17 Mart 2014 Pazartesi

Müyesser Yıldız : İşte Ergenekon'daki ihbar mektuplarını gönderen o "vatansever subay"ın görüntüsü

İlginç.
Sözde vatansever subayın eşgali belli, kimliğine ulaşmak çok kolay,
TSK araştırmış, eşgaline kadar ulaşmış.
Savcılık ve emniyet işi sümen altı etmiş.


The Cemaat yapılanmasının işi bu.

İşte bu yüzden bu ülkede en önemli, en öncelikli sorun Fitnebaz Cemaat'in(The Sinster Fraternity) tasfiyesi.
Sadece bu hükümetin değil, bundan sonraki hükümetlerin de en öncelikli sorunudur.
Sağcı, solcu, koalisyon, ülkücü kim olursa olsun.
Aklı başında kimse maiyetinde casus istemez, istememeli.
Devlet hizmetinde liyakat ölçülerinin ilk ve en önemlisi sadakattir.
Hiçbir devlet böylesi bir ikiliği kaldıramaz.
Ha herru, ya merru!...
Başka yolu yoktur.
Ya teslim olacaksınız, ya teslim alacaksınız.

Ben emekli olmadığım zamanlarda başhekimliğe ya da yukarı makamlara imzasız mektuplar gelirdi.
Bu hep olur, bütün orta ve üst makamlara sürekli olarak imzasız mektuplar yağar.
Türk halkının korkaklığından, kişiliksizliğinden, büyük oranda da gündelik yaşamın bir sürü ölümcül tehlikeler barındırmasından kaynaklanır.

Normalde imzasız mektup geldiğinde şu yapılır.
Mektup sabit bulgu ve gerçeklerden bahsediyorsa oralardan başlayarak araştırılır.
Dedikodular, duygusal, tepkisel iddialar, sabit verilere dayanmayan mektuplar çoğu zaman doğrudan çöpe gider.
Bazı idareciler de belki ileride lazım olur diye bunları istifler.
Bunun şunun için yaparlar, eğer belirli bir memur hakkında diğerlerinden çok fazla imzasız ihbar gelirse, bu memura odaklanmak için bir belirti olur.
Bunun dışında imzasız mektupların idari ya da yasal soruşturma için değeri yoktur.
Benim bildiğim dünyadaki bütün ciddi devletlerde bu işler böyle yürür.
Birtek çadır devletleri, yeni kurulmuş, geçmişi olmayan devletlerde olur böyle abuk  sabuk işler.

Sonuç, olanlara bakılırsa ülkemiz bir çadır devletidir.
Varsa tarihten gelen gelenekleri bunlar çoktan kaybolmuştur.
İmparatorluk tecrübeleri, eski Türk devletlerinden kaynaklanan devlet kurma ve yaşatma kültürü artık yoktur.
Evet, bu kesin.

Acı ama gerçek, bu halk, bu devlet bu yapıyla, bu zihniyetle asla müstakil bir devlet olarak ayakta kalamaz.
Bölünür, vesayet altında kalır, iç savaş yaşar, işgal görür.
Bölgesel güç, yükselen güç, süper güç, Neo Osmanlı söylemleri tamamen safsatadır.

Benim önerim, bu topraklarda yaşayan benim kimliğini tanımlayamadığım insanlar,
Öncelikle aklını başına almalı,
Ota, sapa bulaşmadan kendi işine bakmalı,
Her türlü savaş ve çatışmadan uzak durmalı,
Bu aradan kim olduğunu, ne olduğunu anlamalı ve bilmeli.
Türk müdür, Müslüman mıdır?
Müslüman ise nasıl Müslümandır?
Türk ise nasıl Türk'dür?
İdeali ne olmalı?
Adın ne olursa olsun, bu idealin içini hangi değerlerle doldurmalı?

Benim kanaatimce kesin olan tek şey var.
Bu halk için geleneksel islamiyet sadece ayak bağıdır.
Ya bu dini toptan terk etmek gerekir,
ya da bu dini akla, bilime, çağdaş değerlere uygun olarak ve gelecek perspektiyle yeniden yorumlamak şarttır.

Türklüğe gelince, bu ancak bir kültür, bir medeniyet paketi olarak anlam taşır.
Böylesi bir medeniyet manzumesinin içinde neler olmalı?
Türklük nasıl tanımlanmalı, bu da ayrı bir konudur.


Oraj POYRAZ


Müyesser Yıldız : İşte Ergenekon'daki ihbar mektuplarını gönderen o "vatansever subay"ın görüntüsü

Bugün iktidarın da "kumpas" dediği Ergenekon, sözde "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı", Balyoz davaları, hep "vatansever bir subay" imzalı ihbar mektuplarıyla gerçekleştirildi.

Mektupların pek çok ortak noktası vardı;

Benzer ifadeler...
Her şeyi görmüşçesine anlatımlar...
Kamerası olmayan postanelerden gönderilmesi...
Birkaç gün içinde bizzat Zekeriya Öz'ün eline ulaşması gibi...

TSK'nın, o "vatansever subaylardan" birisinin izini 2009'da bulduğunu, görüntülerine ulaştığını, ancak buna ilişkin soruşturma dosyasının rafa kaldırıldığını söylesem...

Evet iddialara göre, halen Kuzey Deniz Saha Komutanlığı dosyasında "vatansever subaylardan" birisinin video görüntüleri var.
İzmir'de bir postaneden o meşhur mektuplardan birisini gönderirken görülüyor"Vatansever subay", mektubu postaya verdikten sonra PTT'de kamera olduğunu farkediyor, ama iş işten geçmiş oluyor.

Peki, mektubu gönderenin "vatansever subay" olduğu nasıl anlaşılıyor?
Beşiktaş Savcıları'nın, askeri savcılara gönderdiği mektubun zarfından.
Postalandığı yer, tarih tespit ediliyor.
Sonra söz konusu postanenin o tarihleri görüntüleri alınıyor ve gelen kişilerin ellerindeki zarflarla, savcıların gönderdiği zarf karşılaştırılıyor.

Ve o "vatansever subay"ın bu kişi olduğu sonucuna varılıyor.


İlginçtir, Güney Deniz Saha Komutanlığı'ndaki sözde "Ergenekon yapılanması" hakkındaki bu ihbar mektuplarıyla ilgili olarak o tarihlerde Cemaat medyasında da "Ergenekon iddianamesi ek klasörlerinde yer alan belgelere göre" denilerek, detaylı haberler yapılıyor.
Bu haberlerin birisinde "vatansever subayın" gönderdiği son ihbar mektubunda şu bilginin yer aldığı vurgulanıyor:

"Makamınıza gönderilen mektup, tarafıma ve size özel olması gerekirken iletişim özgürlüğü engellenerek tarafların rızası olmadan 3'üncü şahıslar tarafından ele geçirilmiştir.
Gönderenin tespit edilmesi maksadıyla, yasadışı ve korkutma yolu ile postaneden kamera kayıtları alınmıştır"

Bu da askeri savcıların "vatansever subaya" ulaştığını, tespitin doğru olduğunu gösteriyor.

Ya sonra?
Elde sadece kamera görüntüleri vardı"Vatansever subayın" kimliğini tespit etmek için detaylı çalışma ve araştırma yapmak gerekiyordu.
Ancak yetkililer, konunun üzerine gitmeye cesaret edemediğinden, dosya rafa kaldırılıyordu.


Yukarıda da belirttiğim gibi, eğer kaybolmamışsa o görüntüler halen Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'ndaki dosyanın içinde.

"Kumpas"ın üzerine gerçekten gidilmek isteniyorsa, o dosyanın yeniden açılması gerekmez mi?
Hiç olmadı kamera görüntüleri yayınlanıp, "
Aranıyor.
Yukarıdaki şahsı tanıyanların bilgi vermesi rica olunur"
şeklinde bir duyuru yapılamaz mı?

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer'e kucak dolusu sevgiler

Müyesser Yıldız

Odatv.com


a45UyF587661-201307301451-{{SN}}

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Baskalari senin sirrini aciklamasin istiyorsan sen kendi sirrini aciklama.

Seneca
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder