15 Eylül 2020 Salı

ACI YÜKLÜ UNUTULMUŞ BİR TARİH: 1821

Doğrusu Osmanlı'nın bu döneminde yaşanmışlara bakarak şimdi benzer şartlara ulaştığımızı düşünüyorum.
İkinci bir Büyük Balkan Hezimetine doğru koşar adım gittiğimizi düşünüyor ve endişe ediyorum.
Ekonomik politika, dış politika, iç politika sürdürülebilir değil.
Duvara toslayacağız.
Ve namertler bize asla merhamet etmeyecek.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

ACI YÜKLÜ UNUTULMUŞ BİR TARİH: 1821




Arkasına Osmanlı Devleti'ni parçalayan güçleri alan Yunanistan 1821'de Batı Trakya'da binlerce masum sivili katletti.

Kimsenin konuşmadığı acı tarih: 1821

Türk ve Müslüman dünyasının her bölgesinde derin acı ve çileler yaşandığı bilindik bir gerçektir. Bu coğrafyaları uzun yıllar boyunca adaletli ve emin bir şekilde yönetmiş Osmanlı Devleti'nin çöküş dönemine girmesinden bugüne Müslüman coğrafyalar gün yüzü görememiştir.

Osmanlı'dan kalan Filistin Irak Suriye Kafkasya Kuzey Afrika Rumeli gibi bölgelerde büyük yıkımlar yaşanmış yaşanmaya devam etmektedir.

Ne yazık ki bugün; Rumeli Türkleri'nin Osmanlı İmparatorluğu çökerken şiddetli acılar çekmiş olmalarına rağmen yaşanan acılardan yeni jenerasyonun büyük bir kısmı haberdar değildir.

Birçok benzerinde olduğu gibi 1821 yılında başlayan Yunan İsyanı ardında derin yaralar bırakmıştır.

1821 Yunan İsyanı

1821'de Osmanlı Devleti bünyesinde bulunan Yunanistan'da İstanbul'a karşı isyanlar başlamıştı. Kışkırtılan Yunan halkı devlete karşı isyan etmeye başladığı gibi bölgede bulunan Türklere karşı da şiddet uygulamaya başlamıştı.

Yunanlar yıllarca komşuluk yaptıkları alışveriş yaptıkları aileleri ve kendileri arkadaş olan insanları öldürmeye başlamışlardı.

Bölgede yaşayan Türkler ve Türk olarak görülen Müslüman Osmanlı vatandaşları böyle bir saldırıya hazırlıksızdı. Zaten kapı komşularının kendilerini sadece Müslüman ve Türk oldukları için öldürecekleri akıllarına gelmezdi bile…

Oxford'lu tarihçi William St. Clair "That Greece Might Still Be Free" (1972-Oxford): adlı kitabında (1972-Oxford):

"Yunanistan'daki Türkler arkalarında az bir iz bıraktılar. 1821 ilkbaharında dünyanın geri kalanı tarafından arkalarından gözyaşı dökülmeden ve fark edilmeden aniden yok oldular. Bir zamanlar bütün ülkenin etrafına dağılmış büyük bir Türk nüfusuna sahip olduğuna bile inanmak zordu.

Bu ailelerin arasında varlıklı çiftçiler tüccarlar memurlar yaşıyordu ve yüzlerce yıl boyunca burada yaşamış ve buraları kendi yurtları olarak kabul etmişlerdi... Kasıtlı ve acımasızca öldürüldüler ve hiçbir zaman pişmanlık gösterilmedi. " diye kaydediyor Yunanistan'da yaşayan Türklerin durumunu.

Clair kitabında tam anlamıyla burada bahsetmek dahi istemeyeceğimiz Türklere yönelik işkencelerden de bahsediyor;

"10 binlerce Türk öldürüldü. Paralarını sakladığı şüphe edilen tutsaklara işkence edildi. Kolları ve bacakları kesildi ve ateşin üzerinde yavaş yavaş kızartıldılar. "

Arkalarında ağlayan olmayanlar…

Yunan isyancılar bu katliamı o kadar kısa sürede yaptılar ki kimse ne olduğunun farkına bile varamamıştı. Türk ve Müslüman siviller katledilmiş karşılıklı çatışma ortamı dahi yaşanmamıştı.

50 binden fazla masum sivil; yaşlı erkek kadın çocuk demeden kendi komşuları olan kışkırtılmış Yunan gruplar tarafından birkaç hafta içinde öldürüldü veya yurtlarından kaçmak zorunda bırakıldılar. Katliamlar acımasızca ve tereddütsüz hayata geçirildi...

Bu katliamlar Türk milletinin geleceğini derinden etkiledi. Çünkü Rumeli Türkleri o dönem Osmanlı Devleti'nın en çok yatırım yaptığı ve en eğitimli elit seçkin nüfusunu oluşturuyordu.

Tüm bu üzüntü verici olaylar incelendiğinde Türk milleti için "barbar" tabirini kullanıp sömürgecilik ve soykırım iftiraları atarak tarih dersi vermeye kalkan Fransa ve Yunanistan başta olmak üzere bazı batı ülkelerinin; geçmişte Cezayir'de Mora'da yaptığı katliamlar ile yakın dönemde Bosna'da yaşananlara karşı sergiledikleri tutum söz konusu ülkelerin söylem ve eylemlerindeki tutarsızlığı göz önüne sermektedir.

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ben icap ettigi zaman en buyuk hediyem olmak uzere Turk Milletine canimi verecegim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

107. "KAVIMLER YUZYILLAR BOYU BIR TANRISALLIGIN HUKUM VE KUDRETINI TANIMISTIR" DEMEKLE ALLAH'IN VARLIGI KANITLANAMAZ

"Butun insanlar, butun asirlarda, butun ulkelerde bir tanrisalligin hukum ve kudretini tanimislardir. Yeryuzunde hicbir kavim yoktur ki, ayinine ve saygidurusuna konu ettigi, gorulme olanagi olmayan ve kudretli bir varliga iman etmis olmasin. Sozun kisasi, ne kadar vahsi var sayilirsa sayilsin, insan tabiatinin ustunde bir yuksek zekanin varligina inanmayan bir kavim yoktur" demekle, bir Allah'in varligina inanmayanlarin agzi kapatilamaz. Butun insanlarin gorusu, batili gercege donusturebilir mi? Unlu bir bilgin (Bayle), "Genel geleneklerle ve butun insanlarin oybirligiyle bir gercek aleyhine hukmedilemez", baska bir bilgin (ibnirrust) ondan once, "Batilin dogasini degistirmek ve ondan bir gercek yapmak icin butun bilginler ordusu da yetmez" demisti.

Bir zaman oldu ki, butun insanlar gunesin dunya cevresinde dondugune ve yerkurenin, uzayin tumunun merkezinde hareketsiz durduguna inanmislardi. Hemen hemen iki yuzyil ancak oldu ki, bu batil yikildi. Kutuplarin varligina inanilmadigi ve bunlarin varligini iddia etme yurekliligini gosterenlerin eziyete ugratildigi zamanlar oldu.

Bugun ogrenim gormus hicbir kimse, bu konuda tereddute dusmez. Dunyanin butun kavimleri, otekilerden daha az safdil olan birkac insan disinda, hala sihirbazlara, cadilara, gulyabanilere, cinlere inanirlar. Akli basinda hicbir adam, kendisini bu budalaliklari kabul etmek zorunda gormez. Ancak, en akli basinda kimseler dunya olcusunde bir ruha inanmayi, kendilerine bir vecibe yapiyorlar!

- - - - - - - - - - - - -
Ilk makinenin ortaya ciktigi andan baslayarak, akli basinda butun insanlar, agir calisma kosullari ve esitsizligin surmesine gerek kalmadigini acik secik anlamislardi.
Makineler bilincli olarak bu amacla kullanilmis olsaydi, aclik, asiri calisma, pislik, cehalet ve hastalik birkac kusak sonra yok edilebilirdi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Dunyayla ilgili en anlasilmaz sey, onun anlasilabilir oldugudur.

STEIN,GERTRUDE (1874-1946) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 108 Cebir

1) Bir seyi yapmasi veya yapmamasi ya da kendisinin yapmasina musaade etmesi icin bir kisiye karsi cebir kullanilmasi halinde kasten yaralama sucundan verilecek ceza ucte birinden yarisina kadar artirilarak hukmolunur.


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder