3 Eylül 2020 Perşembe

GÜNDÜZ AKGÜL : O OLMASAYDI…

Şimdi pek çok kişi sazan gibi atlayacak.
Ne yani diyecekler Atatürk peygamber mi yani?

Ben de evet, en hakiki peygamber diyeceğim.
Hem de Türk milletine özel peygamber.

İlahlardan mesaj getirmiyor.
Yalanı dolanı yok.
Kendi cinsel, maddi menfaatleri için geride ayetler bırakmamış.
Yağma, talan, cinayet, katliamları endoktrine etmemiş.
Herşeyden önce yalancı peygamber değil.
Çakma değil.

Evet, en önemlisi Muhammed, İsa, Musa, İbrahim gibi çakma değil.
Bir efsane, mit değil.
Gerçek bir insan.

O yüzden yabana atmayın.

Sözleri akıl ve bilgelik dolu.
En önemlisi yanlışlanabilir, içsel ve dışsal gerçeklerle tutarlık kaygısıyla edilmiş sözler.
Dogma değil, geliştirebilir, ilerletebilirsiniz.


Atatürk'ün sözleri evrensellik iddiası taşımıyor.
Bu anlamda Hristiyan ya da Müslüman katoliklerden ayrılıyor.

Atatürk'ün sözleri mutlak gerçeklik iddiası da taşımıyor.
Bu anlamda her yanlışlanışında bir yenilenme kapasitesi içeriyor.

Ha etimolojik olarak peygamber ilahtan mesaj getiren, ilahın kelamını kitaplaştıran kişi demek.
Elbette terminolojik anlamda bir peygamber değil.
Bu anlamda Atatürk'ün hiçbir sözü ilahi değil.
Ama ilahidir denilen zırvalardan milyon kat iyidir.

Bilirsiniz, dinlere, peygamberlere kategorik olarak karşıyız.
Bana göre:
İnsanlık için bir din gerekiyorsa bu bilgi ve bilim dini olmalı.
Bu dine peygamberler, kardinaller gerekirse, bunlar bilim adamları olmalı.
Hatta özellikle matematikçiler, fizikçiler en üst rütbede olmalı.
Atatürk ise bu dinin en önemli köşe taşlarından birisidir.
Koca bir millete akıl, bilgi ve bilgelik aşılamıştır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

================================

GÜNDÜZ AKGÜL : O OLMASAYDI…

O olmasaydı

Tarihimize altın harflerle yazılan

Geçilmeyen Çanakkale…

Anafartalar…

Conkbayırı…

Arıburnu…

Dumlupınar…

Sakarya…

Destansı Kurtuluş Savaşı…

9 Eylül…

Tapu senedimiz Lozan…

Bu gün yurt dediğimiz Anadolu ve Trakya'mız…

Göklerde dalgalanan ay yıldızlı bayrağımız…

Okurken gururlandığımız İstiklal Marşımız…

Tam bağımsızlığımız…

Olmayacaktı.

O olmasaydı

Bilime…

Çağdaş uygarlığa…

Kuldan bireye…

Ümmetten Ulus'a…

Hilafetten demokratik laik rejime…

Tebaadan yurttaşa…

Cemaatten topluma…

Geçmemiş olacaktık.

O olmasaydı

Kadın erkek eşitliğini sağlaNmayacak…

Uygar dünya ülkeleri arasında onurlu yerimizi almamış olacaktık.

O

Hurafelere…

Kafadan dolma temelsiz bilgilere…

Cahillere…

İnanmıyordu.

O diyordu ki…

"Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin. "

O

Harf devrimini…

Kılık kıyafet devrimini…

Hukuk devrimini…

Eğitim devrimi…

Gerçekleştirirken…

Kutsal dinimizin din bilginlerince öğretilmesi için

İmam Hatip okullarını…

Diyanet İşleri Başkanlığını…

Ve

İlahiyat Fakültesini…

Kurmayı birinci görev bilmişti.

O olmasaydı

Minarelerden günde beş kez dinlediğimiz ezan sesi yerine…

Kiliseye çevrilen camilerimizden Çan sesleri duyulacaktı.

Irzımızı namusumuzu yurdumuzu dinimizi emperyalistlerden kurtaran O'dur.

Sen

Tüm bunları görmezden gelerek…

Yaptıklarını yok saymaya…

Aydınlığını karartmaya…

Utanmadan O'nu lanetlemeye…

Ve hakaret etmeye...

Çalışıyorsun.

Hala O'nun kim olduğunu anlamadıysan tanıtayım.

O kurtarıcımız kurucumuz büyük devrimci 20 ve 21. yüzyıla damgasını vuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Öğren NANKÖR

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı

NOT: Sevgili Dostlar bu yazı büyük öndere hakaret ve sataşmaların olduğu dönemde 17.04.2018 tarihinde yazılmıştır. Günümüzde bu sataşmalar tavan yaptığından birkaç eklemeyle güncelliğini yitirmediğinde yeniden yayınlanmaktadır. 26.07.2020

https://haberguncel.blogspot.com/2020/07/o-olmasaydi.html

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Oyle istiyorum ki Turk Dili bilim yontemleriyle kurallarini ortaya koysun ve her dalda yazi yazanlar butun terimleriyle cogunlugun anlayabilecegi guzel ahenkli dilimizi kullansinlar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

70. IYILER, KOTULER, MASUMLAR, SUCLULAR UZERINE "AYIRMAKSIZIN" BELA VE SIKINTI DUSUREN BIR VARLIGI "ADALET VE IYILIK ALLAHI" OLARAK ADLANDIRMAK SACMADIR; FELAKETLERININ TEK NEDENININ KUCAGINDA, FELAKETLERIYLE AVUNMALARINI INSANLARDAN ISTEMEK PEK GARIPTIR

Bedensel aci ve bedensel zarar, bedensel gunahin cezasi sayilir. Buyuk sikintilar, hastaliklar, kitliklar, savaslar, depremler, ahlak bozukluklari, insanlari cezalandirmak icin Allah'in genel olarak kullandigi araclardir. Bu yolla, bu kotulukleri, adil ve iyi bir Allah'in sertligine baglamakta pek zorluk cekilmez. Bununla birlikte, sikintilarin, bu felaketlerin, iyiler ve kotuler, dinsizler ve sofular, masumlar ve suclular uzerine "ayirt etmeksizin" dustugunu gormuyor muyuz? Bu hareket tarzinda, fikri, bircok felaketzedelere bu kadar avutucu gorunen bir varligin adaletine ve iyiligine bizim hayran olmamiz nasil istenir? Madem Allahlarinin olaylarin hakimi oldugunu, bu dunyanin olaylarinin tek duzenleyicisi ve dagiticisinin Allah oldugunu unutuyorlar, bu bedbahtlarin dimaginin karismis olmasi gerekir. Bu durumda, tesellisini kucaginda bulmak istedikleri sikintilardan dolayi bizzat Allah'a satasmalari, Allah'i kinamalari gerekmez midir?

Zavalli baba! Sevgili bir cocugunu ya da mutlulugunun dayanagi olan esini yitirmenin tesellisini iyiliksever Tanrinin kucaginda ariyorsun. Heyhat! Gormuyor musun, onlari senin Allah'in oldurdu? Senin Allah'in seni sefil ve perisan etti. Sen ise istiyorsun ki, sana yonelttigi igrenc darbelerden dolayi Allah seni avutsun, teselli etsin!

Teolojinin tuhaf ve metafizik gorusleri insan ruhundaki en basit, en acik, en dogal dusunceleri o derece alt ust etmeyi basarmistir ki, Allah'i kotulukculukle suclayamayan sofular, talihin en kotu darbelerine dahi, iyilikci Allah'in bir kesin kaniti olarak bakmaya alismislardir. Sikinti ve keder icinde bulunduklari zaman, Tanrinin kendilerini sevdigine, Tanrinin kendilerini yokladigina, Tanrinin kendilerini sinamak istedigine inanmalari bunlara emredilir. Bu yolla, din, kotulugu iyilige donusturmeyi basarmistir! Bir inancsiz, cok hakli olarak, "Tanri sevdiklerine boyle davraniyorsa, beni hatirina getirmemesini kendisinden pek ziyade rica ederim" diyebilir.

En muthis sikintilarin, en tuyler urpertici huzun ve kederin, ilahi alametlerin teveccuhu olduguna inanmak icin, cok iyi oldugunu soyledikleri Tanrilari hakkinda, insanlarin cok zalimce, cok kotu fikirler edinmeleri gerekli oldu! Bu durumda, dusmanlarina aci cektiren kotu ruhlu bir seytan, en sevgili dostlarina sik sik siddetli sikintilar hissettirmekle mesgul olan iyilik Allahindan bazen daha usta, daha tertipli mi olacak? (Kotu ruhun dusmanlarini sikintiya sokmasi, kerim ve rahman adlarini tasiyan Allah'in sevdiklerini zulum etmekle mesgul olmasindan elbette daha anlasilir bir hareket olur. ) "Allah sevdiklerine dert verir" inanci bilinir. Bu ne yikici, ne kadar bozucu ve ne kadar kokusmus bir inanctir. (A. C. )

- - - - - - - - - - - - -
Zekilik kadar aptallik da gerekliydi.
Ama aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Latour-Maubourg Dominikan Manastiri'nda1948 yilinda yaptigi konusmadan.

Butun dinlerde ortak olan sey sudur Bazisi cok degersiz, asagilik ve insan sagduyusuyla taban tabana zit, herhangi bir yetkin ve dinc zeknin dalga gececegi bircok parcanin bir araya getirilmesinden olustuklari icin sagduyuya karsi savas halindedirler.
CHARRON,PIERRE (1541-1603) Fransiz filozof ve dinbilimci.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 104 Resit olmayanla cinsel iliski

1) Cebir tehdit ve hile olmaksizin onbes yasini bitirmis olan cocukla cinsel iliskide bulunan kisi
sikayet uzerine iki yildan bes yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.1 2 Iptal Ana.Mah.nin 23 11 2005 tarihli ve E 2005 103 K 2005 89 sayili karari ile Yeniden duzenleme
18) 6 2014-6545 60 md. Sucun magdur ile arasinda evlenme yasagi bulunan kisi tarafindan islenmesi halinde sikayet aranmaksizin on yildan on bes yila kadar hapis cezasina hukmolunur.
3) Ek 18 6 2014-6545 60 md. Sucun evlat edinecegi cocugun evlat edinme oncesi bakimini ustlenen veya koruyucu aile iliskisi cercevesinde koruma bakim ve gozetim yukumlulugu bulunan kisi tarafindan islenmesi halinde sikayet aranmaksizin ikinci fikraya gore cezaya hukmolunur.
______________ 1 18 6 2014 tarihli ve 6545 sayili Kanunun 60 inci maddesiyle bu fikrada yer alan "alti aydan iki" ibaresi "iki yildan bes" seklinde degistirilmistir.8995


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder