29 Ağustos 2012 Çarşamba

Mahkeme başkanı Ömer Diken tutuklu komutanları PKK'lılara benzetti.

Silivri davalarının genel havasını anlamak için aşağıdaki diyaloğa bir bakın.
Adam beni adil yargılamıyorsunuz, savunma yapmamın bir anlamı kalmamıştır, sizi hem tarih, hem de yarın kurulacak başka mahkemeler yargılayacak diyor.
Hakim de, siz de PKK'lılar gibi konuşuyorsunuz diyor.

Yanılmayın adam adam diye bahsi geçen kişi bekçi Murtaza değil, bir muvazzaf korgeneraldir.
Üstelik tek değil, aynı diyaloglar diğer subayların duruşmalarında da aynen tekrar tekrar olmaktadır.
Şakası yok bu işlerin, ben o hakimin yerinde olsam korkardım.
Çünkü yargılayanlar, gerçekten yargılanacak türden bir yargılama yapmaktadır.
Siyasi davalar siyaseten çözümlenir.
Unutmayın.

Şimdi biraz empati yapalım.
Genç bir teğmensiniz, dağda bayırda koşturup duruyorsunuz.
Ya da askeri lisede, harp okulunda bir öğrencisiniz.
Devre arkadaşınız, birinci, ikinci, üçüncü sıradaki sıralı amirlerinizden ara ara birileri tutuklanıyor.
Bu kişilerin hepsini de birebir tanıyorsunu, en azından amir memur hukukunuz var.
Yapılanların adil olmadığına inanıyorsunuz.
Cumhuriyetin bir mürteci kalkışmasıyla karşı karşıya olduğunu düşünüyorsunuz.
Şakası yok bir iki değil, toplamda bine varan sayıda, subayın hayatı mahvedilmiştir, şerefi lekelenmiştir, üstelik bu haince fesatlarla yapılmıştır.
Kızıyor, öfkeleniyor, herşeye rağmen yasal sınırlarda kalmaya devam ediyorsunuz, görevinizi yapmayı sürdürüyorsunuz.
Peki, bir düşünün, TSK kadrolarını oluşturan subaylar bir anda yok olmadığına, ya da olmayacağına göre, bu kadrolar terfi etmeyecek mi, her geçen gün daha yüksek makamları işgal etmeyecek mi?
Geçen zaman nasıl geçecek?

Bence başta ABD ve onun gerçek sahibi olan oligarklar, onun işbirlikçisi cemaatler, AKP kadroları başladıkları işi yarım bırakmasınlar.
Tıpkı Rusların zamanında ele geçirdikleri Polonyalı subaylara Katyn ormanında topluca katlettikleri gibi yapsınlar.
Yoksa bu iş burda kalmaz.
Ahan da buraya yazıyorum.
Dediğim çıkmazsa gelin bana sorun.

 Saygılar.
Oraj POYRAZ

Balyoz davasının dünkü duruşmasına mahkeme başkanı Ömer Diken'in sözleri damga vurdu.
Diken tutuklu komutanları PKK'lılara benzetti.
Diken,
"Sizin sözleriniz, yargıladığımız terör örgütleriyle aynıdır" dedi.

Özer Sürmeli

102'inci duruşması görülen Balyoz davasında, mahkeme başkanı tutuklu komutanlara PKK'lı benzetmesi yaptı.
İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, tutuklu komutanlara
"PKK'lılarla aynı mantıktasınız" dedi.

Önce tutuklu Albay Ali Türkşen söz aldı...

"Adil yargılanmaya ne yakışacaksa en uygun cezayı verin.
Kaç yıl yatacağım.
Size bu yakışır.
Sizden beraat talep etmiyorum.
Erk değişir, yeni yapılan duruşma salonlarında siz yargılanırsınız.
İnşallah ne yaptığınızı bilmiyorsunuzdur.
Kendinizi 'biz ne yaptığımızı bilmiyorduk' diye savunursunuz.
Sizin karşınıza da sizin gibi adil yargılayan hakimler çıkar."

Mahkeme Başkanı Ömer Diken bu sözlerin PKK'lıların sözleriyle aynı olduğunu savundu.

"PKK terör örgütünün davalarına da bakıyoruz.
Onlar da bizi devrim yaptıklarında yargılayacaklarını söylüyorlar.
Sözlerinizden dolayı savcılığa başvuracağız.
Sizin sözleriniz, bizim yargıladığımız terör örgütlerinin yaptıklarıyla aynıdır.
Aynı mantıkla karşılık veriyorsunuz."

Tutuklu komutanlar ve izleyiciler mahkeme başkanına tepki gösterdi.
Tutuklu komutanlar ve izleyiciler salonu terketti.

Duruşmada komutanlar son savunmalarını yapmayı da reddetti.

Savunma yapmayacağını açıklayan 8.
Kolordu Komutanı Korgeneral Mustafa Korkut Özarslan, savunma yapmanın anlamı olmadığını söyledi.

"Adil yargılama hakkım elimden alınmıştır.
Bu şartlar altında savunma yapmanın anlamı kalmamıştır.
Kararı tarih verecektir.
Vatan sağolsun."

ulusalkanal.com.tr


--
De mortuis nihil nisi bene
Oluler hakkinda yalnizca iyi seyler konusulmalidir.

Latince Atasozleri
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun 
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;
Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.

Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.

Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!
Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.

Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet,
hicbir Dogma,  hicbir Donmus ve
kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedigi: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.

Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder