19 Ocak 2013 Cumartesi

11-DERSİM’İN ASİ KIZI SARA’NIN ÖLÜMSÜZ ANISINA !

Bakın ne de güzel tam yerine gelmiş, manzara koymuş.
Doğu Ermenistan(?) yani bildiğimiz bu günkü Ermenistan vatandaşı, Fransa'da yaşayan bir Ermeni, Dersimli Sara yani Sakine için bir anma yazısı yazmış.
Bakın tek bir cümle de ne kadar çok ifade saklı.
Haaaa bu arada doğusu olduğuna göre bu Ermenistan'ın bir de batısı var.
Bilin bakalım nerede bu Batı Ermenistan?
Ayrıca yapılan mücadele neyin mücadelesiymiş efendim.
Soykırıma maruz kalan Ermenilerin kimliklerini gizlemeden yaşayabileceği yeni bir dünyanın yaratılmasıymış amaç.

Şimdi aşağıdaki yazıya bakarak bölücülerin kurdukları cümlelerde her Kürt lafını silip yerine Ermeni yazsak büyük bir hata yapmış olur muyuz acaba?
Mesela PKK Kürdistan İşçi Partisi yerine Ermenistan İşçi Partisi desek, mesela Kongreya Azadî û Demokrasiya Kurdistanê yerine Ermenistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi desek nasıl olur?
İşte herşey kabak gibi meydanda, biz aslında bir Kürt kalkışma hareketiyle değil, bir Ermeni Kalkışma Hareketiyle karşı karşıyayız.
Arada meze olan gerçek Kürtler vardır eminim.
Ama dediğim gibi onlar meze oluyorlar.
Adamlar saf ya kandırması kolay.
Benim kanaatimce dağda, çatışmalarda bozuk para gibi harcananlar harbi Kürtler.
Bunlara ölmeyi emreden sahadaki komutanlar, Avrupa'da lojistik, finansman, siyasi, diplomatik ve idari faaliyetlerle uğraşanlar süzme Ermeni.
Hem de en saf kanında Ermeni.
Tebrikler milyonlarca insanı kandırmak savaştırmak kolay iş değil doğrusu.
Herşey eş zamanlı.
ASALA-Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu) faaliyetlerini askıya aldındığı anda eş zamanlı olarak PKK-Partiya Karkerên Kurdistan hareketi başlatıldı.
Tıpkı bir paranın iki yüzü gibi.

Yıllardır bu memlekette bir sürü insan KRİPTO Ermeniler diye söylenip durdu.
Onlara hep ırkçı, aşırı milliyetçi, ulusalcı, parayok gözüyle bakıldı.
Hallaçoğlu'nu işte bu ifşaatları nedeniyle taşa tuttular.
İşte bu nedenle Ermeniler hakkında, ikircikteyiz, şüphe, tedirginlik içindeyiz.
Ermeniler Kürt, Alevi, Türk kılığında geziyorlar.
Gizliliği, kandırmayı, hıyaneti milli bir unsur haline sokmuşlar.
Gizlice eski kan davalarının peşinde mücadele ediyorlar.
Gizlilikten güç alıyorlar.

Gerçek kimlikleri gizli ya, diledikleri kimlikle kendilerini ifşaa edenlere diledikler şekilde suçluyorlar.
Dışarıdan bakan da çağdaş bir dünya vatandaşının bir ırkçıyı teşhir ettiğini zannediyor.
Peki ya adeta milli karakter haline sokulmuş, bunca yalan, dolan, sahtekarlık, hıyanet neyle, nasıl izah olur?
Yüzlerine vurunca da sırnaşık sırnaşık, başımıza büyük şeyler geldi, mücadele ediyoruz, her yol mübahtır, kanmasaydınız, diyip sırıtıyorlar.
Yemezler, biz onları tanıyor ve biliyoruz.
Harbi Kürtler de öğrensinler, bilsinler.

Saygılar.
Oraj POYRAZ.

DERSİM'İN ASİ KIZI SARA'NIN ÖLÜMSÜZ ANISINA !

Sarkis Hatspanian - Pazar, 13 Ocak 2013 00:44

DERSİM'İN KİRAKOS (BATMAN) ERMENİ KÖYÜNDE DOĞMA-BÜYÜME YİĞİT İNSAN (SARA) SAKİNE CANSIZ'IN ANISI ÖLÜMSÜZDÜR !

Sarkis HATSPANIAN

1990'lı yılların sonuydu.
Paris'te yaşayan Dersimli bir Ermeni dostum Kürt özgürlük hareketi için değerli hizmetleri olan hemşehrisi Sakine Cansız'ın Fransa'ya politik iltica talebinin olumlu yanıtlanması ricasıyla başvurunun yapıldığı devlet kurumu OFPRA'nın üst derecedeki yetkililerinden olan üniversiteden yakın bir arkadaşıma başvurmuş ve onun hem 1915, hem de 1938 soykırım mağduru bir ailenin evladı olmakla beraber, politik tutuklu olarak bulunduğu uzun mahpusane yıllarında çok ağır işkencelere maruz kalmış olduğunu da anlatmıştı.

Değerli SARA'yla (Ben Sakine Cansız'ı bu ismiyle tanıdım) ilk kez Paris'te, Silopi'nin Ermeni Varto aşiretinden sınıf arkadaşıma ait işyerinde, zamanında onun iltica başvurusunun kabul edilmesi için yardımını esirgemeyen Dersimli Ermeni arkadaşım vasıtasıyla tanışmıştım.
Onunla neredeyse bütün bir gün Ermeni davası, Doğu ve Batı Ermenistan sorunları, Dağlık Karabağ özgürlük mücadelesi, kendi doğup-büyüdüğü Dersim'in yüzlerce Ermeni köyleriyle hısımlık ilişkileri olduğunu bildiği aşiretlerdeki Ermeni insanlar, yaşamış olduğu Kharbert (Elazığ) ve tutuklu bulunduğu Tigranakert (Diyarbakır) mahpusanesinden yakınen bildiği ortak dostumuz, çocukluk ve okul arkadaşım Liceli Garbis hakkında uzun uzun konuşup durduk.

Kürt özgürlük hareketinin benim de yakınen bildiğim 1980'li yıllarının ilk dönemleriyle ilgili olarak yaptığımız sohbette, kanımca değişik siyasal güç merkezlerinin 'yönlendirme ve güdümünde' bulunduğunu belirttiğim üyesi olduğu hareketin savunduğu çizgisiyle, hemfikir ol(a)madığımız politikaları hakkında konuşurken bile, benim pek sert eleştirilerime çok olgunca bir davranış sergileyen duruşuyla, 'tüm hataları ve sevaplarıyla birlikte' içinde yoğrulduğu mücadelenin ne denli sadık bir yandaşı olduğunu gözlemleme imkanım olmuştu.

İkinci karşılaşmamız Almanya'da ve bu kez büyük bir tesadüf eseri anamla-babamın ikamet ettiği iltica yurdunda, bizimkilerin hemen kapı komşusu, Diyarbakır zindanındaki işkencehanelerden geçirilmiş eski PKK üyesi bir Kürt bayanın tek odalı dairesinde olmuştu.
Gerçek ismi olmadığını işte o gün öğrendiğim SARA adını Ermeni kimliğini hiç yaşayamamış nenesinin hissetmiş olduğuna emin olduğu tarif edilemez acılara duyduğu saygıdan dolayı, onun anısını canlı tutmak için gururla taşıdığı hakkında bilgilendirilmemle Sakine'ye çok derin bir saygı duydum.
Rahmetli babamın da katıldığı bu sohbet esnasında ona «ASLINIZA SAHİP ÇIKIN KIZIM, ASLINIZ HAKKINDA OTURUP ARAŞTIRIN, BİLGİLENİN, ÖZÜNÜZÜ, SOYUNUZU ÖĞRENİN VE KİMLİĞİNİZE SAHİP ÇIKIN, BEN MEMLEKETİ ADIM ADIM GEZMİŞ BİRİYİM, KIZILBAŞLARIN BİZİM ÖZBEÖZ KARDEŞLERİMİZ OLDUĞUNU İYİ BİLİRİM...
BİZ BİR ELMANIN İKİ YARISI GİBİYİZ»
deyişini de, babama "BU TOPRAKLARDA ÖZGÜRLÜK RÜZGARI ESTİĞİNDE, ÖZÜ ERMENİ OLAN İNSANLARIN ARTIK BAŞKA KİMLİKLER ARDINA SAKLANMADAN KENDİ ETNİK AİDİYETLERİNİ KORKMADAN, LAYIKIYLA YAŞAYACAKLARI GÜNLER DE GELECEK, BİZ BUNUN İÇİN DE KAVGA VERECEĞİZ" diyen Sakine'nin ifade ettiği güven verici sözlerindeki samimiyeti de hiç unutmadım.

O'nu Doğu Ermenistan'a davet ederek, SARA nenesinin soydaşlarının yaşadığı devleti ziyaret etmesini can-ı gönülden arzulamış olduğum halde, memlekete değerli Sara yerine, ne acıdır ki onun Paris'te haince katledildiği haberi geldi.
Hayatımda pek kısa da olsa tanıma şerefine nail olduğum, belleğim ve yüreğimde derin bir iz bırakan değerli insanlardan birisi olarak hep anacağım unutulmaz SARA Sakine Cansız'ın ölümsüz anısı önünde saygıyla eğiliyor, Dersim'in bu asi kızının omuzladığı acı ve kavga dolu yaşamının ACIYI BAL EYLEYEN herkese örnek olmasını diliyorum.

Yerevan, 12.ocak.2013

DOĞU ERMENİSTAN

a45UyF587661-201301191007-11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder