Ergenekon ve Balyoz tertiplerine karşı HSYK'ya dilekçe kuyruğu Ergenekon ile Balyoz tertiplerini yürüten hakimler hakkındaki yüzlerce şikayet Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na iletildi. İşçi Partisi Ankara il örgütü şikayet dilekçelerini vermek üzere HSYK önünde toplandı, Ankara İl Başkanı Osman Yılmaz 8 Nisan'da tüm yurttaşları Silivri'ye çağırdı. İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Osman Yılmaz, Ergenekon – Balyoz davalarını yürüten hâkim ve savcılar hakkında şikayet dilekçesi vermek için geldikleri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: Dün, Türkiye bir garabeti yaşamıştır. Diyarbakır'da bölücülüğe sınırsız özgürlük, ellerinde Türk bayrakları ve dilekçeleri ile HSYK'ya dilekçe vermek isteyen yurttaşlarımıza ise, barikatlar, biber gazları layık görülmüştür. Anayasal bir hak olan dilekçe verme hakkımız Ankara Emniyeti tarafından zor kullanılarak engellenmiştir. Bugün buradayız. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun önünde. Hukuksuzlukları ve kanun tanımaz tuttumlarına bütün Türkiye'nin tanık olduğu Ergenekon ve Balyoz davalarında görevli hakim ve savcıların görevden alınması ve meslekten ihraç edilmeleri için dilekçelerimizi vereceğiz. Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek'in Ergenekon tertibiyle tutukluluğunun 6. yılına girmiş bulunuyoruz. Tam beş yıldır kanunsuz bir şekilde başta Genel Başkanımız Doğu Perinçek olmak üzere, Türkiye'nin yurtseverleri, değerli komutanları Silivri'de tutsaktır. Ergenekon savcıları üç gün önce okudukları mütalaada bu devrimci ve yurtseverler için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları istemiştir. Mahkûm etmek istedikleri Türkiye'dir. Türk milletini ayaklar altına almak isteyenler, Türkiye'nin kahramanlarına müebbet hapis cezası verilmesini istemektedirler. TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK MİLLETİ PARÇALAMAK İÇİN Yürütülen Ergenekon ve Balyoz davalarının büyük bir Amerikan tertibi olduğu, delil diye iddianamelere konu olan belgelerin sahte ve düzmece olduğu, tanık diye mahkemelerde dinlenenlerin tertipçilerin elemanları olduğu artık herkesin malumudur. Beş yıldır devam eden tutsaklık ve istenen ağırlaştırılmış müebbet cezaları, Türkiye'yi bölme ve milleti ayaklar altına alma planları kapsamındadır. HSYK'YI UYARIYORUZ VE GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ "Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti adına" görev yaptığını iddia eden her iki mahkeme heyeti de, savunma hakkını hiçe saydığı, savunma kanıtlarını toplamadığı, hazır bulunan savunma tanıklarını dinlemeyi reddettiği, mahkeme salonuna çağırdığı robokoplarla sanıklar ve avukatlarına şiddet uygulattığı gibi, ara kararlarına açıkça yazarak vereceği hükmü peşin olarak açıklamıştır. "Ergenekon Davası"na bakan İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi ve "Balyoz Davası"na bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyeleri ile bu soruşturmalar ve kovuşturmalarda görevli savcıların derhal görevden alınması ve meslekten ihraçlarına karar verilmesini talep ediyoruz. BARİKATLARA, SİLİVRİ DUVARLARINA GÜVENMEYİN! Bu kanunsuzluğa müdahale etmeyen herkes, Türkiye'yi bölme ve milleti ayaklar altına alma girişimine, vatana ihanet suçuna ortak olmaktadır. Bu dava için düğmeye basan ABD'ye, davanın savcılığını üstlenen BOP Eşbaşkanlarına kimse güvenmesin. Öcalan – Tayyip Erdoğan – Abdullah Gül koalisyonuyla Türkiye'yi böleriz, milleti ayaklar altına alırız diye hesaplar yapanlar, büyük bir yanılgı içerisindedir. ABD'nin bozgununu paylaşacaklardır. Tayyip – Gül iktidarının yıkımını paylaşacaklardır. Bağımsız Türk mahkemelerinde yargılanacaklardır. Kurduğunuz barikatlar, biber gazınız, tazyikli suyunuz sizi kurtaramaz. Silivri'nin, Hasdal'ın, Hadımköy'ün, Şakran'ın duvarları, tertipçileri ve onların patronlarını kurtaramayacaktır. Yıkacağız. İSYAN EDİYORUZ Madem ki vatanseverliği müebbet hapisle cezalandırmaya kalktınız. Öcalan – Tayyip Erdoğan koalisyonuyla Türkiye'yi parçalamaya, Türk milletini ayaklar altına almaya kalktınız. O halde millete düşen asi olmaktır. Meşru direniş hakkını kullanmaktır. 8 NİSAN'DA SİLİVRİ'YE ZİNDANLARI YIKMAYA GİDİYORUZ! Ergenekon savcıları daha operasyonlar başlamadan önce, 5 Kasım 2006 günü Oval Ofis'te verilen karar doğrultusunda mütalaalarını vermişlerdir. Şimdi söz Türk milletinindir. Sıra Türk milletinin mütalaasındadır. Bu yargılamayı da, mütalaayı da tanımıyoruz. 8 Nisan'da saat 8'de Silivri'deyiz. Zindanlarınızı yıkmaya geliyoruz. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder