16 Mayıs 2016 Pazartesi

Enflasyon liginde 135. sıradayız!

 


Enflasyon liginde 135. sıradayız!

Merkez Bankası başkanlarının ne iş yaptığını tam olarak açıklayan bir bilgiye ekonomi kitaplarında pek rastlayamazsınız. Bilinen çok az şeyden biri telefonu kaldırarak kısa vadeli faiz oranlarını indirme yetkisine sahip olduğudur. Zaten bu aralar bizi ilgilendiren kısmı da bu. Peki indirim olacak mı?

Faiz indiriminin önündeki en önemli engel her zamanki gibi enflasyon. Ülke bir türlü enflasyon sorununu çözebilmiş değil. Yıllar itibariyle nominal değerler azalış gösterse de global perspektifte bakıldığı zaman hala çok yüksek bir enflasyon oranına sahibiz. Daha açık şekilde söylersek dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından biri maalesef bizde. Şekeri karneyle aldığı günleri hatırlayıp o tarihten sonra dünyadaki ve ülkesindeki gelişmeleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirme kudretinden mahrum kalmış birçok vatandaş için enflasyon canavarını yendik masalı anlatılıyor ama gerçek hiç de öyle değil.

Dünya Bankası 2015 yılı enflasyon oranlarını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Şu ana kadar enflasyon oranını bildiren ülke sayısı 155. Bu 155 ülkenin enflasyon oranlarına karşılaştırmalı olarak baktığımızda ne kadar kötü bir enflasyon oranına sahip olduğumuzu daha yakından görüyoruz. 2015 yılı itibariyle belirlenen enflasyon oranımız %7,7 seviyelerinde.Bu rakam, enflasyon oranları düşükten yükseğe doğru sıralandığında 135. sırada yer alıyor. Yani dünyanın en düşük 135. enflasyon oranına sahibiz. Bizden daha yüksek enflasyon oranına sahip olan sadece 20 ülke yer alıyor. Tablo 50 yıl, 30 yıl ya da 15 yıl öncekine göre daha iyi değil maalesef.

Kısaca özetlersek enflasyon liginde 135. sıradayız. Bizden daha yüksek enflasyon oranına sahip sadece 20 ülke var. Onların da haritada yerini bulmak gerçekten zor. Görünen o ki, şekeri karneyle aldığımız günlerden bugüne değişen tek şey şekeri karnesiz aldığımız. Yani enflasyon yine yüksek, yine yüksek.

Bu tablo itibariyle açık olan tek bir şey var. Faiz oranını bir telefonla indirebilirsiniz ama enflasyonu indiremiyorsunuz maalesef.


a45UyF587661-160516102659 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/05/16  11:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 



--

Bir adama bir kitap sattigin zaman, ona yalniz yarim kilo kagit, murekkep ve tutkal satmis degilsin; sen ona tamamen yeni bir yasam satmis oluyorsun...

CHRISTOPHER MORLEY

Milli Mucadelenin basladigi 1919 yilinda Milli Mucadeleye karsi cikan isbirlikci parti ve cemiyetler:
Bunlarin tamami Osmanlici, Hilafetci, Seriatci, Kurtcu ve yabancilarin mandasini isteyen parti ve cemiyetlerdir.

- Selamet-I Osmaniye Partisi (Seriatci, Ingiltere nin kontrolunde)
- Kurdistan Teal-i Cemiyeti (Dogu ve G.Dogu da Kurdistan kurulmasi icin Ingiltere ve ABD tarafindan destekleniyordu.)
- Teal-i Islam Cemiyeti (Seriat isteyenler)
- Ingiliz Muhipleri Cemiyeti (Ingiltere himayesi isteyenler)
- Wilson Prensipleri Cemiyeti (Amerikan Mandasi isteyenler)
- Hurriyet ve itilaf Partisi (Kendilerini Sevr i savunan liberaller olarak tanimlamaktadirlar, ancak Ingiltere nin kontrolundedirler, Milli Kurtulus Hareketine ve Mustafa Kemal e en siddetli tepkiyi bu parti gostermistir.)
- Mavri Mira Cemiyeti (Rum Patrikhanesi tarafindan kurulmus olup, Yunan hukumetinin kontrolundeydi. Amaci ceteler kurarak Milli Mucadeleye karsi cikmak ve Anadolu daki Yunan Ordusuna yardim etmekti.)
Bu parti ve cemiyetlerin tamami Sevr anlasmasindan yana Anadolu nun isgalini savunmuslardir. Bunlar tam bir isbirligi halinde Anadolu Hareketine cephe almislar, tum isyanlari ve ayaklanmalari da desteklemislerdir.

Hasan Sarac : Spinoza: Otoriteye boyun egmeyen filozof

Monar$ik yonetimin en buyuk sirri, insanlari denetim altinda tutmasi gereken korkuyu dinin aldatici adiyla ortmek ve boylece onlarin kurtulus icin savasircasina esaret icin de savasmalarini ve yalnizca tek bir insan boburlenebilsin diye canlarini feda etmeyi utanc verici degil, en serefli bir basari olarak gormelerini saglamaktir.

On besinci yuzyil sonlarinda Cizvit papazlarinin Ispanyol ve Portekiz krallarindan aldiklari gucle kurduklari engizisyon mahkemeleri, oralarda yasayan Yahudi cemaatine yasam hakki tanimayinca, Sefarad adi verilen bu Yahudilerin buyuk cogunlugu Osmanli topraklarina, bir kismi da Italya ya siginmisti. Kucuk bir azinlik da yasamini simdiki Hollanda topraklarinda devam ettirmeye karar vermisti. Bu siginmacilar bir sure sonra ortama ayak uydurmuslar, kendi sinagoglarini Amsterdam da kurmuslardi.

Oncu gocmenlerden biri de basarili bir tuccar olan Miguel Spinoza dir. 24 Kasim 1632 gunu Miguel ve ikinci karisi Ana Debora nin bir ogullari dunyaya gelir. Adini Baruch koyarlar. Daha kucuk yaslarda keskin zekasi ile dikkat ceken Baruch, alti yasina geldiginde annesini kaybeder. Genc yasta Amsterdam daki sinagogun hahamlarindan Tevrat ve teoloji dersleri almaya baslayan Baruch, kisa surede bu egitimi yetersiz bulmaya baslayacaktir. Akli ve sagduyuyu laik felsefede ve bilimde aramaya karar veren genc adam, entelektuel gelisimini guclendirmek amaciyla yirmi yasinda Latince ogrenmeye baslar.

Her yoksula yardim eli uzatmak, bireylerin erisim ve gucunun cok otesindedir. Yoksullarin bakimi tumuyle toplumun uzerine dusen bir gorevdir.

Katolik bir seruvenci ve cok yonlu bir biliminsani olan Franz van der Ende, genc Spinoza ya Latince disinda matematik, geometri gibi pozitif bilim alanlarinda da yol gostermektedir. Ispanyolca, Ibranice, Portekizce, Hollandaca ve Fransizcayi rahatca konusabilen Spinoza, artik Latince diline de hakim olmaya baslamis, bu dilde yayinlanan eserleri okuyarak yeni ufuklara yelken acmistir. Tarih ve siyaset biliminin kurucusu sayilan Floransali Niccolo Makyavelli ile Fransiz matematikci, biliminsani ve filozof Rene Descartes in dusuncelerinden etkilenen Spinoza, Yahudi dininin geleneksel ogretilerine karsi cikmaya baslar. Ilerde cok basarili bir haham olmasi hayal edilen genc adamin gittikce farkli tavirlar sergilemesi, onu yetistiren hahamlari rahatsiz etmektedir. Onceleri sert bicimde uyarilan Spinoza, dusuncelerini savunmaya devam edince Yahudi tarihinin en agir aforozuna tabi tutulacaktir. 24 yasindan itibaren tum Yahudi dostlarindan ve aile fertlerinden koparilan ve gorusme yasagi getirilen Spinoza inzivaya cekilir. Bu da yetmeyecek, hahamlarin talebi uzerine Amsterdam Belediyesi nin karariyla yasadigi sehri de terk etmek zorunda kalacaktir.

Nefret, karsilik gordukce artar, oysa sevgiyle yok edilebilir. Sevginin tamamen yenilgiye ugrattigi nefret, sevginin icine girer ve boylece sevgi, oncesinde nefretin var olmadigi sevgiden daha da buyuk olur.

Bu gelismelerden sonra Baruch adini Benedict e ceviren gonlu yarali dusunur, yasamini surdurebilmek icin bir yandan teleskop ve mikroskoplarda kullanilan mercekleri yontma isi yaparken bir yandan da sigindigi kasabalarda okumaya, dusunmeye ve yazmaya devam etmektedir. 1670 yilinda simdiki Lahey e tasinan Spinoza, geri kalan omrunu orada, mutevazi kosullarda ve cogu zaman tek basina gecirecektir.

Mercek yapiminda uzmanlasan Spinoza nin yakin cevresi kendisinden optik alaninda onemli buluslar yapmasini beklerken, o vaktini karma$ik felsefi konularda derinlesmeye vakfeder. Degerini bilen ve yardimci olmak isteyen az sayida dostunun maddi desteklerini reddeden, ona teklif edilen hocalik onerilerini geri ceviren Spinoza icin gercekligi ogreten bir hoca olarak, kendi tavsiyelerini ozel hayatinda da uygulayabilen, bu ornek davranislariyla her turlu ovguyu hak eden bir birey tanimlamasi yapilmistir.

Gurur, insanin kendisini bir sey sanmasindan kaynaklanan hazdir.

Ozgurluk kavramini insanlarin nereden kaynaklandiklarini bilemedikleri istek ve arzularinin, istahlarinin farkina varmasi olarak tanimlayan genc filozof, yazdiklarini cogunlukla kendine saklamis, yasadigi donemde yalnizca Tractacus Teologico - Politicus - Mantiksal Siyasi Tez ve Principles of Descartes Philosophy Geometrically Demonstrated - Descartes Felsefesinin Geometrik Bicimde Aciklanmasi adli kisa denemeleri Latince yayinlanmistir.

Spinoza, olan biten her seyin bir geregi olduguna inanirdi. Bu yonuyle Kierkegaard, Nietzsche, Marcuse, Sartre gibi son donem varoluscularina ilham verdigi soylenebilir. Spinoza ya gore insanlar neden, nasil davrandiklarini anlama ozgurlugune sahiptirler. Unlu dusunure gore ozgurluk aslinda olan bitene hayir demek degil, neden oyle oldugunu anlamak ve kabullenmektir, gercekte insanlar ozgur olduklarina inanir ama gozleri acik uyuduklarinin farkina varmazlar.

Bir seyi istediginiz kadar ince dilimleyin daima iki yuzu olacaktir.

Aydinlanma caginin ilk isaret fisegini atesleyen Spinoza nin basyapiti, olumunden sonra yayinlanan Ethica: Geometrik Yontemlerle Kanitlanmis ve Bes Bolume Ayrilmis Ahlak adli Latince kaleme alinmis eserdir. Yazarin, milattan once ucuncu yuzyilda yasamis matematikci Oklid in geometrik calismalarini andiran semalarla aciklanan teoremlerini anlamakta, bu konuda donanimli okurlar bile zorluk cekmistir. Bu devasa calismanin birinci bolumunde Spinoza nin terimleri, ardindan varsayimlari siralanir.

Simdinin gecmisten farkli olmasini istiyorsaniz gecmisi inceleyin.

Iyi ve kotu yu birbirlerine karsit degil tamamlayici goren, duygularin ise gerceklerin yeterince anlasilamamasindan kaynaklandigini one suren Spinoza nin Ethica adli carpici eseri pek cok filozof icin esin kaynagi olmustur.

Tanimlari, aciklamalari, sonuclari ve notlarla orulu icerigiyle bu calisma, bir felsefe metninden ote bir anlam tasir. Ethica yi; Tanri, insan, zihin, beden, akil, duygular ve ozgurluk gibi derin kavramlara, matematiksel bir dusunce yontemi ve mantik kurallari cercevesinde yanit arayan ozgun bir eser olarak tanimlamak mumkundur.

Bati felsefesinin en ozgun ve radikal dusunurlerinden olan Spinoza, hayatta kalabilmek icin surdurdugu mercek yontma mesleginin trajik bir sonucu olarak, 21 Subat 1677 gunu kuvars tozu hastaligi nedeniyle Lahey deki mutevazi evinde sessizce yasama veda eder.

Bu buyuk filozofu bir baska buyuk filozof olan Friedrich Hegel, su carpici cumlelerle degerlendirir:

Ya bir Spinozacisinizdir ya da kesinlikle bir filozof degilsinizdir.

Hasan Sarac
http://www.edebiyathaber.net/baruch-spinoza-otoriteye-boyun-egmeyen-filozof-hasan-sarac/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder