Çocuklardan biri yürekli diğeri tabansız çıkmış.
Tabansız olanı da aşağı görmüyorum, yanlış olmasın.
Gençtir, gelecek korkusu vardır.
Çok daha yaşlı, gelecek kaygılarını çoktan geride bırakmış nice insan korkaklığın, onursuzluğun dibini çıkarmışken lafı bile olmaz.
Adam olmuş general, olmuş vali, olmuş büyükelçi, olmuş rektör.
Fazlasıyla şerefli, onurlu bir yere kadar gelmiş.
Fakat yetmemiş, hala daha gözü yukarılarda, bir üst mertebeye gelmek için atmadığı takla kalmamış.
Ben kerli ferli insanları hiç utanmadan kalabalıklar önünde göstere göstere yalakalık yaptığını gördüm.
Yürekli çıkana ise selamlar olsun, o zaten büyümüş, olmuş.
Kimle çalışırsa onu kalkındıracak, şahsiyeti oturmuş, özgüveni tamam.
İşin diğer tarafı daha en başta savcının yargılamaya yer yoktur demesi mümkün bir olaydır.
Savcı dememiş, yargılansın demiş.
İşte sorun budur, devlet memurlarının bakışı bozuk olunca, vicdanı hür, ilmi hür olmayınca büyük bir sorun haline geliyor.
Gencecik bir insanı hayatını daha ilk anlarında, start noktasında engelleyip duruyorsun.
İnsan sağcı, solcu, şucu, bucu olabilir.
Ama herşeyden önce vicdan sahibi olacak, ahlak, terbiye, görgü olacak.
Bunlar cemaatin evlerinde öğretilmeyen şeyler.
Onlar kinlerini taze tutsun, diri tutsun diye yetiştirilmiş.
Gelmiş geçmiş bütün günahların intikamlarını alsın diye torna makinasında üretilmiş insanlar.
İlimleri hür değil, irfanları hür değil.
Başbakanın resmine dart atmak.
Yahu ben bazı bazı popomu siliyorum, ne yapacağız şimdi?
Laf mı bu?
Başbakana hakaret etmekmiş.
Yahu adam işbirlikçi, vatanhaini, çağdışı, taş devri adamı.
Şimdi bunları söyleyemiyecek miyiz?
Hep övmek, okkalamak zorunda mıyız?
Konuşmayalım mı?
Gözlerimizi yumalım mı?
İnadıklarımızı, gördüklerimiz söylemeyelim mi?
İfade özgürlüğü ne olacak?
İnanç özgürlüğü ne olacak?
İnanç özgürlüğü sadece safsatalara inananlar için midir?
Bizin inançlarımız ne olacak?
İnanıyorum işte kardeşim, dibine kadar inanıyorum.
Hatta biliyorum.
The Cemaat, AKP'nin lider kadroları İŞBİRLİKÇİ, batılı oligarkların adamları, beynini ve bedeninin satmış bir kalabalık.
Ne yapacağız şimdi, bunu söyleyemiyecek miyiz?
Yahu el insaf böylesi bir yargı geliştikten sonra resmine dart atmışsı, resmiyle poponu silmişsin bunun lafı mı olur?
Böylesi insanlara mermi atılır, kement takılır, darağacına çekilir.
Kişilikli milletler hep böyle yapıyor.
Sen kalkmışsın dart atmışlar sorun ediyorsun.
Buna şükret, yat kalk buna şükret.
Oraj POYRAZ
- Başbakan'a dart atan üniversitelilere beraat
-
- "Burada hazırlanmış olan ve üzerinde Başbakan'ın fotoğrafının bulunduğu darta atış yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum.
- Bunu demokratik bir hareketle eylem olarak gördüğüm için atış yaptım.
- "Bugün bizim burada beraat etmemiz, hukuk sisteminin doğru işlediği anlamına gelmiyor.
- Bize böyle bir davanın açılması dahi bizi yönetenlerin demokrasiden ne anladıklarını gösteriyor"
-
Başbakan'a dart atan üniversitelilere beraat
DHA
28 Kasım 2013
Samsun'da geçen yıl '4+4+4' sistemine karşı düzenlenen eylemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafına dart oku attıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 2 üniversite öğrencisinin beraatlerine karar verildi.
Samsun'un İlkadım İlçesi Süleymaniye Caddesi'nde, geçen yıl Ağustos ayında bir grup lise ve üniversite öğrencisi, '4+4+4' eğitim sistemini protesto için gösteri düzenleyip, basın açıklaması yaptı.
Daha sonra gençlerden Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Yıldırım Beyazıt ile Çevre Mühendisliği'nde okuyan 22 yaşındaki Mert Deniz Özkaya, iddiaya göre hedef tahtası üzerine yapıştırılan ve üzerinde 'Atış serbest hedef Tayyip' yazan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafına dart oku attı.
Bunun üzerine güvenlik güçleri müdahale ederek, başkalarının okları atmasına izin vermedi.
2 üniversiteli hakkında ise soruşturma açıldı ve savcı 'kamu görevlisine aleni hakaret' suçundan 1 yıldan az olmamak üzere 2 yıla kadar hapis cezası istedi.
Samsun 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan 2 üniversiteli, başkaları tarafından düzenlenen eyleme destek amaçlı gittiklerini dile getirerek suçlamaları kabul etmedi.
Son kez hakim karşısına çıkan öğrencilerden Yıldırım Beyazıt, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ederek,
"Burada hazırlanmış olan ve üzerinde Başbakan'ın fotoğrafının bulunduğu darta atış yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum.
Kesinlikle bir hakaret kastı ile hareket etmedim" dedi.
Mert Deniz Özkaya ise şunları dile getirdi:
"Başkaları tarafından hazırlanmış olan darta fotoğrafa bakmadan dikkat etmeden bir kez atış yaptım.
Bunu demokratik bir hareketle eylem olarak gördüğüm için atış yaptım.
Suç işleme kastım yoktur"
Mahkeme heyeti, avukatları da dinledikten sonra öğrencilerinin ikisinin de beaatlerine karar verdi.
Açıklanan kararda şöyle denildi:
'Her iki öğrencinin Başbakan'a karşı görevinden dolayı hakaret suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiyle mahkememize kamu davası açılması istendi.
Yüklenen suçun yasada tanımlanan unsurları ile oluşmadığı ve bu haliyle eylemin yasada suç olarak tanımlanmadığı anlaşıldı.
Sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildi.'
Duruşma çıkışında öğrencilerden Yıldırım Beyazıt yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:
"Bugün bizim burada beraat etmemiz, hukuk sisteminin doğru işlediği anlamına gelmiyor.
Bize böyle bir davanın açılması dahi bizi yönetenlerin demokrasiden ne anladıklarını gösteriyor"
a45UyF587661-201307301451-10
Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir.
Ileri !.
K.Ataturk
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder