28 Ocak 2013 Pazartesi

11-7 generalden ''mahkeme lehteki delilleri gizledi'' iddiası


Hala daha bu mahkemelere, bu bilirkişilere itibar edenlere duyurulur.
Tuz kokmuştur.
Koktuğu onlarca kere isbatlanmıştır.
Cemaatçi hakim ve savcılar, emniyet görevlileri ayıklanmadan bu ülkede kimse rahat ve huzur yüzü göremez.
AKP seçimle gelir gider, cemaatin ajanları ise olduğu yerde kalır.
Cemaat ajanlarının ise alışılmış yöntemlerle bulunduğu yerden sökülüp atılması mümkün değildir.
Aslında cemaat görevlileri kendilerini ifşaa etmiştir.
Geriye dönük olarak yapılacak incelemeler sayesinde hepsi de listelenebilir.
Bu gün size yarayan cemaat yarın sizin ipinizi de çeker.
Dindar olmak falan hiçbir anlam ifade etmez.
Devlet görevlerinden liyakatin en önemli ölçüsü sadakattir.
Şeyhine sadakat gösteren memurun hiçbir devletle yeri olamaz.
Tarihte ve şimdi, her yerde bütün devletlerde böyle bir yapıya göz yumulamaz, yumulmamıştır.

Oraj POYRAZ

Mahkeme gizledi mi?

28.01.2013 - 07:48

7 generalden ''mahkeme lehteki delilleri gizledi'' iddiasıBalyoz Darbe Planı davasında haklarında mahkumiyet kararı verilen 7 general mahkemenin lehlerindeki bilirkişi raporunu gizlediğini ileri sürdü.

Balyoz Darbe Planı yaptıkları iddiasıyla hapis cezasına çarptırılan Orgeneral Bilgin Balanlı, Koramiral Can Erenoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Koramiral Deniz Çora, Korgeneral Turgut Atman, Kargeneral Rıdvan Ulugüler ve Tümgeneral Nakiş Havacıoğlu mahkum olan 325 masum insana darbeye teşebbüs iddiasıyla 16-20 arası ceza verilirken, sanıkların lehine olan ve delil sahtekarlığını somut bir şekilde ortaya koyan delillerin görmezden gelindiğini ileri sürdü.



Adı geçen 7 general haklarında verilen karara temel teşkil eden 11 ve 17 nolu CD'den 11 nolu CD üzerindeki yazılarla ilgili, yapılan bilirkişi incelemesinin CD'nin üzerindeki yazının el yazısı değil, makine ile yazıldığını gösterdiği için bu delilin kendi lehlerinde olduğu için mahkeme tarafından gizlendiğini, bu durumun gerekçeli kararda da görmezden gelindiğini iddia ettiler.
↑↑↑ - ↓↓↓
Yukarıda ismi yazılı 7 generalin avukatları aracılığı ile gönderilen iddialar şu şekilde;



Bu davanın esanını oluşturan birçok sanığın suçlanmasına neden olan, tamamının yalan ve iftira ürünü olduğu bilimsel olarak defalarca kanıtlanmış dijital veriler 11 ve 17 nolu CD'lerde bulunmaktadır. Bu CD'ler "Diğer CD'ler gerekse bu CD'ler de gerçektir" algısı yaratmak için suç unsuru taşımayan 16 gerçek CD arasına karıştırılmıştır. İftira çetesi bu haliyle dahi göze batacağını ve inandırıcı olmayacağını düşündüğü bu CD'lerin üzerine o zaman 1'inci Ordu Komutanlığında Harekat başkanı olan subayın el yazısından bölümler keserek bilgisayar ortamında oluşturduğu kelimeleri bir imza veya yazı makinesiyle yazdırmıştır. Çete, bu sahtekarlığı, CD'ler ortaya çıkarıldığında, CD'lerin gerçek olduğu izlenimini yaratarak yalanlarına gerçek boyutu kazandırma amacıyla yapmıştır.
↑↑↑ - ↓↓↓
Başlangıçta her şey düşündükleri gibi gitti. Savcılık, bu CD'lerle birlikte 19 adet CD'yi İstanbul Polis Laboratuvarı'na göndererek CD'lerin üzerindeki el yazılarının 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanı dahil 16 şahsın el yazısıyla mukayese edilmesini istedi. Ancak hayattaki en zor şey yalanı kurgulamaktı.



Beklenen olmadı, kurgu hasar aldı. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı "CD üzerindeki yazılar el ürünü yerine bir makine ile üretilmiştir" diyecekken, taklit yapıldığı gerçeğini gizlemek için "... şahısların ellerinden çıktığını gösterir nitelikte kaligrafik ve grafolojik bulgulara rastlanılmamıştır." şeklinde üstü kapalıbir rapor vermek zorunda kaldı.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuarı, aksi bir karara cesaret edemezdi. Çünkü 11 ve 17 No'lu CD'ler üzerinde yazılar imza/yazı makinesiyle yazdırılırken kimsenin tahmin edemeceği büyük bir gaf yapılmıştı. Harfler, normal el yazısı tekniğinde olduğu gibi sola-yukarıdan aşağıya yazdırılacakken yazı makinesine ters yönte yani sağa doğru yazma komutu verdirildiğinden, kalemin ucundaki boya birikintisi harfin bitiş yerinde çkması gerekirken başlangıç noktasında oluştu. Ayrıca kalemin hareket yönündeki terslikler de bariz bir şekilde sahteciliği gözler önüne serdi. Suç unsuru içermediği söylenen diğer CD'ler üzeride yazılar ise bu iki CD'den tamamen farklı olarak gerçeği yansıtıyordu.



Bu raporun her şeyi alt üst ederek davayı düşüreceği açıktı. Bu raporun, dikkatleri sahteciliğe çekeceği ve gerçekleri ortaya çıkaracağı korkusuyla saklanmasına karar verildi. Balyoz İddianamesi ve Ek Delil Klasörleri 11 Ağustos 2010 tarihinde sanıklara ve savunma avukatlarına dağıtılmadan önce Ek Klasörler arasında yer alan ve 4'üncü klasörden bu rapor çıkaralarak gözlerden saklandı ve içi boş olarak dağıtıldı.
↑↑↑ - ↓↓↓
İstanbul Kriminal Polis Laboratuarından beklenen rapor alınamayınca, CD'ler üzerindeki el yazılarının kime ait olduğu yönünde iftira çetesinin yalan haberler sızdırması üzerine, bir avukatın ısrarlı talepleri sonucu bahse konu Ekspertiz Raporu'na ulaşıldı ve gerçekler ortaya çıkarıldı.
Mahkemeden ısrarla bu CD'ler üzerindeki yazıların imza veya yazı makinesiyle yazdırılıp yazdırılmadığı ve üzerindeki gözle görülen parmak izlerinin kime ait olduğunun tespit edilmesi talep edildi. Bu talepler hukuksuz ve gerekçesiz bir şekilde reddedildi.

Bunun üzerien bizler tarafından gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla yurt içinden alınan ve yurt dışdan bilirkişi raporları alındı. Evrensel gerçek olan, yalanın üzeri kat kat örtülse dahi zamanla kokarak pis kokusunu etrafa yayacağı" tezi tekrar doğrulandı.

ABD'de konuşlu Forensic Document Examination Services, Inc. (Adli Belge İnceleme Hizmetleri A.Ş.), 02 Haziran 2010 tarihli Bilirkişi Raporunda; "Sanığın el yazılarında seçilmiş harflerden oluşan şablonla, imza makinesi kullanılarak yazının oluşturulduğu" tespitlerine yer verildi.

Adli Bilimler ve Adli Belge İnceleme Uzmanı Y. Doç. Dr. Jale Bafra da aynı gerçeğe ulaştı. Raporunda "11 ve 17 No.'lu CD'ler üzerindeki yazıların kopya ya da nakilden ziyade, otomatik yazı ya da imza oluşturmaya uygun bir vasıta ya da aygıtla oluşturuldukları düşünülmelidir." tespitine yer verdi.

Bu raporlar mahkemeye sunuldu ve mahkemenin şüphesi varsa konunun oluşturacağı yeni bir bilirkişi heyeti tarafından tekrar incelenmesi talep edildi ama bu teklif hiç dikkate alınmadı.

Madde gerçeğe ulaşmak için bu alçakça sahtekarlığı yapanları bulmaya yönelik hiç bir çaba sarf etmeyen bir mahkeme heyetinin tarafsızlığından, adaletinden, vicdanından ve adil yargılama yaptığından bahsedilebilmesi mümkün müdür?

Hangi bilirkişi olursa olsun ve kaç kez inceletilirse inceletilsin "bu CD'lerin üzerindeki yazılaran makine ile yazdırıldığının" ortaya çıkacağından adımız gibi eminiz. (Gazeteport)


a45UyF587661-201301280928-11

↑↑↑ - ↓↓↓
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bu dunyaya istedigimiz gibi gelmedik,bu dunyadan istedigimiz gibi gidemeyi.

Omer hayyam
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Mubarek vatan ve milleti parcalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek icin acilan milli mucadele ugrunda milletle beraber serbest surette calismaya resmi ve askeri sifatim artik mani olmaya basladi. Bu mukaddes gaye icin milletle beraber nihayete kadar calismaya mukaddesatim adina soz vermis oldugum icin pek asigi bulundugum yuce askerlik meslegine bugun veda ve istifa ettim.

(8 Temmuz 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ingiliz mandasi istediginizi butun itilaf temsilcilerine, hukumete ve gazetelere bildiriniz..

Ingiliz Muhipler Dernegi Baskani,
Adliye Nezareti Mustesari ve yazar Sait Molla
23.05.1919, Belediyelere genelgeden..
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder