Tıpkı çiftçilik, işçilik, memurluk gibi.
Adama soruyorsun, işin ne?
Adam şerefiyle, şanıyla kaçakçıyım diyor.
Bu derece gurur verici.
Sonuçta alının teriyle para kazanıyor.
Onlar neden geri duruyor.
Siz de esrar, eroin, mazot kaçakçılığı yapın.
Devlet denilen şey ne kanun koyduysa çiğneyin.
Büyük kar var, yasa dışına çıkanlar, çıkmayanlara karşı çok avantajlı.
Engel olanlara karşı şirretleşin, edepsizlik yapın.
Çeteleşin, kalabalık durun.
Belinizde silah olsun, yanınızda silahlı adamlar kalabalık olun.
Ekmek teknesidir, karşı durana her şekilde tepki göstermek hakkınızdır.
Mermi sıkın, bomba patlatın.
Çok sıkışırsanız, daralırsanız, acındırın, merhamet hislerini gıdıklayın.
Eşinizin, çocuğunuzun boğazına bıçak falan dayayın.
Üstünüze gaz dökün, çakmağı elinize alın çatıya çıkın.
Olmadı rüşvet verin, şantaj yapın, yalan söyleyin, iftira atın.
Yol çok.
Siz rahatsınız,vicdanınız rahat.
Siz evinizin nafakasını sağlıyorsunuz.
Bütün suç engel olanlarda.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc) L2fSIJNoA0xfSNxA
Uludere'de 'provokasyon' endişesi
06 Mayıs 2015 Çarşamba
Şırnak'ın Uludere ilçesinin sınır bölgeleri baharla birlikte hareketlendi. Sınıra sevk edilen askeri birlikler, sınır ötesindeki PKK'lıların göz teması mesafesine kadar yakınına mevzilendi. Bölge halkı endişeli.
Bugünlerde Şırnak ve çevresindeki askeri hareketlilik gözlerden kaçmıyor. Askeri kaynaklara göre askerler yer değiştiriyor. Köylülere göre bölgeye askeri sevkiyat yapılıyor. Hareketlilik Irak sınırı bölgesinde yoğunlaştı. Gelen askerler sınır hattının sıfır noktasında mevzilendi.
Sınır hattındaki askeri hareketlilik, Ağrı'nın diyadin ilçesinde yaşanan çatışmayla aynı günlerde başladı. Bu nedenle Uludere'de konuştuğumuz hemen herkes "provokasyon" korkusunu dile getirdi. Köylülere göre askerler, sınır bölgesinde bulunan PKK'lı gruplara çok yaklaştı. Bir köylünün Karaçalı tepesinde gösterdiği asker mevzisi ile PKK noktası arasındaki mesafe, tedirginliğin nedenlerinden biri.
Askerler ve PKK'lılar, tepede göz teması sağlayabilecek kadar birbirlerine yaklaşmışlardı. Sadece Karaçalı Tepesi değil, çevresindeki bir çok tepe ve yamaçlarında askerleri görmek mümkün. Köylülerin en büyük endişesi, askerlerin ya da PKK'lıların ateş açmasıyla çatışma yaşanması.
Havaların ısınmasıyla bölgede askeri hareketlilik te arttı.
'İlan edilmemiş bir OHAL var'
Ortasu Köyünde yaşayan ve bir dönem önce muhtarlık yapan Haşim Encü, bölgede "ilan edilmemiş bir olağanüstü hâl" uygulandığını düşünüyor.
"Olağanüstü hâl ilanı yok ama gördüğümüz fiiliyatta olağanüstü hâl. Çok sayıda asker getirildi bölgemize. Gerçek olağanüstü hâl olduğu zamanlarda bile bu kadar değildi. Bu kadar asker ve bu kadar sıkıntı yoktu. Olağan üstü hâl döneminde bu bölgede çatışma vardı, durum iyi değildi ama bu kadar baskı görmüyorduk. Bölge tamamıyla kapalı kimse gidip gelmiyor. Hayvanları öldürüyorlar. Bunların olmasını istemiyoruz. "
Encü, askerlerin geçişleri kapattığı için haftalardır kimsenin sınıra gidemediğini söyledi, son günlerde Irak tarafına yönelik top atışlarının arttığını iddia etti.
Kaçakçılar gidemiyor
Bölgede tansiyonun yükselmesine neden olan olaylar Mart ayı ortalarında başladı. Asker mevzilerinin bir bölümü köylülerin kaçakçılık için kullandıkları yollar üzerine kuruldu. Kaçakçılık için Irak Kürdistan Özerk Bölgesi'ne giden köylüler, geri dönerken, askerin müdahalesiyle karşılaştıklarını iddia ediyorlar. Yine köylülerin iddasına göre, müdahale sırasında 25'e yakın katır, askerlerce silahla vurularak öldürüldü.
Geçim kaynağı kaçakçılık
Bölgedeki gerginliğin bir boyutu da ekonomik. Ortasu, Gülyazı, Yemişli, Yekmal gibi köylerde yaşayanların en önemli geçim kaynağı kaçakçılık. Sınır ötesinden getirdikleri çay, şeker, mazot gibi maddeleri satarak geçinmeye çalışıyorlar. Beş yıldan beri geçimini kaçakçılıkla sağlayan Ekrem Encü, uzun zamandır biryere gidemediklerini söylüyor.
"Korkuyoruz, askerler ateş ediyor.
İnsanlar korkuyor, kimse gitmiyor.
Bazen bırakıyorlardı, bazen kızıyorlardı.
Bütün geçimimiz sınır üzerineydi, yoksa burada nasıl yaşarız?
Durum düzelirse gideriz yine."
Yekmal Köyü'nde yaşayan Guhdar Goyi en son bir ay önce gitmeye teşebbüs etmiş.
"Bütün yaşamımız buna bağlı.
Hayat zor artık.
Askerler bırakmıyor, ateş açtılar, yaralananlar oldu.
Korkuyoruz, gidemiyoruz.
Geçimimiz bunun üzerine, bu olmazsa birşey yapamayız.
Ya hayatımızdan vazgeçeceğiz ya işimizden.
Ortamın biraz düzelmesini bekliyoruz."
Muhtar Suat Encü'ye göre gerilim hem siyasi hem de ekonomik tedirginlik yaratıyor.
'Gelişmeler endişe verici'
Ortaköy Muhtarı Suat Encü de provakasyondan endişeli.
"Üç aydır çok sayıda asker getirildi bölgeye.
Bu sırada çok sayıda katırımız öldürüldü, 4-5 kişi yaralandı.
Kaçakçılara müdahale edebilirler ama hayvanları öldürmesinler, insanları yaralamasınlar.
Yakaladıklarını mahkemeye çıkarsınlar.
Olayların ardından gerginlik arttı.
İnsanlar bir provokasyon olmasından korkuyor.
Temennimiz olmamasıdır. Seçime kadar bir şey olmamasını diliyoruz.
3-4 bin nüfusumuz var, 10 bin asker geldi bu sınıra.
Tek geçim kaynağımız bu sınırdır.
Herkes borçlandı, herkes parasız bekliyor."
Katırların öldürülmesine ilişkin hem köylüler, hem de Hayvan Hakları Federesayonu suç duyurusunda bulundu.
Köylülerin iddialarını Şırnak Valiliği'ne aktardık ve valiliğin görüşünü öğrenmek istedik. Ancak, Vali Ali İhsan Su'nun yoğun programı olduğu belirtilerek, başvurumuza olumsuz yanıt verildi.
Kaynak:Al Jazeera Türk
a45UyF587661-150506151059 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/05/07 11:26 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
ASK ILE
. . . . . .
Baktim ki gokyuzu bastan basa bulut
Unut diyor o guzel gunleri unut
Baktim ki deniz her dalgasiyla dusman
Kuslar av pesinde baliklar pusuda
Cok gerilerde kalmis ciktigim liman
Yok gorunurde siginacak bir ada
Baktim ki musibet gun gelip catmis
Yolcusunda tayfasinda safak atmis
Ne yelken kar eder ne kurek ne istim
Dayandim ask ile yuruttum gemiyi
Ask ile koskoca daglari duz ettim
Avladim sonunda o civan kekligi
Cahit Sitki TARANCI
Bu evliligi ben istedim bu evlilik icin Muhammed e kizmayin..yazmaktadir.
Ahzab 38
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.
Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Ozellestirme Safsatasi (Fallacy of Accidents A dicto secundum quid ad dictum simpliciter) :
Az rastlanan olaylardan genel kurallar cikarmak kiyaslama hatalari (fallacies involving statistical syllogisms) olarak adlandirilir.
Ozellestirme Safsatasi ve Genellestirme Safsatasi olmak uzere iki turu vardir.
Ornek 1:
Kural, Insanlara vurmak yanlistir .
O halde saldiriya ugradiginda karsilik vermemelisin.
Ornek 2:
Kural, Hic kimse yalan soylememelidir .
Bir katil, isleyecegi baska bir cinayet icin bilgi almak icin seni zorlasa bile yalan soylememelisin.
Ornek 3:
Trafik kurallarina gore, sehir icinde saatte 70 km den daha hizli gitmek yasaktir, Agir yarali birini hastaneye yetistirmeye calissan bile.
Ornek 4:
Odunc aldigin bir seyi geri vermek gerekir.
Bu nedenle odunc aldigin bu otomatik tufegi akil hastasina geri vermelisin.
Ornek 5:
Hiristiyanlar genellikle ateistleri sevmez.
Sen de Hiristiyansin, o halde ateistleri sevmezsin.
Guncel Ornek 1:
Cumhurbaskaninin koltugu neden one konur?
Cunku o devleti temsil ediyor da onun icin.
Yani devlet her zaman ondedir.
Cumhurbaskaninin koltugu onde olursa, baska yerlerde de en kucuk kademesine kadar devlet gorevlerinin koltugu onde olur.
Bu ise, Devlet her seydir, birey ise hicbir sey diye dusunen, devletlu anlayisinin bir yansimasidir.
(Oral Calislar, 21.5.2000, Cumhuriyet)
Yazar, cumhurbaskaninin onde oturmasinin sebebi devleti temsil etmesidir dolayisiyla devlet her zaman ondedir diyor, bu genellemenin en kucuk kademeler icin bile gecerli olacagi cikarimini yapiyor.
Guncel Ornek 3:
Kemal Sunal in olumu ihmaldenmis.
Sanki Turkiye de her yil benzer sekilde olen binlerce Turk vatandasinin olumu, asiri ilgiden ve insan hayatina verilen degerdenmis gibi.
Turk dedigin boyle olur.
(Fatih Altayli, 5.7.2000,Hurriyet)
Yazar, Turkiye de olenlerin buyuk bir cogunlugunun ihmal nedeniyle oldugu genel ilkesinden cikarak Kemal Sunal in da ihmalden olmesi ozel durumunun dogal oldugu cikarimini yapiyor.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder