11 Nisan 2015 Cumartesi

Re: TÜRKER ERTÜRK : 16 mı, 152 mi ?

Ne yani Sayın Kentel,

Bu amiral sivil hükumete isyan mı etseydi?
Siz darbeci misiniz?
Askeri darbeye, isyana mı çağırıyorsunuz?
Siz değil miydiniz kendi başına işler yapan askerden rahatsız olan.
Kenan Evren'e, ondan öncekilere düşman değil miydiniz?

Bilmiyor musunuz, şu ülkede savaş ilanı yapmak bırakın askeri, hükumeti bile aşar.
O yetki sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir.

Hesapta emekli hava astsubay değil misiniz?
Bilmiyor musunuz işlerin nasıl yürüdüğünü?
Elbette sonradan olma çakma astsubay olunca bilmiyorsunuz.

Menderes döneminde başbakanın yüreği yetmedi, Kıbrısın üzerinde uçak uçurmaktan başka bir halt edemediler.
CHP-MSP koalisyonu döneminde hükumetin ortaklarının yüreği yetti, TSK'ya emir verdi ve Kıbrıs harekatı oldu.
Çiller döneminde, çoğu erkekten daha testisli çıktı, sorumluluk üstlendi, TSK'ya emir verdi Kardak Krizi yaşandı, Yunan askeri Kardak Kayalıklarından püskürtüldü.
Yine Çiller döneminde hükumet yürekli çıktı TSK bir sürü kez sınır ötesi harekat yaptı.
Şimdiki hükumet işbirlikçi hain çıktı, ne olursa olsun TSK'yı  kışlasından çıkmaktan men etti, askerimiz PKK köpeklerinden mermi yiyip duruyor.
Yine şimdiki hükumet vatan haini çıktı, askerin ipini kısa tuttu, Ege'deki 140 küsur adayı Yunanlılar işgal etti.
Şimdiki hükumet biraz daha beklerse süreç devam edecek ve Güney Doğu Anadolu'nun adı Kuzey Kürdistan Eyaleti olacak.
Ve TSK itaatkar bir asker olarak kışlasından ülkenin parçalanmasını seyredecek.

Siz hem işbirlikçi, hem kripto, hem bozguncu, hem de vatan hainisiniz.
Ve kalmış memleketin temiz insanlarına pislik atıyorsunuz .
Gidin Ermenistan'a yerleşin.
Adam gibi kimliğinizi yaşayın.
Mış gibi sahtekarlık yapmayın.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    

On 10.04.2015 22:44, zeki kentel wrote:
SAYIN  AMIRAL 


PARTIZANLIK  (SIYASET)   YAPACAGINIZA 

KORUMAKLA  GOREVLI OLDUGUNUZ  SINIR BOYLARINA

BULUNDUGUNUZ KOMUTANLIKTA  NOBETCI KONULMASINI SAGLASAYDINIZ

  YUNANLILAR  SINIRLARI ASARKEN  (ADALARA CIKARKEN)  NOBETCILER  ISARET FISEGINI PATLATIRLARDI 

VE  SIZ DE  ORDUY ILE  SALDIRIYI PUSKURTME  GOREVINI  YERINE GETIRIRDINIZ

HEM SUCLUSUNUZ  VE  HEM DE  GUCLU  GOSTERIS  YAPMAYA  CALISMA





On Friday, April 10, 2015 7:58 PM, Oraj Poyraz <murti@emaildodo.com> wrote:


Birkaç kaya parçası öyle mi?
Konu petrol, serbest geçiş olunca kaya maya olmuyor ama.
Bir halk nasıl bu kadar kolay kandırılır?
Ben isyan ediyorum doğrusu.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    


TÜRKER ERTÜRK : 16 mı, 152 mi ?

Son yıllarda Ege Denizi'nde bulunan 16 adamızın işgal edildiği çokça yazılır ve anlatılır oldu. Komşumuz Yunanistan'ın Ege'de bulunan egemenlik haklarımıza yönelik girişimleri olduğu doğru ama bu sayının 16 adayla sınırlı olduğu yanlış bir bilgi. Gerçekte Yunanistan Ege'de egemenliği hangi ülkeye (Türkiye-Yunanistan) ait olduğu tartışmalı 152 ada, adacık ve kayalığa tek taraflı, gayrihukuki girişimlerle sahip çıkmaya çalışmakta ve AKP yönetiminde Türkiye'de bu konuya duyarsız kalmaktadır.
2010'dan beri verdiğimiz konferanslarda ve katıldığımız panellerde bu konuyu da aydınlatmaya çalıştık ve sayının 16 değil 152 olduğunu söyledik. 24 Nisan 2012'de Aydınlık Gazetesi ve 20'ye yakın internet sitesinde yayınlanan "Dengeye doğru" başlıklı yazımızda sayının 16 değil 152 olduğunu yazdık. Hatta konun önemi, gösterilen ilgi ve davet üzerine İstanbul'da Göztepe Parkı'nda Taksim Gezi olayları sonrası kurulan Bağdat Caddesi Platformu'nda geniş kalabalıklara da 152 ada, adacık ve kayalık sorununu ayrıntıları ile 2013'de anlattık.
Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı, Ege Denizi'nde 1800 civarında ada, adacık ve kayalık bulunduğunu, bunlardan Girit dahil 100 civarında adanın meskun olduğunu, geriye kalan büyük çoğunluğunun ise insanların yaşamasına elverişli olmayan adacık ve kayacıklardan oluştuğunu söylemektedir.

Hukuki metinler

Girit'in1645-1669 yılları arasında Osmanlı topraklarına dahil edilmesiyle içinde bulunan ada, adacık ve kayalıklarla beraber Ege'nin tamamı Osmanlı'nın bir iç denizi haline gelmişti. Bu durum 19. Yüzyılın ilk yarısına kadar böyle devam etmişti.
1821 Yunan isyanı, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve Edirne antlaşması sonrasında Yunanistan'ın 1830'da bağımsızlığına kavuşması ile Ege'de durum değişmeye başladı. Bağımsızlıkla birlikte Mora yarımadasının civarındaki adalar, Kuzey Sporad adaları, Eğriboz dahil Kiklat adaları Yunanistan'a bırakıldı.
1830'dan itibaren tarihi süreç içinde Ege adalarının hukuki statüsünü belirleyen ve adaların egemenliğini Osmanlı'da alıp Yunanistan'a veren çeşitli antlaşmalar ve protokoller yapılmıştır. Bunlar; 8 Nisan 1865 Osmanlı-Yunanistan Katılma Senedi, 18 Ekim 1912 Uşi Barış Antlaşması, 30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması, 14 Kasım 1913 Atina Antlaşması, 13 Şubat 1914 Altı Büyük Devlet Kararı, 24 Temmuz 1913 Lozan Barış Antlaşması, 4 Ocak 1932 Türk-İtalyan Sözleşmesi ve 10 Şubat 1947 Paris Antlaşması'dır. Özetle söylemek gerekirse Ege adaları, adacıkları ve kayalarının egemenliği ile ilgili hukuki durumlarını belirleyen hukuki metinler yukarıda saydıklarımızdır. Yani yukarıda belirtilen hukuki metinlerle Yunanistan'a devredilmemiş adalar Osmanlı'nın ardılı olan Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir.

Sorun kayalık değil!

Ege'de bazı adaların Türkiye-Yunanistan arasında aidiyetinin tartışmalı olduğu sorunu Figen Akad isimli Türk ticaret gemisinin 25 Aralık 1995'de Kardak kayalıklarında karaya oturması ile başlayan gelişmeler sonrasında anlaşıldı. Gelişmeler ve çalışmalar gösterdi ki, sorun Kardak ile sınırlı değildi. Ege'de bu durumda 152 ada, adacık ve kayalık vardı.
Kardak kısa sürede krize dönüştü ve Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine kadar getirdi. Sorun kayalık sorunu değildi! Sorun egemenlik, karasuları, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve bu alanların içinde bulunan ticaret, protein, maden, petrol ve doğal gaz gibi ekonomik imkanlara sahip olma ve bunun katma değerini kendi ülkene ve vatandaşlarına kazandırma sorunuydu.
Yunanistan bugün bu 152 coğrafi formasyona sahip olabilmenin hukuki alt yapısını oluşturmaya çalışmakta ve girişim üzerine girişim yapmaktadır. AKP yönetiminde Türkiye ise bu duruma sessiz kalmaktadır. Bu sessizliği nasıl adlandırırsınız bilemem, takdir sizin!
Saygılar sunarım.
Türker Ertürk


a45UyF587661-150410161952 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/04/10  19:55 5  4  1 undefined bagimsizcumhuriyetciler@googlegroups.com

 

FENA COCUK
. . . . . .
mektepten kaciyorsun,
kus tutuyorsun,
deniz kenarina gidip
fena cocuklarla konusuyorsun,
duvarlara fena resimler yapiyorsun
bir sey degil,
beni de bastan cikaracaksin,
sen ne fena cocuksun.

Orhan Veli KANIK

Ya kub (208/823)- Babasi (183/799) Ibn Ishak (153/770) Abdullah b.Ebi Bekr b.Amr b.Hazm- Amra binti Abdurrahman

Hz.Peygamber in hanimi Aise (r.a.) soyle demistir:
Recm ayeti ve yetiskin olanin (Radau l-kebirin) on defa emmesi (ile ilgili ayet) inzal olundu.
Bunlar evimdeki yatagin altindaki bir kagittaydi.
Resulullah (s) hastalandiginda, onunla ilgileniyorduk.
(Bu sirada) bize ait bir evcil hayvan girerek onu yemis Bu rivayette on defa emme ayetinin oldugu kagidin bir evcil hayvan tarafindan yenildigi aktarilmakta ancak bir nesh olayindan bahsedilmemektedir.(Ahmed b.Hanbel, Musned, VI, 269.)
Hadisin ibni Mace versiyonu: ...
Aise (Radiyallahu anha) dan; Soyle demistir :
Andolsun ki recm etme ayeti ve yetiskin kisiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanin haramligi) ayeti indi ve andolsun ki bu ayetler tahtimin altindaki bir yaprakta (yazili) idi.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz O nun Olumu ile mesgul olunca, evde beslenen bir koyun (veya keci odaya) girip o yapragi yedi

Varolma nedenleri bize gore bir Tanri tarafindan, aslinda sadece insanin zaafinin bir yansimasindan baska bir sey olmayan bir Tanri tarafindan belirlenmis olan, bu yaratilmis seyleri odullendiren ve cezalandiran bir Tanri tasavvur edemiyorum.
I cannot imagine a God who rewards and punishes the objects of his creation, whose purposes are modeled after our own a God, in short, who is but a reflection of human frailty.
Neither can I believe that the individual survives the death of his body, although feeble souls harbor such thoughts through fear or ridiculous egotisms

Albert Einstein, quoted in The New York Times obituary, April 19, 1955; from George Seldes, ed., The Great Thoughts, New York: Ballantine Books, 1996, p.134.)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/






This eMail was sent by Oraj Poyraz at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com


Beyinsizlik sadece politika mesleginde ozur sayilmaz.

Napolyon

Tevbe suresinin 130.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
-Eger yuz cevirirlerse de ki: Allah bana yeter.
Ondan baska Tanri yoktur.
Ona guvendim ve ona dayandim
Said-i Nursi ye gore; bu ayet, Risale-i Nur kitaplarindan olan Isaret-ul Icaz adli kitabin yazildigi tarihi gosteriyor.
Birinci Dunya Savasi nin baslangici sayilan olaylar meydana geldiginde, hic kimseden yardim gormeden nurlarin yayildigina isaret ediyormus
Buna gore ayetin anlami su oluyor:
-Ey Risale-i Nur, eger senden yuz cevirirlerse de ki: Allah bana yeter.
Ondan baska Tanri yoktur.
O na guvendim ve O na dayandim
Suphesiz Allahin askerleridir galip olanlar anlamindaki ayet de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Said-i Nursi ye gore; bu ayetteki Allahin askerleri sozunun kapsaminda ozellikle, Risale-i Nur sakirtleri vardir.
Ayet, Risale-i Nur Sakirtlerinin bir zaman hapse girmelerine karsilik, manevi yonden galip olduklarina isaret ediyor ve tesellide bulunuyor
Said-i Nursi ye gore: Risale-i Nur Sakirtleri dir. Galip olanlar
Ayetin Turkce anlami: Onlar ki O nun la birlikte inandilar, iman ettiler.
Onlarin nurlari, onlerinden ve saglarindan kosusmaya ve ucusmaya baslar.
Yani nurlari cevrelerine sacilir.
Onlar o zaman, -Ey Rabbimiz!
Nurumuzu tamamla ve bizi bagisla! derler
Said-i Nursi ye gore; bu ayette de, ozellikle Risale-i Nur sakirtleri, yani Nurcular anlatilmaktadir.
Said-i Nursi ye gore; ayetin anlami soyle oluyor: Said-i Nursi yle birlikte inananlar ve iman edenlerin nurlari cevrelerine sacilir.
O zaman onlar, -Ey Rabbimiz nurumuzu tamamla ve bizi bagisla!
diye dua ederler

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Mantigi, analitik felsefeyi, matematigi ve bilimi sizi yoldan cikarmak icin Seytan icat etti.
Fazla rasyonel olmadan tovbe edin!
Tanri dinozor fosillerini (ve evrim icin var olan tum genetik ve antropolojik delilleri) sizi kandirip, onun var olmadigina inandirmak ve boylece sizi sonsuz cehennemle cezalandirmak icin yaratti.
COK GEC OLMADAN TOVBE EDIN!

Akilli bir kisi..


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder