Böylece bir yalan fırtınası daha son bulmuş oldu.
Bir sürü iyi insanın hayatı mahvoldu.
Buna karşılık bir sürü hak etmemiş insanın da önü açılmış oldu.
Ben bu güne kadar hep din, iman, yalan, dolan, kin, intikam, işbirliği ve ihanet dedim.
Mürtecileri tek bir cümlede özetlemek için böyle söyledim.
Bir slogan olsun, az laf çok iş olsun istedim.
Peki neden mürteciler bu kadar rahat yalan söylüyor, bu kadar rahat iftira ediyor, çalıyor, tecavüz ediyor, namussuzluk yapıyor?
Neden mürteciler için ahlak bu kadar önemsiz?
Hani lafa bakarsanız İslam ahlakı, peygember ahlakı, Asım'ın nesli, altın nesil gibi janjanlı laflar var.
Var ama, sonuç nasıl?
Hiç düşündünüz mü?
Adam dindarın önde gideni rüşvet alıyor, veriyor, askerden kaçıyor, vergi kaçırıyor, irtikap yapıyor, suistimal yapıyor.
Çok rahat, vicdanen rahat, uykuları rahat, toplum içinde rahat, cemaat içinde rahat, her yönden rahat.
Hatta böyle insanlar kendi cemaatlerinden de utanmıyorlar.
Esasen dikkatle bakarsanız müritlerin ve cemaatlerin hepsi de böyledir.
Yani cemaatten olanlar kendi cemaatlerinden çıkmış hırsızları, soysuzları, namussuzları ayıplamazlar, dışlamazlar.
Tam tersine sahip çıkarlar.
Neden?
Çok ilginç değil mi?
Bir bakın Fitnebaz Ağlayan Hoca Efendi Hazretleri cemaatine bakın.
Amaca ulaşana kadar her yol mübah değil mi?
Peki ya diğer cemaatler sanki farklı mı?
Dini kendine meze yaparak siyasi kariyer yapanların partisi nasıl?
AKP'li politikacıların siyasete başladıkları ve şimdiki durumları arasında nasıl bir fark var hiç ölçtünüz mü?
Misal Melik Gökçek olsun, misal Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) olsun, misal Bülent Arınç olsun.
Ayakkabıları pençeli gezen adamlar dolar milyoneri değil, milyarderi olmuşlar.
Normalde beş kuşak alın teri dökerek ulaşılabilecek bir zenginliğe onbeş yirmi yılda ulaşmışlar.
Ve bütün bu süre içerisinde ağızlarından din, iman, ahlak, namus, Allah, peygamber lafı düşmemiş.
Kocabaşlar böyle de, kasaba, köy mürtecileri farklı mı sanki?
Onlar da aynı.
Siyaset temelde kişisel ikbal yolu.
Rant paylaşımı sistemi.
Bir tür yağma sistemi.
Ama üstünde bolca din, iman, Allah sosu var.
Dindarlar kendi aralarındaki hukuka son derece dikkat ederler, bunda bir sıkıntı yok.
Ama, cemaat dışındaki toplumun hukuku hiçbir dini gurup ve cemaat için bir değer taşımaz.
Özellikle de devletin hukuku hiç ama hiç değer taşımaz.
Neden?
Bütün cemaatler açısından devlet tam olarak domuzdur.
Domuzdan kıl koparsan kardır gözüyle bakarlar.
Yine neden?
Ben mürtecilerin, dindarların samimi olduğunu düşünüyorum.
Bunların tek taraflı namus ve ahlak anlayışlarının İslami temelleri var.
Size onu anlatacağım.
Yani adam ben yere tüküreyim, ama benim önüme tüküren olmasın.
Ben başkalarının karısına kızına pandik atayım, ama başkaları benimkine atamasın.
Ben arabamı dilediğim yere park edeyim ama başkaları benim dükkanımın, evimin önününe park edemesin.
Ben çalayım, başkası benden çalamasın derken bu tek taraflı ahlak anlayışının hep bir temeli var.
Onu anlatacağım.
Tevbe Suresi (9) bütün olup bitenlere kaynak olarak gösterilmektedir.
http://ismailhakki.blogcu.com/tevbe-s-5-ayeti-musriklerin-goruldugu-yerde-oldurulmeleri-ve/20013447.http://www.kuranmeali.org/kuran/tevbe-suresi/
Surenin 5nci ayeti en belalı cümledir.
O haram aylar çıkınca artık müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun!
Eğer tevbe edip namaz kılar ve zekatı verirlerse, onları serbest bırakın; çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Aslında 1nci ayet de Tevbe Suresinin bir ihtarname olduğunu belirtir.
Kendileri ile aranızda antlaşma bulunan müşriklere Allah ve Peygamber'i tarafından yöneltilen bir ilişki kesme ihtarıdır
Tevbe Suresi aslında özelde peygamberin sağlığında o günlerde müşriklerle yapılan anlaşmaların müşrikler tarafından bozulması üzerine gönderilmiş yalnızca o olaya münhasır savaş ilanı anlamı taşıyan bir ayetler dizidir.
Aslında tek başına bu sure bile Kur'anın zaman ve mekan olarak lokal olduğunu, asla evrensel bir mesaj taşımadığını kanıtlayan bir suredir.
Ancak, Kur'an tefsircileri her zaman ki keyfi tavırlarıyla ayetleri kimi zaman münhasıran seçerek bütün zamanlar için muteber saymaktadır, kimi zaman da işlerine gelince bağlamını öne sürerek bağlantılı olarak indiği söylenilen olayla sınırlı saymaktadır.
Ancak, şunu biliyoruz, Irak Şam İslam Devleti(IŞİD/DAİŞ) başta olmak üzere bütün tekfirci yani kendi öğretisi dışındaki herkesi kafir ilan eden Müslümanlar bu ayete dayanarak katli vaciptir fetvası vermektedir.
Cihat çağrılarının dinen haklılık payı kazanmasına en çok sebep olan ayetlerden birisi budur.
Bir de Dar-ül Harp konusu var.
Dârülharp veya Dârü'l-harb (Arapça: دار الحرب), İslam fıkhında bir kavram.
Müslüman olmayan bir hükümdarın egemen olduğu yerler ve Müslümanlarla gayrımüslimler arasında henüz barış akdedilmemiş olan memleketler İslam hukukunda Darülharb sayılır. İslami görüşe göre dünya Darülharb ve Darülislam olmak üzere ikiye ayrılır. Darülharbi Darülislam haline getirmek cihadın amacıdır.
Darülislam aşağıdaki hallerde Darülharb olur:
-
Kâfirlerin hükümleri geçerli olur fakat islamlarınki olmaz
-
Memleket Darülharbın pek yakınında bulunur
-
İslamlar ile onların zimmileri(İslam devletinin egemenliğini kabul eden gayr-ı müslim kişiler) artık hiç himaye görmez.
Bir İslam ülkesinin Darülharb olması halinde bütün Müslümanların görevi oradan çekip gitmektir. Böyle bir durumda kocasını takip etmeyen bir kadın kendiliğinden boşanmış sayılır.[1]
Kaynak
1. İslam Ansiklopedisi, c. 3, sf. 492.
Dar-ül Harp durumu olduğunda dikkat, Cihat yani el ile, kalp ile, dil ile, silah ile her şekilde savaşmak şarttır, taaa ki İslam egemen olana kadar.Dar-ül Harp bir savaş halidir.
Savaşta doğal olarak hile, desise, pusu yapılabilir.
Yalan söylenebilir.
Savaşta elde edilenler ganimettir, köle ya da cariyedir.
İşte başta bizim bademler olmak üzere bütün mürteciler, cemaatler bundan dolayı rahatlar.
Türkiye'de Dar-ül Harp var, yani İslam eğemen değil.
Bu nedenle Cihat yani bir savaş ortamı var.
Bu ortamda yalan, dolan, hile, desise, pusu yapmakta bir mahsur yok.
Savaş elbette bir düşmana karşı yapılıyor.
Düşman kim?
Elbette kafirler, münkirler, fasıklar, müşrikler, dinsizler, imansızlar, sapkınlar ve aslına bakarsanız mü'min olmayan herkesdir.
Yani sizlersiniz.
Onların dışında kalan herkes.
Kafir devlete vergi verilmez, vergi kaçırmak haktır, helaldir.
Kafir devletin ordusunda askerlik yapılmaz, kafir devletin ordusundan kaçmak günah falan değildir.
Kafir devletin malını yağmalamak günah değildir, haktır, helaldir, hatta ganimet sayılır.
Dahası kafirlerin malı, canı, ırzı da helaldir.
Misal bademlerin gözüyle sizlerin canları, mallarınız, karınız, kızınız onlara helaldir.
O yüzden bu adamlar zincirleme tacizler yapıyorlar ve hiç rahatsız olmuyorlar, utanmıyorlar.
Hatta bu adamların cemaatleri tacizcilere, hırsızlara, namussuzlara, ahlaksızlara sahip çıkıyor.
Neden?
Çünkü, dinen yapılan işler haktır, helaldir.
Sizler ya kafirsiniz, ya münkirsiniz, ya fasıksınız, ya müşriksiniz, ya imansızsınız, ya kriptosunuz, ya alevisiniz, ya ibadetiniz eksik.
Kısacası siz onlardan değilsiniz.
Siz her şeye müstahaksınız.
İslamın açmazı budur işte.
Ben Müslümanım demek yetmez.
İslamın mezhepleri var.
Bir disiplini var.
Bu disiplin içerisinde olmanız lazım.
İslamın cemaatleri var.
Bu yeknesak yapının içerisine dahil olmanız lazım.
Tek başına bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşama imkanı yok.
Faşizan, totaliter bir düzen içerisinde olmak zorundasınız.
Nizam sağlayıcı bir kurum tarafından sürekli olarak imanınızın, itikadınızın, ibadetinizin, giyim, kuşam ve yaşantınızın denetlenmesi gerekir.
Ve aman diyeyim aman ha kendi cemaatinize kazık falan atayım demeyin.
Başka cemaatlere, başka dinlere, mezhepler ne halt ederseniz edin.
Hoş bu evrenin bir temel kuralı var.
Hiç birşey tek taraflı olmuyor.
Tek taraflı ahlak da olmuyor.
Hır çıkıyor, kavga oluyor.
Netekim de oluyor işte.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Yargıtay, İzmir Askeri Casusluk'ta beraati onadı, bir kumpas daha sona erdi
26 Eki, 2016
Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında muvazzaf subayların çoğunlukta olduğu 356 sanıklı İzmir Askeri Casusluk davasını 26 Şubat 2016 tarihinde karara bağlamış, tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
İzmir'deki 'Askeri Casusluk Kumpası' davasında yargılanan bazı sanık polislerin karar duruşması günü davaya katılma talepleri ise mahkeme tarafından reddedilmişti.
Kumpas sanığı polisler daha sonra Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının yasaya uygun olduğunu belirtilerek, tüm sanıklar hakkındaki beraat kararının onanması yönünde görüş bildirmişti.
Nihai kararını açıklayan Yargıtay 16.Ceza Dairesi de tüm sanıklar hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararını onayarak bugün dosyayı kapattı.
Beraatlerin kesinleşmesiyle birlikte, haksız yere davada yargılanan 356 kişiye tazminat yolu açıldı.
Aydınlık/Gamze Çınlar
http://www.ilk-kursun.com/haber/280576/yargitay-izmir-askeri-casuslukta-beraati-onadi-bir-kumpas-daha-sona-erdi/a45UyF587661-161026153456 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2016/10/26 17:23 3 49 pembe@googlegroups.com
Felix culpa
Mutlu hata
Latin Atasozu
Resulullah sav buyurdular ki:
Eti bicakla kesmeyin.
Cunku bu, yabancilarin isidir.
Siz dislerinizle kemirerek yiyin.
Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir.
Ebu Davud, Et ime 21, 3778
Rivayet eden: Aise
Ulkeyi terk ediyorum
14 Subat 2014
Ulke gundeminin ne kadar hizli degistigi malum. Siz bu satirlari okurken su anki gundem muhtemelen gene degismis olacak.
Bu basdondurucu hiz benim gibi usengec insanlara gore degil. Inanin yoruluyorum. Ben en son Turkiye nin Dunya Kupasi na katilamayisini tartistigimizi hatirliyorum. Hangi ara o konuyu isleyip bitirdiniz?
E sen de gundemi takip etme o zaman! dediginizi duyar gibiyim. Agresiflesmenize gerek yok, musaade edin aciklayayim.
Simdi, eger gundemi takip etmezseniz, her turlu ortamda dut yemis bulbule donuyorsunuz. Evde, isyerinde, misafir gezmesinde herkes hararetle tartisirken oylece kalakalmak hic hos degil. Sosyal hayatiniz sifirlaniyor.
Bu sebeple cozum olarak sakin bir ulkeye yerlesmeye karar verdim. Turkiye yi terk ediyorum.
Hafta boyunca internette arastirma yaptim. Ihtiyacim olan kucuk bir Avrupa ulkesiydi. Pek cok secenek arasindan Andorra gerek nufusu gerek yuzolcumu itibariyla sicak geldi.
Ulke gundeminde neler oldugunu gormek icin Google dan Andorra gazetelerini arattim. Iki sonuc cikti: Diari d Andorra ve Bondia.
Diari d Andorra gazetesine tikladigimda sok oldum, cunku acilan sayfada soyle yaziyordu: Bu alan adi satiliktir! (Inanmayan internetten kontrol etsin) Dusunun artik gundem nasil tikandiysa, adamlar yeter deyip isi birakmislar.
Diari d Andorra nin kapanmasiyla meydan Bondia ya kalmis. Uzulerek fark ettim ki Andorra da tek sesli bir medya var. Basin susturulmus, sindirilmis, alan adlari satiliga cikarilmis, veya is guc olmadigi icin kendiliginden susmuslar.
Bondia nin internet sitesine girdim, neyse ki o calisiyor. Calisiyor ama gazete demeye bin sahit ister. Verdikleri haberler bizde kadinlarin altin gunlerinde konustuklari turden. Asagida Google Translate ile cevirdigim, gunun mansetlerini gorebilirsiniz. Anlam bozukluklari tamamen Andorrali gazetecilere ve Google a aittir.
Fotograf yarismasi ile MoraBanc duzenlemek takvim 2014 Andorra Manzaralar
Kesin gundeme bomba gibi dusmustur bu. Butun evlerde sohbetlerin konusu manzara fotografi yarismasidir.
YANGINLA ILGILI GOZALTINA ALINAN KIRACI
Haberin haber degeri bir kenara, goruyoruz ki kiraci her yerde eziliyor. Hemen de suclu ilan etmisler, adam bile bile kendi evini niye yaksin?
Vives geleneksel Noel resepsiyonda guclendirilmesi kardeslik cagrisi
El kadar ulke, herkes birbirini taniyordur muhtemelen, hala daha kardesligi guclendirme pesindeler.
DA ve kari$ik bir grup PS Ergen tum yasa degi$ikligi reddetti
Bunu cozemedim ama sanirim orada da ergenler var ve her zamanki gibi gene bir seyleri reddediyorlar.
Bir araba ve bir moto$iklet arasinda bir carpisma iki kucuk yaralanmalar
Boyle manset mi olur yahu? Bizim mahallenin Mobese sinde bile daha agir vakalar var.
Gazeteyi cikaranlarin kendileri de yaptiklari isin oyle elle tutulur bir sey olmadigini fark etmis olsalar gerek ki soyle bir ibare koymuslar: Gazeteniz Bondia ucretsizdir.
Sonuc olarak, Andorra bana muthis guzel geldi.
Soyle bir hayal ettim. Yerlesirim Andorra ya, sabahlari on dakika Bondia ya bakarim, hangi moto$ikletli kaza yapmis, hangi resim yarismalari baslamis bir goz gezdiririm, ondan sonra butun gun kafa rahat. Aksam bir misafir geldiginde moto$ikletli hakkinda iki dakika konustuktan sonra muhabbetimize bakariz.
Ote yandan, ulkede kayda deger bir olay yasanmadigi icin esimizle dostumuzla, arkadaslarimizla aramizin bozulmasi da imkansiz hale gelir. Yanginla ilgili gozaltina alinan kiraci hakkinda ne kadar tartisirsak tartisalim, kanli bicakli olamayiz. Noel resepsiyonunda kardesligin guclendirilmesi cagrisini dogru bulanlar Noel resepsiyonunda kardesligin guclendirilmesi cagrisini gereksiz bulanlari agir sozlerle itham etmez. Gul gibi gecinip gideriz. Alti ustu azami doksan yillik omrumuzu iyi, guleryuzlu, mutlu insanlar olarak geciririz.
Dort bir tarafi cennet olmayan, jeopolitik konumu bes para etmez, sanli bir tarihe sahip olmayan, yer alti ve yer ustu kaynaklariyla tam bir fiyasko olan mutlu insanlar ulkesi Andorra ya sevgiler.
http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder