================================
TEYZEN HAKLI DOSTUM
"LİBERAL İKTİSATÇI" SELİN SAYEK BÖKE'NİN "KAMULAŞTIRMA" SÖZÜNÜ BU BAĞLAMDA DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR.
16.09.2020 06:46
SABAH GAZETESİ DEDİ Kİ:
"Özel sektöre küstah tehditler savurdu. "
Kimi Sabah yazarı "Teyzem devrim yapıyor" kimi Sabah yazarı "Açık konuş derdini anlayalım" diye yazdı…
Yeni Şafak'tan Akit'e iktidar yanlısı yayın organlarında sert tepkiler gösterildi.
Hedeflerindeki isim CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke idi!
Halk TV'de şunu demişti iktisat doçenti Böke:
– "CHP'nin iktidara gelmesi durumunda bazı şirketleri kamulaştıracağız. "
Bu durum bana İktisat Vekili Celal Bayar'ın Hâkimiyet-i Milliye gazetesine verdiği demeci anımsattı:
-"Devlet sosyalizminin faydalarını müteaddid misallerle teyit etmek mümkündür. Şu kadar söyleyeyim ki Almanya'da devlet sosyalizminin tatbiki pek güzel neticeler vermiştir. " (16 Şubat 1921)
Keza:
Celal Bayar Ödünç Para Verme Kanunu'nu meclis kürsüsünden savunurken sermaye sınıfının keselerini doldurmak için toplumsal sefaleti artırdığını ifade ettikten sonra bunu sürdürmeleri hâlinde kendilerine karşılık verileceğini sert dille ifade etti. Yani kamulaştırma yapabileceklerini belirtti…
Fakat. Zamanla Celal Bayar CHP içinde -İsmet İnönü'nün söylemiyle ticari işleri her şeyin önünde tutan- liberal "aferistlerin" başını çekti.
Selin Sayek Böke ise CHP içindeki liberal iktisatçıların başında gelirken "kamuculuğu" savunma noktasına geldi.
Gerek Bayar ve gerekse Böke'deki dönüşümü nasıl açıklamak gerekiyor?
BAYAR'IN DÖNÜŞÜMÜ
Tarih: 18 Eylül 1873.
Kapitalizmin ilk büyük krizi başladı.
"Büyük Depresyon" diye adlandırılan krizde; fabrikalar bankalar battı borsalar faaliyetlerini askıya aldı.
Krizin yarattığı sonuçlar başta İngiltere olmak üzere Almanya ABD Fransa Rusya ve 20. yüzyılda "azgelişmiş ülkeler" olarak anılacak ülkelerde ağır oldu.
Sanayisini gerçekleştirememiş ithal mallar yüzünden yerli üretimini bozguna uğratmış geri kalmış Osmanlı krizden derin etkilendi; 1875'te borçlarını ödeyemez hale gelip moratoryum ilan edince maliyesi Avrupa tarafından kurulan Düyun-u Umûmiye denetimine bırakıldı. Vs.
Sonuçta krizin etkisi ile Avrupa'da hem rekabetçi piyasadan tekelci piyasaya geçildi hem de bu durum Birinci Dünya Savaşı'na yol açtı…
O tarihe kadar Osmanlı münevverleri dünyaya hep liberal pencereden bakmıştı. Ancak Osmanlı'yı da çöküşe götüren liberal iktisat düşünce dünyasında büyük hayal kırıklığı yarattı. İktisatta liberal anlayış sadece zenginlere yaramıştı…
Bu gelişmeler Celal Bayar gibi kurucu kadroların ekonomi bakışında köklü değişime sebep oldu. İlk hedef Batı'ya olan ekonomik bağımlılığa son vermekti. Milli egemenlik için tam bağımsızlık şarttı…
Popüler sözcük "Solidarizm" idi; dayanışmacılık! Bu anlayış ekonomide kamu müdahaleciliğini savunan emekçileri yoksulları gözeten sosyal devlet anlayışını hâkim kılan ve toplumsal uzlaşmayı temel alan sistemdi…
Solidarizm 1940'lara kadar Türkiye'de egemen görüş oldu. İkinci Dünya Savaşı ardından CHP'den kopup Demokrat Parti'yi kuran Celal Bayar toplumcu solidarist görüşleri terk edip devletçilikten-halkçılıktan liberalizme evrildi. Böylece…
Osmanlı'nın 1838'de sömürgeci Avrupa liberal ekonomisine eklemlenme süreci –tam bağımsızlıkçı Cumhuriyet kesintisi ardından- 1950'de tekrar hortladı…
BÖKE'NİN DÖNÜŞÜMÜ
Tarih: 15 Eylül 2008.
ABD'nin dördüncü büyük yatırım bankası Lehman Brothers'ın iflasını açıklamasıyla kapitalizmin tekrar krize girdiği süreç başladı. Bu iflası Merrill Lynch sigorta firması American International Group Washington Mutual ve Wachovia gibi bankalar takip etti. Vs.
1929'dan sonra yaşanan 2008 buhranı kapitalizmin dünyayı etkileyen üçüncü büyük kriziydi.
Liberalizme olan inanç bir kez daha sekteye uğradı. 1980'lerde neoliberalizmi/ küreselleşmeyi öven iktisatçılar yanıldıklarını kabul ettiler.
Erdoğan'ın "kriz teğet geçti" sözüne rağmen bu süreçte Türk ekonomisi bir türlü kendine gelemedi. Bugün yaşananlar bunun göstergesi; 2019'da yüzde 1 büyümeyi bile gerçekleştiremedi Türkiye. Ki daha ortada COVID-19 yoktu!
Bugün liberalizmin bir kez daha insanlarda hayal kırıklığı yarattığına tanık oluyoruz.
Peki… Gerek 1873 ve gerekse 1929 liberal ekonomik buhranın ağır sonuçlarını devletçilik ile gideren Türkiye halen yaşadığımız bu krizi nasıl atlatacak?
"Liberal iktisatçı" Selin Sayek Böke'nin "kamulaştırma" sözünü bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Bir kez daha liberalizmin "modası" geçmiştir; insanlığa iyi gelmediği bir kez daha görülmüştür.
Böke'nin bugün korumacı devletçiliğe-halkçılığa sarılması şaşırtıcı değildir. Son yıllarda unutulan CHP programına da uygundur.
Odatv.com
https://odatv4.com/teyzen-hakli-dostum-16092058.html
================================
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Millete efendilik yoktur.
Hizmet vardir.
Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
187. ESKI VE YENI DINLER, SOYUT KURUNTULARINI VE GULUNC AYINLERINI HEP BIRBIRLERINDEN ALMISTIR
Eski rahiplerin dinleri yok oldu, ya da daha dogrusu bu dinler bicim degistirmekten baska bir sey yapmadi. Her ne kadar yeni ilahiyatcilarimiz onlara sahtekar gozuyle bakiyorlarsa da, genel toplami artik bizim icin var olmayan sistemlerinden bircok daginik kisimlari topladilar. Teolojinin baska bir tarzda yeniden giydirmekten baska bir sey yapmadigi dogmalari cagdas dinlerimizde hala aynen bulmakla kalmiyoruz; hurafeler bulasmis dini islerinin, Thergie'lerinin*, buyulerinin, efsunlarinin dikkat ceken artiklarini da bu dinlerde goruyoruz. Misir'dan alinmis tuhaf fikirlerle dolu oldugunu gordugumuz ibrani dininin peygamberlerinden, rahiplerinden, yasa yapicilarindan kalan turbeleri saygiyla ziyaret etmeleri hala Hiristiyanlara emredilir. Bu sekilde, hilekarlar ya da puta tapan hayalciler tarafindan duslenen garabetler hala
Hiristiyanlarin "kutsal" gorusleridir.
Tarihe biraz goz atilirsa, insanlarin butun dinleri arasinda goze carpici benzerlikler gorulur. Yeryuzunun her yerinde dini fikirlerin, kavimleri, donem donem kederlendirdigi ve sevindirdigi gorulur. Her yerde igrenc ibadet yerlerinin, ibadet islerinin zihinleri mesgul ettigi ve meditasyon konulari oldugu gorulur. Cesitli hurafelerin soyut hayaletlerini ve ayin bicimlerini birbirlerinden aldiklari gorulur.
Dinler, genellikle bunlari birlestirmek, eklemek ve o anki amaclarina uymayanlari kaldirmak hakkini koruyarak, seleflerinin malzemelerini kullanmislardir. Misir dini, putatapma (sanemperestlik) ayinini bu dinden uzaklastirmis olan Musa'nin dinine temel hizmetini gormustur. Musa hizipci bir Misirlidan baska bir sey olmamistir.
Hiristiyanlik, birlestirilmis " Yudaizm"den (Musevilikten) baska bir sey degildir. Muslumanlik ise, Hiristiyanliktan, Yahudilikten ve Arabistan'in eski dininden ibarettir.
*Gokyuzu ruhlari ile iliskiler uzerine kurulu bir tur buyu.
- - - - - - - - - - - - -
Artik saf ask ya da tutku soz konusu degildi.
Hicbir duygu saf olamiyordu, cunku her seye korku ve nefret sinmisti.
Kucaklasmalari bir savas, orgazmlariysa bir zafer olmustu.
Bu, partiye indirilmis bir darbeydi.
Sevismek siyasal bir eylemdi.
George Orwell
- - - - - - - - - - - - -
Din, irdelenmemis inanclari, kurumlarin gucu ve gecen zaman araciligiyla sarsilmaz hakikatlere cevirme isidir.
DAWKINS,RICHARD (1941) Ingiliz biyolog.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 81 Kasten oldurme
1) Bir insani kasten olduren kisi muebbet hapis cezasi ile cezalandirilir.
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder