24 Mayıs 2017 Çarşamba

NURAY MERT : TÜRKİYE'DE ASIL CEHENNEM DÜN BAŞLADI


24-05-2017


NURAY MERT : TÜRKİYE'DE ASIL CEHENNEM DÜN BAŞLADI

Her türlü muhalefetin "düşmanlık" sayılacağı dönemde en küçük nefes hakkı tanınmayacak.

22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:05

Artık 'iktidar yanlısı' demeyeceğim, yeni devletin yarı resmi gazetelerinden biri diyeceğim; Star gazetesinin dünkü manşeti buydu. Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın bir üniversite açılışında gençlere hitaben yaptığı konuşmadan, daha genel mana çıkarılarak atılmış bir başlık, yani hepimize hitap ediliyor; devrime hazır olmalıyız.

Gerçi hazır olsak ne olur, olmasak ne olur, bir süredir, itirazı olanlara rağmen gerçekten de bir zamane 'devrimi' süreci yaşıyoruz.

Nitekim 'devrim' süreçleri böyledir, devrimin sahipleri bir ideale sahiptir ve bu ideal düzen, itiraza, eleştiriye, tartışmaya açık değildir, zira adı üzerine öncüleri açısından 'ideal' bir düzendir. Sol siyaset, 'devrim' tabir ve kavramına hep olumlu anlam yüklediği için, söylediklerim yadırganabilir, ancak tarih bize, 'ideal' olan ne olursa olsun, onun hayata geçmesi için kökten değişimi öngören süreçlerin hepsinin maliyetinin en başta, hak ve özgürlükler olduğunu gösteriyor.

Dahası, devrimler ve benzeri köklü dönüşüm süreçleri her zaman bireyleri, azınlıkları, itiraz edenleri en hafifinden yok sayar, onlara tahakkümü hedefler ve nihayet yolu üzerine çıkan herkesi ezer geçer.

AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından yaşanan dönüşüm süreci, başında 'sessiz devrim' tabir edilen ve 'demokratikleşmeyi' hedeflediğini iddia eden ılımlı bir değişim süreci idi, sonra değişimin hedefi de, araçları da radikalleşti, dolayısı ile topyekûn 'devrim' mahiyeti kazandı.

Seçimle devrim mi yapılır diyebilirsiniz, ama referandum oylaması kökten bir sistem veya rejimin dönüşümünün oylanması idi, şimdi sonuçları resmen hayata geçiyor; bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar partisinin başına geçmesi ilk ve en önemli adım oldu. 2011 seçimlerinden sonra, 'AK Parti artık devlet partisi oldu' diye yazmıştım, bu süreç, devlet ve partinin tam manasıyla özdeşleşmesi ile resmileşti.

Kim korkudan ne kılıf uydurmaya çalışırsa çalışsın, bu dönüşüm yeni bir toplum inşası adına otoriter bir siyaset sisteminin hayata geçmesidir.

Nitekim, AK Parti'nin öncülüğünde öngörülen yeni toplum inşası projesi, 'YeniTürkiye' şeklinde takdim edildi. AK Parti artık kendini, sıradan bir siyasal parti olarak değil, yeni bir toplum inşasının çatısı, tarihi bir misyonun taşıyıcısı ve dahi 'İslam'ın temsilcisi olarak tanımlıyor.

Kimse eğip bükmesin, mesele tarihi misyon, dini dava ve bu çerçevede yeni bir toplumun mühendisliği olunca 'demokrasi', yani itiraz hakkı söz konusu olamaz, zaten epeyce bir zamandır olamıyor.

Kendini tarihi bir misyon ve dini meşruiyetle tanımlayan bir düzen açısından itiraz eden olsa olsa, düşman veya hain olabilir ve bu durumda ancak sindirilmeyi ve cezalandırmayı hak eder.

Nitekim, Erdoğan kongre konuşmasının, OHAL niye kalkmayacak sorusuna cevap verirken bu zihniyeti en güzel şekilde tanımlamış oldu; "Neyiniz eksik, fabrikalar mı çalışmıyor, okullar mı kapalı" dedi. Bu şu demek; "artık görüş farkı diye bir şey olamaz, olsa olsa fitne, fesat ve bunun özeti olan terör veya terör desteği olabilir, vatandaşın refahı, hastane, yol, temel hizmetlerden ibarettir" nokta.

Artık muhalefet, itiraz, eleştiriye alan kalmamıştır, söz konusu olan, Erdoğan'ın deyimi ile "AK Parti'nin milletin partisi olduğunu anlamayanların hezeyanları"dır. Tüm otoriter siyaset anlayışları, millet, devlet, ideal özdeşleşmesi fikri üzerine inşa edilir.

AK Parti misyonu, kendi ifadeleri ile 'millet ve devletin buluşması'nı hedefliyordu ve onlar açısından artık tüm iktidar alanlarının AK Parti ve onun liderinin eline geçmesi ile 'milletin zaferi' gerçekleşti.

O halde, 'millet' de yeniden tanımlanmış oluyor; bu millete mensubiyetinin gereği artık, AK Parti'nin misyonunu desteklemek, dahası bu misyonun bir parçası olmak, yeni düzene itiraz artık siyasal muhalefet değil, millete düşmanlık sayılacak. Bu süreç çoktan başlamıştı, kimse kendini kandırmasın, şimdi daha da hızlanacak, 'Devrime hazır olun!'

Bu şartlar altında yeni düzenin parçası olmayı reddedenleri bekleyen, en iyi ihtimalle kendi ülkesinde 'sürgün' olarak yaşamak. Doğrusu, ne 'dilsiz şeytan' olmayı sindirecek, ne de başka diyarlarda hayat hayal edecek biriyim, o nedenle ben kendimi kendi ülkemde sürgün olmaya çoktan hazırladım, Allah mahcup etmesin.

http://www.halkizbiz.com/gundemden/turkiye-de-asil-cehennem-dun-basladi-h20146.html

 
a45UyF587661-170524105258 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/05/23  20:30 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Post Tenebras Lux
Karanliktan aydinliga

Latin Atasozu

Resulullah sav buyurdular ki:
Eti bicakla kesmeyin.
Cunku bu, yabancilarin isidir.
Siz dislerinizle kemirerek yiyin.
Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir.

Ebu Davud, Et ime 21, 3778
Rivayet eden: Aise

Sivrisinekler Neden Linc Ediliyor

24 Temmuz 2013

Yillardir oynanan oyun bir kez daha sahnede. Yazin gelmesiyle birlikte tabiatin en narin canlilarindan olan sivrisineklere karsi bir linc kampanyasi yurutuluyor. Sivrisinekler asagilaniyor, sivrisinekler horlaniyor, sivrisinekler her turlu terlige maruz kaliyor. Ayiptir.

Ne zararini gordunuz bu hayvancagizlarin cok merak ediyorum. Suclari kan emmek mi? Peki sivrisinekler zevkine mi kan emiyor? Ilerde bildigim cok guzel bir insan var, birer gram kan emer miyiz? mi diyorlar birbirlerine? Yasamak icin besleniyorlar yahu, olay bu!

ASLINDA EN SADIK HAYVANLARDIR

Senin o mamalarla besledigin himbil kopegin tenis topunu getirince havalara ucuyorsun, kaybolup seni buldugunda sadakatini yere goge sigdiramiyorsun. Ote yandan sivrisinek dedigimiz hayvan defalarca kovmana ragmen gene gelmiyor mu suratina suratina. Sen uyurken bile basinda beklemiyor mu? Tamam arada ufak isiriklar aliyor belki ama sana zarari yok ki. 70 kiloluk bir insanin vucudunda bes litre kan var, iki gram eksildi diye mi bu tantana? Bu nasil bir cimriliktir, gozun doysun.

Ama kopekler sadikmis! Dunyada kopek mamalarina her yil milyarlarca dolar harcaniyor. O kadar parayi herhangi bir hayvana, mesela yilanlara harcasan yilan en sadik hayvan olur. Sok de sokayim diye pesinde gezer.

Beni en cok yaralayan da sivrisineklerin olurken bile binbir turlu hakarete maruz kalmasi. Ne yazik ki cogu sivrisinek kafasina terligi ya da saplagi yemeden hemen once Allahin cezasi! , Hay ben senin... , .....mun sinegi seni! gibi kufurler yiyerek can veriyor. Hos bir olum olmasa gerek. Oldureceksen oldur ama bari hakaret etme.

Oyle bir nefret var ki maalesef belki de ilk defa kan emmeye cikan bir yavru sivrisinege bile tarih boyunca yasayan butun sivrisineklerin gunahi yukleniyor. Babadan ogula nesil sanki bunlar. Sorsan dun kimi emdigini hatirlamaz, nasil bir vicdandir bu.

HAYVAN HAKLARINDA AYRIMCILIK VAR

Halbuki sivrilerle ayni ortamda mutlu olmak mumkun. Tek yapmaniz gereken uyumadan once odadaki sivrisineklerinizin karnini bir guzel doyurmak. Yani kolunuzu bacaginizi acip sizi emmelerine izin vermek. Karni doyan bir sivrisinek sizi asla rahatsiz etmez, tavanda lambanin yanina veya perdenin arkasina gecip ertesi gun emecegi kanin hayalini kurmaya baslar. Bunu onlara cok gormeyin.

Buradan hayvan haklari savunucularina ve Hayvan Partisi ne de seslenmek istiyorum. Ismini vermeyecegim birtakim hayvanlar soz konusu oldugunda mangalda kul birakmayan sizler mevzu sivrisinekler ve bilumum haserat oldugunda derin bir sessizlige gomuluyor, adeta gozlerinizi yumuyorsunuz. Bu cifte standart degil de nedir? Sivrilerin arkasi yok diye mi boyle yapiyorsunuz? Lobi mi yapmalari gerekiyor?

Ismini vermeyecegim demistim ama dayanamiyorum ve acikliyorum: Bahsettigim hayvanlar kedi, kopek ve esekler. Bunlarin kilina zarar verseniz sizi topa tutarlar. Hayvan haklarinda olcu sanirim hacim. Hacminiz kucukse haklarinizdan faydalanamiyorsunuz. Iste dunyanin en aci gercegi de bu.

Ingilizce anadilimiz olmali

Gecen gun bir is toplantisinin tam ortasina dustum. Toplantidaki herkes Turk tu ama konusmalar arasinda Check et, order edelim, fee bedel, toplantiyi set ettik, forget it, god damn it, oh come on gibi ifadeler duydum ve kendi kendime WTF is going on here! dedim. Tek kelime Ingilizce bilmememe ragmen ben bile ortamin etkisiyle Ingilizce konusmustum. Cok karizmatik buldum bir anda kendimi, kendime saygim artti. Boylece tamamen yurt icinde faaliyet gosteren firmalarin bile ise alirken neden ileri duzeyde Ingilizce istedigini de anlamis oldum.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder