutarsiniz; bir insana bir din verin, balik icin dua ederken acliktan olur.
ANONIM
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas! 15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder