20 Mayıs 2016 Cuma

Mustafa Mutlu: Kutlasalar şaşardım!

 


Mustafa Mutlu: Kutlasalar şaşardım!



Dün hepsini gördünüz değil mi?

Ruhsuzlar, suratsızlar, küstahlar…

Ne o, sözüm ona bayram kutluyorlar!

Külahımın septanbazları

***

Ne midir septanbaz?

Morkolozun katmerlisi!

İçimden geçirip de söyleyemediğim, haykırmak isteyip de yazamadığım her şey!

Kalemimden çıkan her söze dava mı açarsınız; o zaman alın size "özel dil!"

Bundan sonraki her baskınızda biraz daha gelişecek…

Patongaz oğlu patongazlara bırakacak pabucum yok!

***

Dün bu morkolozların, septanbazların ve patongazların bazıları "rapor" aldı; göstermelik hale getirilen, ruhu öldürülen "Atatürk anıtlarına çelenk koyma törenleri"ne katılmadı.

Bazıları ise o törenlere gitti ama "sap sap" durdu.

İstiklal Marşı'nı bile söylemediler. Kara gözlüklerinin sadece gözlerini değil, dudaklarını da gizleyeceğini sandıkları için sustular!

Artık hiç şaşırmıyorum.

Asıl bu cumhuriyeti sahiplenmeyenlerin, bayramlarımızı sahiplendiklerini görürsem şaşırırım.

Bu cumhuriyet bizimse… Doğal olarak bayram da bizimdir ve kimseye bırakmayız; çıkar adam gibi kutlarız!

Tıpkı dün Şişli'de kutladığımız gibi…

***

Peki; Ankara Valiliği'nin yaptığı neydi öyle?

Yasak koymaya kalkıştı; sonra geri aldı!

Atatürk'ü yasaklayamayacağını, her yaştan gencin Atasına koşmasını engelleyemeyeceğini anladı.

Oruç tutmaya niyet eden ama tutamayan çocuklar gibi; bu da niyet etti ama yapamadı!

***

Neymiş; güvenlik sorunu varmış…

Be septanbazımın valisi; o zaman "velinimeti halk"a karşı diktiğin polisi, terörle mücadelede kullansana…

O polislere halkı dövdürtmeye kalkacağına, bu coşkulu günün olaysız tamamlanması için güvenlik önlemi aldırsana!

O TOMA'larla yüreğin yetiyorsa bir kez olsun, iktidarın desteklediği cumhuriyet düşmanı gericilerin ve bölücülerin üzerine yürüsene!

***

Öyle ya da böyle; bir bayramı daha geride bıraktık.

Onlar yine "Kutlatmayacağız" dedi; biz ise kutlamak için savaşı bile göze aldık…

Ne acayip "genç"leriz!

Üzerimizden tank geçer aldırmayız da…

Deli damarımızı tutturanın, dangovazına kayarız!

***

Dangovaz da ne mi?

Kayak pisti!

Sahi; siz ne sanmıştınız ki?

YEMİN!

Yüreğimiz buruktu; dördü Hakkari'de olmak üzere beş şehidimiz vardı.

Yine de sokaklarda, caddelerde, meydanlardaydık…

Bütün ülke, bir kez daha kırmızı beyaza büründük.

Çirkinleştirmeye soyundular.

Kirletmeye çalıştılar.

Korkutmaya kalkıştılar.

Yemedik…

Yemeyeceğiz de…

Kötülük mayasının tutmasına izin vermeyeceğiz!

Gazi'nin kemiklerini sızlatmayacağız…

***

Biz Türk'üz…

Yanımızdayken "Seni seviyorum" diyemeyiz ama… Uzak düştüğümüzde kavuşmak için tüneller kazarız!

Yani…

Bu saatten sonra, bizi değerlerimize hasret bırakanlar korksun!

GÜNÜN SORUSU

Sorum HDP'li arkadaşlara:

Her ulusal bayramda olduğu gibi dün yine ortalarda görünmediniz. Hayırdır bayramı fırsat bilip Kandil'e mi çıktınız?

'DÜŞÜK PROFİLLİ' BELLİ OLDU!

Pazar günü AKP Genel Kurulu toplanacak. Beklendiği gibi Binali Yıldırım Genel Başkan oluyor.

Recep Tayyip'li kurultayları hatırlayın; dünyanın dört bir yanından siyasetçiler davet edilir, delegelere lüks hediyeler verilir, büyük sahne şovlarına milyonlarca lira harcanırdı.

Şimdi ise delegeler neredeyse kendi uçak paralarını kendileri ödeyecek!

Çünkü eski parlak günler geride kaldı; "düşük profilli başkan" dönemine geçildi.

Doğal olarak düşük profilli yönetime, düşük profilli kongre yapıyorlar!

***

Tamam; bu arkadaşları artık tanıdık; biat kültürü gereği önlerine konulanı itiraz etmeden yiyorlar.

Ama…

Yine de insanda birazcık mide olur be kardeşim; hiçbir şeye itiraz etmezse, "düşük" tanımına itiraz eder…

Bunlar "Düşük" olmak için bile bıyık bırakıp birbirleriyle yarıştı!

***

Düşmek zor şey… Düştüm de oradan biliyorum!

Şaka değil; iki gün önce gazetenin buz pistine dönen yüzyıllık mermer merdivenlerinde ayağım kaydı. Oturma organımın üzerine, kızak yapar gibi düştüm; hâlâ her yerim ağrıyor!

Bunlar tepe üstü çakılıyorlar; yine de hepsi ayakta… Düşmekten, düşük olmaktan bile küçük başarı öyküleri çıkarıyorlar!

Ne diyeyim; helal olsun…

156+314!

Abdullah Gül'e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Elmas Karpulu'nda… Sizin de sorunuz ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz:

"Abdullah Bey…

Görevi bırakalı hayli zaman oldu. Düşünmeye fırsat bulmuşsunuzdur!

En büyük yanlışınız ne?

AKP'nin yolladığı her yasayı onaylamak mı?

Huber'de ekstradan 7 ay 3 hafta keyif çatıp masrafı halka yıkmak mı?

Karınızın türbanı yüzünden ülkenizi AİHM'e şikayet etmek mi?

Her ulusal bayramda hasta ayaklarına yatmak mı?

ABD'yle gizli anlaşma imzalamak mı?

Suudi Kralı'ndan 'kayıt dışı elmas' almak mı?

Hepsi mi?

Hiçbiri mi?"

GÜNÜN İSYANI

New York'ta Reza Zarrab'ı yargılayan mahkemeye sunulan belgelerde, Zarrab'ın Emine Erdoğan'ın kurduğu Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği'ne 2 milyon 401 bin dolar bağışladığı ortaya çıkmış… İsyanım Zarrab'a:

Bu ne cimrilik?



a45UyF587661-160520111401 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/05/20  13:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 


Iyiyi yapabildigi halde yapmayan bir insan,su islemis olur.

Pestolozzi

Ahzab Suresi 37.Ayet:

(Resulum!) Hani Allah in nimet verdigi, senin de kendisine iyilik ettigin kimseye:
Esini yaninda tut, Allah tan kork! diyordun.
Allah in aciga vuracagi seyi, insanlardan cekinerek icinde gizliyordun.
Oysa asil korkmana layik olan Allah tir.
Zeyd, o kadindan ilisigini kesince biz onu sana nikahladik ki evlatliklari, karilariyla iliskilerini kestiklerinde (o kadinlarla evlenmek isterlerse) muminlere bir gucluk olmasin.
Allah in emri yerine getirilmistir. ****

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.

*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.
****Zeyd, Muhammed in evlatligidir.
Muhammed bir gun, Zeyd i gormek icin evine gider.
Zeyd evde yoktur.
Onun yerine karisi Zeynep le karsilasir ve hemen a$ik olur.
(Taberi gibi tefsirciler, o sirada Zeynep in ciplak oldugunu, Muhammed in bu yuzden a$ik oldugunu belirtirler).
Bunu ogrenen Zeyd, hemen Muhammed e gidip karisindan ayrilmak istedigini soyler.
Zeyd in karisindan bir $ikayeti yoktur ama Peygamberin a$ik oldugu kadinla evli kalmayi da dogru bulmamaktadir.
Muhammed bu oneriyi reddeder.
Bunun bir nedeni, Muhammed in evlatliginin karisina goz koymasinin, bir yuvayi yikmasinin dogru olmadigini bilmesidir.
Diger bir sebebi ise, Zeyd in Arap geleneklerine gore Muhammed in oglu sayilmasidir.
Yani Zeynep gelinidir...
Muhammed oneriyi reddeder ama bir taraftan da Zeynep i cok istemektedir.
Bunun uzerine, (her zaman oldugu gibi!) kurtarici ayet geliverir:
Ahzab Suresi 37.Ayet

Dusmanca ithamda bulunanlarin surdurdukleri buyuk mubalagalar disinda Ermenilerin tehciri meselesi aslinda suna inhisar etmektedir:

Rus ordusu 1915 de bize karsi buyuk taarruzunu baslattigi bir sirada o zaman Carligin hizmetinde bulunan Tasnak Ermeni komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmisti.
Dusmanin sayi ve malzeme ustunlugu karsisinda cekilmeye mecbur kaldigimiz icin kendimizi daima iki ates arasinda kalmis gibi goruyorduk.
Ikmal ve yarali konvoylarimiz acimasiz sekilde katlediliyor, gerimizdeki kopruler ve yollar tahrip ediliyor ve Turk koylerinde teror hukum surduruluyordu.

Bu cinayetleri isleyen ve saflarina eli silah tutabilen butun Ermenileri katan ceteler, silah cephane ve iase ikmallerini, bazi buyuk devletlerin daha sulh zamanindan beri kendilerine kapitulasyonlarin bahsettigi dokunulmazliklardan bilistifade ve bu maksada matuf olarak buyuk stoklar husule getirmeye muvaffak olduklari Ermeni koylerinden yapiyorlardi.

Ingiltere nin sulh zamaninda ve harp sahasindan uzak olarak Irlanda ya reva gordugu muameleye hemen hemen kayitsiz bir sekilde bakan dunya efkari, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldigimiz karar icin bize karsi hakli bir ithamda bulunamaz.

Bize karsi yapilmis olan iftiralarin aksine, tehcir edilmis olanlar hayattadir ve bunlardan ekserisi sayet Itilaf Devletleri bizi tekrar harb etmeye zorlamasa idi evlerine donmus olurlardi.

Brest-Littowsk Muahedesinin akdini muteakip Ruslarin Sark vilayetlerimizi tahliyeye basladiklari sirada Ermeni cetelerinin yapmis olduklari katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.

Sivas ta benle gorusmus olan, bilahare bu bolgeleri ziyaret eden ve buralarda Ermeni cetelerinin davranislari hususunda mufassal musahadelerde bulunarak daha sonra kendisine bu konuda anlatmis oldugum seylerin dogru oldugunu bana yazmis bulunan Amerikan Generali Harbord Amerikan Umumi ekfarinin kendisinden faydali bilgi temin edebilecegi bir sahidimizdir.
Tasnaklar daha sonra da Kars ve Olti bolgelerinde Alexandropol (Gumru) Antlasmasinin akdine kadar cinayetlerine devam etmislerdir.

Milyonlarca Turk u binlerce Ermeni nin hakimiyetine terketmeye kalkisan Wilson projesi sadece gulunctur.

(26 Subat 1921)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder