22 Mayıs 2016 Pazar

Erdoğan'ın İlim Yayma Cemiyeti'ne Bu İlgisi Nereden Geliyor...

İlim Yayma Cemiyetleri 1960'lı yıllarda CIA tarafından ülkemizde komünizmle mücadele amacıyla kurulduğu söylenen kontrgerilla örgütlerindendir. Şimdi karşımızda duran Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity) ve diğerlerinin altyapısı bu ve benzerleri tarafından o yıllarda atılmıştır.

Harbi derin, gizemli, uzaktan kumandalı bir cemiyettir.Bu cemiyetle bağlantılı herkesin ABD kuklası olduğundan emin olmak gerekir.

Şimdilerde her ilde ve ilçede örgütlüdür. Bu cemiyetlere girip çıkanlar elbette dine hizmet ettiklerini, ilim yaydıklarını, cihat ettiklerini falan zannetmektedir.

Saygılar.

Oraj POYRAZ  L2fSIJNoA0xfSNxA


Erdoğan'ın İlim Yayma Cemiyeti'ne Bu İlgisi Nereden Geliyor...

Özel Büro (Dig.Security.İŞNET) <digi.security@isnet.net.tr> tarafından derlenmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün İlim Yayma Cemiyeti'nde konuştu...'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İlim Yayma Cemiyeti Genel Kurulu'nda konuştu.

Peki, İlim Yayma Cemiyeti nedir?

Bakınız İlim Yayma Cemiyeti neymiş...

1951'de, İlim Yayma Cemiyeti kuruldu.

Bakınız içinde kimler var;

'Turgut ve Korkut Özal, Muammer, Sabahattin, Abidin, Mustafa ve Eymen Topbaş, Yusuf Türel, Prof. Ayhan Songar, Prof. Nevzat Yalçıntaş, Mehmet Aydın, Prof. Salih Tuğ, ve sanayici İbrahim Bodur.'

1970'de İslami İlimler Araştırma Vakfı kurulacak, yönetim kurulu üyeliğine de, 2014'te MHP ve CHP liderleri tarafından çatı aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu getirilecektir[1].

Vakfın yayınladığı ilk beş eser sırasıyla şunlar olacaktır; 'İslam Hukukuna Göre Alışverişte Vade Farkı ve Kâr Haddi', 'İslam'da Kılık Kıyafet ve Örtünme', 'İktisadi Kalkınma ve İslam', ' Para, Faiz ve İslam', 'Bilgi, Bilim ve İslam', 'Faizsiz Yeni Bir Banka Modeli'…

1 Aralık 1951'de, Ahmet Emin Yalman tarafından 'Avrupa ve Dünya Federasyonu Fikrini Yayma Cemiyeti İlim Yayma Cemiyeti açıldı.

Kurucuları arasında Prof. Şükrü Baban'ın yanı sıra Türkiye'nin tanınmış akademisyenleri de vardı;

'Fahrettin Kerim Gökay, Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof. Kazım İsmail Gürkan, Prof. Ömer Celal Saraç, Prof. Mustafa Şekip Tunç, Prof. Sıddık Sami Onar, Prof. Kerim Erim, Prof. Ali Fuat Başgil, Prof. Yavuz Abadan, Prof. Nihat Reşat Belger, Dr. Adnan Adıvar gibi[2]

Uğur Mumcu yıllar sonra tarikat-para-siyaset ilişkisini şöyle açıklayacaktır;

'Faizsiz bankalar, bu bankaların kurucuları, bu banka kuruluşlarının siyasal etkinlikleri ve bu finans kurumlarına ayrıcalıklar… İlim Yayma Cemiyeti ve Aydınlar Ocağı'ndan gelip Suudi ortaklıklarıyla güçlenen, gün geçtikçe büyüyen bir para imparatorluğu'[3]

1942'de, Nakşibendi Şeyhi Küçük Hüseyin Efendi'den halifelik icazeti alan Ömer Fevzi Mardin eliyle Kadıköy'de İlahiyat Kültür Telifleri Derneği kurulmuştu.

Sonrasında yaşanan dramlar günümüzü anlayabilmek için önem taşıyor…

Türkiye Uğur Mumcu'dan çok şey öğrenmişti; adı Kürt diye yazılmış isyanların odağında Nakşibendi Tarikatı'nın kollarının bulunduğunu, Nakşi Şeyhi Seyit Abdulkadir'in yani Taha Oğullarının Kürt olmadığını, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan terör örgütlerinin küresel güçlerin taşeronu olduklarını, terörü kaçakçılığın finanse ettiğini ve tarikat-siyaset-ticaret ilişkilerinin inanılmaz boyutlarını…

Türkiye, 'Rabıta' adlı örgütün de ne olup ne olmadığını Uğur Mumcu'nun kalemiyle öğrenmişti.

Uğur Mumcu Rabıta'ya nasıl başladığını şöyle anlatıyor;

'12 Eylül döneminde görev almış, adının açıklanmamasını isteyen bir bakandan dinlemiştim; 'Sayın Mumcu, Diyanet işleri yurt dışına din hizmeti götürmekte çok geç kaldı. Kalınca da yurt dışında Süleymancılık Milli Görüşçülük gibi akımlar at oynattı. Hemen yurt dışına din adamı gönderelim dedik. Baktık mevzuat yok ortada, tabi para da… Suudilerle anlaştık. Bir mutabakat gereğince Türk imamlarının aylıkları bir süre, 1982 yılından 1984' yılına kadar Rabıta örgütünce ödendi.'[4]

Bakınız 1945'teki Sovyet tehdidi ile başlayan değişim rüzgarları nerelere kadar ulaşıyor; 'Rabıta Örgütü'nün 41 kişilik bir kurucu meclisi var. Bu meclis çeşitli İslam ülkelerinden seçilen üyelerden oluşuyor. Rabıta örgütünün kuruluşunda Türkiye'yi, Hilal Dergisi sahibi Salih Özcan temsil etmiştir. Salih Özcan'ı daha sonra MSP Şanlıurfa Milletvekili olarak görüyoruz. Daha sonra da Faisal Finans Kurumu'nun yöneticisi olarak göreceğiz.

Rabıta örgütünde ikinci Türk, Türk-Suudi Arabistan Dostluk Cemiyeti Başkanı Ahmet Gürkan'dır. Ahmet Gürkan 1950-1957 yıllar arasında DP, 1961-1965 yılları arasında da AP Konya Milletvekili olarak parlamentoda bulunmuştur. Arapça ezanı yasaklayan Ceza Yasası maddesini kaldırmak için 1950 yılında ilk önergeyi vermiş olan kişidir.'[5].

Faisal Finans Kurumu, Suudi Prensi Muhammed Al Faisal tarafından kurulmuştu ve Prens Faisal, Türkiye'de bu işi için Rabıta örgütü kurucu meclis üyesi Salih Özcan'ı görevlendiriyordu. Öteki kurucu ortak da bir tanıdık isimdi; Ahmet Tevfik Paksu. Paksu MSP'den milletvekilliği yapmış, bir ara Demirel hükümetinde Çalışma Bakanlığı'nda da bulunmuştu.

Rabıta örgütü kurucu meclis üyesi eski MSP Şanlıurfa Milletvekili Salih Özcan ve MSP'li bakan Ahmet Tevfik Paksu'ya verilen pay senetleri, Özcan ve Paksu tarafından bir kısmı siyasal etkinliği olan 93 kişiye devrediliyordu.

Bakınız içlerinde kimler var;

'AP'li Tarım Bakanı Cemal Külahlı, ANAP'ın ilk genel başkan yardımcılarından Halil Şıvgın, Demirel hükümetinde Sağlık Bakanlığı görevinde bulunan Cengiz Gökçek, ünlü armatör Nuri Cerrahoğlu, Cemal Cebeci, Sabri Ülker, Asım Ülker, Murat Ülker, O. Faruk Berksan, Selçuk Berksan, Orhan Özokur, Ahmet Cebeci, Ahmet Nuri Yüksel, Hüseyin Coşkun, M. Gündüz Sevilgen, Nuri Geredeli, Avni Küçükece, Mehmet Genellioğlu, Mustafa Sarı, Yusuf Arıkuşu, Cevdet Özdemir, Mahmut Karalı, Mehmet Çöl, Sudi Reşat Saruhan, Mehmet Özcan'.

Uğur Mumcu diyor ki, 'bundan da ilginci, Suudi Finans kuruluşları ile ilgili kararnamenin imza tarihidir. Bu tarih 13 Aralık 1983'tür. Özal hükümeti 14 Aralık 1983 günü göreve başlamış ve henüz hükümet programını hazırlamadan bu kararnameyi imzalayıp yürürlüğe koymuştur. Bu karar 16 Aralık 1983 gün ve 83/7506 sayısını taşıyor.'[6]

Peki, Suudi sermayesinin Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu'nu Türkiye'de oluşturmak için bulduğu etkin adlar kimlerdi?

Al Baraka'nın bulduğu etkin adlar gerçekten ilginçti; Korkut Özal ve Eymen Topbaş.

Korkut Özal, Başbakan Turgut Özal'ın kardeşiydi; Eymen Topbaş da dönemin ANAP İstanbul il başkanı.

Korkut Özal ile Eymen Topbaş'ın ortak oldukları Hak Yatırım ve Ticaret AŞ, Türkiye'de Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu'nun öncülüğünü üstlenmişti.

Al Baraka'nın yönetim kurulundaki isimler şunlar;

'Başkan Şeyh Saleh A. Kamel, İkinci başkan; Mustafa E. Topbaş. Üyeler; Mahmoud Jamil Hassoubah, Dr. Abdul Razzak Kamel, Kemal Unakıtan, Talat İçöz. Genel müdür Yalçın Öner. Denetçiler; Arif Ateş Vuran, Mehmet Demirbaş ve M. Zeki Sayın.

Talat İçöz, Korkut Özal'la birlikte 'Özbayrak Ticaret ev Sanayi AŞ adlı şirketin ortağı.

Korkut Özal, Özbatris adlı şirkete de ortak. Bu şirket sonradan ÖZ-BA adını alan Özbayrak Ticaret ev Sanayi AŞ tarafından kurulmuş. Öteki ortaklar şunlar; Bahattin Bayraktar, Murat Mehmet Özal, Mustafa Ali Özal, Korkut Özal ve Talat İçöz.

İspa Ticaret Sanayi ve Pazarlama Şirketi de Korkut Özal'ın bir başka şirketidir.

Korkut Özal'ın bu şirketteki ortakları şöyle;

'Hasan Kalyoncu, Ahmet Kalyoncu, Fadıl Teymur, Cemal Kalyoncu, Mustafa Seçkin, İbrahim Bülent Teymur, İbrahim Halil Erpamukçu.'

Akabe inşaat şirketi de Hak Yatırım tarafından kurulmuş ve bir başka Özal-Topbaş şirketi.

Korkut Özal, Faisal Finans Kurumu'nun 064 sıradaki paydaşı Feniş Aliminyum şirketi sahibi Mustafa Kalaycıoğlu'nun kızı ile oğlu Bahattin Özal'ı evlendirerek Feniş Holding ile de ilişki kuruyor.

Uğur Mumcu diyor ki;

'Bir yanda Topbaşlar, öbür yanda Özallar, Bayraktarlar, Teymurlar, Kalyoncular. Ve son olarak Kalaycıoğullar… Korkut Özal'ın dolar milyarderi olması yolu ilk kez, ANAP İstanbul il başkanı Eymen Topbaş ile yaptığı ortaklıkla açılıyor. Özal-Topbaş ortaklığı; Al Baraka kanalı ile Suudi sermayesine uzanıyor. Zemzem kuyusundan çıkarılmış yeşil dolarlar Özallı Topbaşlı şirket kasalarına doğru uçmaya başlıyor.'[7]

Daha sonra dini vakıf kurmaya geliyor…

8 Aralık 1986'da günlü resmi gazetede Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu'nun da aralarında bulunduğu onbeş ortağın bir araya gelerek bir vakıf kurdukları ilan ediliyor; Bereket Vakfı.

Kurucuları şöyle;

'Ahmet Hamdi Topbaş, Osman Nuri Topbaş, Mustafa Latif Topbaş, Ali Eymen Topbaş, Al Baraka Özel Finans Kurumu, Ahmet Yahya Kiğılı, Mehmet Demirtaş, Adnan Büyükdeniz, Yalçın Öner, Mehmet Cahit Sürmeli, Kemal Unakıtan, Abdullah Tıvnıklı, Abdullah Sert, Muammer Dolmacı, İlhan Imık[8].

Özallı Topbaşlı bu ticari ortaklıkların dostlukları çok eski günlere dayanıyordu. Topbaş ve Özallar İlim Yayma Cemiyeti'nde –tıpkı bugünkü gibi- beraberdiler. Bakınız içlerinde kimler var;

'Turgut Özal ve Korkut Özal, Muammer, Sabahattin, Abidin, Mustafa ve Eymen Topbaş, Yusuf Türel, Prof. Dr. Ayhan Songar, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Mehmet Aydın, Prof. Dr. Salih Tuğ.'

Bu İlim Yayma Cemiyeti'ndeki beraberlikler sonra nerelere kadar uzanmış; 'Prof. Dr. Salih Tuğ sonradan Aydınlar Ocağı Genel Başkanlığına getirilmiş. Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş TRT Genel Müdürlüğüne ve sonra da İslam Kalkınma Bankası müşavirliğine… Eymen Topbaş ANAP İstanbul İl Başkanlığına, Prof Dr. Ayhan Songar TRT Yönetim Kurulu Üyeliğine… Mustafa Topbaş Al Baraka Türk Özal Finans Kurumu ikinci başkanlığına. Turgut Özal başbakanlığa.'[9]

1960 İhtilali'nden sonra tarikat-siyaset-ticaret ilişkileri bambaşka bir boyut kazanmıştı. Erbakan liderliğindeki MSP Diyanet İşleri Başkanlığı kanalı ile din görevlilerini etkisi altına almaya çalışıyordu; Süleymancılar ise Kur'an kursları ile[10]

Bu süreçte Türkiye, hem içeride hem de dışarıda birbiri ardına açılan İslami vakıf ve derneklere sahne oluyordu; Rabıta, İslam Vakfı, İslam Federasyonu, İslami Tekeffül Vakfı, İslami Kültür Vakfı, Türk Federasyonu ve Bereket Vakfı gibi…

Bu vakıfların etrafında bir çember gibi finans kurumları da açılıyordu; Faysal Finans, Al Baraka ve Tekafül Finans gibi…

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti'nde bugün bir konuşma yaptı…

[1] Uğur Mumcu, 'Rabıta', s. 151, UM: AG Yayınları, 2007.

[2] Yalçın, 'Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı, E3fendi-2', s. 49.

[3] Mumcu, 'Rabıta', s. 153.

[4] Mumcu, 'Rabıta', s. 137.

[5] Age, s. 139.

[6] Age, s. 143.

[7] Age, s. 145.

[8] Age, s. 146.

[9] Age, s. 147.

[10] Age, s. 94.

http://www.bilgeturksam.com/siyaset/erdogan-in-ilim-yayma-cemiyeti-ne-bu-ilgisi-nereden-geliyor-h412.html

a45UyF587661-160522120626 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/05/22  15:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 


PAYDOS
. . . . . .
Paydos bundan boyle cilginliklara!
Sert konusmaya basladi aynalar,
Yetisir kostum askin pesi sira;
Bitirdi beni bu icki, bu kumar.
Ne saklayayim gaflet ettigimi,
Elimle batirmisim gencligimi;
Binip gidecegim en guzel gemi!
Aldigini geri vermez dalgalar.
Meyhaneler, sabahci kahveleri,
Cumle es dost, sair, ressam serseri,
Artik cumbuste yoksam geceleri
Sanmayin tarafimdan hiyanet var.
Yas ilerliyor... Artik gecti bizden;
Kisi ev bark edinmeli vakitken.
Gun gelince biz degil miyiz olen?
Cenazemiz yerde kalmasin dostlar!

Cahit Sitki TARANCI

Anadolu yu bosaltmalari karsiliginda, Trakya Yunanlilara birakilabilir.

19.09.1921, Bakanlar Kurulu

13 Mart tarihli Temsp gazetesinde Lord Curzon Avam Kamarasinda irad ettigi nutukta Ermenilere dair demistir ki: Bana oyle geliyor ki siz Ermenileri sekiz yasinda pek temiz ve masum bir kiz gibi zannediyorsunuz.
Bunda pek yaniliyorsunuz.
Zira Ermeniler bilhassa son harekati vahsiyaneleri ile ne derecelere kadar hunhar bir millet olduklarini bizzat kendileri ispat eylemislerdir.

(27 Mart 1920)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder