15 Ekim 2016 Cumartesi

İslâm’da ve Kuran’da Kölelik

Görülüyor ki, 2016 yılı itibariyle çağdaş İslamda kölelik kaldırılmamıştır.
Ve zaten Irak Şam İslam Devleti(IŞİD/DAİŞ) de işkembeden uydurmuyor, köle pazarlarını İslam hukukunu uygun olduğunu söylüyor ve ondan işletiyor.
Bizdeki ilahiyatçılara da sorarsanız, onlar da aynı şeyi söyleyeceklerdir.
Çünkü kölelikle ilgili ayet ve hadisleri geçersiz ilan edecek babayiğit henüz dünyaya gelmedi.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


İslâm'da ve Kuran'da Kölelik

Mayıs 27, 2013

Bilindiği gibi Hz.Muhammed'in yaşadığı dönemde bölgede köleci toplum düzeni vardı. Özellikle savaşlarda ele geçirilen esirler köle ve cariye yapılıyor, ya da köle pazarlarında satılıyordu. Bu köle ve cariyeler hizmetkar olarak ev işlerinde ya da tarlalarda çalıştırılıyordu.

İslam egemen olduğunda da kölecilik devam etti. Gerek Muhammed'in zamanında, gerekse İslamiyet geldiği çoğrafyada toplum düzenini, gelenekleri ve sosyal yapıyı değiştirmeden sadece kendine göre yeniden düzenlemiştir. Kölelikte aynı kural ve kaidelerle ve toplumsal ve ekonomik düzene göre sürdürülmüştür. Bu yönüyle müslümanlığın kölelik ve cariyelik konusunda toplum düzenine getirdiği hiçbir yenilik yoktur. Muhammed zamanında olduğu gibi onun ölümünden sonra da yapılan savaşlarda esir alınanlar geçmiş dönemlerde olduğu gibi ya bir fidye karşılığında geri verildi ya da köle yapıldı.

Kur'an'da adam öldürenin ya da yemininden dönenlerin bir köle azat etmesi söylenir. Kölelere iyi davranılması ve yardım edilmesinden söz edilir. Kadınlara, hayvanlara da iyi davranılmasından bahsedilir ama köleliği kaldırma emaresi olan tek bir ayet dahi yoktur.

Tersine kölelik gayet doğal karşılanır. Bu nedenle İslam tarihinde hiç bir dönemde köleliğe karşı çıkılmamış, kaldırılması istenmemiş, düşünülmemiştir. Çünkü köleliğin şeriattan olduğuna inanılmıştır. Üstelik dünya yüzeyinde köleliğin enson kaldıranlar müslüman ülkelerdir.

Ahzap-52 "Bundan sonra artık başka kadınlarla evlenmen, elinin altında bulunan cariyeler hariç, güzellikleri hoşuna gitse bile, bunların yerine başka hanımlar alman sana helâl değildir. Allah her şeyi gözetler."

Bakara-178 "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür)."

Nîsa-92 "Ayet yazdı:Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir."

Bakara-221 "Ayet yazdı:İman etmedikleri sürece Allah'a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Allah'a ortak koşan kadın hoşunuza gitse de, mü'min bir cariye Allah'a ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. İman etmedikleri sürece Allah'a ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah'a ortak koşan hür erkek hoşunuza gitse de; iman eden bir köle, Allah'a ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle, cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki, öğüt alıp düşünsünler."

Bu da Kur'an'ın bir başka incisi. İman eden köle bile olsa hür olan müşrikten daha hayırlıdır derken bile kölelere karşı açık bir aşağılama olduğu ortada. Evet bazı sureler köle azat etmeyle ilgili ama bunlar tutulamayacak bir yemin karşılığında veya bir günahın kefareti vb. karşısında dır. Köleliği kaldırma amacı güdülmemiştir.

Müminun-1-6 "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekâtı verirler ve onlar ki, iffetlerini korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç; (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir."

Görüldüğü üzere ayetlerde köleliğin kaldırıldığına veya kaldırılmak istendiğine dair bir sözcük bile yok. Bu demektir ki Kurana göre bir Müslüman, köle alıp satmaya devam edebilir. Allah'ın rızasını kazanmak için arada bir köle azat etmesi İslam'a gayet uygundur. Hatta bu köleci Müslüman, arada bir köle azat etmekle sevap bile kazanır. Müslümanlar buna itiraz edeceklerdir. Peki, bakalım itiraz edebilecekler mi? Buyrunuz Wiki kaynaklarında İslam ülkelerinin köleciliği bırakma tarihleri :

Köleliğin Kaldırıldığı Ülkeler ve Zaman Çizelgesi

(1800–1849)

1847: Under British pressure the Ottoman Empire abolishes slave trade from Africa.[39]

(1850–1899)

1882: Ottoman firman abolishes all forms of slavery, white or black.[50]

(1900–present)

1922: Morocco abolishes slavery.[57]

1923: Afghanistan abolishes slavery.[58]

1924: Iraq abolishes slavery.

1928: Iran abolishes slavery.[59]

1952: Qatar abolishes slavery.

1960: Niger abolishes slavery (though it was not made illegal until 2003).[64]

1962: Saudi Arabia abolishes slavery.

1962: Yemen abolishes slavery.

1963: United Arab Emirates abolishes slavery.

1970: Oman abolishes slavery.

Peki Osmanlı ne yapmış? 1847 yılında İngiltere'nin baskısıyla Afrika'da köle ticaretini bırakmış. 1882'de ise kölecilikle ilgili ne varsa kaldırmış. Tabi dini çevrelerin baskısı ile Osmanlıya bağlı Arabistan topraklarında kölelik kaldırılamamış ve yukarda verilen tarihlere kadar kölelik o topraklarda devam etmiş. Halende gizli kapaklı devam etmektedir.

Şimdi soruyorum İslam'da kölecilik haram mı? Bu soruya hemen "Haram tabi, köle azat etmek sevaptır diye ayet var, sonra peygamberin hadisleri var." denecektir.

Diğer soruyu soralım; İslam'da domuz eti haram mı? Bu soruya da hemen tabi Haram denecektir. İslam çoğrafyasında bir iki ayetle kesin olarak yasaklanan domuz eti 1400 senedir yenmiyor

Peki ozaman soruyu tekrar soralım İslam'da kaç senedir kölecilik yapılmıyor?

Evet, apaçık kitap yazmak böyle bir şey işte. Domuz etinin yasak olduğu apaçık yazıldığı için 1400 senedir yenmiyor, köleciliğin yasaklanması apaçık yazılmadığı için 1300 sene daha devam etmiş. Köleciliği bırakan islam ülkeleri ya diğer ülkelerin baskıları sonucunda bırakmışlar, ya içinde bulundukları çağdan utandıkları için.

Demekki neymiş, İslamda kölecilik varmış.

Bir de hadislere bakalım. Hadislere baktığımızda ise köleliği kaldırmak şöyle dursun İslam'ın bu köleci düzeni daha da bir sağlamlaştırmaya hizmet ettiğini görürüz. Mesela Muhammed ve Allah kölelerin kaçmasını istemezler. Sahibi en ağır işlerde çalıştırsa da sövse de dövse de köle kaçmamalıdır. Sahibine itaat etmelidir tıpkı musibetler karşısında Allah'a isyan etmeyen hatta haline şükreden kul gibi olmalıdır. Hatta sahibinden kaçan kölenin namazı kabul olmuyor.

Ravi : Cerir

Hadis : Resulullah buyurdular ki: "Hangi köle kaçarsa, bilsin ki ondan zimmet (garanti) kalkmıştır, dönünceye kadar namazı kabul edilmez." (Hadis No: 4163)

Ravi : Ebu Ümame

Hadis : Resulullah buyurdular ki: "Üç kişi vardır ki, onların namazları kulaklardan öte geçmez:

1-Dönünceye kadar, kaçan köle.

2-Geceyi, kocası kendisine dargın olarak geçiren kadın.

3-Kavminin nefret ettiği imam." (Hadis No: 2801)

Hatta köle efendisine itaat etmeli ki Cennet'e girsin. Efendisini hoşnut etmeyen köle Cennet'e de giremiyor.

Ravi : Ebu Hureyre

Hadis : Resulullah buyurdular ki: "Bana cennete giren ilk üç kişi arzedildi. Bunlardan biri şehid, biri iffetli olan (ve azla yetinerek) iffetini koruyan, biri de Allah'a ibadetini güzel yapan ve efendilerine hayırhah olan bir köle idi." (Hadis No: 5140)

Köleliğin İslam tarafından kaldırıldığını iddia eden Müslümanlar, eğer tutarlı hareket etmek istiyorlarsa yukarıda yazılan ve benzer ayetleri hemen Kur‟an‟dan çıkarıp atmak zorundadırlar. Fakat böyle cesurca bir işe kalkışamayacakları kesin. Çünkü Müslüman mantığına göre Kur‟an, doğaüstü bir gücün eseri. Dolayısıyla o kitapta yanlış ya da gereksiz bilgilerin var olamaz ve Kur‟an kararlarının tümü "kıyamet gününe" kadar geçerlidir.

Emeğin ilkel şekildeki sömürüsüne bu kadar toleranslı yaklaşan İslam dininin, özel mülkiyete yönelik suçlarda ise son derece acımasız davrandığını (Maide 38'de dile getirilen "Hırsızlık edenlerin ellerinin kesilmesi" hükmü) hatırlamakta da yarar var.

Kur'an'ın Tanrı'sı özetle "Siz kölelerle kendinizi eşit kabul ediyor musunuz ki, bana ortak koşulmasına razı olasınız" (Nahl-75) diyecek kadar açık konuşuyor. Köle azadı ise; sadece bazı istisnai haller, hür insanların işledikleri günahlar ve toplum içinde ayıp görülen kimi davranışları için -üstelik sınırlı sayıda- öngörülüyor. Velhasıl, köleye "iyi" davranma-azatlama (hatta kimi hadislerde dile getirildiği üzere onlara "kızım-oğlum" gibi güzel sözlerle hitap etme) buyruklarının köleliği toptan kaldırmakla ilgisi yoktur. Çünkü tarihsel sürece baktığımızda İslam‟ın bu ve benzer bildirimlerdeki gayesinin, kölelerin emeğinden maksimum düzeyde yararlanmak (bilhassa savaşlarda), yeni taraftarlar kazanmak için onları bir koz olarak kullanmak ve topluca isyan etmelerinin de önüne geçmek olduğunu görüyoruz.

Muhammed‟in kendi Veda Hutbesindeki "efendisinden başkasına bağlanmaya kalkan köleye" yönelik bedduası da köleliğin İslam tarafından kurumsal olarak teyit edildiğinin bir diğer kanıtıdır.

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/05/27/12-islamda-ve-kuranda-kolelik/ 
a45UyF587661-160607142835 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/10/15  19:30 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 



--

AGIR HASTA
. . . . . .
Ufleme bana annecigim korkuyorum
Dua edip edip, geceleri.
Hastayim ama ne kadar guzel
Gidiyor yuzer gibi, vucudumun bir yeri.
Nicin boyle ortmusler ustumu
Cok muntazam, ki bana huzun verir.
Agarirken uzak ruzgarlar icinde
Oyuncaklar gibi sehir.
Gozlerim ortuk fakat yuzumle goruyorum
Agliyorsun, nur gibi.
Beraber duyuyoruz yavas ve tenha
Duvardaki resimlerle, nasibi.
Annecigim, buyuyorum ben simdi,
Buyuyor gollerde kamis.
Fakat degnekten atim nerde
Kardesim su versin ona, susamis.

Fazil Husnu DAGLARCA

Risale-i Nur kitaplarinda, Allah tan cok Said-i Nursi, Kur an dan cok Risale-i Nur kitaplari ovulmustur veya $ik $ik bunlardan ovguyle soz edilmistir.
Said-i Nursi, yuceligini Hz.Ali ile Gavs-i Azam in gaybi isaretleriyle aldigini yazmistir.
Risale-i Nur da, Risale-i Nur u okumayanlar cahil diye nitelendirilmistir.
Adeta Hz.Ali yi kendisine Allah tan vahiy getiren bir vahiy melegi gibi ima etmistir.

($ikke-i Tasdik-i Gaybi-116-126) ($ikke-i Tasdik-i Gaybi 12)

Merkezi Erivan olan Ermeni Cumhuriyeti ne karsi dostca olmayan hicbir niyetimiz yoktur....
Bu yeni devletteki Ermeniler, Ermeni mufreze kumandaninin emirleriyle, Musluman unsuru imha etmek uzere faaliyette bulunuyorlar.
Bu emirlerin suretlerini gozlerimizle gorduk.
Erivan daki Ermenilerin, Muslumanlarin imha siyaseti guttukleri ve bu kanli vahset dalgasinin sinirlarimiza kadar genisledigi, sinirlarimizin, obur taraftan, olumden kacan sayisiz Muslumanla dolu olmasiyla da teyit edilmis oluyor.
Ingilizler, bu hareketlerin cereyani esnasinda, bir yandan Ermenilerin Muslumanlara karsi tutumlarini tesvik ettiler, hatta onlari bu konuda kiskirttilar, diger taraftan Ermenilerin tecavuzlerini bize sayip doktuler ve bunlari tahammul edilemez hareketler olarak nitelediler ve bu komsu devlete saldirarak misillemede bulunmaya bizi zorladilar.
Fakat biz hakikatin kendini gostereceginden emin olarak Ermeni tahriklerine tahammul ettik ve Ingilizlerin ofkelerini fark etmemis gorunduk.
Hakikaten, bizi Ermenilere saldirmaya tesvik eden ve bu sekilde kendi boluklerini o topraklara gonderebilmelerini saglayacak bir ortam yaratmayi planlayan Ingilizlerin tutumlarini meydana cikarabilecegimizi dusunduk.
Ingilizlerin butun bu manevralari, Kafkasya yi bosaltmalari mecburiyetini hissettikten sonra, onlarin subay ve temsilcileri tarafindan baslatildi.
Erzurum ve Van daki Muslumanlarin ve bilhassa sinir bolgelerinde yasayanlarin; Ermenistan da cereyan eden katliama dair her gun aldiklari haberler ve olumden kacan ve aglanacak vaziyette olan multecilerin manzarasi karsisinda, buyuk heyecana kapilmalari cok normaldir.

(24 Eylul 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder