28 Eylül 2020 Pazartesi

BARIŞ SOYDAN : İZMİR - İSTANBUL OTOYOLU KÖPRÜLER ŞEHİR HASTANELERİ DEVLETLEŞTİRİLMELİ Mİ?

ÇALMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR mottosuna en uygun makale bu.

Halk ne zaman, ne ara böyle ebleh oldu.
Çalmak ne zaman ahlaki temelller buldu?
Bunlar önemli.

Ben diyorum ki, on yıllardır süren ve son 18 yılda giderek zirve yapan dincileşme, dindarlaşma serüveninden sonra.
Din halkı aptallaştırdı.
Din halkın ahlakını bozdu.

Adam bakan, TV'de akraba kayırmanın Kur'anda ayetlerle karşılık bulduğunu söylüyor.
Adam cemaat lideri, vaazlarında yalan söylemeyi, iki yüzlü davranmayı anlatıyor, ve bunu Takkiye diye kibarlaştırıyor.
Adam kapalı kapılar ardında cemaat toplantısında burada konuşulanlar burada kalır, dışarıda konuşmayın diye namertlik öğütlüyor.

Çok örnek var.
Bu din , bu şekilde gelecek yüzyıllara ulaşabilir mi?
Ulaşır bence.
Çünkü toplumda her zaman belirli bir miktarda alık insan olacak.
Ve yine toplumda her zaman bu insanları sömürmeyi kendine hedef seçen insanlar da olacak.

Göreceksiniz, MS. 2041 yılında insanlar Elon Musk'un uzaydaki ticaret kolonilerinde birbirini bademleyen, tabii kılan(!) Türk Müslümanları hayretle görecekler.
Hatta Hasidik Yahudileri, Evangelistleri de göreceğiz.
Ömrümüz olursa elbette.
Post modern zibidilikler olacak, ama olacak işte.

İslam ve genelde dinler böyledir işte.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

BARIŞ SOYDAN : İZMİR - İSTANBUL OTOYOLU KÖPRÜLER ŞEHİR HASTANELERİ DEVLETLEŞTİRİLMELİ Mİ?

bar.soydan@gmail.com 28 Eylül 2020



Muhalefet partilerine bir önerim var: Ortak bir hukuk komisyonu kurup kamu - özel işbirliği projeleri üzerinde şimdiden çalışmaya başlamak

Merkez Bankası'nın faiz artırımı HDP'ye operasyon gibi sıcak gündem maddelerinin tozu dumanı arasında fark etmemiş olabilirsiniz bir süredir alttan alta "İktidar değişirse kamu - özel işbirliği projeleri ne olacak?" tartışması yürüyor.

Bilindiği gibi özel sektör tarafından devlet adına yapılıp işletilen Hazine'nin dolar - euro bazında araç - yolcu - hasta garantileri verdiği otoyollar köprüler havalimanları şehir hastanelerine "kamu - özel işbirliği projeleri" adı veriliyor.

Kamu ihaleleri uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek bu projelerde verilen garantilerle devletin yaklaşık 150 milyar dolarlık yükümlülük altına sokulduğunu söylüyor. Üstelik bu borç devletin resmi döviz borcu istatistiklerinde görünmüyor...

Kamu - özel işbirliği projelerinin kaderinin Türkiye'nin gündemine gelmesini CHP Genel Sekreteri Prof. Dr. Selin Sayek Böke'ye borçluyuz. Böke kısa süre önce Halk TV'de beş müteahhitlik şirketine verilen Hazine garantilerinin ve yapılan özelleştirmelerin tamamının CHP iktidarında kamulaştırılacağını söyledi.

Geçen hafta T24'te düzenlediğimiz "Ekonomi Nasıl Kurtulur?" toplantısında ben de siyasi partilerin ekonomi yöneticilerine (Aralarında Böke de vardı) kamu - özel işbirliği projelerinin kaderini sordum. Böke daha önce açıkladığı görüşü tekrarladı. HDP'den Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu ve Sol Parti'den Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da hemen hemen onunla aynı fikirdeydi.

İyi Parti'den Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu DEVA'dan Prof. Dr. Ahmet Burçin Yereli Gelecek Partisi'nden Serkan Özcan ise ilk işin kamulaştırmak değil bu projelerin halktan saklanan sözleşmelerinin ortaya çıkarılması işletmeci şirketlere ne gibi garantilerin verildiğinin belirlenmesi kaderlerine sonra karar verilmesi olduğunu söylediler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da hafta sonu tartışmaya katıldı. Gaziantep'te 300 fabrikanın açılış töreninde (300 fabrika mı?) "Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır" dedi. "Kamu - özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz" diye de ekledi.

Danışmanlarının kendisine yanlış bilgi verdiği anlaşılıyor çünkü kamu - özel işbirliği Türkiye'nin icadı değil dünyanın birçok yerinde uygulanan (ve sakıncalarının anlaşılmasıyla vazgeçilen) bir model.

Tartışmaya dahil olanlardan biri de TÜSİAD'dı. TÜAİAD Başkanı Kaslowski özel sektörün faaliyet gösterdiği alanlarda "kamulaştırma" çağrısı yapılmasından rahatsızlık duyduklarını söyledi.

Kamu - özel işbirliği projelerinin kaderi konusundaki en önemli görüş ise bence T24 yazarı Ali D. Ulusoy'un geçen haftaki yazısıydı. İdare hukuku uzmanı Prof. Dr. Ulusoy "Devletten iş alan şirketlere el koymak kolay mı?" başlıklı yazısında bu projelerin sözleşmelerinde uluslararası tahkim şartı olduğunu hatırlatarak devlet el koymaya kalkarsa işletmeci şirketin Türkiye'yi milyarlarca dolarlık tazminata mahkum ettirebileceğini belirtti.

Astronomik fiyatlardan yolcu - araç - hasta garantileri verilen üstelik dolardaki patlamayla devlet bütçesine maliyeti katlanan bu projelere dokunamayacak mıyız yani?

Prof. Dr. Ulusoy'a göre bir çıkış yolu var ama zor bir yol: Uluslararası tahkim mahkemelerini bu projelerde yolsuzluk yapıldığına ikna etmek.

Ama bu da o kadar kolay bir iş değil. Ulusoy şöyle diyor: "Bu sözleşmeler ve lisansların hukuken şeffaf ve rekabete açık bir kamu ihalesi marifetiyle elde edilmiş olması gerekir. Yani bu ihalelerin haksızlıkla ve 'yolsuzluk'la kazanılmış 'adrese teslim' ihaleler olduğunun kanıtlanabilmesi hukuken kilit bir nokta. Ama bu hususlarda uluslararası mercileri ikna etmek öyle kolay değildir. Çok ciddi bir profesyonel hukuk altyapısı ve uzmanlık gerektirir. "

Bir muhalefet partisinin ekonomiden sorumlu yöneticisi ise geçen hafta kendisiyle yaptığım görüşmede başka bir yola dikkat çekti: Kamu - özel işbirliği projelerini alan şirketlerin önemli bir kısmı Türkiye'de faaliyet gösteriyor iktidar değiştiğinde yeni yönetimle çatışmayı göze almaları kolay değil. Projeleri kamulaştırmak belki zor ama bu şirketleri masaya oturtup sözleşme şartlarını tadil etmeye (Mesela dolar bazında yolcu - hasta - araç garantilerini TL'ye çevirmeye ya da düşük bir kurdan sabitlemeye) ikna etmek mümkün olabilir.

Heyhat bu da o kadar kolay değil! Çünkü kamu - özel işbirliği projelerinin birçoğunda yabancı ortak var! Mesela Üçüncü Köprü'nün işletmecilerinden biri İtalyan inşaat şirketi Astaldi. Prof. Dr. Ulusoy'un dediği gibi "Yabancı yatırımcılar artık iyice akıllandı. Uluslararası tahkim şartı olmadan hiçbir devlet işine girmiyorlar. Uzan'lardan sonra artık yerli yatırımcılar da uyandı. Yabancı ortak alıyorlar…"

Kamu - özel işbirliği projelerinin Türkiye'yi nasıl içinden çıkılmaz bir labirente sürüklediğini ülkenin geleceğinin nasıl ipotek edildiğini görüyor musunuz?

Muhalefet partilerine bir önerim var: Ortak bir hukuk komisyonu kurup kamu - özel işbirliği projeleri üzerinde şimdiden çalışmaya başlamak.

Hem bir koalisyon iktidarının alıştırması olur belki...

https://t24.com.tr/yazarlar/baris-soydan/izmir-istanbul-otoyolu-kopruler-sehir-hastaneleri-devletlestirilmeli-mi 28168?fbclid=IwAR1A0vKGNVJ3A4jWutaQiZaXTEhojS0FrlbmtQiKlA2wMlbbyxH4PssVxxU

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Milletleri kurtaranlar yalniz ve ancak ogretmenlerdir.
Ogretmenden egiticiden mahrum bir millet henuz bir millet adini alma yetenegi kazanmamistir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

97. AHIRET HAYATI INANISI ANCAK HALKIN SAFLIGI ARACILIGIYLA BUNU SOMURENLER ICIN YARARLIDIR

Ahiret hayati inanisinin yarari, bize surekli olarak ovulur; asilsiz bir kuruntu ve hayalden bile ibaret olsa, ahiret hayati inanisinin yararli oldugu, cunku insanlara bu inanisin hakim bulundugu ve kendilerini erdeme yonelttigi iddia edilir. Ancak bu inanisin insanlari daha olgun, daha erdemli kildigi dogru mudur? Bu efsanenin etkili oldugu uluslar gelenek ve gorenekleriyle, tabiatlariyla seckin midir? Gorunen alem, gorunmeyen aleme hep ustun gelmiyor mu? Insanlari egitmek ve yonetmekle gorevli kimseler, kendileri isiga ve erdeme sahip olsaydi, insanlari ham hayaller yerine, gerceklerle yonetmeleri daha iyi olurdu. Ancak, kurnaz, acgozlu ve bozuk ahlakli yasa koyucular, dunyanin her yerinde milletleri bos masallarla uyutmayi, onlara gercekleri ogretmekten, akil ve zihinlerini gelistirmekten, ozel ve gercek nedenlerle erdeme yoneltmekten, onlari dogru bir sekilde yonetmekten daha kolay buldular.

Ruhu madde disi yapmak icin, ilahiyatcilarin nedenleri vardi. Ahiret hayatinda kesfettikleri hayali ulkeleri yurtlandirmak icin, ruhlara ve ham hayallere ihtiyaclari vardi. Maddi ruhlar, butun cisimler gibi dagilip giderdi. Oysa, insanlar kendileriyle birlikte her seyin kotu olacagina, her seyin bitecegine inansalardi, oteki dunyanin cografyacilari, ruhlarini bu bilinmeyen meskene gonderme haklarini yitirirlerdi. Bu ruhlari otlattiklari umut ve hulya cayirindan ve onlari altinda ezmeye ozen gosterdikleri cehennem dehsederinden hicbir yarar saglayamazlardi. Yani ahiret aleminin insan turu icin gercek hicbir yarari olmasa da, insan turunu oraya gondermeyi ustlenenler (yani ilahiyatcilar) icin yarari buyuktur!

- - - - - - - - - - - - -
Snowball, Bak yoldas, demisti.
Senin onsuz edemedigin kurdele, koleligin simgesidir.
Ozgurlugun kurdelelerden cok daha degerli oldugunu kafan almiyor mu?

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Bir baska dunyayi isaret etmek aramizdaki ahlaksizligi asla azaltmayacak;bu dunyaya isik tutmak tek basina bize yardim edecektir.

WHITMAN,WALT (1819-1892) ABD'li sair.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 209 Aciga imzanin kotuye kullanilmasi

1) Belirli bir tarzda doldurulup kullanilmak uzere kendisine teslim olunan imzali ve kismen veya tamamen bos bir kagidi verilme nedeninden farkli bir sekilde dolduran kisi sikayet uzerine uc aydan bir yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.
2) Imzali ve kismen veya tamamen bos bir kagidi hukuka aykiri olarak ele gecirip veya elde bulundurup da hukuki sonuc doguracak sekilde dolduran kisi belgede sahtecilik hukumlerine gore cezalandirilir.


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder