28 Mayıs 2016 Cumartesi

BEKİR COŞKUN: Adli lahana hasadı yaklaştı…

 


BEKİR COŞKUN: Adli lahana hasadı yaklaştı…



Deniz Feneri soygununa Alman mahkemesi baktı…

Altın kaçakçılığına İran mahkemesi baktı…

Reza'dan devlet adamlarımıza rüşvete Amerikan mahkemesi bakıyor…

Bizim Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Recai Akyel'in Cumhurbaşkanı ile Rize'ye çay toplamaya gitmeleri normaldir…

*

Yüksek yargı başkanları geçen sene de zeytin hasadına gittiler…

Cumhurbaşkanı'nın arkasında baktılar bu zeytin nasıl oluyor…

Hukukla ilgili çünkü…

Bu dönemde yağcılık işini bilmeden, başkan-maşkan olamazsın…

*

Zulmün, yıkımın, karanlığın, diktatörlüğün, faşistliğin…

Tümünün altında "hukuksuzluk"yatar…

Zorbanın en çok yararlandığı şey;

hukuksuzluktur…

Bunun için önce yargıyı kendine benzetmeye bakar…

Olan da bu…

Bu acıların, bu gözyaşlarının, bu hapishanelerin, bu kıyımların, bu hücrelerin, o hücrelerde ölümlerin, o kumpasların sebebi;

hukuk yok…

*

Sonunda savcılarınız kaçtı…

Daha ne olsun?..

*

İşte;

dosyalara bakmaya, ağzınızı açmaya korktunuz…

Ama Amerika'daki bir mahkemede, Reza denilen bir zibidinin, koca Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlere dağıttığı milyonlarca dolar rüşvetin hesabı soruluyor…

Hiç mi kanına dokunmaz adamın…

*

İddianamede ilk kez "Erdoğan" adı geçiyor…

"Emine Hanım'ın vakfına 8 milyon dolar verdi" diyorlar, ki bu rezaletin hesabını siz sormazsanız, uluslararası hukuk er geç soracak…

Çay toplama, zeytin hasadı tamam da, yargı hiç mi ilgilendirmiyor mu sizi?..

Kabzımal mısınız siz?..

*

Yine çağırsa koşarsınız…

Şimdi lahana hasadı zamanı…

(Şaka şaka, o kışın olur…)



 
a45UyF587661-160528122817 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/05/28  19:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 



--

Atiyi Karanlik Gorerek Azmi Birakmak Siiri
. .
Evler tunek olmus, otuyor bir suru baykus...
Sesler de: Vatan tehlikedeymis... Batiyormus!
. .
Lakin, hani, milyonlari orten su yigindan,
Tek kol da yapissam demiyor bir taraftan!
. .
Sahipsiz olan memleketin batmasi haktir;
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktir...
. .
Feryadi birak, kendine gel, cunku zaman dar...
Ugras ki: telafi edecek bunca zarar var.
. .
Feryad ile kurtulmasi me mul ise haykir!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kir!
. .
Is bitti... Sebatin sonu yoktur! deme, yilma.
Ey millet-i merhume, sakin ye se kapilma..

MEHMET AKIF ERSOY

Yunanla carpismaktan vazgeciniz.
Zira bu tesebbusunuz beyhudedir.

Jandarma Genel Komutani Kemal Pasa - 3.08.1919

Muhammed in Seytani Direge Baglamaktan Vazgecmesi

A raf suresinin 27. ayetinde, seytandan soz edilirken: ...Sizin onlari gormeyeceginiz yerlerden,o ve toplulugundan olanlar, sizi gorurler. deniyor.
Bundan su cikiyor acikca:
- Seytan ve toplulugundan olanlar, insanlari gorurler.
- Insanlarsa ne seytani, ne de onun toplulugundan olanlari gorebilirler.
Seytan ve toplulugu ( huve ve kabiluhu ) anlatiminin kapsami icinde, Kur an yorumculari, cin leri de gorurler. ( Bkz. Taberi, Camiu l-Beyan fi-Tefsiri l-Kur an, 8/113, F. Razi, e t-Tefsiru l-Kebir, 13/54.)
Boyleyken, Elmali Hamdi Yazir, mufessirin (Kur an yorumculari) demislerdir ki bundan, insanin seytani hic goremeyecegi zannedilmemelidir... diyor. (Bkz. Hak dini Kur an Dili, 3/2147.)
Oysa, ayetteki acik anlatim nedeniyle, Kur an yorumculari nin tumu bu gorusu paylasmaz. (Bkz. Taberi, ayni yer; F. Razi, ayni yer; Celaleyn /132;Tefsiru n-Nesefi, 2/50.)
Fahruddin Razi, su nedenlerle cin lerin, seytan larin insanlara gorunmemesi gerektigini yazar: ( Bkz. F. Razi, ayni yer.)
Baska kiliklara burunerek bile olsa cin-seytan insana gozukur olsa:
- Insan ornegin karisinin, cocugunun, gercekte cin oldugunu dusunebilir.
- Insan her gordugu kimse icin de bu saniya (cin oldugu sanisina) kapilabilir.
- Ve boylece kimseye guven kalmaz.
-.........
Gelin gorun ki, Muhammed, SEYTAN i, CIN i, hem de somut bir bicimde gordugunu soyler:
Seytani yere yatirdim, boguyordum
Nesei nin Aise den aktardigi bir hadise gore Muhammed soyle der:
Namaz kilarken seytan geldi. Hemen yakaladim, yere yatirdim, boguyordum onu. O denli ki, onun dilinin soguklugunu elimin uzerinde duydum. .
Ibn Teymiyye, bu hadisi saglamlikta Buhari nin kosullarini tasidigini belirtir. (Bkz. Takiyyundin Ibn Teymiyye, Izahu d Delale fi Umumi r-Risale, Misir, 1369, s. 41. Bu hadis icin ayrica bkz. Kamil Miras, Tecrid-i Sarih Ter., 288 no. lu hadisin izah indaki 2 no.lu not.)
Seytanin yatirilmasi , bogulmasi ve dilindeki sogukluk, bu soguklugun elde duyulmasi , bes duyu icine giren,somut durumlardir. Muhammed in seytani bogarken onun salyasinin eline bulastigini, elinde bunu duydugunu (hissettigini) anlattigi da aktarilir. ( Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Musned, 3/82.)
Cinin-seytanin direge baglanmasi
Ayni hadiste, Muhammed in seytani yakaladiginda, bir direge baglamakistedigin, buna guc yetirebildigini, ama bu tur seylerin Suleyman peygambere ozgu kalmasi gerektigini dusunup direge baglamaktan vazgectigini anlattigi belirtilir. Yine bu hadiste Muhammed in ...Direge baglardim ve Medine cocuklari onunla oynarlardi yoksa. dedigi de aktarilir. (Bkz. Ayni kaynaklar) Bu hadis, Buhari nin ve Muslum in e s-sahihlerinde de -biraz degi$ikliklerle- yer aliyor. Muslim deki bir aktarmaya gore Muhammed soyle anlatmakta:
- Tanri dusmani Iblis, yuzumu yakmak amaciyla, bir ates aleviyle geldi. Bu nedenle ben uc kez: Senden Tanri ya siginirim! dedim. Sonra Tanri nin tam lanetiyle seni lanetlerim! diye ekledim. Yine uc kez. Geriye gitmedi. Yakalamak istedim sonra. Tanri ya anticerek soylerim ki, kardesimiz Suleyman in (bu tur seyleri yapmanin kendisine ozgu kilinmasina iliskin) istegi olmasaydi baglanacakti o. Ve Medine halkinin cocuklari onunla oynayacaklardi. (Bkz. Muslim, e s-Sahih, Kitabu l-Mesacid/40, hadis no: 542.)
Bir baska aktarmaya da, Buhari ve Muslim, birlikte soyle yer verirler:
Dun gece, CINLERDEN IFRIT, namazimi bozdurmak icn bana ansizin saldirdi. Tanri, bana, onu yakalama olanagi verdi. Ve onu, Mescid in direkelrinden bir direge baglamak istedim. Sabah olunca, tumunuz ona bakip seyredesiniz diye... Ne var ki, kardesim Suleyman in: Tanrim beni bagisla, bana benden sonra kimsenin ulasamayacagi bir egemenlik ver! (Sad, ayet:35) bicimindeki sozunu animsadim (ve onu direge aglamaktan vazgectim). (Bkz. Buhari, e s-Sahih, Kitabu s-Selat/75; Tecrid, hadis, no: 288; Muslum, e s-Sahih, Kitabu s,Selat/75; Tecrid, hadis no: 288; Musluim, e s-Sahih, Kitabu l-Mesacid/39, hadis no: 541.)
Cin-seytan icin, hadislerde baska somut seyler de anlatilir. Ornegin Seytanin zart diye sesli olarak yellenmesi.
Seytan zart diye ses cikararak yellenir
Muhammed in soyle dedigi aktarilir:
Namaza cagrildiginda (ezan), SEYTAN geri geri gidip uzaklasir. VE ZART (zurat) diye sesli yellenerek gider. Ezan sesini isitemeyecegi yere degin uzaklasir... (Bkz. Buhari, e s-Sahih, Ezan/4; Tecrid, hadis no: 360; Muslim, e s-Sahih, Kitabu s-Selat/16-19 hadis no:389.)
Kimileri bunun bir temsil oldugu gorusunde. (Bkz. Kamil Miras, bu hadisin Izahindaki 2 no lu not.). Ne var ki, temsil icin seytanin yellenirken zart diye ses cikardigini soylemeye gerek olmadigi dusunulebilir.
Su da var: Muhammed, cinin-seytanin, yemesinden-icmesinden soz eder. (Bkz. Muslim, e s-Sahih, Kitabu l Esribe/102-106; hadis no: 2017-2020.)
Ibn Melek de Nevevi ye dayanarak bu yeme-icmenin gercek anlamdaki bir yeme icme oldugunu savunur. ( Bkz. Mebakiru l-Ezhar fi Serhi Mesariki l-Envar, 1/100.)
Yemesi-icmesi olanin, sesli olarak yellenmesi de dogal degil mi? Yani Muhammed in sozlerini tevil etmeye gerek bulunmamakta.

Turan Dursun, Din Bu 2 - Hz. Muhammed Sayfa 133-135


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder