Başörtüsü konusun daha önce yazmıştım.
Başörtüsü laiklik kaygısı olanlar açısından hatalı bir yaklaşım olmuştur.
Baş örtüsü büyük bir buzdağının görünen en küçük parçasıdır.
Çok büyük bir fenalığın bir sürü işaretinden birisidir.
Konuyu tek başına baş örtüsüne indirgemek büyük hatadır.
Bu durum laikleri elin karısının, kızının kıçıyla, başıyla uğraşıyorlar durumuna sokmuştur.
Bu çok yüzeysel bir yaklaşım olmuştur.
Esas felaket politik islam denilen fikir kanseridir.
Çağdaş, laik insanların tam cepheden ve gizlenmeden, açıkça mücadele etmeleri gereken şey buydu.
Dayatmacı, zorba, zalim ve toplumsal İslamla fikirsel mücadele yapılacak, kişisel, birey odaklı, toplumsal huzur ve dayanışma, kişilik gelişimi, tanrıya ulaşma ilkesi olan İslam ise doğru İslam olarak gösterilecekti.
Bunu yapacak olanlar askerler, polis değildi elbette.
Yine fikir adamları, sivil toplum önderleri yapacaktı bunları.
Dahası politik İslamı savunanları dış bağlantıları toplumun gözleri önüne konacaktı.
İlim yayma cemiyetleri yeni değildir.
Bunlar 60'lı yıllarda komünizmle mücadele amacıyla kurgulanmış psikolojik harekat unsurlarıydı.
Fitnebaz Hoca'nın CIA bağlantısı 60'lı yıllarda İzmir'de vaizlik yaptığı günlerde başlamıştı zaten.
İşte devlete halkının diniyle oynayan batılı gizli istihbarat kuruluşlarıyla mücadele rolu bu noktada ortaya çıkıyordu.
Politik islam malesef yeni bir olgu değildir.
Eski bir hastalıktır ve gerçekten de Atatürk bu hastalık için bir reklam arası vermiştir.
Türk halkının biti azıcık kanlandıysa bu fırsat sayesinde olmuştur.
Toplumsal, politik İslam büyük kurucu imamlarla birlikte ortaya çıkmıştır.
İslamın anadili, ana vatanı ve esas ilgilisi olan Araplarda 1000'li yıllardan itibaren, Farisi ve Türklerde 1500'lerden itibaren etkisini göstermiştir.
O gün bu gündür islam artık tanrıyla kişi arasında özel, kişisel bir akit olmaktan çok daha fazlasıdır.
İslam ortaya çıkana kadar insanlığın üretmiş olduğu bütün kültür mirasının dışında ve üzerinde tamamıyla farklı ve yeni bir varlık olduğunu iddia etmektedir.
Yepyeni bir ahlak, bir toplumsal model, bir ekonomik model, yeni bir hukuk, yeni bir devletler, milletler, insanlar hukuku getirdiğini söylemektedir.
Yeni bir bilim, yeni bir siyaset kısacası İslam her şeydir.
Ne kadar çok ve büyük bir şeydir?
İslam ortaya çıkana kadar insanlık neler ürettiyse ondan farklı ve yeni bir şeydir.
İlahiyatçılar yüzyılardır bize bunu söylüyor.
Misal İslamın tıbbı vardır, peygamber tıbbı.
İslamın bilimi vardır, İslama, imana, dine hizmet etmek dışında kapsamı olmayan bir bilim.
İslam tıpkı Yahudiler'de olduğu gibi Müslüman olanlar arasında eşitlik sağlayan, ancak Müslümanları Müslüman olmayanlara karşı avantajlı duruma sokan yeni bir hukuk getirdiğini söylemiştir.
Netekim, ülkemizin new zuhur mürtecileri Kur'an ve hadislerde hukuk konusunda işlerine gelen hükümlere bakarak, Müslüman olmayana yalan söylemek, iftira etmek, malını çalmak, ırzının helal kılmak için kendine imkan yaratmıştır.
Dürrizadenin fetvaları hep bu yaklaşımdan kaynaklanmıştır.
Dar-ül harp yeni bir kavram değildir.
Ancak, bu kavram son kırk yılda dehşet verici bir şekilde dönüşmüştür.
Yalnız İslam tarihine baktığımızda herkesin sandığı gibi İslamın altın çağı yüzyıllarca sürmemiştir.
O altın çağda olmayan şey mezhep totaliterizmidir.
Sünni mezheplerin teşekkülüyle İslam hem Müslüman olmayanlar, hem de genel geçer öğretinin dışında kalan Müslümanlar için zorba, dayatmacı, zalim olmuştur.
Araplar için Endülüsün kaybı bir işaret fişeği olmalıydı.
Olmadı.
Osmanlılar için 1650-1700'lerde başlayan yenilgi sarmalı da bir işaret fişeği olmalıydı.
Olmadı.
Ya da oldu belki ama tespitler hatalı, teşhisler yanlış, reçeteler sorunu gidermeyecek şekildeydi.
Bütün bu olup bitenlerin elbette İslamla çok ilgisi vardır.
Çünkü İslam daha en başta ifade ettiğim gibi kişisel bir din değil, tam tersine toplumsal iddiaları olan bir ideolojidir.
Üstelik yüzyıllardır ve yüzlerce ülkede fiili olarak başarısız olduğu kanıtlanmış bir ideolojidir.
Müslümanların yapacakları şeyler sınırlıdır.
Ya İslam herkesin kendi dinini kendisinin tanımlayabileceği bir serbesti ortamı yaratacak şekilde sünni, selefi yorumları bir kenarda bırakacak, yeni bir yorum yoluna sapacak,
Ya insanlar doğrudan hiç bunlarla uğraşmayıp, dini terk edecek, ve arkaik tortulardan arınmış yepyeni bir sayfa açacak ve en iyimser ihtimalle Deist olacak.
Ya da yüzyıllardır yaşanmakta olan büyük sorunların, toplumun ve bireyin yeteri kadar imanlı, Müslüman, dindar olmadığından yaşanmış olduğu şeklindeki kronik ve arızalı fikir saplantısı içinde debelenmeye devam edecektir.
Bütün bunlardan bana ne, sana ne, ona ne deme imkanımız yoktur.
Çünkü İslam bana, sana, ona müdahale etme hak ve yetkisini müminlere vermiştir.
Ayrıca, bir fikir kanserine saplanıp kalmış Müslüman kitleler sadece kendilerine değil, bütün insanlığa külfet olmaya başlamıştır.
Dahası, Müslümanları derin acze sürükleyen bu fikir kanserini Müslümanların ellerinde olanları kolayca alabilmek için modern sömürgeciler körüklemektedir.
Bütün bunları izleyip, omuz silkme imkanı yoktur.
Siz ben iyi bir insan ve iyi bir Müslümanım, doğru ve uygun din anlayışı benim anlayışımdır diyebilirsiniz.
Bunu bir anlamı yoktur.
Çünkü siz tıpkı benim iyi huylu, samimi, salih, dindar Müslüman atalarım gibi dünya Müslümanlığı içinde azınlıktasınız.
İslamı tanımlayanlar sizler değilsiniz.
Üstelik daha elim ve vahim olmak üzere salim bir İslam anlayışına sahip olanlar marazi, zorba, dayatmacı Müslümanlara sahip çıkmaktadır.
Sizin ve diğer salih Müslümanların benimle, benim gibi insanlarla itekleşmeniz yerine İslamı batağa sokan sapkın Müslümanlarla tartışmanız gerekirdi.
Benden ve diğer insanlar yerine İslamın şaklabanları, taklabanları, zübükleri, sahtekarları sizi rahatsız etmeliydi.
Oysa siz ve kendince salih Müslümanlar dünyanın, insanlığın hatta bütün İslam aleminin başına bela olmuş öğretilere ve imamlara sahip çıkıyorsunuz.
Bence Müslümanlar başlarına gelenler için artık başkalarını suçlamayı bir kenara bırakıp, özeleştiri yapmalı.
Dikkat edin, 1960'lı yılları hatırlayın, o yıllarda camileri, imamları, toplumu bir düşünün.
O yıllarda tarikatların nelerle meşgul olduklarını bir düşünün.
Eskiden tasavvuf vardı, şimdi tasavvuf bir çeşit sapkınlık, küfür olarak görülüyor.
Eskiden Allaha ulaşma düşüncesi vardı, şimdi toplumu kuşatmak, ele geçirmek, gücü, parayı, mevkiyi elde etmek var.
Eskiden insanlar camilere tek tek giderdi, şimdi camiler cemaat cemaat ayrılmıştır.
Çok şeyler değişmiştir.
Din aynı din değildir.
Eskiden de içinde olan hastalıklar fazlasıyla azmıştır.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc) L2fSIJNoA0xfSNxA
Sevgili Kardeşim Oraj Poyraz,
Cevabın için teşekkür ederim.
Ancak, anlamadığın ya da bilmediğin ya da yanlış anladığın hususları yazdığın cümleleri alıp altına daha açıklamalı olarak yazacacağım.
Türk Dil Kurumu sözlüğünden sen de bakabilirsin.
Salak
Sıfat, Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)
"Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin?"
Dangalak
İsim, Akılsız, düşüncesiz kimse
"Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu."
Kısaca yazdığın gibi salak ve dangalak kelimeleri küfür değildir. Ağzımı bozmuş da değilim. İslâm inancında küfür kötü söz söylemek yanında asıl olarak İslâm dışında inanışların, Kur'an dışında olan davranışların ve hususların hepsine verilen genel bir kelimedir.
Küfre düşmek, sen küfre sapmışsın, küfür içindesin v.b gibi.
Bunun yanında ben bu cümleyi nerede yazmışım, tekrar aşağıya alıyorum.
Kafalar başörtüsüne takılmış. Sizin (Profösör) gibi akılsız askerler olmasaydı. 12 sene önce yazdığım işler gerçekleşmezdi. Kenya devlet başkanı demişti. 'Elimizde incil kaldı, bizim herşey onların eline geçti' diye.
Bizde diyoruz 'Elimizde başörtüsü kaldı. Bizim her şey kâfirlerin eline geçti' Böyle salak ve dangalakların yüzünden.
Ve bu iş gerçekten böyle oldu. Aksini kimse iddia edemez.
Diğer yazdıklarım da tesbitlerim dir. Fikirlerimdir. Kimse Kabul etmek zorunda değildir.
Burada herkes fikrini kimseyi kırmadan dökmeden hakaret etmeden yazmaya çalışıyor. Ben de öyle.
Kimsenin şahsına bir sözlü hakaretim yok. Genel anlamda olan bitenleri ve sonuçları ortaya koyuyorum.
Bundan fazlasını yapmaya da gücüm yok. Etim ne budum ne misali. 1 ay maaş alamazsam kredi kartları borçlarını ödeyemem perişan olurum.
Dünyada da pek malımız yok. Sülâle de savaşlarda gitmiş pek kalabalık da değil.
Yâni bizim sadece aklımız var. Onu da ülkemiz, milletimiz için zorluyor iyi şeyler olsun istiyoruz.
Yanlış şeylerden de korumaya çalışıyoruz. Hepsi bu.
Kimsenin inancı dini partisi pek umurumda değil. İnsanların hepsine gönlüm açık.
Sadece bir tesbit yapıyorum.
Türkiyenin 1 yıllık Gayri Safi Milli Hasılasının yarısını tek başına ABD de Apple adlı bir şirket kazanıyor.
O şirketi de o hale getiren bir Mısırlı. Şimdi onun babası Mısırdan kaçmasaydı. ABD ye gitmeseydi. Bu çocuk orada doğmasaydı. Apple doğmazdı.
Peki böylesine beyinler neden kendi ülkelerinden müslüman ülkelerden kaçıyorda kâfir ülkelere sığınıyor.
Neden biz büyük beyinleri kendi ülkemizde rahat ettirip toplayamıyoruz.
İşte bir sürü dangalak salak yöneticiler idareciler askerler polisler hakimler savcılar öğretmenler profösörler dinliler dinsizler tüccarlar doktorlar mühendisler milletvekilleri bakanlar v.b say da say her meslekten her gruptan bir sürü akılsızlar (Salak, dangalak) yüzünden.
Rabbim bu millete aklını kullanmasını nasip etsin. Amin.
Gönderilen bu e-posta için gönderici asla sorumlu olamaz. Gösterilen kaynaklar dahi sahibini sorumlu yapmaz. Bu e-posta size uygun gelmiyorsa silinmesi gerekir.
Sevgi ve Muhabbetlerimle
Metin ÖZTÜRK
Elektronik Yüksek Mühendisi
GSM : 0542 225 6161
: 0534 294 6161
--------------------------------------------
On Fri, 4/10/15, Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net [UNITED-TURKS] <UNITED-TURKS@yahoogroups.com> wrote:
Subject: Re: [UNITED-TURKS] Füsun İkikardeş : Halk ın içinden çıkmış bir biliminsanı
To: UNITED-TURKS@yahoogroups.com
Date: Friday, April 10, 2015, 2:49 PM
Sayın
Öztürk,
Siz ağzınızı bozmuşsunuz.
Salak dangalak falan.
Ama ben bozmadım ve bozmayacağım.
Doğrusu United-Turks grubuyla ayrıcalıklı bir
ilişkim olduğunu
düşünmüyorum.
Çok fazla gruptan atıldım.
Tahammül edemeyenler oldu.
Doğrusu United-Turks grubu moderatörlerine bu
nedenle bir teşekkür
borçlu olduğumu düşünüyorum.
İnsanları üzmek, rahatsız etmek gibi bir meşgalem
yok.
Ben sadece doğru bildiklerimi söylüyorum.
Yanlışım çıkarsa, yüzüme çarparlarsa ben de
utanıyorum ve özür de
diliyorum.
Diğer dinlerden olanları küçümsediğim, alay
ettiğim, hakaret
ettiğimi söylemek mümkün değil.
Bundan uzak olmak isterim.
Eleştiri ile hakaret arasındaki fark hakkında
yüzlerce kez yazdım.
Bir tur daha geçmek istemem.
Dahası küfür ve hakaret hakkında da yüzlerce kez
yazdım.
Bunu da uzun uzun bir kez daha anlatmak istemem.
Müslümanlar kendilerince kafir olanların
küfürlerine katlanmak
zorundadır.
Yapacakları başka bir şey yoktur.
Çünkü kafirler küfreder.
Haktır bu.
Ve küfretme işi tek taraflı değildir.
Bana göre de Müslümanlar küfretmektedir, ve ben
katlanıyorum.
Herhangi bir partinin temsilcisi, üyesi, militanı
değilim.
Ancak, sosyal demokrat, demokratiks sol, Kemalist,
ulusalcı
çevrelere sempatim ve empatim olduğu da çok
açık.
Elbette AKP iktidardan düşsün isterim.
Ancak, yerine ne gelecek sorusu var.
Ben milli, halkçı, laik, ulusalcı, devrimci,
cumhuriyetçi bir
iktidar arıyorum.
Ve malesef bu parti CHP değil.
Hala daha genel seçimlerde ne yapmak gerek tam olarak
bilemiyorum.
Çok fazla eksi ve artı yan yana.
Belirgin bir tercih yapmak kolay değil.
The Cemaat yok olup gitsin, tarihe karışsın
istiyorum.
Aslında sivil toplumda diğerlerine karşı,
haksızlık, adaletsizlik
üretecek her türden cemaatleşmeye karşıyım.
Masonlara, Rotaryanlara, Lionslara da karşıyım.
Özellikle The Cemaati Mason teşkilatının İslam
ülkelerindeki
uzantısı olarak kabul ediyorum.
Ayrıca ben ateist değilim.
Deistim, bu çok farklıdır.
Müslüman hiç değilim.
Kripto değilim yani, gizli gizemli sözlerim
yoktur.
Kimseyi de mecbur etmiyorum.
Ama tavsiye ediyorum.
Deist kimliğimle sol çevrelere sıkıntı verdiğimi
de biliyorum.
Müslüman Kemalistler elbette benden sıkıntı
duyuyorlar.
Ve dindar Müslümanlar da bana bakarak içten içe
seviniyorlar bunu
da biliyorum.
Ancak, Müslümanlarla şirk yaparak ittifak eden
solculardan
hoşlanmıyorum ve onları ilkesiz buluyorum.
Doğru bildiğim neyse odur söylediklerim.
Gündelik politika ve seçimlere büyük oranda
ilkeler çerçevesinde
bakıyorum.
Ülkemizin sorunları solcuların tek bir seçimi
kazanmalarıyla
çözümlenmeyecek.
Hatta fikri altyapısı iyi hazırlanmamış sol
iktidarların milleti
sol adına büyük hayal kırıklıklarına
sürüklemesinden endişe
ediyorum.
Ülkemizin ve halkımızın önemli zihniyet
değişikliklerine muhtaç
olduğunu söylüyorum.
Bir İslam rönesansı şart.
Bunu istiyorum.
Ve İslam rönesansı dediğim şeyin gündelik
politikadan çok daha
önemli ve öncelikli olduğunu söylüyorum.
Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede
doğduğum ve yaşadığım
için elbette İslamiyetin sıkıntılarını ilk
elden şahit oldum.
Eleştirilerimin odağında öncelikle İslamiyetin
olması bundandır.
Ama takip edenler bilirler diğer sözde monoteist
İbrani dinlerini
de makbul saymam.
Bunların hepsini geçmişin tortularını günümüze
taşıdıkları için
ayrıca eleştiririm.
Budizm, Şinto, Hindu ve benzeri dinleri de gerçek
üstü ya da
gerçek dışı yönleri nedeniyle eleştiririm.
Müslümanlar dinden çıksın Yahudi olsun istemem,
böyle bir amacım
yoktur.
Ama açık açık söylüyorum.
Müslümanlar dinden çıksınlar, aklın ipine
tutunsunlar.
Yahudileri haksız yere övdüğümü hiç
sanmıyorum.
Aslında diğer türev İbrani dinlerini dünyaya
bulaştırmakla ağır
şekilde suçluyorum onları.
İsrail devletini kuruluşu zorlu bir mücadele
olmuştur.
Bunu başaranların başarı formüllerini
biliyorum.
Yahudiler çok sıkı Yahudi oldukları için
başarılı olmadılar.
Tam tersine çok akılcı ve çalışkan oldukları
için başarılı
oldular.
Övgülerim varsa eğer bu anlamdadır.
Daha dün 6 gün savaşını okudum bitirdim.
Siz de okuyun.
Ve göreceksiniz ki Yahudiler zaferi gerçekten hak
etmişler.
Ve Araplar da yenilgiyi gerçekten de hak
etmişler.
Kimsenin kötülüğünü istemiyorum.
Araplar da başarılı olsunlar, müreffeh,
sağlıklı toplumlar
olsunlar.
Ancak, biliyorum ki, böylesi bir toplumsal
başarıyı Müslüman
kimlikleriyle yapmaları mümkün değildir.
İslamiyet en azından 1000-1500 yıldır bir ideoloji
halini
almıştır.
Çok uzun süre, çok fazla ülkede test edilmiş bir
ideoloji.
Türklerin de mutlu, sağlıklı, zengin bir ülke
olma idealinde
Müslüman kimlikleriyle yapabilecekleri bir şey
yoktur.
Ben bunu söylüyorum.
Ve son olarak paşa gönlünüz bilir.
Hatta son yıllarda adına ne demek gerek çok
tereddüt ettiğim
Anadolu halkları ya da Türk halkının da paşa
gönlü bilir.
Ben ne diyorsam tersini yapsınlar.
AKP'ye oy versinler.
The Cemaati kalkındırsınlar.
Toplumda herkes cemaat cemaat dolaşsın.
Taş devrine dönülsün.
Afganistan, Pakistan gibi olsun.
İşbirlikçi iktidarlar olsun.
Küresel oligarşiye eklemlenmiş komprador aileler
ülkeyi sömürsün.
Varoşlar, köyler ve altta kalan herkesin canı
çıksın.
Paşa gönlünüz bilir.
Ben kendimi kurtarırım.
Ailemi de.
Ama geride kalan milyonlar kendini kurtaramaz.
Ben karnı tok bir solcuyum.
Siz ise karnı aç bir sağcı oluyorsunuz.
Çarpık bir durumdur.
Sadece Türkiye'de yoktur bu çarpıklık.
İnsanları bu çarpık duruma sürüklemek ancak din,
iman
uyuşturucusunun etkisi altında olabilmektedir.
Fukara halkların daha dindar olması boşuna
değildir.
Dünyanın hemen her yerinde böyledir.
Bu dünyada bir denge ilkesi vardır.
Etki-tepki prensibi.
Madde ve enerjinin korunumu ilkesi.
Karma.
İlahi adalet.
Etme bulma dünyası.
Ne derseniz diyin.
Sizin ve halkın tercihlerinin bedelleri
olacaktır.
İnatlaşın, gıcık alın, ne isterseniz yapın.
Bedelini yine siz ödeyeceksiniz.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 10.04.2015
08:20,
united-turks@hotmail.com
[UNITED-TURKS] wrote:
Değerli
moderatör arkadaşlarıma,
Sn. Metin
AKTÜRK'ün yakınmasını ben şahsen
ciddiye aldım...
Yayınlamama
hakkımızı kullanmak istiyor isek (ki
moderasyonun bu
hakkı vardır) gerekçelerini grup
sayfasına düşmesi ve
engelleme nedenini izah etmesi
gerekir.
Biliyorsunuz,
zaman içinde ben de bazı yazıları
yayınlamamış ve
gerekçelerini sayfalarımızda açıkça
paylaşmıştım...
Selam ve
saygılarımla,
Ali Aslan
Dumanol
Owner
Grup
Kurucusu ve Sahibi
---In UNITED-TURKS@yahoogroups.com,
<renklice@yahoo.com>
wrote :
Sevgili
Arkadaşlar,
Bu gruba cevap olarak yazdıklarım bazen
hiç
yayınlanmıyor. Bilmiyorum neden.
Geçen, yaklaşık 10 tane kadar cevap
yazım yayınlanmadı
diye geri döndü.
Burada bir Oraj Bey var en çok yazan bir de
A.Doğan
Yıldırım Bey,
Oraj Bey kendisinin ateist olduğunu
söylüyor. AK parti
aleyhinde yazıyor.
A.Doğan Yıldırım Bey ise, dindar biri
görünmekte ve AK
parti lehine yazıyor.
Buradakiler ikisinin fikir yazılarını
okumak zorunda
kalıyor.
Aslında biraz düşünürsek her ikisi de
AK partiye
çalışıyor.
Oraj Bey'in yahudiliği öven
yazılarını da gördükten
sonra,
AK partinin de yahudileri en az 500 yıl
rahat ettirecek
müslüman devletleri tarumar eden
politikalarını
yaşadıktan sonra,
Her ikisinin de AK parti hizmetinde
olduklarını
düşünmeye başladım.
Oraj Bey, kendisi de biliyor ki, dindar
olmayan, hele
ateistlere bu halk sempati ile bakmaz, oy
vermez,
düşüncelerini önemsemez.
Böylece AK partiye çattıkça AK partiye
oy vermeyecek
olanlar da oy verme düşüncesine
kayıyor.
Çünkü Oraj Bey böyleyse sevmediği AK
parti iyidir anlamı
çıkıyor.
İki ailede kardeşlerden biri AK parti
diğeri HDP (PKK)
partisinden milletvekili adayı olmuş
ise,
Ne iddiam vardı.
AKP=HDP=PKK=PYD=Siyonizm
Anlamayorsanız, aklınız yoksa, ben ne
yapayım.
Bunu da isterseniz işinize gelmiyorsa
yayınlamayın.
Ama millet görüyor.
Gelelim şu övülen Rennan profösöre,
Kesinlikle o da AK partiye çalışıyor.
Çünkü o adam o işi
yapmasaydı.
Saftirik müslümanlar, AK partinin
başörtüsü, dinimiz
savunucusu olduğu inancına
kapılmayacaklardı. Din
üzerinden AK parti oy toplayamayacaktı.
Ama ne zaman AK parti oyları düşse,
imdadına din
düşmanlığı, devlet düşmanlığı,
yapacak kişiler, terör
örgütleri yetişiyor.
Bir karışıklık, bir eylem. Hoooop
vatandaş, AK parti
olmasa işte memleket bu dangalaklara kalır
diye
düşünmeye başlıyor.
Salaklar yüzünden sürünmekten
kurtulamıyoruz.
Daha öncede yazdım.
Bu adamı övüp durmayın. Boşuna
profösör olmuş Şairin
dediği gibi 'Bizde profösör derler,
kitap yüklü
merkep'e' misali. O kadar okumuş da
ne olmuş.
Gitsin dünyanın önemli üniversitelerine
baksın. Oradaki
hocalar, etek giymiş, başörtüsü
takmış, şortlu geziyor,
sihler saç sakal karışmış leş gibi
kokuyorlar v.s
öğrencilerin peşine takılıp böylesine
aptalca işler
yapıyor mu?
Kafalar başörtüsüne takılmış. Sizin
gibi akılsız
askerler olmasaydı. 12 sene önce
yazdığım işler
gerçekleşmezdi.
Kenya devlet başkanı demişti.
'Elimizde incil kaldı,
bizim herşey onların eline geçti'
diye,
Bizde diyoruz 'Elimizde başörtüsü
kaldı. Bizim her şey
kâfirlerin eline geçti'
Böyle salak ve dangalakların
yüzünden.
Gönderilen bu e-posta için gönderici asla
sorumlu
olamaz. Gösterilen kaynaklar dahi sahibini
sorumlu
yapmaz. Bu e-posta size uygun gelmiyorsa
silinmesi
gerekir.
Sevgi ve Muhabbetlerimle
Metin ÖZTÜRK
Elektronik Yüksek Mühendisi
GSM : 0542 225 6161
: 0534 294 6161
--------------------------------------------
On Thu, 4/9/15, Oraj Poyraz
oraj.poyraz@openmail.cc
[UNITED-TURKS] <UNITED-TURKS@yahoogroups.com>
wrote:
Subject: [UNITED-TURKS] Füsun
İkikardeş : Halkın
içinden çıkmış bir biliminsanı
To: demokratik_sol_atilim@yahoogroups.com
Date: Thursday, April 9, 2015, 10:22
AM
Füsun İkikardeş : Halkın içinden
çıkmış bir
biliminsanı
03 Şubat 2015 Salı
12:26
Prof.
Dr. Esat Rennan Pekünlü, güzel
İzmir'in
devlet okullarında
yetişmiş bir biliminsanı. Ne özel
okullarda
okudu, ne de özel
derslerle eğitim aldı. Devlet
okullarında,
emekçi bir ailenin
3 çocuğundan biri olarak okudu.
Disiplini, dik
duruşu, hukuk
ve bilim aşkı hep Cumhuriyet'in
değerlerine
denk düştü.
Rennan Hocayı elinde fotoğraf
makinesi, yanında
yöresinde türbanlı zavallı (!)
kız
öğrencileri görüntüleyen
fotoğraf karesinden tanıdı kamuoyu.
Malum Cihan
Haber Ajansı,
fotoğrafı hemen altındaki "Eğitimi
işte böyle
engelledi!"
ya da "Başka
işi gücü yok mu?" gibi
başlıklarla servis
etti. Rennan Hoca aleyhine bilinçli bir
şekilde
serbest
atışların yapıldığı günler 16
Mayıs
2012'de başladı,
üniversiteden emekli olarak
ayrılması,
hakkında "olmayan
suça en
üst ceza" verilerek 2 yıl
1 ay hapis
cezasıyla Foça Cezaevi'ne
gönderilmesiyle
sonlandı.
Tertipçiler bununla yetinmedi! Aynı
tür
suçlamalar, aynı tür
"şikayetçi
mağdur öğrenciler",
aynı tür "Rektörlük,
soruşturulmasını
uygun gördü" vizeleriyle
cadı kazanları
kaynatılmaya devam etti. Rennan Hoca
için 2. ve
3. davaları da
açtılar. Birincinin gücüne
güveniyorlardı.
3. davada da yine 4
kız öğrenci "Mağduruz"
ilenmeleriyle rektörün kapısını
çaldı,
gerekli soruşturma izni
alındı ve soruşturma başladı, dava
açıldı.
Oysa anayasa aynı
anayasa, "değiştirilmesi
dahi
teklif edilemez" laiklik
ilkesi aynı
ilke, YÖK kararı aynı karar olarak
yerinde
duruyordu.
5 Şubat günü davanın 2.
duruşması görülecek. O
gün İzmir Bayraklı Adliyesi'nde
yine anayasa,
yine laiklik ve
yine adalet yargılanacak.
NEDEN RENNAN HOCA?
Rennan Hoca bu süreçte bir simge
oldu. "Dik duruşu
nedeniyle hedef
seçildi" diyor Zeynel
Tunca. "Bütün
biliminsanları,
hatta 40-50 kişi 'Anayasayı
uygulamakta
kararlıyız,
Rennan Pekünlü haklıdır' diye
tertipçilerin karşısına
çıksaydı, bugünlere
gelinmezdi" diye
yorumluyor süreci...
Onu hapse attırmak, bilim ve
üniversite
dünyasında bir kırılma noktası oldu
ve
2015'e girdiğimiz şu
günlerde türbanlı öğrenciler,
"demokrasi"
adına, elini kolunu sallayarak
üniversitelere
girer hale
geldi. Buna karşılık Rennan Hocanın
tekrar
özgür kalması,
tertipçilerin oyunlarını bozacak,
giriştikleri
kumpasın içyüzü
iyice ellerine yüzlerine bulaşacak.
Duruşma gününe 3 gün kala,
Aydınlık okurlarının
Bilim ve Toplum yazılarıyla
tanıdığı Rennan
Hocaya daha
yakından bakalım istedik. Kimdir bu
Rennan Hoca?
Neden günah
keçisi seçildi? Neden hedefe
konuldu?
Onu en iyi tanıyan bir dostuna,
mahalle arkadaşı,
asker arkadaşı, meslektaşı, Ege
Üniversitesi
(EÜ) Fen
Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Prof.
Dr.
Zeynel Tunca'ya
sorduk. Sohbetin başında, "3
gün
sürecek olan dizimizin adı
'Hepimiz
Rennan Hocayız'
olsun mu?" diye sorduk.
İtiraz etti, "Hepimiz
Rennan Pekünlü
olsaydık Rennan Pekünlü bugün
dışarıda olurdu"
dedi.
Diğer sorularımıza
geçtik...
MÜDAFAA-İ HUKUK İLKOKULU'NDA
NE ÖĞRENDİ?
Zeynel Tunca, Rennan
Pekünlü'den 2 yaş küçük...
İzmir'de Atatürk Stadı'nın
hemen
yanındaki 15 sokaktan ibaret
bir emekçi semti olan 27 Mayıs
Mahallesi'nde
birlikte
büyümüşler. Rennan Hoca'nın
mahalledeki
lakabı "Abey".
Zeynel Tunca, "Bu
lakap, arkadaşları arasında ona
hangi
gözle bakıldığını
da gösteriyor" diye
altını çiziyor
Abey'in. Mahalle arkadaşları
arasında
inanılır, güvenilir,
dost ve ağabey Rennan Pekünlü...
Derslerinde
çok ciddi. Ne
zaman arkadaşları kapıya dikilse,
"Hadi
top
oynayalım", "Hadi aşağıya
gel"
diye seslense, Abey önce derslerine
bakar. Eğer
ki, dersler
bitmişse iner, bitmemişse önce
dersleri
bitirir, sonra onlara
katılır. Hiçbir güç, Abey'i pat
diye top
oynamaya indiremez.
Oysa ki, Abey iyi bir futbolcudur.
İzmir'in bir
3. lig takımında futbol oynamaktadır.
Ama hep
disiplinli, hep
çalışkan. Sporu da derslerini
aksatmadan
yürütmektedir. Rennan
Pekünlü'nün babası Türk
Elektrik
Kurumu'nda tekniker, annesi
İzmir Belediyesi'nde memur olarak
çalışmış
ve emekli
olmuşlar.. Bir kızkardeşi ve bir de
ağabeyi
var.
Zeynel Tunca, kendilerinin
döneminde İzmir
dışında bir üniversitede
okumalarının pek
mümkün olmadığını
söylüyor. Mesela bir ODTÜ ya da bir
İTÜ
olamaz mıydı? Pek
olamazmış, çünkü ailelerin
geliri,
çocuklarını başka bir
kentte okutmaya elverişli değil...
Her
üniversiteye ayrı
başvuru, sıralamalar ve zamanla
yarış vardı o
günlerde. Kaldı
ki, Rennan Pekünlü'nün okuduğu
okullar da
her zaman onun
iftihar kaynağı!
Foça Cezaevine girmeden önce
verdiği derste söze
başlarken okullarının adlarından
bile gururla
söz eden o değil
miydi? Müdafaa-i Hukuk İlkokulu,
Karataş
Ortaokulu, Atatürk
Lisesi... Bunlar gibi köklü ve iyi
eğitim veren
okullarda
öğrencilik yaptığı için hukuku
müdafaa
etmeyi, Atatürk
ilkelerinin anlam ve önemini
kavramayı
öğrendiğini bizzat
kendisi söylemedi mi?
KONAK'TA ÖĞRENCİ Mİ
TARTAKLADI?
Yakın dostu Zeynel Tunca, Rennan
Pekünlü'ye
atfedilen "Türbanlı öğrenciyi
zorla derse
almadı" ya da "Öğrencilerin
eğitimini
zorla engelledi"
suçlamasının çok ağrına
gittiğini kaydediyor. "Rennan Hoca
Konak'ta
öğrenci mi
tartakladı? Kim duymuş? Biri söylese
kim
inanır?" diyor.
Bornova'da , hatta üniversite
yerleşkesinin
bir başka
bölgesinde kimi engellemiş? Böyle
olaylar
sözkonusu bile
değil. Sadece, kendi çalıştığı
bölümün
girişinde "Yasa
gereği, türbanlı
öğrencilerin binalara girmesi
yasaktır"
şeklindeki yönetimlerce asılmış
uyarı
yazılarının olduğu
kapıda ve dersliklerde bu uyarıları
yapmış ve
tutanaklar
tutmuş.
Öğrencilerin kendi ifadelerine
göre de hiçbir
fiziki engelleme, darp, şiddet
olmamış. Peki
yanlış nerede?
Anayasa Mahkemesi kararlarının
bireylere kadar
verdiği
sorumlulukla, yöneticilerin astıkları
bugün
bile geçerli olan
uyarıları göstermek mi?
YARIN: AKADEMİK
ÇALIŞMALARI
http://www.aydinlikgazete.com/turkiye/halkin-icinden-cikmis-bir-biliminsani-h62231.html
a45UyF587661-150205115657-01
Parmak gunesi
gosterir de sen parmaga bakarsan,
aptalsin
demektir.
Gunese bakarsan daha da aptalsin.
Bakman gereken sey, gunesle parmak
arasindaki
mesafeden ucan
kustur.
Zapatista deyisi
Sizden once gecen
Ins-u Cin topluluklariyla birlikte atese
girin,
dedi.
Her ne zaman bir topluluk girdiyse bir
oncekine
lanet etti.
Hepsi oraya vardiginda sonrakiler
oncekiler icin:
Rabbimiz, bizi bunlar saptirdi.
Bunlara atesten bir kat daha fazla azap
ver,
dediler.
Hepsi icin iki kat vardir. Ancak
bilmezsiniz,
dedi.
A raf / 38
Din hicbir ise
yaramaz;
gece yarisi karanlik bir mahzende orada
olmayan
siyah kediyi
aramaktir.
Robert Heinlein
Grup
eposta
komutlari ve adresleri
:
Gruba mesaj
gondermek icin :
ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak
icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak
icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna
yazmak icin :
ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz
bloguma da goz atabilirsiniz
: http://orajpoyraz.blogspot.com/
#yiv8163417974 #yiv8163417974 --
#yiv8163417974ygrp-mkp {
border:1px solid
#d8d8d8;font-family:Arial;margin:10px
0;padding:0 10px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp hr
{
border:1px solid #d8d8d8;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp
#yiv8163417974hd {
color:#628c2a;font-size:85%;font-weight:700;line-height:122%;margin:10px
0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp
#yiv8163417974ads {
margin-bottom:10px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp
.yiv8163417974ad {
padding:0 0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp
.yiv8163417974ad p {
margin:0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mkp
.yiv8163417974ad a {
color:#0000ff;text-decoration:none;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ygrp-lc {
font-family:Arial;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ygrp-lc #yiv8163417974hd
{
margin:10px
0px;font-weight:700;font-size:78%;line-height:122%;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ygrp-lc .yiv8163417974ad
{
margin-bottom:10px;padding:0 0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974actions
{
font-family:Verdana;font-size:11px;padding:10px 0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
{
background-color:#e0ecee;float:left;font-family:Verdana;font-size:10px;padding:10px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
span {
font-weight:700;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
span:first-child {
text-transform:uppercase;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
span a {
color:#5085b6;text-decoration:none;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
span span {
color:#ff7900;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974activity
span
.yiv8163417974underline {
text-decoration:underline;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974attach {
clear:both;display:table;font-family:Arial;font-size:12px;padding:10px
0;width:400px;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974attach div
a {
text-decoration:none;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974attach img
{
border:none;padding-right:5px;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974attach
label {
display:block;margin-bottom:5px;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974attach
label a {
text-decoration:none;}
#yiv8163417974 blockquote {
margin:0 0 0 4px;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974bold {
font-family:Arial;font-size:13px;font-weight:700;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974bold a {
text-decoration:none;}
#yiv8163417974 dd.yiv8163417974last p a
{
font-family:Verdana;font-weight:700;}
#yiv8163417974 dd.yiv8163417974last p
span {
margin-right:10px;font-family:Verdana;font-weight:700;}
#yiv8163417974 dd.yiv8163417974last p
span.yiv8163417974yshortcuts {
margin-right:0;}
#yiv8163417974
div.yiv8163417974attach-table div div
a {
text-decoration:none;}
#yiv8163417974
div.yiv8163417974attach-table {
width:400px;}
#yiv8163417974
div.yiv8163417974file-title a,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974file-title a:active,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974file-title a:hover,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974file-title a:visited
{
text-decoration:none;}
#yiv8163417974
div.yiv8163417974photo-title a,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974photo-title
a:active,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974photo-title a:hover,
#yiv8163417974
div.yiv8163417974photo-title
a:visited {
text-decoration:none;}
#yiv8163417974
div#yiv8163417974ygrp-mlmsg
#yiv8163417974ygrp-msg p a
span.yiv8163417974yshortcuts {
font-family:Verdana;font-size:10px;font-weight:normal;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974green {
color:#628c2a;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974MsoNormal
{
margin:0 0 0 0;}
#yiv8163417974 o {
font-size:0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974photos div
{
float:left;width:72px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974photos div
div {
border:1px solid
#666666;height:62px;overflow:hidden;width:62px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974photos div
label {
color:#666666;font-size:10px;overflow:hidden;text-align:center;white-space:nowrap;width:64px;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974reco-category {
font-size:77%;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974reco-desc
{
font-size:77%;}
#yiv8163417974 .yiv8163417974replbq {
margin:4px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-actbar
div
a:first-child {
margin-right:2px;padding-right:5px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
{
font-size:13px;font-family:Arial,
helvetica, clean,
sans-serif;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
table {
font-size:inherit;font:100%;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
select,
#yiv8163417974 input, #yiv8163417974
textarea {
font:99% Arial, Helvetica, clean,
sans-serif;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
pre,
#yiv8163417974
code {
font:115% monospace;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
* {
line-height:1.22em;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-mlmsg
#yiv8163417974logo {
padding-bottom:10px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-msg p
a {
font-family:Verdana;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-msg
p#yiv8163417974attach-count span {
color:#1E66AE;font-weight:700;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-reco
#yiv8163417974reco-head {
color:#ff7900;font-weight:700;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-reco
{
margin-bottom:20px;padding:0px;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ov
li a {
font-size:130%;text-decoration:none;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ov
li {
font-size:77%;list-style-type:square;padding:6px 0;}
#yiv8163417974
#yiv8163417974ygrp-sponsor
#yiv8163417974ov
ul {
margin:0;padding:0 0 0 8px;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-text
{
font-family:Georgia;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-text p
{
margin:0 0 1em 0;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-text
tt {
font-size:120%;}
#yiv8163417974 #yiv8163417974ygrp-vital
ul
li:last-child {
border-right:none !important;
}
#yiv8163417974
SELAM
. . . . . .
Ucuyor, duran bir anin havasinda
I$iktan kuslari bir aksam seherinin;
Gunduzun geceyle bulusan noktasinda
Yaklasiyor mu$ikisi eteklerinin.
. . . . . .
Ve sanki ufkuma bastanbasa gul rengi
Kanatlarini acmada bir altin devir.
Basliyor omrun ve olumun guzelligi,
Soyleyecek simdi zaferlerini siir;
. . . . . .
Selam, sonsuzlugun aydinlik bahcesinden
Selam, senelerce,senelerce evvele,
Hatirasi kalbe i$iklarla dokulen
En sevgiliye,en iyiye,en guzele.
. . . . . .
Gecmis bir zamani kalbim bulmak uzredir,
Tamamlanacaktir yarim kalmis ruyalar;
Ey hafiza comert memenden beni emzir,
Zengin renklerini ufkuma dok, ey bahar!
. . . . . .
Uzattigimiz bu tasi dolduracak mi
Yine bol sularla akarak o cesmeler?
Yoksa , hic bulunmayacak kadar uzak mi
Dudaklari opuslerle dolu geceler?
. . . . . .
Ey pembe aksamlarin karasevdalari!
Guzelliklerine doyulmamis zamanlar!
Ergen yastiginin atesten ruyalari!
Ey, saf kalbimizde dogmus ve olmus anlar!...
. . . . . .
Hatirasi kalbe i$iklarla dokulen
En guzele, en iyiye, en sevgiliye
Selam, sonsuzlugun aydinlik bahcesinden,
Selam,senelerce oteye...
Ahmet Muhip DRANAS
Ya su kisi gibisini gormedin mi?
Catilari cokmus, duvarlari-damlari yere inmis bir
kente
ugramisti da soyle demisti:
Allah surayi olumunden sonra nasil hayata
kavusturacak?
Bunun uzerine Allah, o kisiyi yuz yillik bir sure
icin oldurmus,
sonra diriltmisti.
Ne kadar bekledin? demisti.
Bir gun veya gunun bir kismi kadar bekledim.
dedi.
Hayir, dedi, aksine sen, yuz yil kaldin.
Yiyecegine, icecegine bak!
Henuz bozulmamis.
Esegine bak!
Seni insanlara bir ibret yapalim diyedir bu.
Kemiklere bak, nasil yerli yerince duzenliyoruz
onlari ve sonra
et giydiriyoruz onlara.
Is kendisi icin aciklik kazaninca soyle dedi o:
Allah in her seye kadir oldugunu biliyorum.
BAKARA SURESI: 259
Tarihimizin en aci yanlarindan biri,kendini ne kadar
tekrar
ettigidir.
George Carlin
Grup
eposta
komutlari
ve adresleri :
Gruba mesaj
gondermek
icin :
ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye
olmak
icin :
ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan
ayrilmak
icin :
ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup
kurucusuna
yazmak
icin :
ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup
Sayfamiz :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu
ederseniz
bloguma
da goz atabilirsiniz
:
http://orajpoyraz.blogspot.com/
#yiv1855955169 #yiv1855955169 --
#yiv1855955169ygrp-mkp {
border:1px solid #d8d8d8;font-family:Arial;margin:10px
0;padding:0 10px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp hr {
border:1px solid #d8d8d8;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp #yiv1855955169hd {
color:#628c2a;font-size:85%;font-weight:700;line-height:122%;margin:10px
0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp #yiv1855955169ads {
margin-bottom:10px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp .yiv1855955169ad {
padding:0 0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp .yiv1855955169ad p {
margin:0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mkp .yiv1855955169ad a {
color:#0000ff;text-decoration:none;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor
#yiv1855955169ygrp-lc {
font-family:Arial;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor
#yiv1855955169ygrp-lc #yiv1855955169hd {
margin:10px
0px;font-weight:700;font-size:78%;line-height:122%;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor
#yiv1855955169ygrp-lc .yiv1855955169ad {
margin-bottom:10px;padding:0 0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169actions {
font-family:Verdana;font-size:11px;padding:10px 0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity {
background-color:#e0ecee;float:left;font-family:Verdana;font-size:10px;padding:10px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity span {
font-weight:700;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity span:first-child {
text-transform:uppercase;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity span a {
color:#5085b6;text-decoration:none;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity span span {
color:#ff7900;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169activity span
.yiv1855955169underline {
text-decoration:underline;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169attach {
clear:both;display:table;font-family:Arial;font-size:12px;padding:10px
0;width:400px;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169attach div a {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169attach img {
border:none;padding-right:5px;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169attach label {
display:block;margin-bottom:5px;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169attach label a {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 blockquote {
margin:0 0 0 4px;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169bold {
font-family:Arial;font-size:13px;font-weight:700;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169bold a {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 dd.yiv1855955169last p a {
font-family:Verdana;font-weight:700;}
#yiv1855955169 dd.yiv1855955169last p span {
margin-right:10px;font-family:Verdana;font-weight:700;}
#yiv1855955169 dd.yiv1855955169last p
span.yiv1855955169yshortcuts {
margin-right:0;}
#yiv1855955169 div.yiv1855955169attach-table div div a {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 div.yiv1855955169attach-table {
width:400px;}
#yiv1855955169 div.yiv1855955169file-title a, #yiv1855955169
div.yiv1855955169file-title a:active, #yiv1855955169
div.yiv1855955169file-title a:hover, #yiv1855955169
div.yiv1855955169file-title a:visited {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 div.yiv1855955169photo-title a,
#yiv1855955169 div.yiv1855955169photo-title a:active,
#yiv1855955169 div.yiv1855955169photo-title a:hover,
#yiv1855955169 div.yiv1855955169photo-title a:visited {
text-decoration:none;}
#yiv1855955169 div#yiv1855955169ygrp-mlmsg
#yiv1855955169ygrp-msg p a span.yiv1855955169yshortcuts {
font-family:Verdana;font-size:10px;font-weight:normal;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169green {
color:#628c2a;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169MsoNormal {
margin:0 0 0 0;}
#yiv1855955169 o {
font-size:0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169photos div {
float:left;width:72px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169photos div div {
border:1px solid
#666666;height:62px;overflow:hidden;width:62px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169photos div label {
color:#666666;font-size:10px;overflow:hidden;text-align:center;white-space:nowrap;width:64px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169reco-category {
font-size:77%;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169reco-desc {
font-size:77%;}
#yiv1855955169 .yiv1855955169replbq {
margin:4px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-actbar div a:first-child {
margin-right:2px;padding-right:5px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg {
font-size:13px;font-family:Arial, helvetica, clean,
sans-serif;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg table {
font-size:inherit;font:100%;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg select,
#yiv1855955169 input, #yiv1855955169 textarea {
font:99% Arial, Helvetica, clean, sans-serif;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg pre, #yiv1855955169
code {
font:115% monospace;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg * {
line-height:1.22em;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-mlmsg #yiv1855955169logo {
padding-bottom:10px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-msg p a {
font-family:Verdana;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-msg
p#yiv1855955169attach-count span {
color:#1E66AE;font-weight:700;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-reco
#yiv1855955169reco-head {
color:#ff7900;font-weight:700;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-reco {
margin-bottom:20px;padding:0px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor #yiv1855955169ov
li a {
font-size:130%;text-decoration:none;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor #yiv1855955169ov
li {
font-size:77%;list-style-type:square;padding:6px 0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-sponsor #yiv1855955169ov
ul {
margin:0;padding:0 0 0 8px;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-text {
font-family:Georgia;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-text p {
margin:0 0 1em 0;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-text tt {
font-size:120%;}
#yiv1855955169 #yiv1855955169ygrp-vital ul li:last-child {
border-right:none !important;
}
#yiv1855955169
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (8) KORKMA, SONMEZ BU SAFAKLARDA YUZEN AL SANCAK!
SONMEDEN YURDUMUN USTUNDE EN SON OCAK....
.
__,_._,___
OYUN
. . . . . .
Oynasak
Biri yildiz olsa
Biri ben olsam.
Oynasak
Gelse gecenin biri
Cagirsak gunduzun birini
Biri ben olsam.
Oynasak
Alsam yeni dogan cocugun sesini
Gotursem
Yildiizin birine.
Fazil Husnu DAGLARCA
Ya kub (208/823)- Babasi (183/799) Ibn Ishak (153/770) Abdullah b.Ebi Bekr b.Amr b.Hazm- Amra binti Abdurrahman
Hz.Peygamber in hanimi Aise (r.a.) soyle demistir:
Recm ayeti ve yetiskin olanin (Radau l-kebirin) on defa emmesi (ile ilgili ayet) inzal olundu.
Bunlar evimdeki yatagin altindaki bir kagittaydi.
Resulullah (s) hastalandiginda, onunla ilgileniyorduk.
(Bu sirada) bize ait bir evcil hayvan girerek onu yemis Bu rivayette on defa emme ayetinin oldugu kagidin bir evcil hayvan tarafindan yenildigi aktarilmakta ancak bir nesh olayindan bahsedilmemektedir.(Ahmed b.Hanbel, Musned, VI, 269.)
Hadisin ibni Mace versiyonu: ...
Aise (Radiyallahu anha) dan; Soyle demistir :
Andolsun ki recm etme ayeti ve yetiskin kisiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanin haramligi) ayeti indi ve andolsun ki bu ayetler tahtimin altindaki bir yaprakta (yazili) idi.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz O nun Olumu ile mesgul olunca, evde beslenen bir koyun (veya keci odaya) girip o yapragi yedi
VATAN HAINI
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Amerikan emperyalizminin yari somurgesiyiz, dedi Hikmet.
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Bir Ankara gazetesinde cikti bunlar, uc sutun ustune, kapkara haykiran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotografi yaninda Amiral Vilyamson un
66 santimetre karede guluyor, agzi kulaklarinda, Amerikan amirali
Amerika, butcemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
Amerikan emperyalizminin yari somurgesiyiz, dedi Hikmet
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan ciftliklerinizse,
kasalarinizin ve cek defterlerinizin icindekilerse vatan,
vatan, sose boylarinda gebermekse acliktan,
vatan, sogukta it gibi titremek ve sitmadan kivranmaksa yazin,
fabrikalarinizda al kanimizi icmekse vatan,
vatan tirnaklariysa agalarinizin,
vatan, mizrakli ilmuhalse, vatan, polis copuysa,
odeneklerinizse, maaslarinizsa vatan,
vatan, Amerikan usleri, Amerikan bombasi, Amerikan donanmasi topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmus karanligimizdan,
ben vatan hainiyim.
Yazin uc sutun ustune kapkara haykiran puntolarla :
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Nazim HIKMET
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder