Bir yiğit insandır bu genç vatandaş.
Bakın ben son yıllarda şu topraklarda gurur duyacak çok az şey bulabiliyorum.
İşte bu yiğit bunlardan birisidir.
Kolay değildir, hayatın daha ilk anlarında bunca darbeyi sarsılmadan, değerler sistemi yıkılmadan atlatmak.
Herkes bunu yapamaz.
Evet, bu gerçek bir yiğittir.
Selam sana ey yiğit asker.....
Oraj POYRAZ
TEĞMEN MEHMET ALİ ÇELEBİ : Kalbimiz cezaevinde
Çelebi, Ergenekon davasında 4.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra 10 Mart'ta tahliye edildi.
Çelebi şimdi eşiyle birlikte kendilerini cezaevinde yalnız bırakmayan akrabalarını ziyarete çıktı
Kalbimiz cezaevinde
Ergenekon davasında yaklaşık 4.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra 10 Mart 2014'te tahliye edilen Teğmen Mehmet Ali Çelebi ve cezaevinde evlendiği eşi Kezban Merey Çelebi 'balayı' yerine kendilerini cezaevinde yalnız bırakmayan akrabalarını ziyarete çıktı.
Genç çift, özgürlüğü Ege köylerindeki akraba ve dostlarını dolaşarak yaşıyor"Aklımız ve kalbimiz cezaevinde özgürlük bekleyen arkadaşlarımızda.." diyen Çelebi çifti ile dava sürecini ve tahliyenin ardından gelen özgürlük günlerini konuştuk.
'Hâlâ inanamıyorum'
Eşinizle ilk defa cezaevi duvarları dışında birliktesiniz.
Nasıl bir duygu?
- Kendinizin masumiyetinden çok onunkine inandığınız ve canınızdan öte sevdiğiniz adam karşınızda ve artık özgür!
Bunu sözlere dökmek öyle zor ki...
Büyük bir şaşkınlık hali.
Aylardır tam olarak alamadığım nefesi alıyorum.
Ara sıra soruyorum hâlâ 'Gerçekten burada mısın?
' diye.
Düşünün bir de yıllardır sevdiğinden ayrı kalan eşleri, çocukları, aileleri.
Bu yüzden son masum özgürce nefes alana dek özgürlük değil bizimkisi, sadece ara bir dönem.
'Kocaman bir aileyiz'
İlk günler nasıl geçti?
- Geleli 2 hafta oldu ama garip bir durum bu.
Hem mutluluk hem heyecan.
Ama hep yarım.
Kendimi alıştırmaya çalışıyordum uzun süreli ayrılığa.
Ama biliyordum bir gün gelecek ve kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Demiş ya şair 'Daima iyi şeyler düşünmeli mahpusun karısı' diye.
Her ne yaşarsak yaşayalım umutla devam ediyoruz biz.
Halen cezaevindeki subaylarla iletişimiz devam ediyor mu?
- Evet, o harika adamlar.
Orada geçirdikleri her gün ülkemiz için büyük bir kayıp.
Elbette iletişimimiz devam ediyor, her daim edecek.
Sadece kendileri değil eşleri aileleriyle de çünkü biz kocaman bir aileyiz.
Kimsenin yıpratamayacağı bir aile.
Belki de teşekkür etmeliyim sürece neden olanlara!
İşte bu yüzden Mehmet Ali'nin can yoldaşımın dışarıda olması yeterli olur mu hiç.
Ailemin her üyesi dışarda olduğunda, akan gözyaşları durduğunda ben tamamım diyebilirim.
Gittiğiniz yerlerde karşılaştığınız ilginç durumlar ya da yaşadığınız diyaloglar oldu mu?
- Evet olmaz mı...
Mesela yaşlı bir teyze Mehmet Ali'yi görünce, önce gözlerini kıstı hatırlamaya çalıştı sonra gözlerini kocaman açıp 'Sen o teğmen çocuksun' diyerek sarıldı.
Ya da görünce emin olmak için bir sağından bir solundan bakıp yavaşça yaklaşıp Mehmet Ali olduğunu teyit edenler oldu.
Hepsinin ortak söylediği ise 'Sizinle o acıları biz de çektik' oldu.
İnsanların o gurur duyan bakışlarını görmek bir eş için sanırım paha biçilemez bir şey.
'Türkiye Bayramı'
Süreç sizi ve tanıdıklarınızı nasıl etkiledi?
- Yaşamlarımızda çok ciddi travmalara neden oldu bu davalar.
En çok çocuklar etkileniyor, onları incitmemek için bir şeyleri sakladığınız sanıyorsunuz ama hepsi her şeyin farkında.
O minicik yürekleri başka algılıyor yaşananları.
Daha 5 yaşında olan Naz babasının ve diğerlerinin eve geleceği gün için "'Türkiye Bayramı' olacak" demiş annesine hangimizin aklına gelir ki böyle bir cümle kurmak?
Aklınızdan çıkmayan bir olay var mı?
- Yalnız kalan annelerin, ailelerin yaşadıklarını, mücadelelerini anlatsak sanırım her biri ayrı bir kitap olur.
Mehmet Ali anlatmıştı.
Bir yüzbaşı tahliye kararı geldiğinde giderken ne demiş biliyor musunuz?
'Yarın eşimi doktora ben götüreceğim için çok mutluyum.'
Çünkü eşi çok ciddi bir hastalıkla savaşıyor.
Bir başka kişi, sevgili Cem Çakmak'ın yaşamış olduğu acılar bedeninde hastalığa dönüştü ama sevgili eşi Sevgi ablanın, kız kardeşlerinin, kızlarının ve bizlerin desteği ile çok değil en kısa vakitte iyileşecek.
'Acılar sonsuz değil'
Kadın dayanışması nasıldı?
- İnanın öyle cengâver kadınlar ki onlar inanamazsınız dirayetlerine.
Her biri eşleri için inci tanesi ve bence kimse umutsuzluğa kapılmasın sonsuz değil hiçbir acı.
Bu da geçecek ve bittiğinde biz kazandığımız bu güzel dostluklarla sevgililerle, özünü ala ala tadacağız yaşam iksirini.
Cezaevinde evlendiler
Ergenekon davası sonucunda 16.5 yıl hapis cezasına çaprtırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi ve eşi Kezban Merey duruşmalar sürecinde tanıştı.
30 Ekim 2013'te de Teğmen Çelebi'nin tutuklu bulunduğu Hasdal Cezaevi'nde dünya evinde girdi.
Çiftin nikah şahitliğini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapmıştı.
'Hapishane de vatan vazifesi'
Çelebi, "Memleketin ve milletin içinde bulunduğu elim şartlar Türk askeri için vatan vazifesini sınır boylarından mahpushanelere taşıdı.
Zindanların dışardakileri içerdekilerle ıslah etmeye çalıştığı bir dönemdeyiz.
Bu bir çılgınlık nöbeti.
Bu kumpas davalar TSK'ya ve Türk milletinin değerlerine açılmış yok etme savaşlarıdır.
İnsanlar bu adaletsizliğe karşı mezar taşı gibi 'suskunluk simgesi' olmamalı.
Cesur bir kez korkak bin kez ölür.
Esareti yok etmek için cesaret gerek" diyor.
a45UyF587661-201307301451-undefined
zaryop:jaro
Onceliklerini iyi tayin et.
Kimse olum doseginde;
Is yerimde daha fazla zaman gecirseydim demez ..
Anonim Nasihat
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder