14 Kasım 2016 Pazartesi

Çanlar Türkiye için çalıyor



 


Çanlar Türkiye için çalıyor

Adeta bir tür kumara dönüşen bu yönetememe hali çanların bu sefer cidden Türkiye için çaldığını gösteriyor fakat gerçekçi bir çıkış yolu olup olmadığı konusunda hiç bir gösterge yok

14.11.2016 01:16

Türkiye ekonomisinin seyriyle ilgili endişeler giderek artıyor. Kur kaynaklı kayıplar yaşanırken gelen yavaşlama haberleri de endişeyi adeta korkuya çevirmiş durumda.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarıyla başlayalım. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında adeta bir tür ikinci lig takımı gibi görülüyor. S&P ve Moody's Türkiye'nin notunu "yatırım yapılmaz"a dönüştürmüşlerdi. Ayrıca uluslararası risk primi göstergesinde (CDS: Credit Default Swap. Yani kredi riskinin devredilmesini ifade eden bir gösterge. CDS primi ne kadar yüksekse bir borcun geri ödenmesi o denli riskli görünür.) Türkiye'nin durumu içler acısı bir halde.

(1)

Dolayısıyla Türkiye'ye yönelik sermaye akışı zayıflamaya başladı. Yetmezmiş gibi var olan sermayede de çıkış hareketliliği gözlenir oldu. Bütün bu sevimsiz tabloya karşın S&P'nin açıkladığı yeni kredi notumuzu Anadolu Ajansı ve hükümete yakın medya kuruluşları bayram coşkusuyla duyurdu. Oysa ki bu yeni not eski durumun devamı anlamına geliyordu.

Türkiye; ihtiyacı olan döviz girişini güçlü bir reel ekonomiyle, herkesin gelmeye can attığı bir ülke olarak turizm gelirleriyle, temel gıda ürünlerinin ihracına dayalı tarım gelirleriyle sağlayamadığına göre sıcak para girişiyle kendisini finanse eden bir ekonomiye sahiptir. Para da ancak istikrar ve huzur varsa gelir. Biz ise adeta her yanından petrol fışkıran bir körfez ülkesiymişiz gibi içeride dışarıda sürekli bir düşman yaratıyoruz, herkese üstün gelmeye çalışıyoruz. Bu, kuşkusuz kapıları her isteyene açacağımız ve dış politikada siyaset üretmeyen bir ülke olarak yaşayacağımız anlamına gelmiyor. Fakat mevcut durum neyi ne kadar başarabildiğimizi açık bir şekilde ortaya koyuyor.

KURUN ARTMASI SET ÇEKİLEMEZ BİR FIRTINA ETKİSİ YARATIYOR

Devam edelim. İhtiyaç olunan bu para gelmediğinde döviz kuru önlenemez bir şekilde yükseliyor. Doları ele alacak olursak; 3 TL'yi aşan bir dolar büyük ölçekte net zarar anlamına geliyor. Orta Vadeli Program'da Türkiye'nin, yani piyasanın, 2016 için yönetebilir seviye olarak gördüğü değer ortalama yıllık 2,95 TL idi. Çok açık; yüzde 40'ı kısa vadeli olan 420 milyar dolardan fazla bir dış borç söz konusu. Kurun artması set çekilemez bir fırtına etkisi yaratıyor. Kur hareketi serbest değilken bunun adına "devalüasyon" diyorduk. Şimdi ise gerileyeceği umudu ile (siz buna hayal de diyebilirsiniz) "kurdaki artış" diyoruz. Maalesef Merkez Bankası'nın bununla başa çıkabilecek düzeyde döviz birikimi de yok. Yine kuru yukarı yönlü harekete geçiren iç çalkantılar da cabası.

Ekonomi danışmanı Cemil Ertem'in kurdaki yükselişi Türkiye ekonomisinin sağlıklı olmasına bağladığı söyledi. Aslında yine olumlu hava yaratmak için söylenmiş bir söz, daha da olumlu bir hava yaratmak için haber dilinde yapılan bir değişiklikle yanlış aktarılmış gibi görünüyor. "TL değer kaybederse döviz kazandırıcı faaliyetler artış gösterir, yani ihracat artar." demek istemiş sayın danışman. Fakat Türkiye net ihracatçı bir ülke olmadığı için bu tür bir kur hareketliliği aynı zamanda ve daha çok da ithalat maliyetini arttır. Kısacası, süreç her durumda aleyhimize işliyor.

Parasal mevzular bir yana, sanayi ve pazar koşullarına bakacak olursak da tablo oldukça vahim. Gerek Ortadoğu merkezli maceraperest dış politikamızın çıktıları gerekse de iç gerilimler nedeniyle pazardaki talebin de istenen seviyelerde seyretmediği açıkça görülüyor. 2015 ve 2016 yıllarında, büyüme oranlarımız daha çok iç talepten besleniyordu. Fakat gelinen noktada iç talepte de temel ihtiyaçlara dönük harcamaların dışında gerilimi azaltıcı bir etki yok. Öyle ki bunu sanayi üretimi verilerinde görebiliyoruz. İki veri önemli:

- Eylül ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 3,8 azaldı.

- Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 azaldı.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ana sanayi gruplarında en yüksek azalış dayanıklı tüketim malı imalatında gerçekleşti. Bu da artık eskisi kadar ev alınmadığını da gösteriyor. Öyle ki banka kredilerinin faizlerine yönelik indirim haberleri, konut satışlarındaki KDV oranının yüzde 8'e düşürülmesi bile bu yavaşlamayı tersine çevirebilmiş değil ne yazık ki. Hoş, çevirse ne olur? Sonuç olarak konut inşaatı kendi içinde sürdürülebilirlik sınırları olan bir sektör. (2)

ÇANLAR TÜRKİYE İÇİN ÇALIYOR

Peki ya turizm?

Bu sektörün gelirlerinde de ciddi düşüş söz konusu.

TÜRSAB verilerine göre ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcaması 665 dolar oldu ki bu sayı 2015'te 750 Doların üstündeydi. Ayrıca ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 30,3 azaldı. (3)

Bütün bu gidişatı dengelemek için kamu yatırımlarını arttırma kararı alan hükümet, açıkladığı mega projelere yine yukarıda saydığımız gerekçelerle yabancı finansman bulamadı. Bunun için de kamu bankalarını devreye soktu. Fakat bu da başka bir risk anlamına geliyor. Adeta bir tür kumara dönüşen bu yönetememe hali çanların bu sefer cidden Türkiye için çaldığını gösteriyor fakat gerçekçi bir çıkış yolu olup olmadığı konusunda hiç bir gösterge yok.(4)

Özgür Atak

Odatv.com

Kaynaklar:

1- (Grafikler ve tablolar buradan incelenebilir: http://www.bloomberght.com/cds/turkiye-cds)

2- (Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21638)

3- (Kaynak: http://www.ntv.com.tr/ekonomi/turizm-gelirleri-17-yilin-en-dusugunde,rbPngfibtEmmnJL9UM_5_g)

4- (https://ozguratak.wordpress.com/2015/10/27/evlad-i-fatihanin-onu-kesilmek-isteniyor/)


a45UyF587661-161114113425 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2016/11/14  12:46 6  64  uyarlama@googlegroups.com


 

--

Iyi gecinme, iki kisinin kusursuz olmasiyla degil, karsilikli birbirlerinin kusurlarini hos gormesiyle olur.

Alexsandr toqueville

Hicret etmeyen muslumanlar
NISA 97.kendilerine yazik eden kimselere melekler, canlarini alirken: ne isde idiniz! dediler.
Bunlar: biz yeryuzunde caresizdik diye cevap verdiler.
Melekler de: Allah in yeri genis degil miydi?
Hicret etseydiniz ya! dediler.
Iste onlarin barinagi cehennemdir; orasi ne kotu bir gidis yeridir.
NISA 89.sizin de kendileri gibi inkar etmenizi istediler ki onlarla esit olasiniz.
O halde Allah yolunda goc edinceye kadar onlardan hicbirini dost edinmeyin.
Eger yuz cevirirlerse onlari yakalayin, buldugunuz yerde oldurun ve hicbirini dost ve yardimci edinmeyin.
NAHL 41.zulme ugradiktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onlari dunyada guzel bir sekilde yerlestirecegiz.
Eger bilirlerse ahiretin mukafati elbette daha buyuktur.

Insanlar, surfeler gibi sulardan ciktilar ilk once...
Ilk ceddimiz baliktir.
Isler daha ilerledikce o insanlar, primat zumresinden turediler.
Biz maymunlariz; dusuncelerimiz insandir

Mustafa Kemal ATATURK
(Rusen Esref Unaydin Ataturk T.ve D.K.H)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder