3 Eylül 2020 Perşembe

BARIŞ TERKOĞLU : ‘KIZINLA SEVİŞMEDİM ÖPTÜM’ DİYEN UTANMAZ ŞEYH

Peki ya Muhammed farklı mıydı?
O da canı istediğinde, dilediğinde herhangi bir kadını kendine hak ve helal göstermedi mi?
TOTOSUNDAN AYET uydurmadı mı?
Din böyledir işte.
Musa da böyleydi.
İbrahim de.
Zekeriya da.
Bugün siz peygamber olsanız siz de gücü kötüye kullanırsınız.
Bu insanların hepsi de insan.
Bildiğin basit, normal, insanlar.
Allahtan, Yehova'dan, Elohim'den falan gelen bir haber yok.
Hepsi de totosundan keyfine göre uyduruyor.

Akıl, bilgi ve UZLAŞMA AHLAKI.
Budur.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

BARIŞ TERKOĞLU : 'KIZINLA SEVİŞMEDİM ÖPTÜM' DİYEN UTANMAZ ŞEYH

03 Eylül 2020 Perşembe

Sanırım hatırlamıyorsunuz. Benim ise hep gözümün önünde.

Umre'den dönen beyaz sakallı adamı karşılarken binlerce insanın havaalanında çektiği zikir... "Elimi öpen cennete gidecek" dediği konuşma... İnsanların o eli öpmek için birbirini ezmesi... "Türkiye Cumhuriyeti son buldu Osmanlı kuruluyor Tayyip Bey birinci padişahımız olarak gözüküyor" sözleriyle meydan okuması... AKP'nin tepesindekilerin onunla fotoğraf çektirmek için yarışması... "Hele İslami devlet olsun; en güzel sarığı biz saracağız en güzel cüppeleri biz giyeceğiz. VAKTİ SAATİ VAR HER ŞEYİN. DEVLETİN KONTROL MEKANİZMALARINDA OLALIM" sözleri...

Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih NURULLAH'tan (Şağban) söz ediyorum. İstanbul Kasımpaşa'da meşhur bir dergâhı var. Anadolu'nun farklı bölgelerinde de sayısız tekkesi. Biri de Sakarya Akyazı'daki 3 katlı bina.

Öğrendiğimize göre geçen perşembe günü jandarma Akyazı'daki dergâha bir baskın düzenlemiş Fatih Nurullah'ı gözaltına almıştı. Jandarmanın yanında kızının dergâhta cinsel istismara uğradığını söyleyen baba F. A. da vardı. OLAYLAR BÜYÜDÜ MÜRİTLERİ JANDARMANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE KIZIN BABASINI KEMİKLERİ KIRILANA KADAR ÖLDÜRESİYE DÖVDÜ.

Yaşananlara tanıklık edenler bunları anlatıyordu.

Tarikat kurumlarını telefonla aradık. Açan yoktu. Aylardır faal olan Akyazı'daki dergâh ise ertesi gün bir anda "koronavirüs nedeniyle kapalıyız" diyerek kepenkleri indirmişti.

HER SABAH İSTİSMAR

Peki Fatih Nurullah neyle suçlanıyor?

28 Ağustos Cuma günü Akyazı Cumhuriyet Savcısı İ. S'ye sosyal hizmet görevlisi eşliğinde ifade veren 12 yaşındaki Y. A'nın anlattıkları her şeyi açıklıyor.

Y. A'nın annesi de babası da hatta dedesi ve ninesi de Uşşaki dergâhının müridiydi. Y. A. da kardeşleri gibi doğduğundan beri ailesiyle dergâha gidip geliyordu. İstanbul'da bir imam hatip okulunda 7. sınıftaydı. Yazın ailece Akyazı'daki dergâha gelmişlerdi. Baba F. A. tesisat işlerini yapıyor anne E. A. mutfakta çalışıyor mağdur Y. A. ise ziyaretçilere yemek ve çay servisi yapıyordu.

Üç katlı dergâhın en altında zikir yapılıyordu. Orta katta ziyaretçiler kalıyordu. En üst kat ise Fatih Nurullah'a özeldi. Fatih Nurullah'a çay servisi yapan mağdur Y. A. o gün yaşananları ifadesinde şöyle anlattı:

"Üst katta ben ve Fatih'ten başka kimse yoktu. BANA BİR ŞEY DEMEDEN DUDAĞIMDAN ÖPTÜ. Ona bir tepki vermedim. Çünkü korkmuştum. Üst kata çıktığım zaman her fırsatta beni öperdi ve anneme babama söylememem konusunda bana telkinde bulunurdu. "

12 yaşındaki çocuğun savcıya anlattığına göre öpmekle başlayan süreç istismarın en iğrenç noktalarına varmıştı. Y. A. "HER SABAH SABAH NAMAZINA GİDERKEN BENİ OMZUMDAN ÖPÜP PANTOLONUMU İNDİRİP ÖN BÖLGEMİ OKŞARDI" sözleriyle karşı koyamadıklarını anlatıyordu.

En acısı ilk olmadığını anlattığı ifadelerdeydi: "DERGâHTA 10 YAŞLARINDA BİR KIZ DAHA VARDI. O BANA FATİH'İN ONU KUCAĞINA OTURTTUĞUNU ANLATMIŞTI. "

Savcılık ifadesine giren uzman adli görüşmeci Y. A. tutanağa "ifadenin bu haliyle güvenilir olduğu düşünülmüştür" notunu düşmüştü.

HER ŞEYİ AÇIĞA ÇIKARAN SES KAYDI

Bir saat 25 dakika süren ifade bitti. Odadaki herkes küçük kızın anlattıklarıyla dehşet içindeydi.

Dergâhtaki müritlerin ise kafası karışıktı. Kimi bir anda kapanan dergâhta olanları lanetliyor kimi ise "acaba hocamıza iftira mı atılıyor" diye düşünüyordu.

Ta ki o ses kaydına kadar...

Baba F. A. ile Fatih Nurullah arasındaki konuşma kaydedilmişti. KAYDIN İÇERİĞİNDE ÇOCUĞA YAPTIĞI İSTİSMARI İTİRAF EDEN FATİH NURULLAH MÜRİDİNE İFŞA OLMAMAK İÇİN ADETA YALVARIYORDU.

"Mehdiyle evlilik" rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah babayıLERİ GİDEN BİR ŞEY YOK"NSAN NEFİS TAŞIYOR ARAMIZDA NİKâH KONUŞMALARI GEÇTİ HATA ETMİŞ OLABİLİRİM" "BEKARETİNDE SORUN YOK" "BANA YAKIŞMAYACAK ŞEKİLDE ÖPMÜŞ OLDUM" "SEVİŞME DİYE BİR ŞEY YOK ÖPTÜM" "BU DA ALLAH'IN BİR TAKDİRİ" sözleriyle sakinleştirmeye çalışıyordu.

Fatih Nurullah'ı çocuğun babasını arayıp yalvartan neden ise belliydi. Mağdur çocuk yaşadıklarını akrabalarına aktarmıştı. Devamını Fatih Nurullah şöyle anlatıyordu: "Deniyor ki bana Y. A. psikolojik sorunlar çekiyor pedagoga götüreceğiz seni hapse atacaklar".

Fatih Nurullah ifşa korkusunu yaşıyordu: "Böyle bir şey olursa daha duramam buralarda millete rezil oluruz ben insan içine çıkamam ya intihar edeceğim ya da gideceğim havayolları açık olsaydı şimdiye oradaydım. "

PEYGAMBERİ DE ALET ETTİ

Bir babayı arayıp kızını istismar ettiğini anlatan tarikat şeyhi ne bekliyordu: "BU İŞİN RACONUNU SEN KES BENİ HANIMLARLA MUHATAP ETME CANINI ALAYIM DİYORSAN GEL CANIMI AL başka bir şey diyorsan ona da razıyım ben çıkmaz bir şeyin içine girdim".

Peki başka bir şey dediği neydi?

Fatih Nurullah "bu senin sana işaretli diyorsan başımın üstüne üstünü örtelim diyorsan o da senin alicenaplığın" dedikten sonra ihtimalleri sıralıyordu:

"AL DİYORSAN ALAYIM AMA ÇOCUĞUN YAŞI UFAK İLERDE OLUR MU OLUR muratlar var mı var ama şu anda böyle bir durum yok".

Çocuğun annesinin kendisine "babası çok sinirli seni öldürür" dediğini söyleyen Fatih Nurullah konuşmada Baba F. A. 'yaldürürse F. öldürsün benim yerime mehdi olur" diyordu. Kendisi için "mehdi" tanımı yapmaktan çekinmiyordu. Öyle ki Fatih Nurullah istismarına peygamberi alet etmekten bile çekinmiyordu:

"EFENDİMİZİN SÜNNETİNDE VAR DİYECEĞİM BUNU SEN ANLARSIN DIŞARIDAKİ ADAM ANLAMAZ".

ALLAH'TAN DEĞİL GAZETECİLERDEN KORKUYOR

Konuşmada bir ayrıntı daha var. Belki de muhafazakâr camianın üzerine düşünmesi "iyi ki OdaTV Cumhuriyet Sözcü gibileri var" demesi gerekiyor. Zira Fatih Nurullah Allah'tan değil bakın kimden korkuyor:

"Büyütüp de kâfirlerin diline laf sürme OdaTV'ler şunlar bunlar hepsi bizim üzerimize saldırıyor başımızda binlerce dert var ben gittim mi zaten tarikat biter ocağına düştük. (...) BU ODATV' SÖZCÜ GAZETESİ SALDIRACAK 'TARİKATÇILAR BÖYLE' LAFLARI OLACAK. "

21 yıldır müriti olduğu şeyhinin kızına musallat olduğunu duymanın şokunu yaşayan baba her şeye rağmen şeyhine saygıda kusur etmiyordu. "Sizin de kızınız var" diyerek şeyhinin vicdanına seslenen baba; kızının şeyhini ateşe ittiği yakasına yapıştığı rüyalar görerek uyandığını anlatıyordu.

KİM BU DEVLET İÇİNDEKİ MÜRİTLER?

Nihayetinde baba kızının uğradığı istismarın boyutunu öğrenince şikâyetçi olmuştu. Tam da şeyhin dediği gibi istismarın peşine baskı altındaki gazeteciler düşmüştü. Elbette karşısındaki tarikatın gücüne bakmadan istismar şikâyetinin gereğini yapan hatta babanın yediği dayağı jandarmaların ifadeleriyle kayıt altına alan Savcı İ. S. de devletin yapması gerekeni yapmıştı.

Fatih Nurullah tutuklandı. Benim şimdi merak ettiğim şu: Yıllardır Fatih Nurullah'a yüz süren halihazırdaki devlet yöneticileri bu "hatırlı" istismarcıya sahip mi çıkacak? Yoksa 12 yaşındaki bir çocuğun karartılmış geleceğine umut ışığı mı yakacak?

Bir de...

Fatih Nurullah'ın "devletin kontrol mekanizmalarında olalım" dedikleri kim acaba? Sakın şimdiden onu kurtarmak için kolları sıvayanlar olmasın!

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-terkoglu/kizinla-sevismedim-optum-diyen-utanmaz-seyh-1763009

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Oyle istiyorum ki Turk Dili bilim yontemleriyle kurallarini ortaya koysun ve her dalda yazi yazanlar butun terimleriyle cogunlugun anlayabilecegi guzel ahenkli dilimizi kullansinlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

70. IYILER, KOTULER, MASUMLAR, SUCLULAR UZERINE "AYIRMAKSIZIN" BELA VE SIKINTI DUSUREN BIR VARLIGI "ADALET VE IYILIK ALLAHI" OLARAK ADLANDIRMAK SACMADIR; FELAKETLERININ TEK NEDENININ KUCAGINDA, FELAKETLERIYLE AVUNMALARINI INSANLARDAN ISTEMEK PEK GARIPTIR

Bedensel aci ve bedensel zarar, bedensel gunahin cezasi sayilir. Buyuk sikintilar, hastaliklar, kitliklar, savaslar, depremler, ahlak bozukluklari, insanlari cezalandirmak icin Allah'in genel olarak kullandigi araclardir. Bu yolla, bu kotulukleri, adil ve iyi bir Allah'in sertligine baglamakta pek zorluk cekilmez. Bununla birlikte, sikintilarin, bu felaketlerin, iyiler ve kotuler, dinsizler ve sofular, masumlar ve suclular uzerine "ayirt etmeksizin" dustugunu gormuyor muyuz? Bu hareket tarzinda, fikri, bircok felaketzedelere bu kadar avutucu gorunen bir varligin adaletine ve iyiligine bizim hayran olmamiz nasil istenir? Madem Allahlarinin olaylarin hakimi oldugunu, bu dunyanin olaylarinin tek duzenleyicisi ve dagiticisinin Allah oldugunu unutuyorlar, bu bedbahtlarin dimaginin karismis olmasi gerekir. Bu durumda, tesellisini kucaginda bulmak istedikleri sikintilardan dolayi bizzat Allah'a satasmalari, Allah'i kinamalari gerekmez midir?

Zavalli baba! Sevgili bir cocugunu ya da mutlulugunun dayanagi olan esini yitirmenin tesellisini iyiliksever Tanrinin kucaginda ariyorsun. Heyhat! Gormuyor musun, onlari senin Allah'in oldurdu? Senin Allah'in seni sefil ve perisan etti. Sen ise istiyorsun ki, sana yonelttigi igrenc darbelerden dolayi Allah seni avutsun, teselli etsin!

Teolojinin tuhaf ve metafizik gorusleri insan ruhundaki en basit, en acik, en dogal dusunceleri o derece alt ust etmeyi basarmistir ki, Allah'i kotulukculukle suclayamayan sofular, talihin en kotu darbelerine dahi, iyilikci Allah'in bir kesin kaniti olarak bakmaya alismislardir. Sikinti ve keder icinde bulunduklari zaman, Tanrinin kendilerini sevdigine, Tanrinin kendilerini yokladigina, Tanrinin kendilerini sinamak istedigine inanmalari bunlara emredilir. Bu yolla, din, kotulugu iyilige donusturmeyi basarmistir! Bir inancsiz, cok hakli olarak, "Tanri sevdiklerine boyle davraniyorsa, beni hatirina getirmemesini kendisinden pek ziyade rica ederim" diyebilir.

En muthis sikintilarin, en tuyler urpertici huzun ve kederin, ilahi alametlerin teveccuhu olduguna inanmak icin, cok iyi oldugunu soyledikleri Tanrilari hakkinda, insanlarin cok zalimce, cok kotu fikirler edinmeleri gerekli oldu! Bu durumda, dusmanlarina aci cektiren kotu ruhlu bir seytan, en sevgili dostlarina sik sik siddetli sikintilar hissettirmekle mesgul olan iyilik Allahindan bazen daha usta, daha tertipli mi olacak? (Kotu ruhun dusmanlarini sikintiya sokmasi, kerim ve rahman adlarini tasiyan Allah'in sevdiklerini zulum etmekle mesgul olmasindan elbette daha anlasilir bir hareket olur. ) "Allah sevdiklerine dert verir" inanci bilinir. Bu ne yikici, ne kadar bozucu ve ne kadar kokusmus bir inanctir. (A. C. )

- - - - - - - - - - - - -
Zekilik kadar aptallik da gerekliydi.
Ama aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Latour-Maubourg Dominikan Manastiri'nda1948 yilinda yaptigi konusmadan.

Butun dinlerde ortak olan sey sudur Bazisi cok degersiz, asagilik ve insan sagduyusuyla taban tabana zit, herhangi bir yetkin ve dinc zeknin dalga gececegi bircok parcanin bir araya getirilmesinden olustuklari icin sagduyuya karsi savas halindedirler.
CHARRON,PIERRE (1541-1603) Fransiz filozof ve dinbilimci.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 104 Resit olmayanla cinsel iliski

1) Cebir tehdit ve hile olmaksizin onbes yasini bitirmis olan cocukla cinsel iliskide bulunan kisi
sikayet uzerine iki yildan bes yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.1 2 Iptal Ana.Mah.nin 23 11 2005 tarihli ve E 2005 103 K 2005 89 sayili karari ile Yeniden duzenleme
18) 6 2014-6545 60 md. Sucun magdur ile arasinda evlenme yasagi bulunan kisi tarafindan islenmesi halinde sikayet aranmaksizin on yildan on bes yila kadar hapis cezasina hukmolunur.
3) Ek 18 6 2014-6545 60 md. Sucun evlat edinecegi cocugun evlat edinme oncesi bakimini ustlenen veya koruyucu aile iliskisi cercevesinde koruma bakim ve gozetim yukumlulugu bulunan kisi tarafindan islenmesi halinde sikayet aranmaksizin ikinci fikraya gore cezaya hukmolunur.
______________ 1 18 6 2014 tarihli ve 6545 sayili Kanunun 60 inci maddesiyle bu fikrada yer alan "alti aydan iki" ibaresi "iki yildan bes" seklinde degistirilmistir.8995


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder